Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/686 Esas
KARAR NO:2023/845
DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:13/10/2023
KARAR TARİHİ:03/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile sicilden resen terkin edilen İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı ve … sicilli, … mersis nolu, Tasfiye Halinde … Limited Şirketi ile bu şirkete ipotekli taşınmaz vererek müteselsil kefil olan şahıslar arasında (terkin işleminden önce açılan) ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas ile (bu dosyaya talimat ile bağlı … Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünde de) İpotekli Taşınmazın Paraya Çevrilmesi Yolu ile takip başlatıldığını, halen devam ettiğini, takibin tüm aşamalardaki itirazlar ….İcra Hukuk Mahkemesinin 05/07/2023 tarih ve … Kararı ile sonuçlandığını, karara istinaden dosyadaki Rehinli Taşınmazlar için satış istendiğinde ….İcra Müdürlüğü ”Dosyada asıl borçlu olan adı geçen firmanın Ticaret Sicilden terkin edildiğini, UYAP sorgusu ile tespit edildiğini, ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında takip işlemlerine başlanması ve yürütülmesi tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkündür.” şeklinde tensip kararı aldığını, İİK’nun 149/b maddesinde; “149.maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra müdürü, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi 3. şahsa birer ödeme emri gönderir.” düzenlemesinin mevcut olduğunu, borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması sebebiyle haklarında birlikte takip yapılması zorunluluğu olduğunu, Ticaret Sicilinden terkin edilen borçlu şirket hakkında takipte taraf olarak gösterilmek suretiyle icra takip işlemlerine devam edilmesi durumunda yapılan işlemler geçersiz olacağını, borçlu şirket yönünden ihya sağlanmadan hakkında takip yapılamayacağını, bu eksiklik tamamlanmadan zorunlu takip arkadaşı olan Rehinli Taşınmaz maliklerine karşı da takibin devamı mümkün olmadığını, açmış oldukları davada taleplerine konu (Ticraet sicilden resen terkin edilen) şirketin sicildeki adres yeri … Cad. … Sok. No: 2/1 … / …) İSTANBUL olup (EK-2) yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmasının gerektiğini, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmadığını, tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakıldığını, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, TTK 547 maddesi’nin 1.fıkrasında “tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. ” denilmek suretiyle alacaklıların şirketin ihyasını talep edebileceğini düzenlendiğini, ek tasfiye sadece tasfiyenin kapanmış olmasına rağmen halen alınması zorunlu ek tedbirlere gereksinim duyulması halinde söz konusu olabileceğini, zorunluluk yoksa ek tasfiyeye gidilemeyeceğini, bu hüküm bağlamında şirketin yeniden sicile kaydedilmesini ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek durumlar TTK 547.maddeningerekçesinde açıkça belirtildiğini, “Şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması, şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılması söz konusu” ise ek tasfiye yoluna gidilebileceğini, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 22.06.2023 tarih … Karar sayılı ilamı ile birlikte ek tasfiye (ihya) davası açma zaman aşımını 5 (beş) yıl ile sınırlandıran hükümde ortadan kalktığını, Yargıtay kararlarından görüldüğü üzere tasfiye işlemlerinin eksik olması halinde şirketin ihyasının mahkemeden talep edileceği açık olup somut olayda da sicilden terkin edilen şirketin ….İcra Müdürlüğü nezdindeki rehinli takip dosyalarındaki alacaklarının ve bu alacağa istinaden takip edecek (rehin açığı belgesi ile açılacak olan) icra ve dava dosyalarındaki borçlarının tamamının ödenebilmesi için şirketine ek tasfiye kararı ile ihyası için davayı açtıklarını,13/12/2010 tarihinde sicil kaydı silinerek sicilden resen terkin olunan Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketinin iş bu ….icra Müdürlüğü nezdindeki rehinli takip dosyasındaki alacakları ve bu alacağa istinaden takip edecek icra ve dava dosyaları için ek tasfiye kararı verilerek ihyasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı tasfiye kararı veren tasfiye sorumlusu veya memuru, davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava niteliği itibari ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayalı olarak sicilden davalı tarafça terkin edilen Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Odası kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenilen şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ve ticaret merkezinin …/İstanbul olduğu, şirketin 13/12/2010 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan Ticaret Sicili Müdürlükleridir.
TTK’nın 547. maddesine göre ” (1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
TTK geçici 7 maddesinde ihya davasında yetkili mahkeme ile ilgili bir düzenleme yapılmadığından, geçici 7/15 maddesindeki düzenleme gereği bu davada yetkili mahkeme ihya ile ilgili özel düzenleme niteliğinde olan TTK 547 maddesi uyarınca şirket mahkemesinin bulunduğu yer mahkemesidir.
Şirketin faaliyet merkezinin ve iş yeri adresinin … Sokak No:2/1 …/İSTANBUL olduğu açık olup, TTK 547/1 gereğince belirtilen yetkili mahkeme düzenlemesi kesin yetki hali olup, kamu düzenine ilişkin olmakla (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/1409 E.-2018/2580 K. Sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/1577 E.-2019/898 K. Sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2019/245 E.-2019/968 K. Sayılı içtihalarında da belirtildiği üzere) davaya bakmakla yetkili mahkemenin ihyası istenilen şirketin merkezi bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Açıklanan gerekçelerle;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-ç maddesi gereğince mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince harç/yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda karar verildi.03/11/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye ..
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır