Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/303 E. 2023/635 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/303 Esas
KARAR NO:2023/635

DAVA:Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/05/2023
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;13/04/2022 tarihinde müvekkilin … İnşaat Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti.’ye …. İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyasından fiili hacze gelindiğini, söz konusu adresin müvekkil şirkete ait olup …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya borçlusuyla hiçbir alakası bulunmadığını, bu sebeple borçlunun adreste olmadığını, vergi levhasından ve kira sözleşmesinden anlaşılacağı üzere adresin müvekkil şirkete ait olduğunu, yapılan haciz esnasında müvekkil şirketin adresindeki bilgisayarda hukuka aykırı olarak arama yapıldığını, hukuka aykırı inceleme neticesinde bulunan çek fotoğrafı incelendiğinde icra dosyasının borçlusu … emrine yazılan çekin keşidecisi … olup düzenleme tarihi 25/09/2018 olduğunu, müvekkilin bilgisayarlarından çıkan çekin sebebi Müvekkil şirketin bir kısım taşınır malları …’ye ait inci albümden alınmış olmasından kaynaklandığını, ayrıca … … ait şahıs firmasının kuruluş tarihi de borçlu …’ye keşide edilen 25/09/2018 tarihli çek de icra dosyasına konu 05/09/2020 tarihli senetten önce olduğu, tüm bu nedenlerle 80.500 TL asıl alacak olan İstirdat davasının kabulüyle davalı alacaklıya baskı altında ödenen paranın ödendiği tarih itibarıyla ticari temerrüt faizinden az olmamak üzere munzam zararıyla ve faiziyle davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dosya borcunu öderken ihtirazı kayıt olmadan bir ödeme yaptığını, davacı ne haciz tutanağına ödenen bedelle ilgili olarak ihtirazı kayıt ile ilgili bir şerh düştüğünü, ne de banka dekontuna ihtirazı kayıt açıklaması yazdığını, davacı tarafın takibin devamı kararını öğrendiği tarih ikinci haciz tarihi olan 21.04.2022 tarihi olduğu ve davacı tarafın bu tarihten itibaren 7 gün içinde istihkak davası açma hakkına sahip olduğu fakat süresinde açmadığı, Borçlu … adına … Banka … Şubesine ait 15.000-TL bedelli çekin haciz uygulanan adreste borçlu adına kıymetli evrak bulunduğunu, haciz mahallinde bulunan borçlunun lehtarı olduğu çekin 3. şahıs nezdinde bulunmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, haciz adresinde hazır bulunan … dosya borçlusu … ile aralarında akrabalık ilişkisi olduğunu, dosya borçlusu şirket ile haksız istihkak iddia eden 3. şahıs şirket arasında organik bağ bulunduğunu tüm bu nedenlerle davacının icra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığından, İİK.md.72 gereğince icra dosya borcuna istinaden yapılan ödemelere ilişkin ancak dosya borçlusu tarafından istirdat davası açılabileceğinden, bu eksiklik Aktif Husumet Yokluğu sebebi teşkil ettiğinden; HMK.md.115 gereğince açılan davanın usulden reddine, dava istirdat davası olduğundan zamanşımı nedeniyle davanın reddine, aksi halde sebepsiz zenginleşme davası dosya borçlusuna karşı açılacağından açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddinie aksi halde;- işbu istirdat davası açısından ” paranın tahsil edilmesine dayanak olan borcun gerçek bir borç olmaması vb sebeplere dayalı olarak” tahsil edilen paranın istirdatını haklı kılabilecek bir hukuki dayanak ileri sürülmesi ve ispatlanması gerektiğinden, davacının işbu davada ileri sürdüğü iddialar ise, İcra Mahkemeleri nezdinde açılması gereken İstihkak Davalarında ileri sürülebilecek ve değerlendirilecek hususlar olduğundan ve bu nedenle bu iddiaların işbu istirdat davasında ileri sürülmesinin usuli ve hukuki dayanağı bulunmadığından, davacı tarafından istihkak davası açılmış olsaydı dahi; ”borçluyla ilgisi olunmadığına ve dolayısıyla haczedilen malların borçluyla ilgisi bulunmadığına” dair ileri sürülen iddiaların ve dava sonucunda verilecek kararın, işbu istirdat davasının esasına hukuki dayanak olması mümkün olmadığından, bunların yanı sıra; ….İcra Hukuk Mahkemesi …. sayılı dosyasından verilen takibin devamı yönündeki karar ile Mülkiyet Karinesi dosya borçlusu … yararına ve dolayısıyla alacaklı müvekkil lehine kabul edildiğinden, icrai işlemler bu karara ve İİK’daki diğer müracaat haklarına dayalı olarak yürütülmek suretiyle davaya konu para tahsil edildiğinden, açılan davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Somut olayda davacı vekili dava dilekeçsinde özetle, …. İcra … Esas sayılı dosyasında borçlu olmadıkları halde dava dışı borçluların borcundan dolayı müvekkili iş yerinde haciz yapıldığını, ….İcra Hukuk Mahkemesi … Esas 2022/435 Karar sayılı ilamıyla haczedilen menkullerin borçlu ve 3. Kişi (istihkak iddiası sahibi) müvekkilin müşterek zilyet olduklarından bahisle takibin devamına karar verildiğini, alacaklının haciz ve muhafaza baskısı nedeniyle müvekkili tarafından yapılan ödeme alacaklının ihtirazi kayıtla yapılan ödeme halinde muhafaza işlemlerini devam ettireceğini söylemesi dolayısıyla ihtirazi kayıt konmadan yapıldığını, davalı icra dosyası alacaklısı icra takibinden feragat ettiğinden dolayı taşınır mallar üzerinde haciz bulunmadığından ve müvekkil tarafından ödenen para alacaklı uhdesine geçmiş bulunduğundan TBK sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında ödenen paranın davacı müvekkile iadesine bunun kabul görmemesi halinde İİK hükümleri gereği istirdatına karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava, ilk olarak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine dayandırılmış mahkeme uygun görmediği takdirde istirdat istemine ilişkin olarak açılmıştır. Davacı takip borçlusu olmadığını, davalı tarafından davacı işyerinde haciz işlemi yapıldığını haciz ve muhafaza baskısı altında borçlu olmadıkları bir tutarı ödeme yapmak durumunda kaldıklarını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu icra dosyasının incelenmesinde davalının, dava dışı … ile … aleyhinde toplam 76.093,10 TL’nin tahsili için icra takibi başlattığı, takip sırasında haciz işlemleri yapıldığı ve davacı tarafça icra dosyası borcunun ödendiği anlaşılmıştır. Belirtildiği üzere davacı icra dosyasında borçlu değildir. İİK’nın 9 ve devamı maddeleri uyarınca icra dosyasında yapılan ödemeler borçlu adına yapılmış sayılır. Dolayısıyla var ise fazla bir ödeme bunun dava dışı takip borçlusu tarafından istenmesi gerekir. Öte yandan icra dosyasına yapılan bu ödeme ile davalının sebepsiz zenginleştiği de ileri sürülemeyecektir. Zira bu ödeme ile dava dışı borçlu borcundan kurtulmakta olup, sebepsiz zenginleşen dava dışı borçludur. Bir başka ifade ile davacı bu ödemesinin şartları bulunduğu taktirde dava dışı takip borçlusundan talep edebilecektir. Ayrıca davacı tarafça icra hukuk mahkemesinde açılan istihkak davası da reddedilmiştir.
Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde gerek istirdat talebi bakımından davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından gerekse sebepsiz zenginleşmeye dayalı, alacak talebi bakımından davalının pasif husumeti bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.374,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.104,89 TL nispi harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı şirket vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL’NİN DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır