Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/199 E. 2023/384 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/199 Esas
KARAR NO 2023/384

DAVA:Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ:22/03/2023
KARAR TARİHİ:08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilİ şirketin, …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra dosyasının alacaklısı konumunda olduğunu, ilgili icra dosyasında takibin kesinleştiği ve haciz aşamasına geçildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasında icra müdürlüğü tarafından, icra dosyası borçlusu … TEKSTİL İNŞ. SAN VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ’nin şirket sermayesinin üzerine icra dosyasındaki borç miktarı olan 806.363,07 TL tutarında haciz konulması için davalı kuruma 19.10.2022 tarihli müzekkere yazıldığını, davalı … Sicil Müdürlüğü 21.10.2022 tarihli ve … sayılı kararıyla, icra müdürlüğü tarafından 19.10.2022 tarihli müzekkere ile talep edilen şirket sermayesi üzerine haciz tesisi işlemi talebinin reddine karar verdiğini, 21.10.2022 tarihli ve … sayılı ret kararına gerekçe olarak davalı kurumun; taahhüt edilen sermayenin ödenip ödenmediğinin, ödenmiş ise korunup korunmadığının mevzuat gereği kendileri tarafından tespit ve tescil edilebilen bir husus olmadığından bahisle haciz icra müdürlüğü tarafından tesisi talep edilen haciz işleminin yapılamayacağı gerekçeleri ile şirket sermayesi üzerine haciz tesisi işlemi yapılmadığını ifade ettiğini, davalı kurumun ret kararının gerekçesi tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra müdürlüğü tarafından yazılan müzekkere karşısında tesisi talep edilen haciz işlemini gerçekleştirmek ile mükellef olan davalı kurumun, şirket sermayesini tespit ve tescil edemediğine ilişkin gerekçesinin hiç bir hukuki geçerliliği olmadığını, davalı kurumun 21.10.2022 tarihli ret kararında da açıkça görülebileceği üzere, borçlu şirket sermayesinin müzekkere tarihi itibariyle 1.450.000,00 TL olduğu ve icra dosya borcu uyarınca haciz tesis edilebilecek nitelikte olduğunun sabit olduğunu, davalı kurumun 21.10.2022 Tarihli ve … sayılı ret kararı henüz tarafımıza tebliğ edilmediğini, iş bu dava dilekçeleri ile ret kararından haberdar olduklarını belirterek davalı … Sicil Müdürlüğü’nün 21.10.2022 Tarihli ve … sayılı ret kararının dilekçemizde izah olunan nedenlerle itirazen kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada, Ticaret Sicili Yönetmeliği 35. madde gereğince ve bu hükümde belirtildiği şekilde müvekkili müdürlükçe verilmiş bir red kararı bulunmadığı için işbu davanın, usûlden (dava şartı yokluğundan) reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin TTK 32. madde ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 34. madde hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, dava dışı takip borçlusu şirketin müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tescilli olan sermayesi, haczi mümkün bulunmayan bir unsur olduğu gibi taahhüt edilen sermayenin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise korunup korunmadığı müvekkili müdürlükçe tespit edilemeyeceğini, müvekkil müdürlüğün davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın ticaret sicil memurunun kararına itiraz davası olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki ihtilafın Davalı … Sicil Müdürlüğü’nün 21.10.2022 Tarihli ve …- sayılı (…. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı dosyasından şirket sermayesine haciz konulması talepli yazıya karşı verilen) ret kararının kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı, bu ret kararının kaldırılmasının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşıldı.
TTK 34. maddede “(1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler.
(2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” düzenlemesi yer almakta olup
TTK’nın 34.maddesine göre sicil işlemine karşı itiraz davası açılmadan önce Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapılması ve sicil müdürlüğünün bir ret kararı vermesi zorunludur. Her ne kadar burada sicil müdürlmüğünün bir ret kararı var ise de, bu karar icra müdürlüğünün haciz konulmasına yönelik müzekkeresi uyarınca verilmiş bir ret kararı olup, davayı mahkememize açan davacı şirket tarafından sicil müdürlüğüne yapılmış bir başvuru ve bu başvuru üzerine verilmiş bir ret kararı bulunmamaktadır. İcra Müdürlüğünün talebi üzerine sicil müdürlüğünün verdiği ret kararı dikkate alınacak olsa bile yasada yer alan 8 günlük itiraz süresi geçtikten sonra işbu dava açılmıştır.
Ayrıca sicil müdürlüğünün, belli olmayan, kendi uhdesinde bulunmayan ve sadece kayıt altına alınmış olan “şirket sermayesi üzerine” haciz konulması ile ilgili işlem tesis etmesi de, şirket sermayesinin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne kadarının ödendiği sicil müdürlüğünce bilinemeyeceğinden doğru olmayıp, sicil müdürlüğünün müzekkere üzerine tesis ettiği ret yönündeki işlemin yerinde olduğu kanaatine varılmış olup, açıklanan tüm gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza