Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/922 E. 2022/1155 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/922 Esas
KARAR NO :2022/1155

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:11/11/2022
KARAR TARİHİ:30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …’un hissedarı ve imzaya yetkili ferdi müdürü olduğu, … sicil numarası ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı … …’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 24/02/2015 tarihli 8765 sayılı gazetesinde yayımlanan ilan ile Türk Ticaret Kanunu geçici 7. Maddesi gereğince re’sen terkin edildiğini, müvekkile veya diğer yetkili …’e usulüne uygun bir tebligat yapılmadan ve tasfiye işlemi gerçekleştirilmeden yapılan terkin işleminin hukuka uyarlık göstermediğini, TTK Geçici 7. Md uyarınca şirket bilinen son adresine ve de yetkilisine Tebligat Kanunu gereğince usulüne uygun tebligatın gönderilmesi gerektiğini, müvekkilin veya diğer müdür ya da şirketin son adresine usulüne uygun yapılmış böyle bir tebligat bulunmadığını, yine şirketin terkin sürecinde derdest olan … 14. İş Mahkemesi’nde … E. sayılı derdest davası da bulunmadığını, şirket tasfiye edilmeksizin terkin edilmesinden dolayı tasfiye memuru olmadığından işbu davada yalnızca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne husumet yöneltildiğini, müvekkilin ortağı olduğu şirketin ihya edilmesinin ihya sonrasında şirkete ait aktiflerin tasfiyesi ile borçların kapatılmasının müvekkile hukuki menfaat sağlayacağı hususunun izahtan vareste olup usulsüz tebligata dayanılarak yapılan terkin işleminin kaldırılması gerektiğini, davanın kabulü ile şirkete ait hak ve alacakların tahsili aktiflerin tasarrufu ve borçların ödenmesinin başka bir yolla mümkün olmayacağı durumu göz önünde bulundurularak, … …’nin İhyasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün re’sen terkin işlemi kapsamında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğüne …-0 ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … …’nin dosyasında yapılan inceleme neticesinde; dava konusu şirketin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “vergi kaydının terkin edildiği” ve “adresinin tespit edilemediği” hususlarının belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18.02.2015 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicil Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi hâlinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait mal varlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu. ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dava konusu şirketin ticaret sicilinden terkin edileceği hususunun, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici m.7/f.4-a kapsamında bu kapsama giren tüm şirketlerle birlikte Ticaret Sicil Gazetesinde ilan da edildiğini diğer yandan; işbu ilanın da, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7/f.4-a’da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat hükümleri yerine geçtiği hükme bağlandığından; müvekkil tarafından davaya konu şirkete yapılan ihtarın (bildirimin), dava konusu şirketin eline ulaşmadığı bir an için kabul edilse dahi, müvekkilin re’sen terkine ilişkin prosedürde bir eksik işlem yaptığından bahsetmenin mümkün olamayacağını, davacının kendisine, müvekkil Müdürlük tarafından yapılan bildirimler (ihtarın), dava konusu şirkete ulaşmamış dahi olsa, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeki ilanının Tebligat Kanuna uygun bir bildirim olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve re’sen terkin sürecinde bir eksiklik bulunmadığının tespiti gerektiği açıktır. Buna göre de, ilanın bulunması karşısında, müvekkilin eksik bir işleminden bahis dahi mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle ve resen ele alınacak nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, resen terkin edilen … …’nin, …. İcra Müdürlüğü …(eski esas …) E. Sayılı dosyada işlem yapılması,-…. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyada işlem yapılması, … 6. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyada işlem yapılması, Nakil Vasıta Vergi Dairesine olan borcun ödenmesi ve haczin kaldırılması, Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borcun ödenmesi, İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi 3589 ada 3 parsel nolu taşınmazın satış ve devir işlemlerinin yapılması, yukarıda bilgisi yazılan taşınmazdan doğan emlak beyanı ve emlak vergisinin ödenmesi, … San. Tic. A.Ş.’ye olan borcun ödenmesi, … San. Tic. A.Ş. lehine İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi 3589 ada 3 parsel’deki taşınmaz üzerine kurulan ipoteğin kaldırılması için açılan ihya davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, adı geçen şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı yöneltilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça sicile karşı dava açılmış olduğu, zira ihyası istenenin tasfiye ile terkin edilmediği, 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği anlaşılmış, buna göre de husumetin doğru yöneltildiğine kanaat getirilmiştir.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça istenilen hususların borçların ödenmesine yönelik olduğu ve davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış ve talep olunan hususlarda işlemlerin yapılmasını sağlamak için şirketin ihyasına karar verilmiştir.
HÜKÜM; yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde …-0 numara ile sicilde kayıtlı … …’nin,
-…. İcra Müdürlüğü …(eski esas …) E. Sayılı dosyasının neticelendirilmesi,
-…. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasının neticelendirilmesi,
-… 6. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasının neticelendirilmesi,
-Nakil Vasıta Vergi Dairesine olan borcun ödenmesi ve haczin kaldırılması,
-Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borcun ödenmesi
-İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi 3589 ada 3 parsel nolu taşınmazın satış ve devir işlemlerinin yapılması,
-Yukarıda bilgisi yazılan taşınmazdan doğan emlak beyanı ve emlak vergisinin ödenmesi,
– … San. Tic. A.Ş.’ye olan borcun ödenmesi,
-… San. Tic. A.Ş. lehine İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi 3589 ada 3 parsel’deki taşınmaz üzerine kurulan ipoteğin kaldırılması için İHYASINA,
2-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına,
3-Alınması gerekli harç peşin alındığından ve yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yasal hasım olduğundan, davacı heline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır