Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1158 E. 2018/238 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1158 Esas
KARAR NO : 2018/238
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri şirketin yapımcısı ve lisans haklarını verme yetkisine sahip olduğu “… ” …” adlı dizi filmin, davalı şirkete ait internet sitesinde yayınlanması için, taraflar arasında, 19/04/2013 tarihinde, imza tarihinden itibaren bir yıl süreli, gelir paylaşımı esasına dayalı, atipik bir yayın sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki bu sözleşmenin, “Madde 5-Ticari Hükümler” başlıklı kısmında yer alan (5.2.)maddesi, aynen; “Dizinin tanıtım fragmanlarının, kamera arkası görüntülerinin ve dizi ile ilgili diğer tüm video parçalarının içerisinde, …NET tarafından yayınlanacak instream video reklamlarından, …NET tarafından dizi için özel olarak açılacak sayfa ve/veya sayfalardaki banner reklamlarından, …’nın sağladığı herhangi bir içerik üzerinden yapılan sponsorluk, abonelik ve her türlü reklam anlaşmalarından elde edilecek Net gelirin (ajans komisyonları ve yasal olarak ödenmesi gereken tüm vergiler düşüldükten sonra kalan miktar) %60’ı …’ya ödenecektir. Elde edilen reklam geliri ve video parçalarının tıklanma sayıları ve reklam gösterimleri ile ilgili rapor her ay sonunda 10. gün içinde …’ya gönderilecek ve … bildirilen rakam üzerinden fatura düzenleyecektir. Ödemeler reklam gelirinin tahsil edilmesi kaydıyla, fatura tarihinden itibaren 90 gün içinde yapılacaktır.” şeklinde düzenlendiğini, buna göre; müvekkilleri şirketin sözleşme ile kararlaştırılan, elde edilen gelirden alacağı pay olan net gelirin (%60) % elde edilen reklam geliri ve işin niteliği gereği video parçalarının tıklanma sayısı ile esas alınarak aylık bazda tespit edileceğini, bu tespit, davalı şirketin, müvekkilleri şirkete aylık olarak, her takvim ayının sonunda (10) gün içinde göndereceği raporla müvekkilleri şirkete bildirilecek ve bu bildirilen rapora göre müvekkilleri şirket fatura düzenleyecek, fatura bedeli ise fatura tarihinden itibaren (90) gün içinde yapılacağını, Sözleşmenin imzalanmadan önce yapılan görüşmeler sırasında, bu kabil işleri işitigal konusu yapan davalı şirket temsilcileri tarafından, müvekkilleri şirket yetkililerine (1 Milyon) izlenme sayısı karşılığında müvekkilleri şirket tarafından elde edilebilecek (25.000,00-TL – 30.000,00-TL) aralığında olacağı belirtilip, bildirildiğini, yukarıda da belirttikleri üzere, gelir paylaşımı esasına dayalı olan bu sözleşmenin taraflarca imzalanması sonrasında, sözleşme gereği davalı şirket tarafından müvekkilleri şirkete gönderilmesi gereken raporlar süresinde gönderilmemeye ve de sözleşme gereği olan tıklanma sayısına karşılık gelen hak ediş miktarını gerçeğe uygun olmayan şekilde belirtilmeye başladığını, Müvekkilleri şirket yetkilileri, davalı şirket yetkililerini tamamen iyi niyetle sözlü olarak uyarmalarına rağmen bir sonuç alamadıklarını, en son olarak ise …Noterliğinden (29/11/2013/11901) tarih yevmiye no.lu olarak keşide etmiş olduğu ihtarname ile; “Davalı taraftan bu sözleşmeye aykırılık durumunu gidermesini, aksi takdirde sözleşmeyi, sözleşmenin “Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı davranması halinde, diğer tarafın aykırı davranan tarafa göndereceği yazılı ihtarnameden itibaren en geç 30 gün içinde sözleşmeye aykırılık ortadan kaldırılmadığı takdirde bildirimde bulunan taraf sözleşmeyi feshetmeye ve uğradığı zararın tazminini isteme hakkına sahiptir.” Şeklindeki (6.3.) maddesi gereğince, sözleşmeye aykırılığı gidermesini, aksi takdirde sözleşmeyi fesih ederek, alacak ve zararının tazmini için yasal yollara başvuracağını ihtar ettiklerini, ihtarname, davalı şirkete (02/12/2013) tarihinde usulünce tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı taraf sözleşmeye aykırılıklarını gidermediğini ve bu sebeple sözleşme (02/04/2014) tarihi itibariyle geçerli olmak üzere fesih olduğunu, sonuç itibariyle; taraflar arasında yapılan sözleşme kararlaştırılan, davalıya ait edim olan, sözleşmenin (5.2.) maddesine göre tespit edilecek gelirin belirli miktarının müvekkilleri şirkete ödenmesi, yine tamamen davalıdan kaynaklanan kusurlu davranışlar sebebiyle, düzenlenen raporların hiç ya da gereği gibi düzenlenmemesi sonucunda, müvekkilleri şirket sözleşmeyle kararlaştırılan payını çok büyük oranda alamadığını, Şöyle ki; davalı şirket tarafından müvekkilleri şirkete (1 Milyon) tıklanma karşılığında (25.000 -TL – 30.000-TL) elde edebileceği belirtilmiş olmasına karşılık, toplamda gerçekleşen yaklaşık (10.000.000 /ONMİLYON) adet tıklanmaya karşılık müvekkilleri şirkete yapılan ödeme toplamda (43.540,96-TL) mertebesinde kaldığını, davalı tarafa, bu sözleşmeye aykırı davranışını gidermesi konusunda yapılan sözlü ikazların neticesiz kalması kargısında, müvekkilleri tarafından keşide edilen ihtarname ile sözleşme şartlarının ifası için ek mehil verilmiş ise de davalı tarafça bu gerekliliğe uyulmaması karşısında, sözleşme haklı olarak fesih edildiğini ve sözleşme çerçevesinde gerçekleşen ve ancak ödenmeyen alacağının HMK’nun 107.maddesi kapsamında tespiti ve tahsili amacı ile işbu davanın ikamesi zorunlu olduğunu” dava ve iddia etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilleri Şirket arasında 19/04/2013 tarihinde “…” adlı dizinin müvekkilleri şirkete ait internet sitesinde yayınlanması ve yayından kaynaklanan gelir paylaşımına ilişkin bir sözleşme akdedildiğini, davacı, dilekçesinde müvekkilleri şirketin yayınlara ilişkin raporları davacıya süresinde göndermediği ve sözleşme uyarınca davacı tarafından hak edilen gelirin gerçeğe aykırı olarak bildirildiğini iddia ederek sözleşmeden kaynaklanan alacak talebi ileişbu davayı ikame ettiğini, davacının iddiaları tamamen yersiz ve kötü niyetli olup reddi gerektiğini, Şöyle ki; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Ticari hükümler başlıklı 5. Maddesi uyarınca, müvekkilleri şirket söz konusu diziye bağlı olarak elde edeceği NET GELİRİN (ajans komisyonları ve yasal olarak ödenmesi gereken tüm vergiler düşüldükten sonra kalan miktar) %60’ını davacıya ödeyeceğini, ayrıca, tıklanma sayıları ve reklan gösterimleri ile ilgili rapor da her ay sonunda 10 (on) gün içinde davacıya gönderilecek ve davacı, bildirilen rakam üzerinden fatura düzenleyeceğini, müvekkilleri Şirket akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde, dizinin yayında kaldığı süre boyunca raporları düzenli olarak tuttuğunu ve davacıya süresinde ilettiğini, raporlar uyarınca elde edilen gelirin %60’ı davacıya ödeneceğinden, davacı tarafından söz konusu raporlara istinaden fatura kesimi her ay gerçekleştiğini, sundukları gelir raporları Mayıs-Temmuz ve Ağustos-Ekim şeklinde iki dönem olarak düzenlendiğini, Mayıs-Temmuz döneminde müvekkilleri şirket tarafından elde edilen gelir 19.891,00-TL, Ağustos-Ekim döneminde ise 18.703,00-TL olduğunu, sözleşme uyarınca davacının ilk döneme ilişkin hakkedişi ise 11.934,00-TL ve ikinci cöneme ilişkin hakkedişi ise 11.222,00-TL olduğunu buna karşın davacı ödenen rakamın 43.541,39-TL olduğu göz önüne alındığında, davacının sözleşmesel olarak hak ettiği meblağdan daha fazlasını kazanmış olduğu açık olduğunu, sözleşme uyarınca ticari yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getiren müvekkilleri şirkete karşı davacının öne sürdüğü iddialar tamamen kötü niyetli olduğunu, bu noktada, davacının … Noterliği marifetiyle keşide ettiği…yevmiye ve 29/11/2013 tarihli ihtarname ve sözleşmeyi haklı sebep olmaksızın feshettiği aşikar olup, sözleşmenin süresinden önce haksız feshi dolayısıyla müvekkilleri şirketin uğradığı zararlara ilişkin tazminat isteme hakkını saklı tuttuklarını” savunmuşlardır.
GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; Sözleşme, ihtarname, tarafların ticari defter ve kayıtları ile sair kayıtları, … Başkanlığı kayıtları, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, yemin dahil bilcümle kanuni delillerine dayanmışlardır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişilerden rapor alınmış, bilirkişiler 11/06/2015 tarihli raporunda; dosyaya mübrez belge, bilgi, davalı yana ait incelenen ticari defterler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı tarafa mail yoluyla ticari defterlerini hazır etmesi ve yerinde inceleneceği belirtilmesine rağmen, davacı taraf bu zamana kadar ticari defterlerini sunmadığından dolayı davacı tarafın ticari defterleri incelenemediği, davalı yan inceleme günü olan 14/01/2015 günü tarafımıza 2013 yılı ticari defter dökümlerini sunmuş, mail yoluyla ticari defterlerini hazır etmesi ve yerinde inceleneceği belirtilmesine rağmen, davalı taraf bu zamana kadar ticari defterlerini sunmadığından dolayı davalı tarafın ticari defterleri incelenemediği, davalı yan tarafından 14/01/2015 inceleme günü sunulan ticari defter dökümleri üzerinde yapılan incelemelerde; Davalı …A.Ş. Tarafından incelemeye sunulan 2013 yılına ait yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Md.64 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni …Md.64/5 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdiklerinin mevcut olduğu, ancak Kebir ve Envanter defterinin ibraz edilmediği görüldüğünden, davalı şirkete ait 2013 yılı ticari defter dökümlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, Bilirkişiler yaptıkları incelemelerde; “huzurdaki dava alacak davası olup, taraflar arasında cari hesap yönünden bir çekişmenin olmayıp, davalı yanın incelenen ticari defter dökümlerine göre de davalı yanın davacı yana 31/12/2013 tarihi itibariyle cari hesap olarak borç ve alacağının bulunmadığı bakiyenin sıfır (0) olduğu görüldüğü,
Davalı yan tarafından dava dosyasına sunulan gelir raporları incelendiğinde; Mayıs-Temmuz ve Ağustos-Ekim şeklinde iki dönem olarak düzenlendiği, Mayıs-Temmuz döneminde müvekkilleri şirket tarafından elde edilen gelir 19.891,00-TL, Ağustos-Ekim döneminde ise 18.703,00-TL olduğu, sözleşme uyarınca davacının ilk döneme ilişkin hakkedişi ise 11.934,00-TL ve ikinci döneme ilişkin hakkedişi ise 11.222,00-TL olduğu, buna karşın davalı yan tarafından davacı yana ödenen rakamın 51.378,00-TL olduğu göz önüne alındığında, davacının sözleşmesel olarak hak ettiği meblağdan daha fazlasını elde etmiş olduğunun mali perspektif ile görüldüğü, ancak, Kasım 2013 ayı ve sözleşmeye göre bildirimlerden sonra 30 gün daha sözleşme yürürlükte kaldığı için Aralık 2013 dönemine ilişkin raporların dosyada mevcut olmadığı, davalı yanın bununla ilgili dava dosyasına sunmuş olduğu 16/05/2014 havale tarihli itiraz dilekçesinde; “Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemlerine ilişkin olarak Türkiye’de meydana gelen ve Gezi Parkı olayları olarak gündemde yer bulan toplumsal olaylar neticesinde birçok şirketin de maruz kaldığını, ticari daralmadan davalı şirketinde etkilendiğini, ve buna mukabil reklam birim fiyatlarında zorunlu düşüşlerin meydana geldiğini, bu durumun davacı yanın da bilgisi dahilinde olduğunu, sonraki dönemlerde davalı şirketin davacı ile irtibata geçerek hakedişlerini bildirip fatura kesilmesine istinaden ödeme yapılacağına ilişkin talebine rağmen, davacı söz konusu ödemelerini kabul etmediğini bildirdiğini” beyan ederek konuya ilişkin e-posta yazışmaları sunulduğu, bu bağlamda huzurdaki davada ihtilafa temel konunun davacı yanın eğer alacaklı ise Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemine ilişkin davalı yandan ne kadar alacaklı olduğu yönünde toplandığı, Dava dosyası incelemelerimizde Kasım 2013 dönemi ve Aralık 2013 dönemine ilişkin yayın ve gelir raporları dosyada mevcut olmadığından, bahse konu alanda mufassal olarak teknik yönden inceleme yapılamadığı, fakat… Kasım 2013 dönemi ve Aralık 2013 dönemine ilişkin gelir hesaplaması geçmiş dönem Mayıs-Temmuz ve Ağustos-Ekim dönemlerinde davalı yana yapılan ödeme tutarlarının ortalaması alınarak hesaplanmış olup, İşbu yönde yapılan incelemerde ise, davacı yanın Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemlerinde davalı yandan ayrı ayrı herbir ay için 17.126,00-TL alacaklı olduğunun düşünülebilineceği, temerrüt faizi başlangıç anı yönünden Rapor’da değerlendirme yapılmış bulunduğu sonuç ve kanaatine vardıkları yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Dosya ek rapor için önceki bilirkişilere tevdii edilerek rapor tanzim edilmiş olup; 24/11/2015 tarihli bilirkişi ek raporunda; yapılan incelemerde ise davacı yanın Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemlerinde davalı yandan 29.426,96-TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Tarafların itirazları göz önüne alındığında ve bilirkişi raporunun hüküm vermek için yeterli olmadığından, dosyanın başka bilirkişilere verilerek rapor tanzim edildiği, 02/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda ; davacının ticari defterlerini ibraz etmediği, ancak davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye konu muavin defterlerini e-posta ile gönderildiği, davacının 2013-2014 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğu görülmekle sahibi lehine delil olma özelliğinin Sayın Mahkemenin takdirine muntazır olduğu (bu alanda bkz: Prof. Dr. …; Ticari İşletme Hukuku, 17. Bası, ankara 2012, sh. 348 vd.iie ayrıca HMK 222); tarafların ibraz olunan ticari defterlerine göre, (yukarıda detayları arz edildiği üzere) tarafların birbirinden borç/alacağı olmadığı, davalı …net firmasının yerinde yapılan incelemede 2013 yılına ait izlenme log kayıtlarının bulunmadığı, sayfadaki video alanında (in-stream) video reklam hizmetinin yurtdışında yerleşik ve şu an başka bir firmaya devri gerçekleştirilmiş olan Videoplaza isimli 3.firma tarafından verildiği ve raporlandığının beyan edildiği, Dosya içerisinde de yer alan reklam yayın raporları üzerinde yukarda yer alan analiz gerçekleştirilerek 05/12/2013 tarihleri arasında ilgili videoların yaklaşık toplam 8.835.619 kere izlendiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu izlenmelerin ilk 7 ay boyunca yaklaşık toplam %25inde reklam görüntülendiği, 8.ayda %17,72sinde reklam görüntülendiği, toplam reklam yayınının net 2.032.329 adet olduğu tespit edilmiştir. Video reklam yayınlarının Yayın öncesi, Yayın ortası, Yayın sonrası, Yayın üzeri ve Yayın bekletme/durdurma sırasında olmak üzere 5 farklı formatta yapıldığı tespit edilmiştir. Yapılan incelemede reklam yayınlarının büyük çoğunluğunun “Yayın öncesi” formatında yapıldığı tespit edildiği, davalı Mynet sistemlerinden 2013 tarihli sayfa bilgilerine ulaşılamadığı için 12-2013 tarihinden sonra dizinin sayfasının yayına açıp olmadığı konusunda tespit yapılamadığı, tarafların tarafların ticari defterlerindeki kaydi verilere ve teknik inceleme sonucuna göre 68.020,92-TL toplam reklam gelirinin %60’lık davacı payına tekabül eden kısmı 40.812,55-TL+KDV olup davalının davacıya 43.721,44+7.869,86-TL KDV ödediği görülmekle, davalının davacıya 2.908,89-TL+KDV fazladan ödediğinin anlaşıldığı dolayısı ile davacının alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda, belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak ticari faizi yürütülebileceği yönünde rapor tanzim etmişlerdir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki dava konusu davacı şirketin yapımcısı ve lisans haklarını verme yetkisine sahip olduğu “…” adlı dizi filmin, davalı şirkete ait internet sitesinde yayınlanması için taraflar arasında 19/04/2013 tarihinde sözleşme imzalandığı, imza tarihinden itibaren 1 yıl süre ile gelir paylaşımına dayalı bir yayın sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır.Davalı yan tarafından dosyaya sunulan delil raporu incelendiğinde Mayıs- Temmuz ve Ağustos-Ekim şeklinde iki dönem olarak düzenlendiği, Mayıs – Temmuz döneminde müvekkilleri şirket tarafından elde edlilen 19.891,00-TL , Ağustos – Ekim döneminde ise 18.703,00-TL olduğu, sözleşme uyarınca davacının ilk döneme ilişkin hakkedişi ise 11.934,00-TL ve ikinci döneme ilişkin hak edişi ise 11.222,00-TL olduğu, tarafların ibraz olunan ticari defterlerine göre borç/alacağın olmadığı, tarafların ticari defterlerindeki kaydı ile ve teknik inceleme sonucuna göre 48.020,92-TL toplam reklam gelirinin %60’lık davacı payına tekamül eden, 40.812,55-TL+KDV olup davalının davacıya 43.721,44+7.869,86-TL KDV görülmekle davanın davacıya 2908,89-TL +KDV fazladan ödediği anlaşıldığı, dolayısıyla davacının alacak iddiasının ıspata muhtaç olduğu göz önüne alındığında dosyanın incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirikişiye 13/04/2016 günü inceleme yetkisi verildiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, ibraz olunan ticari defterlerine göre borç/alacağın olmadığı, tarafların ticari defterlerindeki kaydı ile ve teknik inceleme sonucuna göre 48.020,92-TL toplam reklam gelirinin %60’lık davacı payına tekamül eden, 40.812,55-TL+KDV olup davalının davacıya 43.721,44+7.869,86-TL KDV görülmekle davanın davacıya 2908,89-TL +KDV fazladan ödediği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli 02/06/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.366,20-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸