Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/374 E. 2018/915 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/374 Esas
KARAR NO : 2018/915

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2013
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni bankanın müşterisi …’a ait … nolu hesaptan 10.03.2009 tarihinde internet şubesi aracılığı ile … şubesi … adına 30.000,00.-TL, … şubesi … adına 2.500,00.-TL ve 1.000,00.-TL cebe havale olmak üzere toplam 33.500,00.-TL ‘nin … bilgisi dışında havale yoluyla gerçekleştiği iddiası ile açılan davanın vekiledeni banka lehine sonuçlandığını, bunun üzerine oluşan alacağın tahsili için … aleyhine … icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiğini, borçlu tarafından haksız yere borca itiraz edildiğini, borçlu aleyhine açılan ceza davasında sanığın suçunu ikrar ettiğini ve 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, istenen faizin yasaya uygun olduğunu, vekiledeni bankanın zararının … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında da sabit olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının alacağın %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, vekiledeni hakkında açılmış olan ceza davasında verilen kararın kesinleşmediğini, ceza yargılamasında tartışılan delillerin ve tesis edilen hükmün özel hukuk alanında sonuç doğurabilmesi için kesinleşmiş olmasının gerektiğini, davacının sebeb olduğu yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ticari faaliyet yürüten bankanın müşterisine ait hesapta bulunan parayı korumakla yükümlü olduğunu, davacının müşterisinin uğradığı zaran doğrudan karşılaması gerekir iken dava açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davaya ilişkin masrafların vekiledeninden talep edilemeyeceğini, talep edilen faiz miktarı ile türünün farazi olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava; İİK 67 maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı ve davalı vekili delil ve belgelerini ibraz etmişler, davada; … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına, … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına, banka kayıtlarına, bilirkişi incelemesine v.s dayanmışlardır.
Davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … aleyhine, banka ile imzalanan sözleşme/sözleşmeler, ihtarname/ihtarnameler, hesap özeti/hesap özetlerine dayanılarak İnternet Bankacılığı yolu ile …’ın hesabından … şubenizde bulunan hesabına yapılan EFT işlemi nedeniyle …’a bankaca ödenmek zorunda kalınan 55.195,49-TL asıl alacak, 456,36-TL işlemiş faiz ve 22,77-TL %5 BSMV si olmak üzere toplam 55.673,62-TL alacağın tahsili talepli ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, davalı-borçluya ödeme emrinin 07.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 14.05.2013 tarihinde süresinde, takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Getirtilip incelenen, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, davacı … tarafından davalı … AŞ. aleyhine 15.05.2009 tarihinde , davacı, davalı-banka müşterisinin hesabında bulunan paranın, müşterinin haberi olmadan bilgisayar korsanlığı yoluyla başka bir hesaba aktanlması nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla alacak davası açıldığı, işbu davada yapılan yargılama sonunda Mahkemenin 2010/263 karar sayılı 31.05.2010 tarihli kararı ile “…Davalı bankanın kusuru olsa da olmasa da sahtekarlıkla bir kişinin hesabından para çekilmesi halinde sadece bankanın zarara uğradığı, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağının aynen devam ettiği, mevduat sahibinin, bankanın zararının doğmasına kendisi de ortak kusuru ile sebeb olduğu takdirde (B.K. m. 44) banka ortak kusur oranında mevduat sahibine başvurabileceği ve bu zararını mevduat sahibine olan mevduat borcundan takas edebileceği, bu yönde yapılan inceleme sonucunda; davacı müşterinin, müterafik kusurunun bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ise de ; davacı mudinin hafif kusurlarından dahi sorumlu olamayacağı, davalı bankanın ağır kusurlu olması nedeniyle zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 33.500,00.-TL ‘nin 10.03.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile 1.690,40-TL yargılama gideri ve 3.885-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine…” karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin … -… E.K. sayılı 27.02.2012 tarihli ilamı ile onandığı, davalı banka vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … -… E.K. sayılı 02/10/2012 tarihli kararı ile reddedildiği, kararın 02/10/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyap üzerinden getirtilip incelenen … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, bu kez alacaklı … tarafından borçlu … Genel müdürlüğü aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.05.2010 tarihli ilamına dayalı olarak 23.07.2010 tarihinde ilamlı icra takibine girişildiği, ilamdaki fer’ileri birlikte toplam 50.107,24-TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek değişen oranlı reeskont faizi ile tahsilinin talep edildiği, davacı tarafından 28.03.2012 tarihinde takip dosyasına toplam 58.000,00-TL yatırıldığı, alacaklıya 29.03.2012 tarihinde 55.062,30-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Getirtilip incelenen … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, sanıklar … ve … aleyhine bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan dolayı kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda; 24.04.2011 tarihinde verilen kararda ” Sanık …’in açığa çıkan bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan dolayı eylemine uyan T.C.K.’nun 142/2-e maddesi uyarınca suçun işleniş şekline göre takdiren 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın mahkemedeki tutum ve davranışları dikkate alınarak T.C.K.’nun 62. maddesi uyarınca takdiren cezası 1/6 oranında indirilerek 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ” karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller kapsamında davacı yanın takip tarihi ve dahi dava tarihi itibariyle faizi ile birlikte alacak miktarının tespiti ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 09.01.2015 tarihli raporda;
“…. 30.04.2013 takip tarihi itibariyle alacak miktan 55.427,39.-TL olup, 55.195,49.-TL asıl alacağa takip tarihinden alacağın tahsiline kadar takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülmesi suretiyle alacağın tahsilinin talep edilebileceği,
27.11.2013 dava tarihi itibariyle alacak miktarı 58.973,31.-TL olup, 55,195,49.-TL asıl alacağa dava tarihinden alacağın tahsiline kadar dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülmesi suretiyle alacağın tahsilinin talep edilebileceği,
Ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenilmesi hususunun mahkemenin taktirinde olduğu ” tespit ve rapor edilmiştir.
Ceza mahkemesi tarafından verilen 24.04.2011 tarihli kararın temyizi üzerine, Yargıtay … Ceza Dairesince karar 03.11.2014 tarihli karar ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak … – … E.K. Sayılı 08.03.2018 tarihli karar ile ” sanığın atılı hırsızlık suçundan eylemine uyan 6545 sayılı yasa ile değişiklikten önceki TCK nun 142/2-e maddesi gereğince suç konusunun önem ve değeri meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı failin kastının ağırlığı güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurularak taktiren teşdiden 5 sene hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın izlenen olumlu tutum ve davranışları nedeniyle verilen cezanın TCK nun 62 maddesine göre 1/6 oranında indirilerek 4 sene iki ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verilmiş, kararın 24.04.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İlk kararın DELİLLERİN TAKDİRİ VE GEREKÇE bölümünde “Sanık … suçlamayı kabul etmemişse de CD görüntülerine ait parayı çektiğine ilişkin görüntüler gösterildiğinde görüntülerdeki siyah giysili önünde deste halinde para bulunan şahsın kendisi olduğunu kabul etmesinden, … Genel Müdürlüğü’nün 17/04/2009, 26/03/2009 tarihli şikayetçiye ait paraların sanık … tarafından 30.000,00.-TL sinin …’in … şubesinden, 2.500,00–TL’sinin … adına açılmış olan … şubesinden çekildiğine ilişkin yazısı ile şubesinden çekildiğine ilişkin CD görüntüleri, tüm dosya kapsamından sanığın internet yoluyla şikayetçinin şifresini kırarak paraların bir kısmını … şubesindeki kendi hesabına, bir kısmını da askere gitmeden önce kimliğini kaybeden … ’in kimliğini kullanarak … şubesine havale ettiği ve çektiği , böylece atılı suçu işlediği anlaşılmıştır.”denilmek suretiyle hükmün gerekçelendirildiği , bozmadan sonra verilen hükümde de aynı gerekçeye dayanıldığı anlaşılmaktadır.
Maddi vakayı saptayan ceza mahkemesi kararı mahkememiz açısından da bağlayıcı olmakla …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası neticesinin beklenmesine karar verilmiş, kararın 24.04.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, mahkememizce alınan denetlemeye ve karara dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporu, … Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı kararlı dava dosyası ile … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı ceza mahkemesi dosyasına göre;
Davacı banka müşterisi dava dışı … hesabında bulunan paranın, müşterinin haberi olmadan bilgisayar korsanlığı yoluyla başka bir hesaba aktırılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için müşteri … tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı (bozmadan sonra … E.sayılı) dosyasında verilen karar ile davanın kabul edildiği ve davalı banka ağır kusurlu görülerek zararın tamamından sorumlu olduğunun kabul edilerek hüküm kurulduğu, 33.500-TL nin 10.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tüm yargılama giderlerininde davalı bankadan tahsiline karar verildiği, alacaklı … tarafından … aleyhine ilama dayalı olarak … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yapılan takip üzerine banka tarafından toplam 66.243,47-TL ödeme yapıldığı, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında yapılan ve mahkememizce kesinleşmesi beklenen yargılama sonucunda, mevcut eylemden dolayı …’in suçlu bulunduğu ve ceza verildiği, dolayısıyla davacı bankanın TBK 127 madde uyarınca alacaklıınn haklarına halef olması dolayısıyla haksız fiilin faali olan …’ten ödediği parayı ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte isteyebileceği, davalı …’in ceza yargılamasına göre doğrudan doğruya davacı bankanın zararının doğmasına sebebiyet verdiği, … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 66.243,47-TL ödemeye rağmen davacı bankanın … aleyhine … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile giriştiği takipte, davalıdan asıl alacak olarak 55.195,49-TL talepte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca ve yanlar arasında bir sözleşme olmaması, davacının tacir olması sebebiyle tarafların sıfatı, uyuşmazlığı niteliği ve dahi davacı bankanın daha evvel aleyhine yapılan takipteki talepler nazara alınarak, alacağa sözleşmesel faiz değil, 3095 sayılı yasa uyarınca avans faizi uygulanabileceği ve faizin gider vergisinin istenemeyeceği, talep edilen asıl alacak üzerinden ve bilirkişi raporu ile 19.04.2013-30.04.2013 tarihleri arasında 231,90-TL işlemiş avans faizi hesaplandığı, davacı yanın rapora itirazı da olmadığı nazara alınarak, itirazın 55.195,49-TL asıl alacak, 231,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.427,39-TL üzerinden iptaline, yine itiraz edilmediği üzere takibin asıl alacağa yıllık %13,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın kaynağı haksız fiil olmakla, koşulları oluşmayan inkar tazminatı taleplerinin reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-)… İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında davalı itirazının 55.195,49-TL asıl alacak, 231,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.427,39-TL üzerinden İPTALİNE, takibin asıl alacağa yıllık %13,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazla talebin REDDİNE,
2-)Davacı yanın koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.770,37-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 672,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.097,87-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 672,50-TL peşin harç, 3,75-TL vekalet harcı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 113,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.313,55-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.302,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.421,50-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-) Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve tarifenin 13(2) maddesi nazara alınarak reddedilen miktar tutarında 478,13-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiyenin karar kesinleştiğinde davacıya/vekiline iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle karar verildi 23/10/2018

Katip …

Hakim …