Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/984 E. 2023/216 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/984 Esas
KARAR NO :2023/216

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/07/2018

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAH…. ESAS SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA:Menfi Tespit
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ:20/09/2018
KARAR TARİHİ:20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile aralarında karşılıklı ticari ilişki bulunduğunu, davalıdan alınan mallar karşılığında çek verildiğini ve davacıya verilen mallar karşılığında da davalıdan çek aldıklarını, ancak kendilerinin çeklerinin günü geldiğinde çek bedellerini ödemelerine rağmen, davalının kendilerine verdiği çeklerin günü gelip bankaya ibraz edildiğinde karşılıklarının olmadığını, karşılıksız kaldığını, buna göre hali hazırda davalıdan sadır olmuş çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle 768.771,72 TL alacaklı olduklarını, vadesi gelmeyen 2 adet çekin de karşılıksız kalması halinde davalıdan 1.018.771,72 TL alacaklı olacaklarını, davalıya verilen (birleşen dosyada davalı Foktoring şirketlerine temlik edilen fatura alacağının ödeme belgesi olarak devredilen) 4 adet (Halkbank 05.08.2018 tarihli 100.000,00 TL, … Bankası 04.08.2018 tarihli 100.000,00 TL, … 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL ve … 05.09.2018 tarihli 250.000,00 tamamı ileri vadeli 4 adet çekten) toplam 700.000,00 TL yönünden takas-mahsup hükümleri uygulanarak borçlu olmadıklarının tespitini ve tedbir talep etmiş sonuç talep olarak da 4 adet 700.000,00 TL’lik çeklerden dolayı takas mahsup talebi ve hükümleri doğrultusunda davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptali ve istirdatına ilişkin talepte bulunmuştur.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkememiz ana dosyasına sunduğu dilekçe içeriğini tekrarla davalılardan … …’in 500.000,00 TL’lik 2 adet çeki, … …’in de 100.000,00 TL’lik çekleri temlik aldığını, temlik dayanaklarının fatura ve … sözleşmeleri olduğunu, davalıların ana dosyanın davalısı …’tan temlik yoluyla bu çekleri almış olmaları nedeniyle 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesinin haklarında uygulanması gerektiği ve davalılara karşı temlik edene karşı ileri sürebilecekleri şahsi defileri temlik alana karşı da ileri sürebileceklerini, bu nedenle çekleri devreden …’tan olan alacakları yönünden takas-mahsup hakları uyarınca borçlu olmadıklarının, bu kişilere karşı da ileri sürebileceğini belirterek neticeten menfi tespit davalarının kabulü ile 600.000,00 TL’lik alacağı …’tan temlik alan davalılara karşı, …’a karşı ileri sürülen takas-mahsup defi kapsamında borçlu olmadıklarının tespiti ile çeklerin iptali ve istirdatını talep etmiştir.
Davacı tarafın birleşen dava dosyasında dava değeri dikkate alınarak yatırması gereken eksik harcı yapılan ihtar üzerine 20.11.2018 tarihinde ikmal etmiş olduğu görülmüştür.
CEVAP : Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … MÜH. İNŞ. MAD. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. ile müvekkili şirket arasında … sözleşmesi akdedildiğini, yapılan sözleşme gereği davalı/borçluya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, dava konusu Türkiye … Bankası A.ş. …/İstanbul Şubesine ait … Seri no’lu 100.000 TL’lik çek’in, 14.03.2018 tarihli 81.525,15-TL bedelli ve 07.03.2018 tarihli 123.449,01 TL bedelli faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, müvekkil şirketin, 6361 sayılı yasanın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle dava konusu çeki iktisap ettiğini, dolayısıyla, müvekkiline herhangi bir kusur isnadının mümkün olmadığını, davacı vekilince öne sürülmüş olan kişisel neden ve def’ilerin müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti veklaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin taraf olmadığı asıl davada 3. Şahıs olan müvekkilini etkileyecek şekilde tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin dava konusu çekleri devralmasına dayanak olan … ilişkisinin her yönüyle hukuka uygun olduğunu, mal veya hizmet satışından kaynaklı doğan alacakların faturalar ile tevsik edildiğini, ayrıca müvekkili şirketin yükümlülüğü bulunmamasına karşın, davacı … firmasından … işlemi kapsamındaki faturalara konu mal ve hizmetin tam ve eksiksiz olarak teslim alındığını, faturaların ödeme aracı olarak ise davaya konu çeklerin teslim edildiğini, çeklerin vadesinde ödeneceğinin teyit edildiğini, dolayısı ile davacı tarafından kavram kargaşası yaratmak amacıyla sunulan YARGITAY kararlarında şahsi def’iye dayanak olan mal tesliminin gerçekleşmemesi halinin bulunmadığını, kaldı ki, davacı tarafça da dava dilekçesi dahil tüm beyanlarda mal ve hizmetin teslim alınmadığının da iddia edilmediğini, dolayısı ile takas-mahsup talebine dayalı şahsi def’inin müvekkil şirkete yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu “… Şubesi’ne ait, … Çek No’lu, 05.09.2018 Keşide tarihli, 250.000,00 TL. Bedelli” çekin …. İcra Müdürlüğü’nün … Es.sayılı dosyası ve … Şubesi’ne ait, … Çek No’lu, 05.09.2018 Keşide tarihli, 250.000,00 TL. Bedelli” çek …. İcra Müdürlüğü’nün … Es.sayılı dosyası ile müvekkil … … A.Ş. tarafından icra takibine konu edildiğini, müvekkili şirket … … A.Ş. İle davalı … Müh. İnş. Maden Nak. Tur. Petrol Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında 19/03/2018 tarihinde 500.000,00 TL bedelli … sözleşmesi imzalanmış olup, bilgileri verilen mezkur çeklerin … sözleşmesi kapsamında ödeme aracı olarak teslim alındığını, işbu … sözleşmesine konu olan çeklerin davacı … Madencilik İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. tarafından davalı … Müh. İnş. Maden Nak. Tur. Petrol Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği faturalar karşılığında ödeme aracı olarak teslim edilmiş ve … işlemi kapsamında alacağı tevsik eden tüm belgelerin temin edildiğini, çeki iyiniyetli ve meşru hamil olarak lehdar davalı … Müh. İnş. Maden Nak. Tur. Petrol Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. şirketinden usul ve hukuka uygun … sözleşmesi kapsamında teslim alan müvekkilinin asıl davada tesis edilen 17/09/2018 tarihli tedbir kararı sebebi ile haklı alacağını tahsil edemediğini ve mağduriyet yaşadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle 17/09/2018 tarihli paranın alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hem asıl dava hem de birleşen dava yönünden takas mahsup sebebine dayalı menfi tespit, çeklerin iptali ve istirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Ana dosya yönünden; davacının davalı … ile olan ticari ilişkisinden dolayı vermiş olduğu çeklerden dolayı kendisinin de …’tan alacaklı sıfatıyla teslim aldığı … çeklerinin karşılıksız kalmasından dolayı, davalı …’a borçlu olup olmadığı ve takas mahsup defi kapsamında davalı …’a karşı …’ın karşılıksız kalan çekleri için, kendi çekleri yönünden bu def’ide bulunup bulunamayacağı,
Birleşen dosya yönünden de davacının davalıların …’dan temliken faktöring sözleşmesine dayalı olarak aldıkları çeklerden dolayı temlik hükümleri uyarınca davacının asıl dava dosyasındaki davalı …’a karşı olan takas mahsup defilerini temlik alan … şirketlerine karşı ileri sürüp süremeyeceği, davacının davalılara borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce 24/07/2018 tarihinde İİK.72/2 maddesi ve 17/09/2018 tarihinde İİK.72/3 maddesi kapsamında tedbir kararı verildiği ancak mahkememizin 21/02/2019 tarihli kararı ile davalının itirazı üzerine tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği, davacının İstinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 2019/1788 E.-2019/1756 K.sayılı 17/09/2019 tarihli kararı ile 21/02/2019 tarihli kararımızın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı … tarafından davacı tarafça 24.04.2018 tarihinde yani fatura tarihinden sonra ancak ileri vadeli düzenlendiğinden çeklerin vadelerinin gelmesinden önce birleşen dosya davalısı … …’e yazdığı kaşeli imzalı ve imzası inkar edilmeyen yazıda fatura içeriği, mal ve hizmetlerin eksiksiz alındığını, fatura itirazlarının olmadığını, ödeme aracı olarak davaya konu çeklerin verildiğini ve vadesinde ödeneceğini gayri kabili rücu kabul ettiklerini beyan eden belgeyi sunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, iddia-savunma ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler 11/10/2019 tarihli raporda,
Davacının 2018 yıllarına ait ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları
Davalı …’ın inceleme günü ticari defter ve dayanak belgelerini ibraz etmediği,
Davalı … Factoring’in 2018 yıllarına ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları,
Davalı … Factoring’in 2018 yıllarına ait ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları
Asıl Dosya İle İlgili Olmak Üzere;
Davacının davalı ile olan açık hesabını takip ettiği 2018 yılına ait açık hesap ekstresine göre; Davacı ile davalı arasında 4.452.778,11 TL hacminde ticari ilişki olduğu, davalının ve davacının karşılıklı birbirlerine kestikleri faturalar ve ödemeleri ile;
-Dava konusu edilen,
09.04.2018 tarihinde 200.000,00 TL (2 adet çek ) ve,
24.04.2018 tarihli 500.000,00 TL (2 adet çek) olmak üzere, 4 adet ve 700.000,00 çekleri davalıya ödeme olarak kaydetmesi sonrasında;
-19.07.2018 dava tarihinde davacının 762.371,72 TL davalıdan alacaklı olduğu,
-01.11.2018 tarihinde davacının davalıya 2 adet ve toplamda 250.000,00 TL daha ödeme yapılması ile davacının 31.12.2018 tarihinde davalıdan bu defa 1.012.371,72 TL alacaklı olduğu,
-31.12.2018 tarih … yev. no.lu mahsup fişi ile davacının 1.012.371,72 TL alacağının 128 Şüpheli Ticari Alacaklar ana hesabının altında ve 128 01/… hesabına “128.01 HESABA VİRMAN” açıklaması ile aktarıldığı,
-Bu aktarım sonrasında davacının 128 hesapta davalıdan 1.012.371,72 TL alacaklı olarak 2019 yılına devir ettiği,
Davaya konu 4 adet 700.000,00 TL’Iik bu çeklerin, davalı firma tarafından … Şirketlerine (dava tarihinden sonra) devir ve temlik edildiği, bedellerinin (dava tarihinden sonra) … şirketlerince tahsil edildiği, diğer anlatımla; davacının mahsubunu ve menfi tespitini talep ettiği ödenmemiş çek kalmadığı,
Birleşen Dosya İle İlgili Olmak Üzere;
Davalı …Ş. ve … Yönünden;
Sayın Mahkemenin raporda yer verilen görüşe katılması halinde somut olayda, kambiyo senedi ve temel borç ilişkisinden doğan alacağın borçlusu …’ın, … sözleşmesinin taraflarından olduğu, … tarafından alacağın devredildiği, alacağa karşılık verilen çeklerin faktör … ve …’e devredildiği, bu halde şahsi defilerin ileri sürülebilmesi açısından faktörün çekleri iyi niyetle edinip edinmediğinin önem arz etmediği, uygulama alanı bulacak hükmün 6361 sayılı FKFFŞK m. 9/(2) hükmü olduğu, mali incelemede davacının 128 hesapta davalıdan 1.012.371,72 TL alacaklı olarak 2019 yılına devir ettiği, davalının davacıdan bir alacağının bulunmadığı hususlarında, görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Mahkememizce istinaf kararı öncesi… esas sayılı dosyada yapılan değerlendirme;
Ana dosya yönünden açılan menfi tespit ve iptal davası yönünden; Dava dilekçesi, dosyadaki bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının reddine karar verilmiştir. Zira, asıl davada davacının dava konusu ettiği 4 adet çekten 100.000,00 TL’den 2 tanesinin birleşen dosya davalısı … … A.Ş’ne, diğer 250.000,00 TL’den 2 tanesinin ise … …’e temlik edildiği, ana dava dosyasının açılması tarihinin 19.07.2018 tarihi olduğu, 19.03.2018 tarihli … … ile … arasındaki sözleşmeye istinaden ana davadan önce 24.04.2018 tarihinde fatura ve alt belgeleri ile birlikte ileri vadeli çeklerin … …’e temlik edildiği, yine birleşen dosya davalısı … … A.Ş yönünden … ile olan 29.09.2017 tarihli … Sözleşmesi’ne istinaden 100.000,00 er TL’den 2 adet ileri tarihli çeklerin de ana davanın açılmasından önce 09.04.2018 tarihinde temliken devredilmiş olduğu, dava açılışı anında davalı …’ın bu çeklerin hamili olmaması, çek ve dayanak fatura alacağını devretmiş olması nedeniyle kendisine karşı bu çeklerden dolayı husumet yöneltilemeyeceğine kanaat getirildiğinden bu nedenle davacının asıl davadaki davasının pasif sıfat yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden: Birleşen dava dosyasının davalıları … şirketleri ile ana dosyanın davalısı … arasındaki … Sözleşmelerine istinaden davalı …’in 2 adet faturaya karşılık 500.000,00 TL’lik 2 adet çeki de fatura bedeli ödeme aracı olarak temlik aldığı, araya başka cironun girmediği, dolayısıyla temlik alanın, devredenin yerine geçmesi nedeniyle onun hukukuna tabi olduğu sabit olup, hem bu davalı hem de diğer davalı …’in de aynı yöntemle fatura alacağını ve ödeme aracı olan 2 adet 100.000,00 TL’den 200.000,00 TL’lik çeki temlik almış olmaları nedeniyle aralarında ilişkiye çekler bakımından 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesinin uygulanması gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar temlikten dolayı, davalılara karşı alacağı devredene ileri sürebileceği şahsi defileri var ise de; bu davada şahsi defilerin ileri sürülmesi şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Davacı tarafın, açıkça … …’e davadan ve çek vadesinden önce 24.04.2018 tarihinde verdiği imzalı, kaşeli, imzası inkar edilmeyen yazı içeriği, sunulan faturalar ve davacının lehine delil olan defterdeki kayıtları ile sabit olduğu üzere, alacağı devreden …’ın fatura alacağına karşılık, fatura içeriği malı davacıya teslim ettiği konusunda bir ihtilaf yoktur, bu nedenle de davacı taraf çeklerin bedelsizliği talebine dayanmamaktadır. Davacı taraf ana dosyadaki fatura ve çeke bağlı alacağı devreden … ile arasındaki diğer ticari ilişkileri toplamı neticesinde yani cari hesaptan dolayı alacaklı olduğundan bahisle, davalılardan takas talebi kapsamında borçlu olmadığının tespitine ve daha sonra … … tarafından yapılan tahsilatlar nedeniyle de istirdat talebinde bulunmuştur.
Takas, 6098 sayılı B.K’nun 139 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, “2 kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcu ile takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir….” şeklindeki hüküm uyarınca 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun sistematiği içerisinde 3.bölümde borçların ve borç ilişkilerinin sona ermesi başlığı altında düzenlenmiş olduğundan, borcu sona erdiren bir düzenlemedir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 139.maddesinde yapılan bu düzenlemede görüldüğü gibi takastan bahsedebilmek için 1-öncelikle karşılıklı 2 kişi olması, 2-Her iki kişinin karşılıklı birbirinden bir miktar para veya özdeş diğer bir edimleri birbirine borçlu olması, 3-Her iki borcun da muaccel olması gerekir ki takas yapılabilsin.
Takas, açılmış bir davada def’i olarak ileri sürülebileceği gibi açılan bir davada karşı dava olarak da ileri sürülebilecek olup takas iddiası ile borçlu olunmadığının tespiti şeklinde bir dava yoluyla da ileri sürülebilir. Nitekim Yargıtay 11. H.D.’sinin 10.01.2019 tarihli 2017/1104 esas, 2019/230 karar sayılı dosyasındaki “…dava menfi tespit davası olup, davacı vekili talep konusu borcun bulunmadığını ileri sürdüğü gibi, davacı şirketin davalıdan olan alacağının takas edilmesini ve bu suretle de, davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Menfi tespit davası, borçlunun takip konusu alacağın borçlusu bulunmadığının tespiti için açılabileceği bir dava olup, borçlunun takip konusu alacağın borçlusu olmaması çeşitli nedenlere dayanır ve borçlu borçlu olmadığını mahkemede açacağı menfi tespit davası ile ispat edebilir. Takas mahsup talebinin, açılan bir davada davalı tarafından savunma olarak ileri sürülebilmesi ve karşı dava konusu yapılması mümkün olduğu gibi borçlunun takas iddiası ile borçlu olmadığının tespitini istemesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Yani borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya etmiş ve fakat itirazında ileri sürmemiş olsa bile kendisinin de alacaklıdan alacaklı olduğunu, bu nedenle alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirirerek borçlu olmadığının tespiti için bir menfi tespit davası açabilir.(Kuru, Baki; Arslan, Ramazan; Yılmaz, Ejder; İcra İflas Hukuku 2003 syf:234,235) Dolayısıyla somut olayda açılan menfi tespit davasında borçlunun alacağı ile borcunu takas ettiğini ileri sürebileceği nazara alınarak davacının takasa konu ettiği alacağının araştırılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 204/1 maddesi gereğince takas ve mahsup talebinin davacının aleyhine açılan bir davada cevap dilekçesinde savunma olarak ileri sürülebileceği veya karşı dava olarak açılabileceği, menfi tespit davasında takas talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarle yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğinden davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 20.12.2016 tarihli 2016/4869 esas, 2016/9694 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçe ile mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki kararı mahkememizin bu görüşünü destekler mahiyettedir.
Dosyamız davacısı … doğrudan dava yoluyla takas talebinde bulunarak borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir, bu nedenle açılan dava doğrudan İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davası değil, genel takas talebine dayalı tespit davasıdır.
6098 sayılı B.K’nun 183 ve devamı maddelerinde alacağın devri (temlik) düzenlenmiş olup, dosyamız davalıları … … ve … … ile ana dosya davalısı … arasında 6361 sayılı yasaya dayalı olarak yapılan sözleşmeler gereği faturaya konu alacak ödeme aracı olan çekleri ile birlikte davalılara devredilmekle temlik ilişkisinin gerçekleşmiş olduğu, buna göre de temlik alanların Yargıtay uygulamaları gereği devredenin hukukuna tabi olacağı sabittir.
6098 sayılı yasanın 188.maddesinde “…borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Borçlu devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında; davacının, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla takas talep edebilecek olup, bu şartların olup olmadığının incelenmesi gerekir.
Yapılan incelemede: davacı tarafça devrin öğrenildiği tarihin davalı … yönünden ana davadan önce, diğer davalı … yönünden davadan sonra olduğu, davacı ile ana dosya davalısı arasındaki ilişkiden doğan …’ın davacıya kestiği faturalara konu malın davacıya teslim edildiği sabit ve davacının … …’e yazmış olduğu 20.04.2018 tarihli yazısı ile de ikrarında olup, keza davacı …’ın bu alacağını …/… şubesine ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL, …/… şubesine ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL olmak üzere 500.000,00 TL’lik 2 adet çek yönünden fatura alacağına davadan önce birleşen dosya davalısı … …’e devrettiği, diğer davalı …’e ise dava açılışından sonra … Bankası/… Şubesine ait … no’lu 05.08.2018 tarihli 100.000,00 TL’lik ve … Bankası/… Şubesine ait … no’lu 05.07.2018 tarihli 100.000,00 TL olmak üzere 200.000,00 TL’lik çekten kaynaklanan alacağın devir edildiğini öğrenmiş olduğu ve henüz ana dosya davalısı …’tan kendisinin ona yapmış olduğu satışlardan kaynaklı fatura alacağına istinaden verilen ödeme araçlarından çeklerin hiç birisinin ödeme gününün gelmediği, ana dosya davalısı … tarafından davacı … Şubesine ait sırasıyla Z128424 no’lu çekin 04.06.2018 keşide tarihli 100.000,00 TL, Z0128425 no’lu çekin 04.06.2018 tarihli 100.000,00 TL, Z0128427 no’lu çekin 04.07.2018 tarihli 100.000,00 TL, Z0128426 no’lu çekin 04.07.2018 tarihli 100.000,00 TL, … Bank … Şubesine ait keşidecisi Kabadayı İsmail olan … no’lu çekin 04.06.2018 tarihli 83.281,18 TL miktarlı müşteri çekinin …’a verilmiş olduğu ve alınan bilirkişi raporunda 01.01.2018 tarihinden 19.07.2018 tarihine, yani dava tarihinden önce taraflar arasındaki toplam ana dosya davalısı …’ın 4.202.778,11 TL’lik borç bakiyesine karşılık 3.434.006,39 TL ödemesi düşüldüğünde, davacı …’ın ana dosya davalısı …’ın dava tarihi itibariyle 768.771,72 TL alacağı kaldığı, bilahare dava tarihinden sonra 04.08.2018 vadeli, 100.000,00 TL’lik çekin de karşılıksız kalması üzerine birleşen dava dosyasının açıldığı 20.09.2018 tarihinden ve … şirketlerine tevdi edilen çeklerden en erken tarihli olan 05.08.2018 tarihli çek tarihinden önce olmak üzere toplam davacının ana dosya davalısı …’tan 868.771,72 TL alacaklı olduğu, bu rakam itibariyle de 6098 sayılı yasanın 188/2maddesindeki şartın gerçekleşmiş olduğu ve devir tarihinde muaccel olmayan davacı alacağının bu haliyle davalı … şirketlerinin çeke dayalı alacaklarının muaccel olduğu tarihten önce, davacının muaccel 868.771,72 TL alacağı bulunduğundan, davalı … şirketlerine karşı yasal şartların oluşması nedeniyle ve Yargıtay içtihatları uyarınca temlik alanın, temlik edenin hukukuna tabi olması hususu da dikkate alındığında davacının alacağını devreden …’a karşı ileri sürebileceği takas talebinin, bu şahsi hakkının açılan dava ile …’ın alacağının usulüne uygun olarak 6361 sayılı yasanın 9/2.maddesine uyar şekilde temlik alan … şirketine karşı da kullanabilir.
Bu nedenle de davacının birleşen davada dava açılışı sırasında … … yönünden 2 adet çek için 2×250.000,00 TL = 500.000,00 TL, … … için 1 adet 100.000,00 TL’lik çek için takas talebinde bulunarak birleşen davada toplam 600.000,00 TL’lik takas talebinde bulunmuş olması yerinde görülmüştür.
Davacı tarafın 6098 sayılı B.K’nun 188/2.maddesi uyarınca asıl borçlusu …’a karşı olan şahsi def’isi takas talebini temlik alan … şirketlerine karşı, temlik alanların devredenin hukukuna tabi olması nedeniyle bu şahsi def’iyi bu kişiye karşı da ileri sürebileceği mahkememizce kabul edilmiş olmasına rağmen; davacının özellikle … …’e devir alan … şirketinin başvurusu üzerine yazılı olarak sunduğu, kaşeli ve imzası inkar edilmeyen … tarafından kendisine mal tesliminin yapıldığı, çeklerin kendisinden sadır olduğunu, vadesi geldiğinde ödeneceğini gayri kabili rücu kabul eden yazısı dikkate alınarak, buna rağmen takas def’inde bulunmasının M.K. 2.maddesi uyarınca dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılmasına uygun düşüp düşmediğinin de değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davacı ile ana dosya davalısı … arasındaki ticari ilişkide, …’ın davacıya yapılan mal teslimi karşılığında davacının borcunu kesilen faturaya ilişkin olarak ödeme aracı olan ileri vadeli çekler ile ödeyeceğine ilişkin …’a imzalamış olduğu çeklerin, … tarafından 6361 sayılı yasa ve alt mevzuatı uyarınca birleşen dosya davalıları … şirketlerine usulüne uygun olarak devredilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda yansıdığı şekilde ana dosya davalısı … ile davacı arasında faturaya dayalı defterlere işlenmiş toplamda 4.202.778,11 TL’lik ticaret hacminin bulunduğu ve buna karşılık da asıl dosya davalısı …’ın davacı …’a 3.434.006,39 TL’lik ödemede bulunmuş olduğu dikkate alındığında … ile … arasındaki ilişkin fiktif olmayan, gerçek bir ticari ilişki olduğu be bu ticari ilişkinin cari hesap sözleşmesi olmaksızın cari şekilde işlendiği, … ile …’ın karşılıklı mal alım-satım’ının olduğu, her iki tarafın da aldıkları ve sattıkları mallara karşı kendi çeklerini veya müşteri çeklerini verdikleri, buna göre de davacı tarafça ana dosya davalısı …’ın kendisinden olan fatura ve çeke dayalı alacağını … şirketine devir ettiği ve … şirketinin de davacıya istihbarat çalışması çerçevesinde sormuş olduğu soruya imzası inkar edilmeyen, imzalı kaşeli yazı ile cevap verildiği tarihte henüz davacının, ana dosya davalısı …’tan muaccel olmuş bir alacağının olmadığı, muacceliyetin bu yazıdan daha sonra gerçekleştiği, buna göre de davalı …’tan karşılıksız kalan çek olmasaydı, davacı …’ın birleşen dosya davalısı … şirketlerine çek bedellerini ödeme yükümlülüğü olacağı, ancak henüz kendi çeklerinin vadesi gelmeden ana dosya davalısı …’tan sadır olan alacağını içerir çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle bu tarihten sonra takas def’inde bulunmasının yazıya rağmen dürüstlük kuralına aykırı olmadığı ve 6098 sayılı yasanın 188 maddesine dayalı takas def’inde bulunmasının da M.K 2.maddesine aykırı olmadığına kanaat getirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, birleşen dosya yönünden henüz tahsili gerçekleşmediğinden dolayı davacıdan sadır olup, ana dosya davalısı … tarafından 6361 sayılı yasanın 9/2.maddesine uygun olarak usulüne uygun davalı …’e faturası ile birlikte devir ettiği, … Bankası … Şubesi’ne ait 05.08.2018 tarihli … no’lu 100.000,00 TL’lik çenten dolayı davacının … şirketine borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline, aynı şekilde 6361 sayılı yasaya uygun olarak ana dosya davalısı …’a davacı tarafça kesilen … şubesine ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL ve aynı banka şubesine ait … no’lu 05.09.2018 tarihliş 250.000,00 TL bedelli olmak üzere 2 adet toplam 500.000,00 TL’lik çeklerden dolayı 6098 sayılı yasanın 188 maddesi uyarınca davacının birleşen dosya davalısı … … A.Ş’ne borçlu olmadığının tespitine, ancak yargılama sırasında davalı tarafça çek bedelli tahsil edildiğinden, tahsil tarihi olan 05.03.2019 tarihi itibariyle 500.000,00 TL’nin ticari avans faizi ile davalı …”A.Ş’nden istirdatı ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2018/658 Esas 2019/1113 sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2020/2018 Esas 2022/1949 Karar sayılı ilamıyla “Mahkemece; davaya konu çeklerin, davadan önce davalı … şirketlerine temlik edildiği gerekçesi ile pasif husumetten davanın reddi kararı verilmiş ise de, davalı … şirketlerinin sunduğu evraklar, çek tevdi bordrolarına göre asıl davaya konu … Ticari Şubesine ait … seri nolu 100.000TL bedelli 05.08.2018 tarihli keşidecisi davacı, lehtarı davalı ….Şti olan çekin … işlemine konu edildiğine ilişkin evraka rastlanmamış olup davalı … AŞ’nin sunduğu evraklarda yer alan çeklerin … Bankası … İstanbul Kurumsal Şubesi’nin 05.07.2018 tarihli 50887 ve 05.08.2018 tarihli … seri nolu 100.000’er TL’lik çeklere ilişkin olduğu, neticeten asıl davadaki … seri nolu çeke ilişkin … işlemi iddiası bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı da, asıl davayı 700.000TL bedelli 4 adet çek yönünden, birleşen davayı ise 600.000TL bedelli 3 adet çek yönünden harçlandırmıştır.
Birleşen dava konusu olmayan … Ticari Şubesine ait … seri nolu 100.000TL bedelli 05.08.2018 tarihli keşidecisi davacı, lehtarı davalı ….Şti olan çek yönünden alacağın devri iddiası söz konusu olmadığı gibi davalı ….Şti, çekte lehtar konumunda olduğundan esas hakkında inceleme yapılması gerekirken pasif husumetten red kararı verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bununla birlikte asıl davaya konu … Şubesi’ne ait 05.09.2018 Tarihli … seri nolu 250.000TL bedelli, 05.09.2018 Tarihli … seri nolu 250.000TL bedelli ve … Bankası … Kurumsal Şubesi’ne ait 05.08.2018 Tarihli … seri nolu 100.000TL bedelli çeklerde davalı lehtar konumunda olup talep; çeklere ilişkin menfi tespit istemine yönelik olmakla alacak davadan önce devredilmiş olsa da, çekte lehtar sıfatı bulunan davalı ….Şti’ın pasif husumeti bulunduğundan, anılan çekler yönünden de esas hakkında karar verilmesi gerekirken husumet yönünden red kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. (Aynı yöndeki Y.19.HD’nin 2016/12178E, 2017/1234 Karar, 16.02.2017 Tarihli kararı)
Dosyanın istinaf incelemesi aşamasında UYAP’ta; asıl dava davalısı … … hakkında … … Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, …/… Karar sayılı dosyasında iflas kararı verildiği uyarısı bulunduğu görülmekle; mahkemece bu hususun da araştırılarak, iflas kararı verilip verilmediği, kararının kesinleşip kesinleşmediği ve İİK 194 maddesi gereğince durma kararı verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi, iflas kararı verilmiş ise davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması gereklidir.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İstinaf kararı sonrasında mahkememizce yapılan yargılama:
İstinaf kararında belirtildiği üzere, asıl dosya davalısı … .. Şti hakkındaki iflas dosyasının bulunduğu … 2 AHM’ye müzekkere yazılmış ve müzekkereye verilen cevapta, davalı hakkında iflas kararı verildiğine dair gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi gönderilmiştir. Uyap üzerinden yapılan incelemede, müflis ….Şti hakkında … İcra Dairesi’nin 2020/1 iflas sayılı dosyasının bulunduğu görülmüştür. … İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak müflis ….Şti hakkındaki 2020/1 iflas sayılı dosyada, ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı hakkında bilgi verilmesi ve iflas masası yetkililerinin isim ve tebligat bilgilerinin gönderilmesinin istenildiği, müzekkereye cevap verildiği, ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, iflas masası vekilinin isminin bildirildiği görülmüş ve asıl dosya davalısı Müflis … iflas masası vekili olarak, Av. …’nın uyap kaydının yapılarak, davanın takibi için adlarına (dava dilekçesi, bozma öncesi gerekçeli karar ve istinaf kararı ekli) duruşma gününü bildirir tebligat çıkarılmış ve bu eksiklik giderilmiştir.
Asıl dosya yönünden, dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporunda 01.01.2018 tarihinden 19.07.2018 tarihine, yani dava tarihinden önce taraflar arasındaki toplam ana dosya davalısı …’ın 4.202.778,11 TL’lik borç bakiyesine karşılık 3.434.006,39 TL ödemesi düşüldüğünde, davacı …’ın ana dosya davalısı …’ın dava tarihi itibariyle 768.771,72 TL alacağı kaldığı, bilahare dava tarihinden sonra 04.08.2018 vadeli, 100.000,00 TL’lik çekin de karşılıksız kalması üzerine birleşen dava dosyasının açıldığı 20.09.2018 tarihinden ve … şirketlerine tevdi edilen çeklerden en erken tarihli olan 05.08.2018 tarihli çek tarihinden önce olmak üzere toplam davacının ana dosya davalısı …’tan 868.771,72 TL alacaklı olduğu belirlenmiş olduğundan, yani dolaylı olarak davacının davalı İskatataş’a borcu olmadığı hususu tespit edildiğinden davalı …’a karşı açılmış olan asıl davada … işlemlerine konu edilen … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.08.2018 tarih, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli, … Bankası … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.08.2018 tarih, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli, … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.09.2018 tarih, … seri numaralı 250.000,00 TL bedelli ve … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.09.2018 tarih, … seri numaralı 250.000,00 TL bedelli (toplam 700,000,00 TL bedelli) 4 adet çek dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, … işlemine konu edilmeyen … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.08.2018 tarih, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çekin iptali ve istirdatı ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dosya yönünden ise, mahkememizin önceki kararına ilişkin istinaf ilamında bir kaldırma gerekçesi olmaması da gözetilerek, istinaf öncesi karardaki aynı gerekçeler ile davacının Borçlar Kanunu 188.maddeye dayalı takas talebi uyarınca … Bankası … Şubesi’ne ait 05.08.2018 tarihli … no’lu 100.000,00 TL meblağlı çekten dolayı … … A.Ş’ne borçlu olmadığının tespiti ile bu çekin iptaline, davacının Borçlar Kanunu 188.maddeye dayalı takas talebi uyarınca … Şubesi’ne ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL ve aynı banka şubesine ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL bedelli çek olmak üzere 2 adet toplam 500.000,00 TL’lik çeklerden dolayı davalı …Ş’ne borçlu olmadığının tespiti ile çek bedellerinin yargılama sırasında davalı tarafça tahsil edilmiş olması nedeniyle harçlandırılan dava değeri dikkate alınarak 500.000,00 TL’nin 05.03.2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalı …Ş’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Asıl dava yönünden;
Davanın kabulü ile,
a)Davacının dava konusu olan, … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.08.2018 tarih, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli, … Bankası … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.08.2018 tarih, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli, … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.09.2018 tarih, … seri numaralı 250.000,00 TL bedelli ve … Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.09.2018 tarih, … seri numaralı 250.000,00 TL bedelli (toplam 700,000,00 TL bedelli) 4 adet çek dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
b)… Şubesinin keşide yeri İstanbul, 05.08.2018 tarih, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çekin iptali ve istirdatı ile davacıya verilmesine,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden;
Davanın kabulü ile,
a)Davacının Borçlar Kanunu 188.maddeye dayalı takas talebi uyarınca … Bankası … Şubesi’ne ait 05.08.2018 tarihli … no’lu 100.000,00 TL meblağlı çekten dolayı … … A.Ş’ne borçlu olmadığının tespiti ile bu çekin iptaline,
b)Davacının Borçlar Kanunu 188.maddeye dayalı takas talebi uyarınca … Şubesi’ne ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL ve aynı banka şubesine ait … no’lu 05.09.2018 tarihli 250.000,00 TL bedelli çek olmak üzere 2 adet toplam 500.000,00 TL’lik çeklerden dolayı davalı …Ş’ne borçlu olmadığının tespiti ile çek bedellerinin yargılama sırasında davalı tarafça tahsil edilmiş olması nedeniyle harçlandırılan dava değeri dikkate alınarak 500.000,00 TL’nin 05.03.2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalı …Ş’nden alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl dava yönünden;
a-Alınması gerekli 54.648,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 11.954,25 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 42.693,75 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 11.995,35 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan (asıl ve birleşen dosyalar için ortak gider yapıldığından toplam tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 2.779,70 TL’nin 1/2 si olan) 1.389,85 TL olmak üzere toplam 13.385,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 106.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gereken 40.986,00 TL karar harcından peşin alınan 10.246,50 TL’nin mahsubu ile geri kalan 30.739,50 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile (Davalı …’in 5.123,25 TL sinden sorumlu olmak üzere) hazineye gelir kaydedilmesine,
b-Davacı tarafça başlangıçta ve tamamlama harcı olarak yatırılan 11.251,70 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan (asıl ve birleşen dosyalar için ortak gider yapıldığından toplam tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 2.779,70 TL’nin 1/2 si olan) 1.389,85 TL olmak üzere toplam 12.641,55 TL yargılama giderinin (Davalı …Ş’nin 2.106,92 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 84.000,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan tahsili ile (Davalı …Ş’nin 14.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile birleşen davalı … vekili ve birleşen davalı … vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/03/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır