Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1019 E. 2018/1112 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1019 Esas
KARAR NO : 2018/1112

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili bulunduğu Banka ile asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında yapılan kredi sözleşmesinin davalı kefil … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalanmasını müteakip, açılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine, kredilerin … Noterliği’nin 25.10.2011 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle de borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, Davalının borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu, haksız bu itirazın iptalini talep etmek üzere iş bu davanın açıldığını, davalı kefilin kredi sözleşmesi ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığı gerekçesi ile imza itirazında bulunmuşsa da yapılan grafolojik incelemede genel kredi sözleşmesindeki imzaların …’nun elinin ürünü olduğu hususunun tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleynine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekili …’ın (…) borçlu firma … Ltd. Şti. firmasının ortağı olduğunu, müvekkilinin borçlu … ile evli iken müvekkilinin bilgisi dışında olarak …’nun şirkete krediler aldığını ve eski eşi tarafından imzasının taklit edildilerek müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile borç altına sokulduğunu, bu nedenle eski eşi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, …’da aynı şekilde kredi kullandırımı esnasındaki imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığı hususunun ….İcra Hukuk mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından alınan grafolojik rapor ile tespit edildiğini, kredi sözleşmesine atılan imza yönünden yapılacak bilirkişi imza incelemesi ile tespit edilebileceğini, alacaklı bankanın takibinin haksız olduğunu davacı hakkında % 40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi taleplerinin bulunduğunu belirterek belirtilen açıklamalar doğrultusunda davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, Genel Kredi Sözleşmesine, İhtarnameye, hesap özeti, ticari defter kayıtlara, bilirkişi incelemesine vs. delillerine dayanmıştır.
Davaya dayanak …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından, borçlu … Ltd.Şti., …, … aleyhine; 172.793,60 TL asıl alacak, 16.782,58 TL muacceliyetten takip t. Kadar yıllık %94,5 tem.faiz, 839,12 TL faizinin %5 gider vergisi, 179,00 TL masraf olmak üzere toplam 190.594,30 TL nakit toplamı ve 17.334,00 TL gayrinakit toplamı (depo talep edilen) olmak üzere toplam 207.928,30 TL alacağın tahsili için 01/12/2011 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 27/01/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 31/01/2012 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu sözleşmede kefil ismi ile kefil isminin altındaki imzaların … (…) …’ nun eli ürünü olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinden alınan 12/02/2015 tarih … sayılı raporunda; ” İnceleme konusu sözleşmenin 1. sayfası altında bulunan “…” isim yazısı ile … (…) …’ya ait mukayese yazılar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu “…” isim yazısının … (…) …’nun eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını, İnceleme konusu sözleşmede …’ya atfen atılı imzaların, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret, tersiminin basit, taklidinin kolay imzalar olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere …’nun eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği,” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce 20/04/2014 tarihli celsede alınan adli tıp kurumu raporu göz önüne alınarak, dosyanın grafoloji uzmanı bilirkişi Prof. Dr. …na tevdi edilerek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi 15/07/2015 tarihli raporunda; inceleme konusu genel kredi sözleşmesinin 1. Sayfasında mevcut sınırlı sayıdaki mukayese yazılar arasında aynı el ürünü olduklarnıı gösterir grafolojik benzerlik ve uyum bulunmadığı, inceleme konusu genel kredi sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi limitinin arttırılması sözleşmesinde … (…) adına atfen atılmış basit tersimli ve polimorf mevcut mukayese imzlaarı arasında; gerek yukarıda işaret edilen hususlar, gerekse grafolojik tanı unsurlarnıdna işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından berzirlikler ve uyum saptandığından söz konusu imzaların … (…)’ ın eli ürünü olduğunun kabulünün gerektiği tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 30/09/2016 tarihli raporunda: dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti.firmasının ve davalı kefili …’nun ’nun davacı Bankadan kullanmış bulunduğu rotatif nakit kredi, kredili mevat hesabı borç bakiyesi ve gayrinakdi çek kredisi nedeniyle borçlu bulundukları, taraflar arasında imzalanmış kredi sözleşmesi uyarınca temerrüt faiz oranının yıllık % 76,50 olarak hesaplandığı, davalı kefil …’nun itirazının iptalinin; nakit kredi borcu yönünden; 101.12.2011 takip talep tarihi itibariyle 172.793,60 TL. asıl alacak, 9.130,62 TL. % 51 oranından akdi faiz ve 456,53 TL. akdi faizin % 5’i feri ve olmak üzere toplam 182.380,75 TL.üzerinden yapılması, davacı banka tarafından davalı kefilden, 01.12.2011 takip talep tarihinden itibaren de 172.793,60 TL. asıl alacak matrahı üzerinden yıllık % 76,5 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5’i bsmv talep edilebileceği, Gayrinakdi çek kredisi yönünden davalının itirazının iptalinin ise; … no.lu ticari mevduat hesabından … çek numaralarına havi 8 adet çek yaprağının halen kullanılmamış olarak müşterinin elinde bulunduğu çek deposu kayıtlarından anlaşılmış olup bu sekiz adet çek yaprağı için davacı bankanın 01.12.2011 takip talep tarihinde beher çek yaprağı için geçerli olan banka sorumluluk bedeli tutarı 500 TL x8 = 4.000.- TL. tutarın 25.01.2011/27826 sayılı tebliğ gereğince faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini talep edebileceği tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce 13/10/2017 tarihli celsede, iki rapor arasında çelişki mevcut olduğu göz önüne alındığında dosyanın ATK İhtisas kuruluna gönderilerek çelişkinin giderilmesine karar verildiği, dosyada daha önce Adli Tıp Kurumundan alınan 12/02/2015 tarihli rapor ile mahkememizce ayrıca bilirkişiden alınan grafoloji raporuna itirazlar da dikkate alınarak, çelişkinin giderilmesi bakımından dosyamız Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden alınan 12/04/2018 tarihli raporda; 18/10/2017 tarihli ve … esas sayılı yazısı ile 16/11/2017 tarihinde şubemize verilen dosya içerisinde; 12/02/2015 tarihli ve … sayılı raporumuz ile 15/07/2015 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişkinin giderilmesi hususunda Adli Tıp Genel Kurulu’nda inceleme yapılması istenilmiş olup; Adli Tıp Genel Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 4810 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesine dayanılarak hazırlanmış olup (Madde 23), Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümlerinde yer alan ” Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin işleri Adli Tıp Genel Kurulu’nda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa, mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu raporda daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların, ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece, katılımı zorunludur.” hükmü gereğince, inceleme konusu belgenin genişletilmiş uzmanlar kurulunca yapılan incelemesinde; İnceleme konusu sözleşmede …’na atfen atılı imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’nun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir.
Her ne kadar bu davaya esas teşkil eden Genel Kredi Sözleşmelerindeki müteselsil kefil imzalarının davalıya ait olduğu sonucuna varılmasının mümkün bulunmadığı, konusunda 12/02/2015 tarihli adli tıp kurumu raporu (İnceleme konusu sözleşmenin 1. sayfası altında bulunan “…” isim yazısı ile … (…) …’ya ait mukayese yazılar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu “…” isim yazısının … (…) …’nun eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını, İnceleme konusu sözleşmede …’ya atfen atılı imzaların, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret, tersiminin basit, taklidinin kolay imzalar olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere …’nun eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği) ve grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda: inceleme konusu genel kredi sözleşmesinin 1. Sayfasında mevcut sınırlı sayıdaki mukayese yazılar arasında aynı el ürünü olduklarnıı gösterir grafolojik benzerlik ve uyum bulunmadığı, inceleme konusu genel kredi sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi limitinin arttırılması sözleşmesinde … (…) adına atfen atılmış basit tersimli ve polimorf mevcut mukayese imzlaarı arasında; gerek yukarıda işaret edilen hususlar, gerekse grafolojik tanı unsurlarnıdna işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından berzirlikler ve uyum saptandığından söz konusu imzaların … (…)’ ın eli ürünü olduğunun kabulünün gerektiği tespit edildiği, bu sebeple 12/04/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi raporunda; inceleme konusu belgenin genişletilmiş uzmanlar kurulunca yapılan incelemesinde; İnceleme konusu sözleşmede …’na atfen atılı imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’nun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin rapor edildiği, gerekçesi ayrıntılı bir şekilde açıklanmak suretiyle imzaların davalının eli ürünü olup olmadığının belirlenemediğinin açıklanması ve her iki adli tıp kurumu raporunun birbirini teyit eder nitelikte bulunması ve kefaletin geçerli olabilmesi için kefil olunan kişinin imzasını içermesi gerektiği tartışmasız olduğundan davacının bu iddiasına itibar edilmesi mümkün görülmemiş ve davalının genel kredi sözleşmesindeki borçtan kefil sıfatıyla sorumlu olamayacağı sonucuna varılarak davanın reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı taraf icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. İİK 67. maddesi uyarınca davanın reddi halinde davalı yararına icra inkar tazminatı verilebilmesi için davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu hususunun kanıtlanmasının zorunlu olduğu, davacı bankanın davalıya karşı yaptığı takipte kötüniyetli bulunduğunun davalı tarafından ayrıca ve açıkça kanıtlanamadığı kanaatine varılmakla davalının kötüniyet tazminat talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:
1-)Davacının davasının REDDİNE,
-Davalının istemiş olduğu kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından talebin REDDİNE,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin alınan 3.087,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.051,85-TL harcın karar kesinleştiğinde iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 18.425,70-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı gider avansından artan bakiyenin davacıya/vekiline iadesine,
Dair davacı … davalı vekilinin yüzünde; tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2018

Katip …

Hakim …

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.**