Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/659 E. 2023/946 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/659 Esas
KARAR NO:2023/946

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/10/2023
KARAR TARİHİ:14/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında satış teklif formu adı ile İstanbul İcra Daireleri ve İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili kılındığı bir sözleşme akdedildiğini, işbu sözleşme kapsamında, müvekkili, 54.000 USD kura dayalı TL ödeme karşılığında 27.00 ton … susam satıldığını, işbu alım satıma ilişkin detaylı yükümlülükler de konu Sözleşme’de açıkça yazıldığını, daha sonra sözleşmeye uygun olarak ürün teslimi yapıldığını ve 20.03.2023 tarihli … numaralı ve 1.027.446,31 TL’lik fatura kesilerek şirkete iletildiğini, davalının, işbu tutarlı faturayı teslim aldıktan sonra herhangi bir itirazda bulunmadığını, zira, söz konusu işbu fatura sözleşme kapsamında kesilen ve tarafların mutabık kaldığı tutarı içeren bir fatura olduğunu, müvekkilinin, yukarıda bahsi geçen sözleşme kapsamında yükümlülüklerini süresi içerisinde yerine getirdiğini ve söz konusu … susamı davalı şirkete 20/03/2023 tarihinde teslim ettiğini, buna ilişkin dava dışı … Loj. Tic. Ltd. Şti’nin kantar fişi ekte sunulduğunu, işbu firma sözleşme’ye uygun şekilde ürünün tartımını yaptığını, aynı zamanda ürünü teslim etmekte olduğunu, nakliye aracının plakası dahil tüm bilgileri işbu fişte açıkça yer aldığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesinde açıkça “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü bulunduğunu, bu sebeple de, içeriği kabul edilmiş ve hizmeti tam olarak teslim edilmiş bir işe ait fatura borçları bulunduğu sabit olduğunu, bahsi geçen faturaların karşılığında davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmaması sebebi ile, müvekkilinin muhasebe departmanı davalı şirkete birçok kere e-posta ile bilgi talep etmişse de davalı şirket tarafından herhangi bir cevap gelmediğini, işbu temerrüt nedeniyle 31/07/2023 tarihinde davalı şirkete …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin, işbu ilamsız takibe süresi içerisinde haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini ve takibi durdurmuş olduğunu, 22/08/2023 tarihinde ise İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapılmış ve usulüne uygun olarak yapılan ilk toplantıda davalı yan toplantıya katılım sağlamamış olduğunu, daha sonra firma yetkilileri ile yapılan arabuluculuk harici görüşmelerde de ödemeye ilişkin bir sonuç alınamadığını, İşbu sebeplerle itirazın iptali davasının açılması gerektiğini, müvekkilinin icra takibinde fatura tarihinden itibaren fatura alacağına işlettiği ticari temerrüt faizi de yerinde olduğunu, zira söz konusu alacağın kaynağı bir ticari iş olup, ticari temerrüt faizine konu edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile, davalı tarafın mal kaçırma ihtimali olmasına binaen, 1.027.446,31 TL’lik fatura alacağımıza yeter miktarda; borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine (teminatsız veya uygun görülecek teminat mukabilinde) ihtiyati haciz konulmasına, Davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun yapmış olduğu takibe itirazın iptaline ve takibin fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına, Alacağın likit olması sebebi ile davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderinin ve avukatlık ücretinin tamamının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında oluştuğu beyan edilen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekili, henüz cevap dilekçesi sunmadan, 27/11/2023 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekilinin incelenen vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı HMK’nun 308 maddesinde “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” şeklindeki düzenleme uyarınca dosyamız davalısı tarafından sunulan usulüne uygun kabul beyanı ve dava türü itibariyle davalının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği, davacının davasını kabul edebileceği nitelikte olduğu da anlaşıldığından HMK 308 maddesi uyarınca kabul nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karar tarihinde yürrlükte bulunan AAÜT madde 6 ya göre “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz”.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, kabul beyanı nedeniyle KABULÜ ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin 1.027.446,31 TL asıl alacak üzerinden aynı koşulları ile kaldığı yerden devamına,
2-Kabul edilen toplam alacak miktarı olan 1.027.446,31 TL üzerinden % 20 oranında hesap edilen 205.489,26 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu 22. Maddesi de dikkate alınarak, 1/3 oranında alınması gerekli 23.394,95 TL karar ve ilam harcından 12.408,99 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 10.985,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 269,85 başvurma harcı, 12.408,99 TL peşin harç, 56,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 12.734,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6. Madde uyarınca 1/2 oranında hesap ve taktir olunan 71.559,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/12/2023

Başkan …
E-İmzalıdır
Üye …
E-İmzalıdır
Üye …
E-İmzalıdır
Katip …
E-İmzalıdır