Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/650 E. 2023/763 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/650 Esas
KARAR NO :2023/763

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/08/2018
KARAR TARİHİ:11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili kuruma kayıtlı abone olduğunu, elektrik sonucu adına kesilen faturalar ile sabit borcunu ödemediğini, bunun üzerine bahsi geçen faturalara dayanılarak …. İcra Dairesinin … numaralı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının ise söz konusu ödeme emrine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız, gerekçesiz ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin icra dosyasına konu faturalara sebep olan elektrik aboneliğinin bulunduğu yeri kiraladığını, bu adreste ortaklarıyla birlikte şirket kurduklarını, müvekkilinin işbu taşınmazda iş kazası geçirdiğini, aynı tarihte hastanede tedavi altına alındığını, iş kazası sonrasında şirketin işlerini müvekkilinin ortaklarının takip ettiğini, ilgili elektrik aboneliğinin bulunduğu ve aynı zamanda şubesi de olan taşınmazı boşalttıklarını ve şubeyi kapattıklarını, müvekkilinin ilgili taşınmazla icra takibine konu olan fatura borcunun oluştuğu dönemde herhangi bir bağının olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 15/03/2023 tarih ve 2022/904 Esas, 2023/191 sayılı karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2023 tarih ve 2023/… Esas, 2023/… Karar sayılı ilamıyla;
“28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra,
“Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yö- nelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun 3.maddesinde;
“Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları”
Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”,
“Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.”denilmiştir.
Anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanu- nun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olay ele alındığında; uyuşmazlığın işyerinde kullanılan normal tüketim bedeline ilişkin olduğu, abonelik tipinin tip 1 olarak kaydedildiği, davacının “tüketici ” vasfı bulunmadığı gibi uyuşmazlığın da “tüketici işlemi”nden doğmadığı, bu nedenle iş bu davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; davalının İstanbul Ticaret Sicili nezdinde gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, … Vergi Dairesi’nin cevabi yazısına göre , 18/08/1998 tarihinde ahşap mutfak ve sofra eşyası imalatı faaliyeti ile ilgili olarak mükellefiyet kaydı bulunmakta iken 31/12/2000 tarihinde faaliyetini sonlandırdığı, 20/08/1998 tarihinden itibaren 34-… sicil numarası ile … ve Sanatkarları Odası’na kayıtlı olduğu ve kaydının halen devam ettiği, işletmesinin “esnaf” faaliyeti kapsamında kaldığı sonu- cuna varılmıştır.Buna göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli iken Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde karar tesisi isabetsiz olmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmış olmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelenmiştir.
Bu kapsamda, yukarıda ayrıntılarına yer verilen istinaf karar kaldırma ilamında da işaret edildiği üzere, davalının tacir olmadığı, işletmesinin esnaf faaliyeti kapsamında kaldığı bu sebeple davanın nispi ticari dava ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunmaması sebebiyle mutlak ticari dava niteliğinin bulunmadığından uyuşmazlığın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği sebebiyle görev dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-HMK.nun 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birisinin başvurması halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2023

Katip …

Hakim …