Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1145 E. 2020/412 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1145 Esas
KARAR NO : 2020/412
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … plakalı … marka … tipi 2013 model 10/10/2013 tescil tarihli aracın maliki olduğunu, aracın 09/10/2013 tarihinde 113.073,75-TL’ye satın alındığını, aracın ilk satın alınma aşamasında ön çamurluk davlumbazda bir gamzeye rastlandığını, bu ayıbın vakumlanmak suretiyle giderildiğini ve buna dair araç satışında indirim yapıldığını, araçla trafiğe çıkalı henüz 2 hafta geçmişken ve araç 78 km’deyken 24/10/2013 tarihinde … ikaz göstergesinin yandığını, buna göre direksiyon açı sensörünün değiştirilerek 26/10/2013 tarihinde teslim edildiğini, 13/11/2013 tarihinde araç 320 km’deyken sol arka sürgülü camdan aracın su aldığının görüldüğünü, servise götürüldüğünü, aracın camının değiştirildiğini ve sorunun giderildiğinin söylendiğini ve aracın teslim alındığını, 28/11/2013 tarihinde 710 km’deyken bu defa tamir edildiği söylenen sol arka sürgülü camla birlikte sağ arka camdan da su aldığının görüldüğünü, 28/11/2013 tarihinde … Noterliğinin … nolu 28/11/2013 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, iradeleri dışında tamirata alınan aracın hazır olduğunun kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine 06/12/2013 tarihinde ihtirazi kayıt düşülmek suretiyle aracın teslim alındığını, aracın camlardan su almaya devam ettiğinin görüldüğünü, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… Değişik İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte, aracın sağ ön kapısının kapanmadığının, kapının kapalı konumda dahi yerine tam oturmadığının, araçtaki arızaların satın alma tarihinden beri devam ettiğini, araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını, kullanım amacı bakımından değerini önemli ölçüde azalttığını ve aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, aracın vites geçişlerinde şaft kısmından gelen ses, bagaj kapağının ancak çok sert kapatıldığında kapanması ve sağyan camlar ile araç genelindeki lekeler nedeniyle 13/01/2014 tarihinde bu kez … A.Ş’ye götürüldüğünü, araçtaki lekelerin daha önce bırakıldığı serviste aracın boyahane kısmında bekletilmesi nedeniyle diğer araçlardan sıçrayan boyalar nedeniyle oluştuğunun beyan edildiğini, aracın 0 km olması ve trafiğe çıktığı kısa süreden beri oluşan arızalar nedeniyle kullanım amacı bakımından değerinin azaldığını ve davacının araçtan beklediği faydayı sağlayamadığının açık olduğunu, TBK 219.madde ve devamı maddeleri nedeniyle davanın kabulünü, sözleşmeden dönme sonucu ayıplı malın iadesiyle satış bedeli olan 113.073,75-TL’nin temerrüt tarihinden işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; … 20/3’e göre açık ayıpta 2 gün, gizli ayıpta 8 gün içinde yazılı ihbarda bulunmayan davacının artık ayıp iddiasına dayalı talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, tacirler arasında sözleşmeden dönme yönündeki beyanın iadeli taahhütlü mektup, noter veya telgraf kanadıyla yapılmasının geçerlilik şartı olduğunu, davacının bu usule uygun olarak beyanda bulunmadığını, araçla ilgili olarak servise yapılan müracaat sonucu talep doğrultusunda onarım yapıldığını, araçta açık veya gizli bir ayıp bulunmadığını, davacı tarafından binlerce km kullanılmış ve piyasadaki ikinci el değeri önemli ölçüde azalmış araç bedelinin iadesi yönünde verilecek kararın davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağını, davacının araç bedelini temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi talebinin kabul edilemeyeceğini, ancak malın iade edildiği tarihten itibaren istenebileceğini, 2013/… d.iş sayılı dosyada bulunan rapora itiraz ettiklerinden aleyhlerinde delil olamayacağını belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıbın bulunması halinde hemen satıcıya bildirilmesi gerektiğini, aksi halde malı ayıplı olarak kabul etmiş olacağını, tek taraflı yaptırılan bilirkişi incelemesinin delil olmayacağını, araçta dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde aracın nitelik ve standardına aykırılık oluşturan ve beklenen faydayı azaltan imalattan kaynaklanan bir arıza veya ayıbın bulunmadığını, çamurluktaki gamzenin onarıldığını, indirim yapıldığını, … ikaz lambası arızasının ücretsiz onarıldığını, camlardan su sızdırma şikayeti ile diğer iki iddia arasında illiyet rabıtası bulunmadığını, bu iki iddianın huzurdaki dava kapsamında imalattan kaynaklı bir şikayet olarak telakki edilebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle öncelikle dava konusu ile ilgisi olmayan bu iki iddianın nazara alınmaması gerektiğini, aracın 13/11/2013 tarihinde su sızdırma şikayeti ile getirildiğini, tamir edilerek aracın sorunsuz şekilde teslim edildiğini, aracın 28/11/2013 tarihinde aynı şikayetle servise getirildiğini ancak yine ücretsiz olarak tamir edildiğini ve davacıya teslim edildiğini, bilirkişi raporunun bunun aksine soyut iddia içerdiğini, buna itibar edilmesinin mümkün olmadığını, araçta iddia edildiği gibi aracı nitelik ve standardına aykırılık oluşturan ve beklenen faydayı azaltın bir ayıp bulunulduğu düşünülse dahi arızanın davacının araçtan yararlanmasını önlemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; araç satışından kaynaklı, ayıplı olduğu iddiasına dayalı ödenen bedelin tahsili istemiyle açılan tazminat davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada ruhsat fotokopisi, fatura, fotoğraf çıktısı, servis kaydına ilişkin tutanak, servis kağıdı, ihtarname, ihtirazi kayıt içeren dilekçe, …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/… değişik iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu, bilirkişi incelemesi, içtihat vs. delile dayanmışlardır.
…. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/… değişik iş sayılı dosyasındaki Makine Mühendisi bilirkişi 03/01/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 20/12/2013 tarihinde yapılan tespit neticesinde aracın sol arka sürgülü camından su almakta olduğu, aracın sağ ön kapısının tam olarak kapatılmadığı, halihazırda mevcut bulunan arızalar ve gerekse de aracın satın alınma tarihinden bu güne kadar meydana gelmiş bulunan arızalar sebebi ile tespit isteyen … Ltd. Şti. ‘nin araçtan beklediği faydaları sağlayamadığı, kullanım amacı bakımından değerini önemli ölçüde azalttığı, ve … plaka sayılı, … serisi, mersedes … marka 2013 model … şase numaralı ticari adı … olan aracın gizli ayıplı olduğu hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre Makine Mühendisi Bilikişisi … ve Nitelikli Hesap Uzmanı …’ten alınan 12/01/2015 tarihli Bilirkişi Kök Raporunda özetle; davacının dava konusu … plakalı araçtan faydalanamama halinin süreklilik kazanmasına neden olacak ciddiyette bir gizli veya açık ayıbın varlığından söz edilemeyeceği, araçtaki iki basit arızanın toplam 4 saatlik bir yetkili servis çalışmasıyla tamamen giderilebileceği, davanın aracın iadesi talebinin uygun olmadığı, bilirkişi heyetinden alınan 10/07/2015 tarihli ek raporun sonuç kısmında özetle; kök raporda belirtilen görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile tespit dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda kısmen çelişki oluşmakla ve alınan rapor hüküm vermek için yeterli ve açık olmadığından dosyanın hukukçu bilirkişi … ile Makine Mühendisi Bilirkişi …’a tevdi edildiği, 28/12/2015 tarihli bilirkişi … ve …’den alınan bilirkişi heyeti kök raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu uyuşmazlığın ayıplı mal satımından kaynaklandığı ve satıma konu malın iadesine yönelik olduğu, davacı tarafın tacir olması ve davalıların da tacir olması sebebiyle olayda ticari satımın söz konusu olduğu, ticari satım sözleşmesindeki ayıp hali için Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, araçtaki camlardan su alma şeklindeki ayıbın kullanım sonucu ortaya çıkacak nitelikte olması sebebiyle gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacı tarafından ayıp ihbarının derhal yaptığı, TTK uyarınca ihbar mükellefiyetinin yerine getirildiği, araçtaki ayıbın tekrar etmesi, yetkili servis tarafından giderilememesi, ayıbın keşif tarihinde halen mevcut olması, aracın yağmur yağdığında veya yıkama işlemine tabi tutulduğunda su almasının araçtan beklenen faydanın önemli nitelikte çok büyük ölçüde sağlanmamasına sebep olacak nitelikte olduğu, ayıbın önemli nitelikte olduğu, araçtan faydalanmamanın süreklilik arz ettiği, davacı alıcının ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu, dönme beyanının tacirler arasında şekle uygun olarak 28/11/2013 tarihinde noter vasıtasıyla yapıldığı, davacının araç bedelinin iadesi talebinin hukuken korunabilir olduğu, … plakalı araç bedelinin 09/10/2013 tarihli fatura ile belirtildiği üzere 113.073,75-TL olduğu, olayda semen tenzili ya da onarımın uygulanmasını gerektirecek bir halin söz konusu olmadığı, araç bedelinin iadesinde faiz başlangıcının iade tarihi olması gerektiği, davacı alıcı tarafın aracı semereleri ile beraber iade ile mükellef olduğu, olayda iadesi gereken bir semere ya da kullanım yoluyla elde edilmiş bir yararın söz konusu olmadığı, araç iade bedeline etki edecek kaza vb.hususların somut olayda bulunmadığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Hukukçu Bilirkişi …’den alınan 25/03/2016 tarihli ek raporun sonuç kısmında özetle; kök raporda benimsendiği üzere davacının araç bedelinin iadesi talebinin hukuken korunabilir olduğu, araöta oluşacak değer kaybı dikkate alındığında bedel iadesi talebinin objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, sayın mahkemeniz tarafından benimsenmesi halinde semen tenzili yada onarıma karar verilebileceği, davacı alıcı tarafından aracı semereleri ile beraber iade ile mükellef olduğu, olayda iadesi gereken bir semere yada kullanım yolu ile elde edilmiş bir yararın tespit edilemediği, araç iade bedeline etki edecek kaza ve benzeri hususların somut olayda bulunmadığı, araç sebebiyle araçta oluşan değer kaybının hesaplanması gerektiği, itirazların teknik mahiyette olduğu kısımlarının özellikle ayıbın niteliği ve araç bedelinin iadesini gerektirir mahiyette olup olmadığı, aynı yada diğer teknik uzman bilirkişi tarafından incelenmesi gerekeceği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişi …’dan alınan 10/06/2016 tarihli 1. ek raporun sonuç kısmında özetle; 28/12/2015 tarihli kök raporun bütün itirazlara cevap verdiğini, araç üzerinde defalarca yapılan yetkili servis arıza tespitleri ve bilirkişi kurullarınca yapılan testler sonucu ayıpların sabit olduğunun anlaşıldığı, belgelerde bu ayıpların belirtildiği, davacı tarafın aracı binlerce km kullanmayı değil aracın ayıplı olmasından dolayı aracı iade ederek bedel iadesini satıcıdan almak istediğini, geçen zamanda ödediği meblağı geri alması mümkün olmadığından, ödediği bedelinde satıcı firmada olmasından dolayı davacı tarafın teknik olarak hatalı imal edilmiş vasıtayı kullanmaya mecbur bırakıldığı, kök raporun itirazlara mahal vermeyecek içerik ve özellikte hazırlandığı, satın alındığı gün ödenen rakamın = 113.073,75 / 2,6957 =41.946,00-EURO kadri maruf olduğu, değer kaybı ile piyasa rakamının 88.000 / 2,695 = 32.645,00-EURO kadri maruf olduğu, 19/04/2019 tarihli 2.ek raporda özetle; … plakalı şasi … nolu, ilk trafiğe çıkış tarihi 10/10/2013 olan, 2013 model … marka, … tip, dizel aracın 10/07/2017 tarihinde … Noterliği’nin … yevmiye nolu düzenelenen araç satış sözleşmesi ile davacı … A.Ş tarafından 83.000,00-TL’ye Bilal Korkmaz isimli şahsa satıldığı, tarafımdan yapılan araştırmada, aracın satıldığı 10/07/2017 tarihinde piyasa değerinin 83.000-TL olduğu , buna istinaden yapılan çalışmalarda aracın satış tarihinde Tüvtürk’ten gelen 2 yıl ara ile yapılan 30/06/2016 tarihinde 35.637 km.de olduğu ve 28/06/2018 tarihinde ise 64.749 km.de olduğu, her iki muayene belgelerindeki kilometrelere göre 10/07/2017 satış tarihinde ortalama (ve muhtemelen) 50.000 kilometre kullanımda olduğunun kabulü gerekeceği, buna göre 07/12/2015 tarihindeki bir adet kazasının detayları incelendiğinde aracın kayda değer kazasının bulunmadığı, değerinin azaltacak kasa ve kazalarının olmadığı, sonucunda aracın davacı tarafından 83.000-TL’den (seksenüçbin TL.) piyasa rayicine göre “iyi” değerden satıldığı, satış değerinin o tarihte tamda yerinde ve geçerli rayiç değer olduğu, bu bilgilerin yetkili-… 2.el satış bayileri yetkili satıcıları ile yapılan görüşmeler suretiyle elde edildiği, 83.000-TL 2. El rayiç değerin kadri maruf olduğu, TBK madde 219 ve devamı uyarınca; semen tenzili ile dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle meydana gelen değer kaybının kök raporun hazırlandığı dönemde sıfır satışından %20 daha az olacağı, yani başka bir deyişle 22.000-TL değerinin daha düşük olacağı kararının değişmediği, yetkili servislerin karşılaştıkları benzer durumlara dayanak %20 civarında tenzilin yerinde olacağına dair tespitlerin varlığında, yetkili servislerce satışa sunulması durumunda farklı 2. El Yetkili Satıcılarının beyanlarına dayanarak elde edildiğini, “dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle meydana gelen değer kaybının 22.000-TL olup sıfır olarak 113.073,75-TL satış değerinden 22.000-TL daha düşük olacağı, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde “Satış Tarihi itibariyle, dava konusu araç ile aracın ayıpsız misli arasındaki ikinci el satış fiyatı farkının hesaplanarak” denilmekte olduğu, aracın 2013 yılı kasko değerinin www.tsb.org.tr / kasko değer listesinde… 2013 131.151,00- olduğu, … plakalı şasi … nolu aracın 10/07/2017 tarihli noter nezdinde satışı tarihi itibariyle 83.000-TL olduğu net satış değeri olduğu, 2. el … aracın, 10/07/2017 satış tarihi itibariyle, aracın ayıpsız misli sıfır satış fiyatının 170.000-T(yüzyetmişbin) olduğu, “aradaki farkın hesaplanarak” denilmekte olduğu dikkate alındığında ise 2017 yılı Haziran Temmuz aylarında sıfır … eşdeğer modelinin 2017 yılında … olduğu, o tip aracın sıfır araç fiyatının 170.000,00-TL olduğu, 10/07/2017 tarihinde 2. El … tip aracın satış fiyatının 83.000,00-TL olarak noter satış sözleşmesinde belirtilen 2. El bedelin yerinde olduğu, günün koşullarında piyasa 2 el rayiç değerin kadri maruf olduğu, 170.000 – 83.000= 87.000,00-TL’nin (seksenyedibin-TL)aradaki fark olduğu, 2017 yılı Temmuz ayındaki eşdeğer sıfır araç … ile dava konusu 2. El aracın satış fiyatı arasındaki reel fark olduğu, 2019 yılı Nisan ayında … tip 2018 model olarak eşdeğer araç adlandırıldığını, raporun hazırlandığı günlerde muadil aracın net piyasa en dip fiyatının 225.000-TL olduğu, bahsedilen tüm rakamların yetkili … satış bayileri ile görüşerek elde edildiği hususu tespit ve rapor edilmiştir.
İki rapor arasında çelişki bulunması sebebiyle çelişkinin giderilmesi bakımından dosyanın Makine Mühendisi Bilirkişi … ve Nitelikli Hesap Uzmanı Bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor tanzim ettirildiği, 22/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu araçta bir takım gizli ayıpların bulunduğu, bu ayıpların aracın değerinde düşüş meydana getirdiği, araçtaki ayıplar nedeniyle garanti yükümlülüğünün de dikkate alındığında, davalıların aracın değerinde meydana gelen düşüşten sorumlu olmalarının gerektiği, davalıların sorumlu olmaları gereken tutarın 22.000,00-TL olarak tespit edildiği ( 09/10/2013 tarihindeki 113.073,75-TL bedelinden 22.000,00-TL ayıp indirimi yapılabileceği ) sonuç ve kanaatine varıldığı hususu tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 23/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava konusu olan müvekkili şirkete ait … plaka sayılı ayıplı aracın iadesi ile satış bedeli olan 113.073,75-TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan 24/01/2014 tarihli dava dilekçesi ile tahsilini talep ettikleri, dava konusu ayıplı aracın 10/07/2017 tarihinde 83.000,00-TL bedelle satıldığı, dava konusu ayıplı aracın iadesi ile satış bedelinin müvekkili şirkete ödenmesi söz konusu olamayacağı, ayıp nedeniyle meydana gelen değer kaybının müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, dava konusu araç ile aracın ayıpsız misli arasındaki 2.el satış fiyatı farkının temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalarını semen tenzili ile araçta meydana gelen değer kaybının iadesi için belirsiz alacak davası olarak devam ettikleri yönünde ıslah dilekçesi verdikleri anlaşılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen tarafların belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davacının, davalılardan …’in üretmiş olduğu dava dava konusu aracı sıfır kilometrede diğer davalı …’den satın aldığı ve aracın bedelini ödediği, dava konusu ayıp iddiasıyla davacının birden çok defa aracı servise götürdüğü hususlarında bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve çözüme kavuşturulması gereken temel problemlerin davacıya satılan aracın ayıplı olup olmadığı, aracın ayıplı olması halinde ayıbın niteliği ve buna bağlı olarak davacının talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… D.İş dosyası ile hazırlanan 03.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, sol arka camdan ve sağ arka camdan su girme ayıbının devam ettiği, sağ ön kapının yerine tam oturmadığı ve tam kapatılamadığının tespit edildiği, dava konusu aracın bir çok kez servise götürülmüş olmasına rağmen ayıpların giderilememesi ve aracın bu ayıplarla değerinin altında satılmak zorunda kalınması hususu dikkate alındığında; davacının aracın değerinde oluşan düşüş oranında tazminat ödenmesine lişikin talebinin haklı bir talep olduğu, dava konusu araçta bir takım gizli ayıpların bulunduğu, bu ayıpların aracın değerinde düşüş meydana getirdiği, araçtaki ayıplar nedeniyle, garanti yükümlülüğü de dikkate alındığında, davalıların aracın değerinde meydana gelen düşüşten sorumlu olmaları gerektiği, davalıların sorumlu olmaları gereken tutarın 22.000-TL olarak tespit edildiği (09.10.2013 tarihindeki 113.073,75 TL bedelinden 22.000-TL ayıp indirimi yapılabileceği ) hususunun tespit ve rapor edildiği görülmekle denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna ( 20/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ) göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Asıl ve ıslahla açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-22.000,00-TL’nin 10/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.502,82-TL harçtan peşin alınan 1.931,05- TL harcın mahsubu ile bakiye 428,23- TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 1.502,82- TL peşin nispi harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 3.800,00-TL bilirkişi ücreti, 170,00-TL davetiye ve teskere gideri, değişik iş dosyasında yatırılan 40,00-TL peşin harç, 11,30-TL başvurma harcı, 300,00-TL bilirkişi ücreti, 27,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.373,5 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza