Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/356 E. 2023/595 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/356 Esas
KARAR NO :2023/595

DAVA:Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ:25/05/2023
KARAR TARİHİ:10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …’un … Termik Santral inşaatı yapımında geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda vefat ettiğini, …’un geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefat etmesi üzerine … ve Ticaret Limited Şirketi ve diğerleri aleyhine … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında müvekkili adına ikame edilmiş bulunan tazminat davalarının derdest olduğunu, yargılama devam ederken anılan mahkeme tarafından tasfiye halinde … ve Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğu anlaşıldığından ihya davası açmak üzere yetki ve süre tanındığını, tasfiye halinde … ve Ticaret Limited Şirketi’nin … ticaret sicili numarası ile İstanbul Ticaret Odası bünyesinde faaliyet gösterdiğinden işbu dava yetkili olarak mahkemenize hitaben olarak açıldığını, yine bu şirket ile ilgili olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dosya ile ihya davası açılmış ve dosyanın karara bağlandığını belirterek tasfiye halinde … ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki ihya istemlerinin kabulüne, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için son tasfiye memuru yahut memurlarının ya da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına, işbu keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 34. madde ve Ticaret Sicil Tüzüğü 28. madde hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, mahkemece dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda TTK 547/2 madde gereğince tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru … vekili cevap dilekçesinde özetle; dahili davalı olarak gösterilen müvekkilinin, tasfiye memuru sıfatıyla tasfiye işlemlerini yürüttüğü … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün …-0 sicilinde kayıtlı iken 27/05/2008 tarihinde şirketin tasfiyesi sonlandırılarak ticaret sicilindeki kaydının kapatıldığını, müvekkilinin tasfiye memurluğu görevini ifası sırasında herhangi bir kusurlu davranışı veya ihmali bulunmadığını, usulüne uygun olarak tasfiyeyi sonlandırdığını, tasfiye sonunda şirketin herhangi bir aktif pasif malvarlığı kalmadığını, şirketin üçüncü kişilere karşı borcu ve üçüncü kişilerden alacağı bulunmadığını, tasfiye memuru müvekkilinin oy birliği ile ibra edildiği 09/06/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazatesinde ilan edildiği üzere açıkça görüleceğini, tasfiyenin üzerinden 15 yılı aşkın süre geçmişken , …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, şirketin ihyası ile ek tasfiyeye bu dosyayla sınırlı olarak tasfiye memuru olarak, tüm itiraz ve açıklamalarımıza rağmen müvekkili …’in atanmasına karar verildiğini, öncelikle; şirketin tasfiyesinin üzerinden 15 yıldan fazla zaman geçtiğini, müvekkilinin tasfiyeden uzun yıllar sonra açılabilecek davalardan haberdar olması kendisinden beklenemeyeceğini, huzurdaki davaya dayanak olarak gösterilen, … İş Mahkemesi’ndeki derdest davanın 2022 senesinde esas aldığını, huzurdaki davaya karşı zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, süresi içerisinde açılmayan bu dava açıkça usule ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davanın tarafı bulunmamasına rağmen, her ne kadar kendi rızası olmamasına rağmen açılan davalarda dahili davalı olarak gösterilerek bir kez de karşı vekalet ücretleri ile mağdur edildiğini, davayı kabul ettikleri anlamına asla gelmemekle beraber, davaya konu edilen şirketin ihyasına karar verilse dahi işlemleri takip edebilecek genç ve sağlıklı bir taasfiye memuru görevlendirilmesi gerekliliğinin açık olduğunu, öte yandan tasfiyesinin üzerinden 15 yılı aşkın süre geçmiş bir şirketin ihyası ile beraber 80 yaşını geçmiş, sağlık problemleri ile uğraşan müvekkilinin sürekli olarak taraf olarak davalara dahil edilmesi kendisini hem maddi hem manevi olarak yıpratmakta, artık ömrünün son demlerini yaşamakta olan müvekkilinin psikolojisini de bozduğunu, müvekkilinin yaşadığı şehir, ilerleyen yaşı ve sağlık problemleri nedeniyle kendisine rızası dışında yüklenen tasfiye memurluğu görevinin gereklerini yerine getirmesinin beklenmesinin yasaya, usule, insan haklarına ve bilhassa hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise öncelikle davanın açılmasının ve kendisinin taraf olarak dahil edilmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığından müvekkilinin mevcut durumunda dahi davanın tarafı olmaması sebebiyle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, hakkaniyete uygun olarak davacının da dilekçesinde talep ettiği üzere mahkemece şirketin tasfiyesine karar verilmesi durumunda ek tasfiye işlemleri için fiziksel ve mental olarak bu işe uygun farklı bir tasfiye memuru görevlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın tasfiye sonrası terkin edilen Tasfiye Halinde … ve Ticaret Ltd. Şti’ nin, … İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve dosyanın neticelendirilmesi için ihya davası olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki ihtilafın adı geçen şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı görüldü.
Dava niteliği itibari ile tasfiye sonrası sicilden edilen …’nün …-0 sicil numarası ile sicilde kayıtlı Tasfiye Halinde … ve Ticaret Ltd. Şti’ nin, … İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve dosyanın neticelendirilmesi için ihya davasıdır.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı, resen terkin olmuş ise sadece sicil müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça tasfiye sonrası terkin edilen şirketin ihyası istenilip, davanın sicil müdürlüğüne ve tasfiye memuruna karşı açılmış olduğu, buna göre de husumetin doğru yöneltildiğine kanaat getirilmiştir.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça istenilen hususlarda davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış ve ayrıca davalı tasfiye memurunun davayı kabul ettiklerine dair beyanı da dikkate alınarak davanın kabulü ile talep olunan hususlarda işlemlerin yapılmasını sağlamak için şirketin ihyasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, …’nün …-0 sicil numarası ile sicilde kayıtlı Tasfiye Halinde … ve Ticaret Ltd. Şti’ nin, … İş Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve dosyanın neticelendirilmesi için İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak münferit yetkili tasfiye memuru davalı …’in atanmasına,
3-İşin mahiyeti gereği tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına,
5-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 89,95 TL nispi harcın davalı tasfiye memuru …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 385,40 TL toplam harç ile yatırılan gider avansından posta ve tebligat ücretinde kullanılan 193,25 TL olmak üzere toplam 578,65 TL yargılama giderinin, davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda oybirliğiyle karar verildi. 10/07/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza