Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/378 E. 2023/467 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/378 Esas
KARAR NO:2023/467

DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/06/2023
KARAR TARİHİ:05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; … ve Ticaret A.Ş. 19/06/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili’ne tescil edildiğini, şirketin iki kurucusu bulunmakta olup, kuruculardan birisi … A.Ş, ikinci ise … olduğunu, davalı şirketin sermayesinin müvekkili şirket ve …’un sermaye paylarından oluştuğunu, şirketin yönetimi ve dışarıya karşı temsili Yönetim Kurulu’na ait olduğunu, yönetim Kurulu üyesi olarak da davalı şirketin tescil tarihinden itibaren 3 yıllığına … ve … A.Ş’nin yetkilisi olarak … seçildiğini, ancak her zaman icracı ortağın … olduğunu, şirketin sermayesinin 1.000.000 TL olduğunu, bunun yarısını … Giyim San. ve Tic. A.Ş.’nin kendisinin yatırdığını, davacı …’un payına düşen kısım da firma yetkilisi … tarafından elden kendisine verildiğini, kısacası kuruluş sermayesinin dahi tamamının müvekkilinin ödediğini, … firmasının adresinin … Mah. … Sokak No:5 K:2 … İstanbul olduğunu, bu bina tamamıyla … Giyim Firmasına ait olduğunu, …’un hiç bir geliri bulunmaması, şirkete emek dışında bir katkı sunamaması sebebiyle kendisine her türlü destek verildiğini, tüm sipariş alım, imalat ve anlaşmalar davalı tarafından yapılmakta olup, müvekkilinin bu süreçlerde para ödemek dışında hiç bir dahli ve bilgisi olmadığını, para ödeme talimatlarını da davalının verdiğini, hatta kendi şahsına dahi ödeme yapılması yönünde talimatlarının mevcut olduğunu, bu sebeple internet bankacılığı işlemlerinin yürütülmesi açısından 07/2020 tarihinde … Giyim’in yetkilisi … ve …’un imzalarını içeren banka yetkilendirme dilekçesi ile … yetkili kılındığını, bu belge banka kayıtlarında mevcut olup, mahkemenin talebi halinde getirtilerek imza incelemesine tabi tutulabileceğini, tüm ödemeler …’un bilgisi dahilinde gelmiş ve yapıldığını, tüm bu hususların dışında bankaların telefonla teyit sistemi mevcut olduğunu, ödeme talimatı geldiği anda … ve … telefonla aranmakta ve böyle bir işlemin bilgileri dahilinde olup olmadığı ve onayları sorulduğunu, zaten tüm bu ödemeler yapılırken …’dan banka tarafından teyit alınmak suretiyle gerçekleştirildiğini, … ayrıca şahsına da şirket hesabından bir miktar para çektiğini, bu hususu kanıtlayan … Bankası dekontunun da …’na atanmış kayyımdan istenebileceğini, … firmasının tüm ödemeleri (demirbaşlar, mamüller, imalat giderleri.. vs.) Müvekkil tarafından ödendiğini, şirketin kayyum raporundan da görüleceği üzere şirketin halen en büyük alacaklısı müvekkili … Giyim firması olduğunu, müvekkilinin kendisi alacaklı iken firmayı zarara uğratması hususu akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, … firmasının zararı müvekkilinin zararı olduğunu, …’nın tüm anlaşma ve imalat süreçlerini … yürüttüğünü, zira müvekkilinin sadece finansmanı üstlendiğini, …’nın imal ettiği tüm mallarda, mal gittikten sonra malların bir kısmı kusurlu diye reklamasyon faturası kesilerek mallar iade edildiğini, bu şekilde firmanın zarara uğratıldığını, bu hususta bir çok fatura mevcut olduğunu, Davacı …, 19/10/2021 tarihinde … halen devam ederken ve müvekkillerinin bilgisi dışında ‘… A.Ş’yi kurduğunu, …’un kurmuş olduğu söz konusu şirket, …’ın iş kolunda ve müşteri çevresinde faaliyet gösterdiğini, …’un kurucusu olan …, …’da çalışma faaliyetine devam ettiği kısa süreçte edinmiş olduğu müşteri potansiyelini ve pazarlama alanını kendisi veyeni kurduğu şirket lehine kullanmaya başladığını, nitekim …’un kurmuş olduğu şirketin isminin dahi müvekkili şirketin ismi ile neredeyse aynı olduğunu, Görüleceği üzere, müvekkili şirketin Yönetim Kurulu Üyesi …, davalı şirketin işleyişi ve menfaatleri ile ilgilenmediğini, bu nedenle …, bilerek ve isteyerek fiilen işlevsiz ve yönetimsiz bırakıldığını, bu sebeple müvekkili şirket tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas nolu dosyası ile şirketin feshi talepli bir dava açıldığını, müvekkilinin şirketin işlevsiz ve yönetimsiz kaldığı dönemde şirketi korumak için yapılan mecburi işlemler ve kendi kasasından yaptığı ödemeler dışında şirketin hiç bir malına dokunmamış, zarara sebebiyet verecek hiç bir işlem yapmadığını, zira bu tarihten beri … firmasına ait araçlar güvenli bir yere çekilmiş ve yerinden hiç oynatılmadığını, tüm kamera görüntüleri kayyımın bilgisinde ve sabit disklerde sunulmaya hazır olduğunu, aksine … şirkete ait … marka … model … plaka nolu arabayı uzun süre kullanmış, amortismanını arttırdığını, araca ait tüm vergiler ve …’un ihlalleri sonucu kesilen cezalar da müvekkili tarafından ödendiğini, ayrıca müvekkili firmaya ait Seri No: … – …- marka ve Seri No: … – …- marka 2 adet dizüstü bilgisayarın da götürülmüş olduğu görüldüğünü, bu hususta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilleri …’un ayrı bir şirket kurarak haksız rekabet ilkelerini çiğnediği hususunu … müşterilerinden … Tekstil’in 23/12/2021 tarihinde müvekkili firmaya yanlışlıkla … faturasını göndermesi ve daha sonra da … tekstil çalışanlarının yazılı beyanları ile öğrendiğini belirterek davanın kabulüne, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adımıza hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava şirket yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasıdır.
HMK 166/1 maddesine göre; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” denilmiştir. HMK 166/4 maddesine göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”
Davacı tarafından açılan mahkememizdeki davanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile görülen yönetici sorumluluk davası ile aynı nedene ve konuya dayalı olduğu, bu bağlamda davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu, dolayısıyla da; Mahkememizin işbu dava dosyası ile mahkememizin … Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dava konusunun ve sebebinin aynı olduğu anlaşıldığından, yine delillerin birlikte toplanması ve değerlendirilmesinin usul ekonomisi gereği olduğundan Mahkememiz dosyasının HMK 166/1 maddesi gereğince mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine dair karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili tarafından açılan DAVANIN bağlantılı olması nedeniyle HMK 166/1 maddesi gereğince daha önce açılan mahkememizin … Esas sayılı dosyasında BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya birleştirilen dava dosyası üzerinden devam edilmek üzere dosyanın birleşen dosyaya gönderilerek esasın bu şekilde kapatılmasına,
3- Birleştirme kararının birleşen dosya üzerinden mahkemesince taraflara tebliğine,
4-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun birleştirilen dosyada değerlendirilerek karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, esas hüküm ile birlikte İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle ile karar verildi. 05/06/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza