Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/257 E. 2023/320 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/257 Esas
KARAR NO:2023/320

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:12/04/2023
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket ile davalı İstanbul Valiliği arasında… sözleşmesi imzalandığını, işe müvekkil şirketin vermiş olduğu taahhüt kapsamında başladığını, ilgili sözleşmede müvekkil şirketin, İstanbul ili … İlçesi … İlkokulu ve İstanbul ili … İlçesi … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yapım işlerinin yüklenicisi konumunda olduğunu, müvekkil ile davalı arasında imzalanan sözleşmeden sonra, ülkemizde ve dünyada inşaat malzemelerinin birim ve toptan fiyatlarının tahmin edilmesi kimse tarafından mümkün olmayacak şekilde artması sebebiyle Türk Borçlar Kanunu’nda karşılık bulan sözleşme imkansızlığının ortaya çıktığını, dolayısıyla, müvekkil şirket ile davalı valilik arasında imzalanan sözleşmede belirlenen ücret üzerinden sözleşmenin tamamlanması ve bunun müvekkilden beklenmesi imkansız hale geldiğini, sözleşmenin tamamlanmasının mümkün olmadığını, dava konusu yapım işi sözleşmesinin hem %15’in altında tamamlanması hem de %15 üstüne yönelik fiyat artırımının müvekkil şirketin ekonomik durumunda telafisi imkansız zararlara sebep olacağından sözleşmenin tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkil ile davalı arasında imzalanmış bulunan … “… İlkokulu ve … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yapım” sözleşmesinin öncelikle davalı tarafından yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesine, 13 Mayıs 2022 tarih ve 31834 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5546 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde belirtilen sözleşmeler bakımından cezai şart ödenmeksizin fesih ve tasfiye kararı verilmesine, dava konusu sözleşme kapsamında davalıya verilen … Bankası’na ait A … numaralı ve 3.888.500,00 TL bedelli teminat mektubunun ödenmesinin ihtiyati tedbir ile durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasındaki okul yapımına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında, davalı tarafından yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2015/1506 esas 2015/5494 karar sayılı ilamına göre; “davanın ticarî niteliğinin ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.”
Somut olayda, dava konusu uyuşmazlık dava konusuna esas olan okul yapılmına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafından yapılan feshin geçerli olup olmadığı, sözleşmenin fesih ve tasfiyesi talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Mahkememiz dosyasının davacısı şirket olup, davalı ise ticari şirket olmayan İstanbul Valiliği’dir. İstanbul Valiliği tacir olmadığından TTK nın 4.maddesinin uygulama alanı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla uyuşmazlıkta davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. Bu sebeple mahkememizce, Asliye Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilerek davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK. 20. Maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ve başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda oybirliğiyle karar verildi.13/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır