Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/920 E. 2023/185 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/920 Esas
KARAR NO :2023/185

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:11/11/2022
KARAR TARİHİ:14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sigortalısı … Plaka sayılı aracını 14.08.2021 tarihinde …-9 poliçe numarası ile kaskoladığını, hasarın 15.03.2022 tarihinde sigortalı aracın park halinde iken meydana geldiğini, gerçekleşen hasar sonrası müvekkil şirketin, aractaki hasar için 4.641,00 TL hasar tazminatı ödediğini, sigortalı tarafından hasara sebebiyet veren aracın tespitinde olayın gece olması nedeni ile kamera kaydı bulunamadığını ancak olayın görgü tanığı ve hasara sebebiyet veren aracın plakasını sigortalının komşusu …(…) tarafından görüldüğünü, tanık …’ın balkonda oturduğu sırada olayı görmüş plakasını not ettiğini ancak kendisi video çekene kadar aracın olay yerinden ayrıldığını, hasarın hemen sonrası olay mahallini terk etme anı kameraya alındığını, bunun üzerine sigortalıya ödenen meblağın tahsili amacıyla hasar meydana gelmesinde kusuru bulunan davalı/borçlu aleyhine ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya icra dosyası açıldığını, borçluya/davalıya giden ödeme emri sonrası davalı/ borçlu tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle davalı borçlunun …. İcra Müd.nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin aynen devamına, davalının % 20 İcra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil … Tur. Sey. Ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin adresi … Mah. … Sok. No: 2/4A …/İSTANBUL olup bu yönden davaya bakmakla yetkili mahkeme Bakırköy Adliyesi Ticaret Mahkemesi olduğunu, olduğu iddia edilen trafik kazasının adresi İstanbul İli Üsküdar İlçesi’nde olup bu yönden davaya bakmakla yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Adliyesi Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle açılan davanın öncelikle yetki yönünden reddinin gerektiğini, müvekkil şirkete ait hiçbir aracın 15.03.2022 tarihinde … plakalı araçla dava dilekçesinde iddia edilen trafik kazası olayına karışmadığını, davacı tarafın iddialarını kesinlikle kabul etmemekle beraber davacı sigorta şirketinin müvekkil … Tur. Sey. Ve Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’ne iddia ettikleri 15.03.2022 tarihli trafik kazasından dolayı dava dışı tarafa ödediği bedel nedeniyle rücu etmesinin hukuki ve yasal dayanağı olmadığını, davacı tarafın iddialarını kesinlikle kabul etmemekle beraber davacı sigorta şirketinin iddia ettikleri 15.03.2022 tarihli trafik kazasından dolayı dava dışı tarafa ödediğini iddia ettiği ve müvekkile rücu ettiği bedelin de hukuki ve yasal dayanağı olmayıp nasıl hesaplandığı ve neye göre ödendiğinin belli olmadığı, davacı tarafın dava dosyasına iddialarını ispatlayacak herhangi bir belge veya delil de sunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20’den aşağıya olmamak kaydıyla icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bununla birlikte, Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Bununla birlikte bir yerde ticaret mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın, davacının dava dışı sigortalısının zararını karşılamasından sonra halefiyete binaen açıldığında uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, davacının halef olduğu dava dışı sigortalısının tacir olup olmadığına ilişkin dosya içerisinde belge bulunmadığı, dava konusu zarar uğrayan aracın hususi nitelikte olduğu, her ne kadar davalı tacir ise de taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari iş olmayıp haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK.nun 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birisinin usulen başvurması halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır