Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/915 E. 2023/570 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/915 Esas
KARAR NO:2023/570

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/11/2022
KARAR TARİH 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.06.2021 günü saat 22.30 sıralarında … mahallesi … 1 Caddesi ile … Caddesi kesişiminde meydana gelen yaralamalı trafik kazası ile ilgili müvekkil … ifadesinde, kaza günü motosiklet ile … 1 Caddesi üzerinde seyir halinde iken … Caddesi üzerinden plakasını alamadığı, plakanın harf grubu BA olan, beyaz renkli, yüksek model … marka bir aracın çok hızlı geldiğini görünce yavaşlayıp geçmesini beklediğini, aracın drift yapmaya başladığını ve aracın motosikletine temas ettiğini, dengesini kaybederek düştüğünü ve aracın olay yerinden kaçtığını, ayağa kalkmak istediğinde ayağa kalkamadığını ve ayağının yan durduğunu fark ettiğini, olay yerine gelen ambulans ile … Devlet Hastanesine götürüldüğünü, ameliyat olmak için… Fakültesine sevk edildiğini, yaralanmasına sebep olan aracın sürücüsünden şikayetçi olduğunu beyan ettiği, şahsın alınan doktor raporunda ayağında kırık olduğu anlaşıldığı, olay günü plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü trafik akışının yoğun olduğu bir alanda dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde “drift” atmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye atmış ve motosikletle seyir halinde olan müvekkile çarparak yaralanmasına sebep olduğu, kazanın sonrasında şüpheli olay yerinden kaçmış ve yaraladığı müvekkile yardım etmediği, …’in kusur durumu hakkında ise kazanın oluşmasında engelleyebileceği bir önlem alabileceği ihtimal bulunmadığı için trafik ihlali ve kusurunun bulunmadığını, somut olayda kaza tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün …’e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kaza sonucu müvekkil kalıcı şekilde sakatlanmış ve sürekli iş göremez hale geldiği, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve HMK m.107 gereği zarar tespit edildiğinde artırılmak üzere; sürekli iş göremezlik tazminatı tutarı olarak şimdilik 1.000,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak ŞİMDİLİK 100,00-TL ve bakıma muhtaç kalması nedeni ile şimdilik 100,00-TL, bakıcı giderinin toplamda ise şimdilik 1.200,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuran …’in … Polis Merkezi Amirliği’nde vermiş olduğu ifade de, motosiklet ile seyrettiği sırada … olarak görebildiği … markalı beyaz renkli aracın çarpması sonucu yaralandığı ve yaralanma neticesinde buna sebebiyet veren şahıstan şikayetçi olduğu görüldüğü, yürütülen soruşturma ile olay tarihinde …’in anlatımına konu yere yakın olarak yapılan kontrolde PTS sisteminden şüpheli Yunus Berk’in adına kayıtlı … plakalı … markalı aracın geçtiğinin görüldüğü ancak olayın gerçekleştiği yere dair kamera görüntüsünün bulunmadığı, somut olayda …’in, olay tarihinde markası ve modeli belli olmayan aracın kazaya neden olduğu iddia edilmiş ise de, ifadesi dışında kamera kaydı, tanık beyanı vs. gibi deliller bulunmadığından olayın oluş şekli hakkında değerlendirme yapılması mümkün olmadığı, müvekkil kurum kazanın meydana geldiği sırada ZMMS poliçesi bulunmayan aracın kusuru oranında sorumlu olduğundan poliçesiz araç sürücüsünün kusur durumunun tespiti için kusur bilirkişisine gönderilmesini öncelikle izahına çalıştığımız sebeblerle davanın reddine karar verilmesini, davanın kusurlu araç sürücüsü ve işletenine ihbar edilmesine, poliçe teminatına girmeyen tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan 29/03/2023 tarihli ön raporda özetle;
“Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi ortopedi birimine sevki sağlanarak; geçirilmiş sağ tibia-fibula ve klavikula kırıklarına yönelik yeni yaptırılacak eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi (kısalık-yürüyüş bozukluğu-atrofi-kas gücü-doku kaybı-pseudoartroz, nörolojik hasar bulunup bulunmadığı vb.) ile yeni çekilecek kırık alanını içine alan iki yönlü direk grafilerin dijital ortamda (DICOM) CD kopyasının ve bu incelemeler sonucu düzenlenecek raporlarının teminen gönderilmesi” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce trafik kazasına yönelik soruşturma dosyası olan … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının celbi ile incelenmesinde Savcılıkça 17/06/2022 tarihinde;”… Her ne kadar olay tarihinde müştekinin … ilçesinde bisiklet ile seyrettiği sırada … olarak görebildiği … markalı beyaz renkli aracın çarpması üzerine yaralanarak kolluk birimlerine şikayette bulunmuşsa da, yürütülen soruşturma ile olay tarihinde müştekinin anlatımına konu yere yakın olarak yapılan kontrolde PTS sisteminden şüpheli Yunus Berk’in adına kayıtlı … plakalı … markalı aracın geçtiğinin görüldüğü ancak olayın gerçekleştiği yere dair kamera görüntüsünün bulunmadığı, şüphelilerin savunmalarında suçlamayı kabul etmediklerini beyan ettikleri, olay tarihinde ve saatinde aracın şüpheli Adnan tarafından kullanıldığının her iki şüphelice beyan edildiği, şüphelilerin kullanmış oldukları telefonlara ilişkin HTS tespitinde telefonların müştekinin anlatımı doğrultusunda olay yerinde ve saatinde kazanın gerçekleştiği sokak ve yakınlarında sinyal vermediği, ayrıca şüphelilere ait araçta yapılan tespitte araçta kazaya ilişkin herhangi bir zararın bulunmadığının anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı yukarıda anlatılanlar ile incelendiğinde şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair müştekinin soyut iddiası dışında, kamu davası açmaya yeterli herhangi bir somut delilin bulunmadığı anlaşılmakla,” şeklindeki gerekçe ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, evrakların incelenmesinde, dosya kapsamında herhangi bir görüntü kaydı, görgü tanığı bulunmadığı gibi davacı tarafça trafik kazasının 17/06/2021 tarihi olduğu beyan edilmiş olmasına karşın olaya ilişkin 02/09/2021 tarihinde savcılığa şikayet dilekçesi ile başvurulduğu hususları bir bütün olarak gözetildiğinde dosya kapsamında haksız fiilin varlığının dahi ispatına elverişli delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, mahkememizce 05/07/2023 tarihli celsede, dosya kapsamı ve dosyada bulunan soruşturma dosyası evrakları gözetilerek Mahkememizce maluliyet tespiti hususunda rapor alınmasına yönelik geçen celse 3 nolu ara karardan rücu edilmesine karar verildiği görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Açıklanan yasal mevzuat ışığında somut olayımıza bakıldığında; davacı tarafça plakası belirsiz bir aracın kendisine çarptığı, çarpma nedeniyle yaralanmalı
trafik kazasının meydana geldiği ve kaza sebebiyle malul kaldığı, davalı … Hesabının aracın olay yerinden kaçmış olması ve plakasının tespit edilememesi sebebiyle sorumluluğu bulunduğu iddia edilmiş ise de, gerek işbu dosya gerekse soruşturma dosyası kapsamında, trafik kazası meydana geldiğine ilişkin kamera görüntü kaydı, görgü tanığı ifadesi vb. hiçbir delil bulunmadığı, dolayısı ile iddia edildiği gibi bir trafik kazasının meydana gelip gelmediği, gelmiş ise (trafik kazasının nasıl gerçekleştiğinin dolayısı ile trafik kazasında tarafların kusur durum ve oranlarının tespit edilerek) plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunduğunun öncelikli olarak davacı tarafça ispatı gerekir.
Yukarıda ayıntılarına değinildiği üzere haksız fiil sorumluluğunun şartlarının oluştuğunun davacı tarafça ispatlanması gerekmekte olup, davacı tarafça dava konusu tazminat talebine dayanak haksız filin varlığı, haksız fiil sebebiyle oluştuğu iddia edilen zarardan davalı … Hesabının sorumlu olduğu ispatlanamamış olduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 99,2‬0-TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.200,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır