Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/992 E. 2023/252 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/992 Esas
KARAR NO:2023/252

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/12/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin …’ten ürünler imat ettiğini, … adlı yazılımın lisansını belirli bir ücret ödeyerek 23/08/2021 tarihinde satın aldığını, davalı tarafın müvekkil şirket için … yazılımının lisanssız şekilde kullanmak suretiyle haksız kazanç elde ettiği iddiasının asılsız olduğunu, …. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan … Değişik iş dosyasında 22/06/2022 tarihinde inceleme yapıldığını, bilirkişi raporunda müvekkil şirket tarafından … … yazılımlarının lisanslı olduğunun tespit edildiği, tüm bu nedenlerle şimdilik 100.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarih olan 22/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …, tüm dünyada … yazılımının eser ve lisans hakkı sahibi olduğunu, dava konusu delil tespiti kararını veren İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri ve diğer Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin, dava konusu keşif tarihinden önce birçok D.İŞ dosyasında müvekkil davalının delil tespitine yönelik taleplerini kabul etmiş olduğu ve bu tespitler sonucunda bilirkişilerce tanzim olunan raporlarda birçok başka şirkette müvekkile ait dava konusu yazılımın lisanssız olarak tespit edildiği, …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında tespit talebinin kabulü ile tespitin gerçekleştirilmiş olması dahi bu hususu açıkça kanıtladığını, tüm bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, tazminat davasıdır.
Kişilik haklarına saldırının kapsam ve koşulları MK.nun 24, 24/a maddesinde belirtilmiş, BK. nün 49. maddesinde de saldırı halindeki yaptırımın kapsam ve niteliği düzenleme altına alınmıştır. BK. nün 49. maddesinde belirtilen manevi zarar, kişinin kişisel çıkarlarında (haklarında) uğradığı bir eksilmedir. Bir tüzel kişinin kişisel haklarından olan (adı, şerefi, onuru ve itibarı gibi) varlıklarına yapılan saldırının; bu manevi değerlerinde bir eksilmeye (manevi zarara) neden olacağı bir gerçektir. Gerçi, duyguları olmayan tüzel kişilerin elem ve izdi rap duymaları düşünülemez. Ancak bu onların kişilik değerlerinin saldırıya uğramadığı sonucunu doğurmaz. Hukuk düzeni tüzel kişileri hukuk sujesi olarak tanıdığına ve onlara ad, şeref, onur ve itibar gibi kişisel varlıklar bahsedilmiş olduğuna göre (MK. nün 46), tüzel kişinin üzüntü duymayacağı gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir. Zaten manevi zarar salt üzüntünün varlığı halinde değil, kişinin kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda gerçekleşen bir zarardır. Bunun içindir ki gerek Medeni Yasa ve gerekse Borçlar Yasası (m. 49) yalnız gerçek kişilerin değil, aynı zamanda tüzel kişilerinde kişisel haklarını korumaktadır.Baskın görüş, tüzel kişilerin de kişisel nitelikçe gerçek kişilerin kişiliklerine özgü olanların dışında kalan, kişisel haklarına saldırı halinde manevi tazminat isteyebilecekleri yolundadır.
Dosya kapsamından; davalı tarafın davacı aleyhine, bilgisayar yazılımlarının lisanssız kullanıldığına yönelik kanaatın hasıl olduğu ve lisanssız kullanılması durumunda gelir kaybına uğranılacağı gerekçesiyle delil tespiti talebinin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince kabul edildiği, davacı şirkete ait iş yerindeki bilgisayarlarda bilirkişi aracılığı ile inceleme gerçekleştirildiği, söz konusu delil tespiti işleminin hukuka uygun bir şekilde mahkeme kanalı ile yapıldığı, davalı taraf yazılımının lisanssız olarak başka şirketler tarafından kullanımının tespit edilmiş olması nedeniyle davalılar yönünden delil tespiti talebini haklı gösterecek olgu ve emarelerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davalıların davacı şirket bilgisayarlarında delil tespiti yaptırmış olmasında zayıf da olsa somut bir takım emareler bulunduğu, davacı tarafın tanıklarının dinlenmesinin dosyaya bir katkısı olmayacağı anlaşılmakla bu talebinin de reddine karar verilerek şikayet hak arama özgürlüğü sınırları dahilinde olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.707,75- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.527,85- TL nispi harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı şirket vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.10/3 gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır