Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/382 E. 2023/838 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/392 Esas
KARAR NO:2023/863

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:05/01/2023
KARAR TARİHİ:14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta Kurum tarafından yapılan kontrollerde davalı/borçlu tarafından kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihlerinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları tanzim edilmiş olduğu, davalı borçlu aleyhine kaçak tutanaklarına istinaden tüketicinin kullandığı kaçak tüketim, zabıt tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği hesap edilmiş olduğu, yapılan hesaplama karşılığı davalı borçlu aleyhine toplam 20.527,76-TL faturalar tahakkuk ettirilmiş olduğu, davacı tarafça 4.069,47 TL kısmi ödeme yapılmış olup huzurdaki dava ödenmeyen 53.722,58-TL’ye ilişkin olduğu, söz konusu kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 57.792,05 TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderilmiş olduğu, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durmuş olduğu beyan edilerek; davalının …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
İşbu dava dosyası …. Tüketici Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı, 23/03/2023 tarihli görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilmiştir.
“28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra,
“Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yö- nelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun 3.maddesinde;
“Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları”
Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”,
“Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.”denilmiştir.
Anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanu- nun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Vergi dairesine yazılan müzekkereye ‘
Dairemiz … vergi ve … TC numaralı …’nın Ziyapaşa
vergi dairesinden 30.06.1981 yılında nakil geldiği ve … – Pastanelerin Ve Tatlıcıların (Sütlü, Şerbetli Vb.) Faaliyeti (Garson Servisi Sunanlar İle Self Servis Sunanlar Dahil, İmalatçıların Ve Al Götür Tesislerin Faaliyetleri İle Seyyar Olanlar Hariç) faaliyeti yaptığı ve gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğu ve 02.10.1995 tarihinde terk ettiği anlaşılmış olup, vergi sicili yazımız ekinde sunulmuştur.
‘şeklinde cevap verilidiği, ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkereye ‘Gerçek ve tüzel kişi tacirlerin ticaret unvanlarının tasnifinden meydana gelen sicil fihristimizde yapılan incelemede yazınızda T.C. kimlik numarası verilen …’ nın gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunamamıştır.
‘şeklinde cevap verildiği, esnaf ve sanatkarlar odasına yazılan müzekkereye ‘İstanbul Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü ile Birlik Ajanlık kayıtlarında yapılan tetkikte, … T.C. kimlik numaralı davalı …’nın esnaf kaydına rastlanılmadığı hususunu, bilgilerinize arz ederiz.’ şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Bu bilgiler ışığında somut olay ele alındığında; uyuşmazlığın işyerinde kullanılan normal tüketim bedeline ilişkin olduğu, abonelik tipinin tip 1 olarak kaydedildiği, davalının “tüketici ” vasfı bulunmadığı gibi uyuşmazlığın da “tüketici işlemi”nden doğmadığı, bu nedenle iş bu davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; davalının İstanbul Ticaret Sicili nezdinde gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, Vergi Dairesi’nin cevabi yazısına göre 30.06.1981 yılında nakil geldiği ve … – Pastanelerin Ve Tatlıcıların (Sütlü, Şerbetli Vb.) Faaliyeti (Garson Servisi Sunanlar İle Self Servis Sunanlar Dahil, İmalatçıların Ve Al Götür
Tesislerin Faaliyetleri İle Seyyar Olanlar Hariç) faaliyeti yaptığı ve gerçek usulde gelir vergisi mükellefi iken 02.10.1995 tarihinde faaliyetini sonlandırdığı, işletmesinin “esnaf” faaliyeti kapsamında kaldığı sonucuna varılmakla uyuşmazlığın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN GÖREV DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-HMK.nun 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birisinin başvurması halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır