Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/503 E. 2023/864 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/275 Esas
KARAR NO:2023/839

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/05/2019
KARAR TARİHİ:31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … …’ün davalı …’un kullandığı sigorta şirketine ZMMS poliçesi olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada sürücünün alkolün etkisi ile kaza yapması üzerine yaralandığını, birçok tedavi ve ameliyatlar olmak zorunda kaldığını, tedavisinin halen devam ettiğini, diğer davalıların kazalı davacının bakımı ile ilgilenmek zorunda kaldığını, diğer davacılardan … …’ün … …’ün eşi, … ve …’ün ise … …’ün çocukları olduğunu, kazanın ilk gününden beri kendilerinin dava konusu yaralanma neticesinde ağır ruhi travmayı atlatamadıklarını, … …’ün günlük bakımlarını ve tedai süreci ile sürekli ilgilendiklerini, davalı hakkında ….Asliye Ceza mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kovuşturma başlatıldığını, ameliyat masrafları, tedavi giderleri, yol, ulaşım, bakıcı giderlerinin paramedikal harcamalar olduğunu, davacının kazadan bu yana ameliyat ve tedavi giderler için yapmış olduğu harcamaların yanı sıra yaralandığı günden bu yana çalışamıyor olmasının da geçici iş göremezlik zararının ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğini, kaza tarihine kadar asgari ücretle tekstil işçisi olarak çalışmakta olan müvekkilin kaza tarihi itibari ile halen çalışmadığını, maddi tazminat talebinin sadece davalı … … adına talep edildiğini, diğer davalıların manevi tazminat dışında tazminat talepleri bulunmadığını, davacının kaza sırasında yaşadığı büyük şok ve acının yanı sıra kaza sonrası ardı ardına gerçekleşen ameliyatlar ve iyileşememe nedeniyle 6 ay kadar sürekli yatalak olması, kullandığı ilaçların da etkisiyle yaşadığı ruhi bozukluklar nedeniyle manevi sıkıntılar çektiğini, …’un eşi ve çocuklarının da yaşanılan bu olaylar neticesinde manevi olarak sıkıntılar yaşadığını, davalı sigorta şirketine dava öncesinde ön başvuru yapıldığını, olumsuz cevap alındığını, zorunlu arabuluculuk sürecinde de olumlu sonuç alınmadığını, tüm bu nedenlerle ve resen ele alınacak nedenlerle; davacı … … adına talep etmiş oldukları maddi tazminat talepleri açısından HMK 107/1 nci madde uyarınca belirsiz alacak olarak açmış oldukları davanın maddi tazminat miktarını şimdilik 5.000,00 TL olarak talep ettiklerini, maddi tazminat taleplerinin; kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte , (davalı sigorta şirketlerinden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat taleplerinin, … …’ vekaleten 100.000,00 TL, Davacılar … … ’ a vekaleten 30.000,00 TL , … …’e vekaleten 30.000,00 TL , … … ‘e ve …’e her biri ayrı ayrı 20.000.00 TL olmak üzere toplam da 200.000,00 TL davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, tahsiline karar verilerek, tüm yargılama masrafları ve yasal karşı ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine, davanın zaman alacak safahatı dikkate alındığında tazminat talepleri konusunda mağduriyet yaşanmaması açısından davalı … adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların tespiti ile tapu kayıtlarına ve trafik tescil kayıtlarına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının başvuru tarihi itibariyle iyileşme döneminde olduğundan kesin bir maluliyet oranının hesaplanması mümkün olmadığını, davacı tarafın müracaatı üzerine, sunmuş olduğu evrakların … Sağlık ve Asistans Hizmetleri tarafından değerlendirmeye alındığını, söz konusu değerlendirme sonucunda; Güncel muayene bulguları ile ya da yerinde görsel ve fiziki muayene ile net oran tespiti yapılabileğinin bildirildiğini, söz konusu keyfiyetin, davacı tarafa bildirildiğini, buna rağmen davacı tarafından güncel muayene evrakları sunulmadığını bu sebeple maluliyet oranını belirlemenin mümkün olmadığını, Kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde maddi tazminat olarak toplam 5.000,00-TL talep ettiğini, ancak talebinin ne kadarının sürekli iş göremezlik, ne kadarının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu ve başkaca talep kalemi olup olmadığı HMK Md.119 gereği açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğini davacının belirtmediğini, her halükârda “malulıyet tazmınatına” ilışkın tazmınat hesabının ZMMS sıgortası genel şartları a.5/c maddesı ve ekınde yer alan esaslara göre güncel veriler ile yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi giderleri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkil şirketin dolaylı gider taleplerini karşılama sorumluluğu bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle somut olayda başvuru şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddini, maluliyet tazminatı hesabının ZMS sigortası genel şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, geçici iş göremezliğe, geçici bakıcı giderine, tedavi masraflarına ve ulaşım giderine ilişkin ilişkin taleplerinin reddedilmesini, her halükârda kusur oranlarının belirlenebilmesi için dosyanın kusur bilirkişisine tevdi edilmesini, her durumda müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. Maddesi gereğince davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurma zorunluluğu bulunduğunu, bu hüküm uyarınca başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için; gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, davacının tazminat talebinin dava tarihinden önce diğer davalı sigorta şirketince değerlendirilmeye alınmış, davacının güncel muayene evrakları talep edilmiş ancak davacı tarafça güncel muayene evrakları sunulmadığından maluliyet oranını belirlenememiş ve aktüer hesabı yapılamadığını, hal böyleyken davacının, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Trafik Sigortası Genel Şartlarında belirtilen belge ve bilgileri ibraz etmemiş olması nedeniyle geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, bu bağlamda özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı,nın … plakalı sayılı aracın işleteni ve sürücüsü olan müvekkilin trafik kazasına ilişkin kusurunu …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile ispata çalıştığını, her ne kadar söz konusu dosya karara çıkmış ise de haksız ve hukuka aykırı verilen karar istinaf edilmiş olup dosya halen istinaf aşamasında olduğunu, bu itibarla müvekkil hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün mevcut olmadığını, bu nedenle …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı müvekkilin olay günü akşam 21.20 saatlerinde arkadaşlarıyla akşam yemeği yediğini ve akabinde az miktarda alkol aldığını, ancak arkadaşlarının yanına giderken kullandığı aracını geri götürecek kimse olmadığından aracıyla evine dönmek zorunda kaldığını, meydana gelen kazada müvekkilin %100 kusurlu olduğuna ilişkin ceza yargılaması esnasında aldırılan kusur raporunun kabulünün mümkün olmadığını, kusur raporunun eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde tanzim edilmiş olup kabul edilmesi mümkün olmadığını, kazanın meydana gelme sebebinin araştırılması gerektiğini, müvekkilin kullandığı ilaçların kazanın oluşumuna etkisinin araştırılması gerektiğini, manevi tazminat talebi yönünden meydana gelen olay nedeniyle üzüntü ve keder duyulmasının manevi tazminata hükmedilebilmesi için yeterli olmadığını, zira haksız fiil nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için haksız fiille birlikte manevi zararın doğması, manevi zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması ve davalının sorumlu olmasını gerektiren bir kusurun varlığı koşullarının bir arada bulunması gerektiğini, davacı tarafın bu şartların gerçekleştiğini ispata muhtaç olduğunu, Müvekkil ve ailesi olaydan sonra hemen hastaneye gittiğini, geçmiş olsun dileklerinde bulunmak istediklerini ancak davacı ve ailesinin müvekkile karşı hasmane bir tutum sergilediklerini ve davacı ile görüşmesine müsaade edilmediğnii ve hastaneden kovulduklarını, müvekkil,in olayın sıcaklığı nedeniyle bu tepkiyi mazur karşılamış, ancak sağduyulu olacakları düşüncesiyle birkaç gün arayla hastaneye yeniden gittiğini, Ancak müvekkil ve ailesinin her seferinde kovulduğunu, davacının, müvekkilin kendisiyle ilgilenmediği iddiasının doğru olmadığını, tüm bu nedenlerle ve resen ele alınacak nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İddia, savunma, tüm dosya kapsamı ile birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumu, davacının geçici ve kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacıların davalılardan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, Mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiştir.
Mahkememiz duruşma ara kararı gereğince, dosyanın kül halinde ATK’ya sevki ile kusur yönünden ve maluliyet yönünden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ve hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporda özetle; … … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
A-) … oğlu, 1988 doğumlu … …’ün 17/11/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği dikkate alındığında;
I. Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları, sağ ve sol taraf ayrı ayrı, Tablo 3.10’a göre ayak bileği eklem hareket kısıtlılığına bağlı özürlülük %4 ve %4,
II. Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlarda özürlülük oranları, Tablo 1.1, kategori II’ye göre %8,
Balthazard formülüne göre %15.21,
Kişinin tüm vücut engellilik oranının %15 (yüzdeonbeş) olduğu,
B-) … oğlu, 1988 doğumlu … …’ün 17/11/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle 1 kabul olunarak;
Gr 1 X(1C…………10)A %14,
Gr 1 XII(27Ca………7)A %11,
Gr 1 XII(32a…………1)A %5,
Balthazard formülüne göre %27.29,
E cetveline göre %24.0 (yüzdeyirmidörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
C-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin gelişen psödoartroz komplikasyonu nedeniyle kaza tarihinden itibaren 22 (yirmiki) aya kadar uzayabileceği,
D-) Bir başkasının sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 6 (altı) ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği görüşü mütalaa olunmuştur.
Yine Adli Tıp Kurumunca düzenlenen kusur raporunda özetle;
Olay mahallinde yol; bölünmüş cadde, şerit sayısı 3, şerit genişliği 3,20 metre, zemin asfalt kaplama, yüzey kuru, yatay güzergah düz, düşey güzergah eğimsiz, vakit gece, aydınlatma var, hava ve görüş açık, mahal meskun içidir. Davalı sürücünün 2.21 promil alkollü olduğu anlaşıldığını,
Kaza tespit tutanağında kaza yerindeki azami hız limitinin 50km/h olarak işaretlendiğinin görüldüğünü, dosyada mevcut 26/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda Davalı sürücü …’un asli ve tam kusurlu olduğu, Davacı yaya … …’ün kusursuz olduğu kanaati belirtiltiğini, tüm dosya kapsamı incelendiğinde kazanın yukarıda ‘’olay’’ kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup; yol ve mahal şartları, olayın oluş şekli dikkate alındığında 26/12/2018 tarihli bilirkişi raporuna kusur oranı yönünden iştirak edildiği,
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, hızını yol ve mahal şartlarına göre ayarlamadığı, sevk ve idare hatasıyla neticesi direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı yönde girip kaldırımda yürüyen davacı yayaya çarptığı anlaşılmakla; kazada asli kusurlu olduğu,
B)-Davacı yaya … …’ün kaldırımda yürüdüğü sırada karıştığı kazada atfı kabil bir kusuru olmadığını, neticeten dava konusu olayda Davalı sürücü …’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya … …’ün kusursuz olduğu görüşü mütalaa olunmuştur.
Alınan kusura ve maluliyete ilişkin raporlar taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Alınan raporlar, taraflarca sunulan beyan ve itirazlar hep birlikte irdelenmiş, dosyanın nörolog bilirkişiye tevdi edilerek kazanın münhasıran alkol etkisi nedeniyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; tüm dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde Nörolojık acıdan kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana geldiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itirazlar alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın aktüer bilirkişi tevdi edilerek dosya kapsamında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporunda özetle; tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiğini, 25.01.2017 tarihli kazada yaralanan davacının uğramış olduğu zararların tazmini talebine ilişkin olarak;
* Davacı adına hesaplanan geçici (39.075,61 TL) ve sürekli iş göremezlikten (584.460,70 TL) kaynaklanan toplam maddi zararın 623.536,31 TL olduğunu,
* Söz konusu tutarın 330.000,00 TL/ poliçe teminat limiti kapsamında davalı … Sigorta AŞ sorumluluğunda olduğu, söz konusu tutara 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini,
* Bakiye 293.536,31 TL’sinden davalı …’un sorumlu olduğu, söz konusu tutara kazanın meydana geldiği 17.11.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
* Tedavi ve ulaşım masrafının 1.000,00 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat (tedavi klozundan) limiti dahilinde davalı … Sigorta AŞ sorumluluğunda olduğu, söz konusu tutara 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
*Paramedikal malzeme, ameliyat ve SGK’nın karşıladığı tutarı aşan tedavi giderleri yönüyle talebin (bu harcamalara ilişkin fatura sunulmamış olması sebebiyle) yerinde olmadığı, Manevi tazminat taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 29/01/2023 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş olup, dilekçede özetle; Davalı … Sigorta A.Ş ile celse arasında yapılan görüşmeler neticesinde sigorta poliçesi sorumluluk kapsamında bulunan “Poliçe gereği sorumlu olunan tutar kadar sürekli iş göremezlik, geçici iş görmezlik, ” tazminat talepleri konusunda anlaşmaya varılmış ve aşağıda sunulu tutarlar tahsil edilerek taraflar arasında imza edilen ibraname gerğince davalı sigorta şirketi ibra edildiğini, davalı … Sigorta A.Ş ile yapılan anlaşma ve ibralaşma neticesinde, ibra konusu tutarın sadece davalı sigorta şirketinin Zorunlu mali mesuliyet Sigorta Poliçesinden Yasa gereği sorumlu olduğu rizikolar ve tutarlar ile ilgili olduğu da taraflar arasında ibraname de bilhassa belirtildiğini, buna ek olarak diğer davalı yönünden kalan bakiye için ibra yapılmadığının da açıkça belirtildiğini, öte yandan hem Yasa gereği hem de Yargıtay kararları doğrultusunda, davalı araç maliki ve araç sürücüsünün yasal sorumlulukları olan kalan miktarlar ve ve manevi tazminat” sorumlulukları talep etmiş olduğumuz “manevi tazminat” talepleri açısından davanın diğer davalıya karşı devam ettiğini, davalı sigorta şirketi ile imza edilen ibranamenin, diğer davalılara karşı tazminat taleplerini ortadan kaldırmadığını ve bu davalılara karşı Sigorta Şirketinin Poliçesi kapsamında bulunmayan “tedavi, bakıcı, ameliyat giderleri ve manevi tazminat” için sigortalı ve sigortalı araç sürücüsüne karşı haklarının saklı olduğunun belirtildiğini, davacı … … adına talep etmiş oldukları maddi tazminat talepleri açısından HMK 107/1 nci madde uyarınca belirsiz alacak olarak açtıkları davanın maddi tazminat miktarının 5.000,00 TL olarak talep ettiklerini, bilirkişi raporu ve sigortadan alınan ödeme sonrasında kalan bakiye olarak; Geçici (39.075,61 TL) ve sürekli iş göremezlikten (584.460,70 TL) kaynaklanan toplam maddi zararın 623.536,31 TL olması ve bu doğrultuda 330.000,00 TL sigortadan tahsil edilmiş olması sebebiyle kalan bakiye ,293.536,31 TL’sinden davalı …’un sorumlu olduğu, söz konusu tutara kazanın meydana geldiği 17.11.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’dan tahsiline bakıcı giderinin 11.942,70 TL nin 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’dan tahsiline , tedavi ve ulaşım masrafının 1.000,00 TL nin 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’dan tahsiline , Manevi tazminat taleplerinin ise , … …’ Vekaleten100.000,00 Tl, Davacılar … … ’a Vekaleten 30.000,00 Tl, … …’e Vekaleten 30.000,00 Tl , … … ‘e Ve …’e her biri ayrı ayrı 20.000.00 Tl Olmak üzere toplam da 200.000,00 tl davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ,yasal faiz işletilerek davalı …’dan tahsiline ,karar verilerek, tüm yargılama masrafları ve yasal karşı ücreti vekaletin davalı … tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesinde bahsi geçen ibranameyi sunmak üzere süre verildiği, verilen sürede ibranamelerin ve sulh protokolünün sunulduğu, ibranamelerin incelenmesinde davanın sulhen sonuçlandığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, … …’’ün 17.11.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında meslekte kazanma gücünün %24 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 22 (yirmiki) aya kadar uzayabileceği, bir başkasının sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 6 (altı) ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceğinin ATK raporuyla tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu’nun 20.12.2021 tarih ve 140410 sayılı Kusur Raporunda; Kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ün kusursuz olduğunun belirtildiği, 14.04.2022 tarihli Kusur Bilirkişi Raporunda; “Nörolojık acıdan kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana geldiği” hususunun belirtildiği, Kazaya karışan … plakalı araç davalı … Sigorta şirkette 11.09.2017-2018 vadeli 4267005 numaralı ZMMS poliçesinin olduğu, yaralanma ve ölüm olaylarında poliçe teminat üst limitinin kişi başı 330.000,00 TL olduğu, davacının tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir sağlık gider faturası sunmadığı, ulaşım masraflarının SGK tarafından karşılanmadığı, davacının yaralanma ile sonuçlanan kazasından dolayı 20 kez hastaneye gitmek zorunda kaldığı ve her bir gidiş-geliş için 50 TL taksi parası verdiği duruma göre 1.000,00 TL ulaşım gideri talebinde bulunabileceği, davacı adına hesaplanan geçici (39.075,61 TL) ve sürekli iş göremezlikte (584.460,70 TL) kaynaklanan toplam maddi zararın 623.536,31 TL olduğu, söz konusu tutarın 330.000,00 TL’sinin poliçe teminat limiti kapsamında davalı … Sigorta AŞ sorumluluğunda olduğu, söz konusu tutara 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, bakiye 293.536,31 TL’sinden davalı …’un sorumlu olduğu, söz konusu tutara kazanın meydana geldiği 17.11.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacının kaza sebebiyle bakıma muhtaç olduğu dönem ve tedavi giderleri yönüyle, bakıcı giderinin 11.942,70 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat (tedavi klozundan) limiti dahilinde davalı … Sigorta AŞ sorumluluğunda olduğu, söz konusu tutara 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, tedavi ve ulaşım masrafının 1.000,00 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat (tedavi klozundan) limiti dahilinde davalı … Sigorta AŞ sorumluluğunda olduğu, söz konusu tutara 16.02.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, paramedikal malzeme, ameliyat ve SGK’nın karşıladığı tutarı aşan tedavi giderleri yönüyle talebin (bu harcamalara ilişkin fatura sunulmamış olması sebebiyle) yerinde olmadığı, davacının bu yöndeki talebinin hesaplanıp karşılanabilmesi için, söz konusu giderlerin yapıldığına ve SGK tarafından karşılanmadığına ilişkin bir belgenin sunulması gerekmekte olup, bu yönde herhangi bir belge sunulmadığı için hesaplama yapılması mümkün olmdığı, tarafların sunmuş olduğu sulh ve ibraname protokolüne göre yargılama sırasında davacılar ile davalı sigorta şirketinin “…no’lu hasar dosyasına, poliçe gereği sorumlu olunan tutar kadar sürekli iş göremezlik, geçici iş görmezlik, geçicibakıcı gideri, sürekli bakıcı gideri ve tedavi gideri vb. gibi tüm maddi tazminatlara ve poliçeye konu alacakları yönünden, fazlaya ilişkin ve/veya faiz talebi, asli ve fer’ileri kapsamında ve sair herhangi başkaca bir nam altında da bir hak ve talebi olmadığını, olmayacağını … SİGORTA A.Ş.’ye karşı herhangi bir itiraz, temyiz, istinaf, defi ve her ne nam altında olursa olsun herhangi bir talep, dava ileri sürmeyeceğini, derdest olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.sayılı dosyasındaki tazminat taleplerinden … SİGORTA A.Ş., ve poliçe gereği sorumlu olunan tutar kadar sigortalı ve sigortalı araç sürücüsü yönünden (poliçe limitini aşan kısımlar için sigortalı araç işleteni ve sigortalı araç sürücüsüne ilişkin haklar saklı tutularak) davaya konu haktan gayri kabili rücu, ibra ve feragat edeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder….” konularında anlaştıkları, davacının maddi tazminat talebi bakımından davanın sigorta şirketi yönünden konusuz kaldığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, sulh olunan miktarı aşan kısım bakımından diğer davalının sorumluluğunun devam edeceği hususunun protokolde açıkça belirtildiği, bu sebeple davacının hesaplanan geçici ve kalıcı iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderleri için diğer davalı …’un sorumluluğunun devam ettiği, iş göremezlik tazminatları için kaza tarihinden diğer tazminatlar için taleple bağlılık gereğince 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı dan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesi (818 sayılı BK 47) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu kapsamda tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, kaza sonucunda davacıda meydana gelen maluliyet oranı, tarafların kusur durumları, TBK m.56/2 gereğince davacıların zarar gören davacı …’in aile ve yakınları olduğu, aynı evde yaşadıkları ve kaza sonrası tüm sürece tanıklık ettikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı … Sigorta AŞ Sigorta yönünden manevi tazminatın poliçe teminat dışı olması ve düzenlenen ibranamenin manevi tazminat talebini kapsamaması karşısında davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile diğer davalı …’dan kaza tarihi itibariyle işleyecek faizi ile birlikte tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Maddi tazminat bakımından;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. Bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davanın davalı … bakımından kabulü ile 293.536,31 TL maddi tazminatın (geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazminatı) 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 11.942,70 TL bakıcı gideri, 1.000,00 TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 12.942,70 TL’nin 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
B-Manevi tazminat bakımından davanın;
Davacı … …’ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 43.000,00 TL manevi tazminatın 11/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … …’ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 19.000,00 TL manevi tazminatın 11/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … …’ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın 11/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı …’ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın 11/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı … …’ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın 11/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi tazminat yönünden;
3-Davacı maddi tazminat talebinde haklı olduğundan davalı sigorta lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 20.935,58 TL harçtan önceden davacıdan alınan 17,10 TL peşin harç ve 1.100,00 TL ıslah harcının toplamı olan 1.117,10 TL’nin mahsubu ile eksik olan 19.818,48 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 547,65 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, 730,30 TL Adli Tıp Kurumu masrafı olmak üzere toplam 2.777,95 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 77,75 ) 2.159,85 TL yargılama gideri ve peşin harç 700,18 TL ve tamamlama harcı 1.100,00 TL olmak üzere toplam 3.960,03 TL nin …’dan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat dava değeri üzerinden hesaplanan 47.971,85 TL vekalet ücretinin Davalı …’dan alınarak davacı … …’e verilmesine,
Manevi tazminat yönünden;
7-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 5.464,8 TL harçtan önceden davacıdan alınan 683,08 TL peşin harcın mahsubu ile eksik olan 4.781,72 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına
8-a)-Davacı … … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 17.900-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
b)-Davacı … … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
c)-Davacı … … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
ç)-Davacı … … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
d)-Davacı … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı … …’e verilmesine,
9-e)-Davalı … kendisini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
f)-Davalı … kendisini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 11.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
g)-Davalı … kendisini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
ğ)-Davalı … kendisini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.000,00-TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
h)-Davalı … kendisini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalı …’a verilmesine,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
12-Zorunlu arabuluculuk masrafı olan 1.320,00 TL’nin toplantıya katılmayan davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır