Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/432 E. 2023/803 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/432 Esas
KARAR NO:2023/803

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:22/06/2023
KARAR TARİHİ:23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile … Başkanlığını hasım göstererek …. İş Mahkemesi nezdinde … E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını, 08/06/2023 tarihli celsede kurulan ara karar ile davalı şirketin 09/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiği belirtildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından işbu davayı açmak gereğinin hasıl olduğunu, İhyası talep edilen şirketin İstanbul …Müdürlüğü nezdindeki kayıtlarında sicilden resen terkin edildiği görüldüğünden işbu davanın İstanbul …Müdürlüğü hasım gösterilerek ikame edildiğini, müvekkilinin dünyanın ve ülkemizin bulunduğu iktisadi buhran sebebiyle asgari ücreti karşılığında ailesini geçindirmeye çalıştığını, müvekkilinin bekar ve bir çocuk babası olup tüm yaşam masraflarının kendisi tarafından karşılandığını, yine müvekkilinin anne ve babası müvekkili ile birlikte ikamet ettiğini, her iki şahsında herhangi bir mal varlığı, sigortası yahut aylıkları bulunmadığından bakım masrafları müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin haline münasip bir motosikletten başka adına kayıtlı herhangi bir araç, gayrimenkul yahut alacaklı olduğu icra dosyası bulunmadığını, müvekkilinin kirada oturduğunu, aylık kira bedelinin 4.000,00 TL olduğunu, son olarak müvekkilinin kira, kredi, sağlık ve bakım masrafları gibi mutad ödemelerinin bulunuyor olması, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve …. ilah sebeplerle yargı harç ve masraflarına yapılan fahiş zamlar da göz önünde bulundurulduğunda mevcut ve doğabilecek mahkeme harç ve masraflarının müvekkili tarafından karşılanmasının mümkün görünmediğini, bu bakımdan gerekli görüldüğü taktirde sosyo-ekonomik durum araştırması yapılarak ve UYAP TAKBİS’ten malvarlığının sorgulanması ile adli yardım kararı verilmesini, neticeten tüm bu nedenlerle ve resen ele alınacak nedenlerle davanın kabul edilerek; müvekkilin hizmetlerinin tespitine ilişkin davanın karara bağlanabilmesi için …sicil numarası ile İstanbul …Müdürlüğü’ne kayıtlı … Şirketi’nin şirket tüzel kişiliğinin yeniden İHYASI ile Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilanına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına, usul Ekonomisi gereği dava sürecinde yapılacak yazışmaların takibi için taraflarına yetki verilmesine, yargılama sebebiyle doğacak harç ve masraflar bakımından adli yardım kararı verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 6102 sayılı TTK 32. madde ve …Yönetmeliğinin 34. madde hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, … şirketinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında; “Aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması“ gerekçeleriyle resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09.10.2014 tarihinde yukarıda belirtilen gerekçelere istinaden sicil kaydının resen terkin edildiği anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkil müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini emsal Yargıtay Kararlarının da bunu doğruladığını, dava konusu şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği sırada hakkında derdest bir davası bulunsa dahi bu hususun, başlı başına müvekkil Müdürlüğün kusurlu olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahsedilmesine sebep teşkil etmeyeceğini, dava konusu şirketin sicil dosyasında yapılan incelemede; bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, müvekkil Müdürlüğün re’sen terkin kapsamında yer alan şirketlerden hangisinin derdest davası veya icra takibi bulunduğunu saptayacak sistemle entegrasyonu bulunmaması, bu hususu tespit etmenin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, Re’sen terkin işleminin hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğu gibi, davacı vekilince re’sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürülmediğini, tüm bu nedenlerle ve resen ele alınacak nedenlerle emsal Yargıtay kararları da göz önünde bulundurularak davanın kabulüne kanaat getirilmesi hâlinde dava konusu şirketin anılan dava kapsamında ek tasfiyesine ve tasfiye memuru atanması ile müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sicilden geçici 7. Madde uyarınca resen terkin edilen …-0 sicil numarası ile İstanbul …Müdürlüğü’ne kayıtlı … Şirketi’nin …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, yargılamasının devamı ve akabindeki işlemler için için ihya davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf adı geçen şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Davacı vekilince dava Adli Yardım Talepli olarak açılmış olup, Mahkememizce Adli Yardım Talebinin incelenmesi neticesinde dava dilekçesine sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda davacının yargılama giderlerini ödemeleri halinde kendileri ile ailelerini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşecekleri kanaatine varılmış olmakla davacının adli yardım taleplerinin kabulüne davacının ödemesi gereken harç ve masrafların devlet ödeneğinden karşılanmasına karar verilmiştir.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı, resen terkin olmuş ise sadece sicil müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça resen terkin edilen şirketin ihyası istenilip, davanın sicil müdürlüğüne açılmış olduğu, buna göre de husumetin doğru yöneltildiğine kanaat getirilmiştir.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça istenilen hususlarda davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış ve davanın kabulü ile talep olunan hususlarda işlemlerin yapılmasını sağlamak için şirketin ihyasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, …’nde …-0 sicil numarası ile İstanbul …Müdürlüğü’ne kayıtlı … ŞİRKETİ’nin …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması, yargılamasının devamı ve akabindeki işlemler için İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak yönetim kurulu başkanı …’un atanmasına,
3-Tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde …Müdürlüğünde tescil ve ilanına,
5-Dosyada Adli Yardım Talebinin Kabulüne karar verilmiş olduğundan, yarıglama gideri davacı üzerinde bırakıldığından, alınması gerekli 269,85 TL başvuru harcı ve 269,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 539,70 TL harcın, davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydının yapılmasına,
6-Dosyada Adli Yardım Talebinin Kabulüne karar verilmiş olduğundan, yarıglama gideri davacı üzerinde bırakıldığından, resmi ödenekten karşılandığı anlaşılan 118,75 TL yargılama giderinin (posta, tebligat) davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
7-Davalı taraf yasal hasım olduğundan davacı heline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/10/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza