Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/811 E. 2023/475 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/811 Esas
KARAR NO:2023/475

DAVA:Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:22/10/2018
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak müvekkil şirketin EPDK’nın tanzim ettiği dağıtıcı lisansı kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olup, bu faaliyet çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda kendi marka ve logosu altında … standartlarında kurulacak akaryakıt istasyonlarında akaryakıt LPG ve madeni yağ satış faaliyetini gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketin ile davalı /karşı davacı arasında … ili … markası altında bayilik yürütülebilmesi için muhtelif sözleşmeler imalandığını ve davalı şirketi ile bayilik dikey ilişkisi kurulduğunu, bu kapsamda taraflar arasında ilk olarak 20/08/2008 tarihli bayilik sözleşmesi ve protokolü imzalandığını, söz konusu bayiik sözleşmesinin süresinin dolması üzerine taralar arasında 12/08/2013 tarihnide 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik protokolü akdedildiğini, davacı karşı davalı bayi taraflar arasındaki bayilik ilişkisi nedeni ile doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 140.000 TL bedelli teminat mektubunu müvekkil şirkete verdiğini, karşı davalılardan …’in müvekkil şirket ile imza etitği sözleşme ve protokolde müvekkil şirketin tüm hak ve alacaklarının garantörü sıfatıyla imzaladığını, ayrıca müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile 12/08/2013 tarihli kefaletnameyi de imzaladığını, haksız ve hukuka aykırı olarak açıldığını iddia ettiği davanın reddine, karşı dava bakımından sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan her türlü zarar ziyanın tazmini hakları ile fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile davalı bayinin satış taahhüdünü ihlali nedeni ile satış taahhüdünü ihlalden doğan cezai şart alacaklarının şimdilik 10.000,00-USD’lik kısmının temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek bankaların dövize uyguladıkları en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, gerek asıl dava bakımından gerekse karşı davaları bakımından yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde izah edildiği üzere Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 12/08/2013 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bayilik protokolü imzalandığını, 140.000,00-TL bedelli teminat mektubunun müvekkili tarafından davalı şirkete taraflar arasındaki anlaşmalara istinaden teslim edildiğini, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan 5 yıllık sözleşmenin sonunda sözleşmenin yenilenmeyeceğini … 6.Noterliğinin 06/08/2018 tarihli, … yevmiye nolu, ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, sözleşmenin sona ermesinin akabinde davalı şirketin müvekkili tarafından kendisine teslim edilen 140.000,00-TL’lik teminat mektubunu müvekkiline iade etmeyerek haksız ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak nakde çevirdiğini, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle de nakte çevrilen teminat mektubun bedelinin iade edilmesi talep edilmiş ise de davalının söze konu bedeli iade etmediğini, davalı tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği malzeme teçhizat vs diğer menkulleri süresinde teslim etmeyen müvekkile ilgili sözleşmeye istinaden cezai şart, gecikme bedeli ve malzeme bedeline ilişkin fatura kesildiği, söze konu faturaların ödenmemesi üzerine davaya konu teminat mektubunun paraya çevrildiğini ayrıca müvekkillerin satış taahhüdünü ihlalden de kaynaklanan borçlarının bulunması sebebi ile teminat mektubunun nakde çevrilmesine rağmen müvekkillerin halen kendilerine borçlu olduğunun asılsız olarak iddia edildiğini, davalının ariyet kaynaklı savunmalarının kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafın dilekçesinin asıl davaya cevap niteliğinde olan kısmında müvekkilin satış taahhüdüne aykırı davrandığından bahsettiğini karşı davaya ilişkin kısımda ise bu sebeple müvekkilden alacaklı olduğundan bahis ile alacak talebinde bulunduğunu, ancak davacının dilekçesinde hangi yıla ilişkin ne kadar ceza şart talebinde bulunduğunu açıkça yazmadığını, bu nedenle karşı tarafa işbu hususu açıklamak üzere süre verilmesini, karşı tarafın müvekkilden cezai şart talep etmesinin mümkün olmadığını, her ne kadar karşı davada müvekkillerden … davalı sıfatı ile gösterilmişse de müvekkilin huzurdaki davada taraf sıfatı bulunmadığından davanın müvekkil bakımından husumet itirazlarının kabulü ile başkaca bir inceleme yapılmaksızın reddinin gerektiğini, davacı tarafından müvekkil …’in taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokolde garantör sıfatıyla 12/08/2013 tarihli kefaletnamede ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğundan bahisle davalı sıfatına ahiz olduğunun iddia edildiğini, borçların kanunun kefalet sözleşmelerine ilişkin düzenlemelerinin açık olup, 583. Maddesi ile ge çerli bir kefalet sözleşmesinin kabulü için sözleşmede bulunması zorunlu unsurların belirtildiğini, mahkemece dosyaya mübrez kefaletname başlıklı sözleşme incelendiğinde anlaşılacağı üzere kanunen geçerliliği şekil şartına bağlanmış olan sözleşmenin zorunlu unsurlarının hiç birisinin bulunmadığını, ilgili sözleşmede müvekkilin sorumlu olacağı azami miktarın belirtilmediği ibi müvekkilin el yazısı ile yazdığı müteselsil kefil olduğuna ilişkin bir beyanının da bulunmadığını, ne ilgili kefaletnameye istinaden ne de illi protokolde yer alan garantörlüğe ilişkin düzenlemelere istinaden müvekkilin huzurdaki davada taraf sıfatına haiz olmadığını, karşı davacının müvekkilden cezai şart talep etmesinin mümkün olsa ile bu talebin zamanaşımına uğradığını, tüm bu nedenlerle asıl davanın kabulü ile şimdilik 10.000 TL’nin ihtar tarihi olan 11/09/2018 tarihinden itibaren işletileeek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama diğerleri ve vekalet ücretinin karşı tarafça ödenmesine, karşı dava yönünden ise öncelikli olarak HMK 119/1-ğ maddesine göre davacıya, eksikliği tamamlaması için 119/2 maddesi gereği 1 haftalık kesin süre verilmesine, eksikliğin giderilmemesi durumunda ise davanın açılmamış sayılmasına, müvekkillerden … bakımından huzurdaki davanın husumet itirazlarının kabulü ile usulden reddine, zamanaşımı def’lerinin kabulü ile huzurdaki davanın zamanaşımı yönünden reddine, esas yönünden ise haksız ve hukuka aykırı karşı davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dosya, … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen yetkisizlik kararı gereğince mahkememize tevzi olunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,karşı dava dilekçesi, karşı davaya cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacının davalıdan bayilik sözleşmesinden kaynaklı alım taahhütlerine aykırı davranıp davranmadığı, davranmış ise davacının cezai şart talebinde bulunup bulunamayacağı, cezai şart miktarının ne olduğu, kefaletin geçerli olup olmadığı, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizin … esasına kaydı yapılan dosyasında yapılan yargılama esnasında toplanan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre rapor alınmak üzere öncelikli olarak asıl dava davacısının ticari defter ve kayıtları … ilinde olması nedeniyle ilgili Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, inceleme yapılarak defterlerin ve kayıtların usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin ne zaman başladığı, ne kadar sürdüğü, taraflar arasında borç-alacak ilişkisinin ne olduğu hususlarında rapor alınmak üzere … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat numarasına kaydı yapılan dosyada bilirkişilerden rapor alındığı, düzenlenen raporda özetle; Davacı … … … Ltd.Şti.nin davaya konu tarihleri içeren 2018 yılı ticari defterleri ve kayıtları, 2008-2009-2010 yıllarına ait muavin defter dökümleri, 21/09/2018 tarihli Cari Mutabakat Formunun, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası incelenmesi neticesinde; davacı … … Şirketi’nin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, davacı Düzlçi … Petrol Ltd.Şti’nin şirket ortağının … olduğunu, davalı … Pet.ve Tic,A.Ş. nin davacı defter kayıtlarında Satıcılar ana hesap kodu altında 320.00.20 … Pet.ve Tic.A.Ş cari hesap koduyla izlendiği,defter kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 10/10/2018 tarihinde başladığını,31/08/2018 tarihine kadar sürdüğünü, Davacı ticari defler ve kayıtlarında 31/08/2018 tarihinden sonra davalı firma ile ilgili herhangi bir alım-satım-ödeme kaydına rastlanmadığını, davacının ticari defter kayıtları üzerinde yapılan detaylı inceleme neticesinde; Davalı … Pet.ve Tic.A.Ş’nin davacı … … Petrol Ltd.Şti’ne düzenlemiş olduğu 2018 yılındaki faturalar toplamının 1.178.706,05 TL olduğunu, 2018 yalı açılış yevmiye kaydında Davalı … Pet.ve Tic.A.Ş’nin 1.â25,00 TL alacaklı olduğunu, Toplamda 31/08/2018 tarihi itibariyle davalı … Pet.ve Tic. A.Ş’nin 1.178.706,0541.625,00 -1.180.331,05 TL alacaklı olduğunu, davacının davalıya 2018 yılı içerisinde yapmış olduğu ödemeler 140.000,00 TL teminat mektubu tutarı ve düzenlediği faturalar toplamının 1.316.919,67 TL olduğunu, toplamda davacı … … Petrol Ltd.Şti’nin davalı … Pet.ve Tic.A.Ş’den 31/08/2018 tarihi itibariyle burç alacak bakiyelerinin düzenlenen faturalar ve yapılan ödemeler mahsubu neticesinde (1.316.919,67-1.180.331,05)>136.588,62 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı doğrultusunda talimat mahkemesinden rapor geldiğinde davalı karşı davacı ticari defter ve kayıtlarında da inceleme yapılarak, asıl ve karşı dava yönünden birleştirici bilirkişi raporu aldırılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince sunulan raporda özetle; Sektörel, Sözleşme Açısından ve Mali Bakımdan yapılan inceleme sonucunda paylaşılan bilgiler ışığında, Nihai katarın mahkemeye ait olmak üzere … … firmasının … Firmasına sözleşme süresi içerisinde düzenli ödemeler yaptığını, gecikmeler için vade farkı faturaları düzenlendiği (Örn: 15.7.2018 – 874554 nolu fatura) Banka Teminat Mektubunun (BTM)Nakde çevrildiği Tarih itibari ile oluşan borç için mevcut Cari Hesap hareketlerine göre BTM’nin Nakde çevrilmesini gerektirebilecek bir borç yükünün oluşmadığını, … firması tarafından ARİYETLERİn teslim alınması ve/veya istenmesi konusunda … … firmasına herhangi bir işlemde/uyarıda bulunmadığından Ariyet bedeli ve Ariyet Gecikme Cezası îstenemeyeceği, taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin m. 19 hükmünde, ariyetlerin …’E veya …’İN göstereceği şahıslara iade edileceğine, söküm giderlerinin ariyel alana, taşıma giderlerinin ise …’E ait olacağının kararlaştırıldığını, ariyet olarak … … Firmasına teslim edilen ürünlerin sözleşme hükümleri doğrultusunda … firması tarafından teslim alınması için işlem yapılmasının gerektiğini, ariyetlerin VUK göre amortisman sürelerinin tamamlandığını, defter kaydı değerlerinin sıfır olduğunu, 2018 yılı itibariyle Ekonomik kullanım ömrünün var olduğu ve 2018 öncesi kullanım süresi ve kalan kullanım süreleri dikkate alınarak muhafazası için oluşan her türlü masrafı ödeyerek ariyetleri teslim alabileceğini, … Firmasının Ağustos 20018 dönemine düzenlediği Otomasyon Bakım faturasını KDV dahil 531.-TL fazla düzenlediğînden, bu tutarın 15.8.2018 tarihli … … Borcundan düşülmesi sonucunda [4.449,38-531=] 3.918,38 TL alacağı olacağını, … tarafından düzenlenen Sözleşme gereğince düzenlendiği paylaşılan “Ceza” faturalarında ana bedele KDV ilave cdilemeyeceği KDV hesaplanmaması gerektiğini, Otomasyon kurulumu ve işletilmesin sorumluluğunun Dağıtıcı -firmalarda olduğundan “Otomasyon” – bedeli olarak düzenlenen ariyet faturasının EPDK uygulamaları gereğince Otomasyon kurulumu ile ilgili faturaların düzenlenemeyeceğıni, taraflar arasındaki Cari hesapta olması gereken işlemlere ait yapılan hesaplamalar altta olup bunun sonucunda oluşacak yeni cari hesap durumunun -… … Firmasının 81.226,00 TL 31/08/2018/ tarihi itibari ile alacaklı olacağını, banka teminat mektubunun nakde çevrildiği 31/08/2018 tarih itibari ile T.C merkez bankası USD döviz alış kuru 6,4063 TL’den ( 81.226/6,4063= 12.679,08 USD (sağlam para biriminden ) alacağının mevcut olacağı değerlendirmesi ile sonuç olarak taraflarına iletilen, tüm dosya münderecatı ve tarafların kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonrasında ve nihai karar mahkemeye ait olmak üzere; 140.000,00 TL tutarındaki banka teminat mektubunun (BTM) bozulmasına dayanak olarak gösterilen ariyet teslimi yapılmaması/ geç yapılması konusunun mevcut belgelerle saptanamadığını, BTM nin bozulduğu tarihte, BTM’yi bozdurmayı gerektirecek mali kayıtların olmadığı/ oluşmadığını, banka teminat mektubunu bozdurmadan önce bayiye uyarı niteliğinde ve borcunu ödemesi için bir süre veren içerikli bir ihtar yapılmadığını, dağıtıcının sunduğu evraklara göre, … tarafından Bayinin ödemesi gereken eksik yakıt alımından kaynaklı cezai şart bedeli olarak 19.320 Usd hesaplanmış olup bunun 9.060 USD karşılığı TL olarak Bayiye fatura edilmiş olduğunu, taraflarınca yapılan hesaplamalara göre 9.577,92 USD karşılığı TL’nin Fatura edilmesi gerekeceğini, eksik 517,92 USD’nin ilave fatura edilmesi gerektiğine, Ceza bedeli 9.577,92 USD karşılığının (9.577,92×5,7273-) 54.855,62 TL olacağı ve sözleşme gereğince hesaplanan eksik alımdan kaynaklı ürün tonajına ait ceza bedellinin, Mahkemenin de uygun görmesi halinde ödenme yükümlülüğünün bulunduğunu, ariyet faturaları içinde yer alan “OTOMASYON”“kurulumu ve işletilmesi dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda olup, Otomasyon yatırımlarına ait aylık olarak Bayiye paylaşım faturaları kesilmiş olmakla beraber, otomasyona ait yatırımlar için Ariyet teslim belgesi olmadığı ve otomasyon bedelinin Bayiye fatura edilemeyeceğini, Ariyet olarak … … Firmasına verilen Jencratör’ün VUK göre Âmortisman süresini tamamladığı ve Muhasebede Kaydı değeri sıfır olmakla beraber, ariyetlerin kalan kullanım değeri olduğunu, kalan kullanım süreleri için özellikle 2008 model bir jeneratörün 2018 yılındaki tahmini Rayiç değerinin15.000,00 TL olabileceğini. (Sayın Mahkeme jeneratör için değerleme isterse, teknik bir bilirkişi kanalı ile bu sürecin tamamlanabileceği.) … … Firması tarafından 11.9.2018 tarihinde ariyetlerin … tarafından teslim alınması ile ilgili Noter ihtarı 13.9.2018 tarihinde … tarafından teslim alınmış olup, ariyet sözleşmesinin m.19 hükmü uyarınca ariyetlerin sökme masraflarının davacıda, taşıma masraflarının davalıda olduğu, ariyet teslimlerinde gecikmeden söz edilemeyeceği gibi … firmasının ariyetleri teslim alması kendi sorumluluğunda olup, teslim alınma ile ilgili herhangi bir girişimde bulunduğuna dair belge paylaşmadığını, bayinin ariyetleri muhafaza ettiğini Noter ihtarı ile paylaşıldığından … firmasının ariyetleri teslim almak istemesi durumunda, bayinin, nakliye ve muhafaza için ödediği bedelleri … firmasının ödemesi gerekeceğini, taraflarınca yapılan hesaplamaya göre bu dava özelinde 31.08.2018 tarihi itibari ile … … Firmasının 81.226.-TL … firmasından alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Alınan raporlar taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca raporlara karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş tarafların rapora ilişkin itirazlarını karşılayacak nitelikte ve her bir itiraza ayrı ayrı cevap verecek şekilde ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda özetle; Tarafların itirazları tek tek değerlendirildiğini, kök Raporlarındaki görüşlerinin aynı olmak üzere Dava dosyasındaki yeni bir değerlendirme tarafımızdan yapılamadığını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 10.12.2013 tarihli ve 2013/14074 E.,, 2013/19635 K. sayılı kararında “Hem ifayı hem de ceza koşulunu talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayie mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili “çekince” (ihtirazi kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayie noterden bir ihtarname göndermesi gerekir. Çekince için bir şekil şartı getirilmemiştir.” bilgisine istinaden Bilgisine istinaden dava konusu Cezai şart yıl yıl hesaplanmış olup Nihai Kararın mahkemeye ait olduğunu, ariyet olarak … … Firmasına verilen Jeneratör’ün VUK göre Amortisman süresini tamamladığını ve Muhasebede Kaydı değeri sıfır olmakla beraber, Jeneratör’ün kalan kullanım değeri olduğunu, kalan kullanım süreleri için özellikle 2008 model bir jeneratörün 2018 yılındaki tahmini RAYİÇ değerinin 15.000.-TL olabileceğini. mahkemece jeneratör için değerleme istenilmesi halinde teknik bir bilirkişi kanalı ile bu sürecin tamamlanabileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı vekillerince rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce celbi gerektiğine kanaatine varılan ariyetlerin teslim alınmasına ilişkin varsa yapılmış görevlendirme yazısı, tespit tutanağı, vs. Belgeyi sunmak üzere davacı karşı davalı tarafa süre verilmiş, sunması halinde ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 2. Ek raporda özetle; Tarafların itirazlarının tek tek değerlendirildiğini, kök ve ek Raporlarındaki görüşlerinin aynı olmak üzere dava dosyasındaki yeni bir değerlendirmenin taraflarınca yapılamadığını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 10.12.2013 tarihli ve 2013/14074 E,, 2013/19635 K. sayılı kararında “Hem ifayı hem de ceza koşulunu talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayiye mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili “çekince” (ihtirazi kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayiye noterden bir ihtarname göndermesi gerekir. Çekince için bir şekil şartı getirilmemiştir.” bilgisine istinaden dava konusu cezai şart yıl yıl hesaplanmış olup taktirin mahkemeye ait olduğunu, … firmasın ariyetleri sökmek için … firmasında bulunduğunu,12.08.2018 tarihi itibari ile … firması herhangi bir akaryakıt ana dağıtım firmasının bayisi olmadığından ve genel uygulama olarak da yeni ana dağıtım firmasına bayi lisansı tadil edilene kadar (en uzun 1 ay) otomasyon sisteminin işlerliğinin devam etmesi gerektiğinden, …’in söküm için geldiği 12.08.2018 tarihinin genel uygulamaya uymadığını, ariyet olarak … … Firmasına verilen Jeneratör’ün VUK göre Amortisman süresini tamamladığı ve Muhasebede Kaydı değeri sıfır olmakla beraber, Jeneratör’ün kalan kullanım değeri olduğunu, kalan kullanım süreleri için özellikle 2008 model bir jeneratörün 2018 yılındaki tahmini rayiç değerinin 15.000.-TL olabileceğini. Mahkemece jeneratör için değerleme isterse, teknik bir bilirkişi kanalı ile bu sürecin tamamlanabileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi 2. Ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Davacı karşı davalı vekilince sunulan 08/02/2022 tarihli dilekçe ile davaya konu ettikleri alacaklarını 126.081,62-TL arttırarak dava değerini toplamda 136.081,62-TL ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 21/09/2022 tarihli celse ara kararı ile karşı davanın tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
Tefrik sonrasında mahkememizin işbu esasına kaydı yapılan dosyada davacı vekilince tefrik öncesi alınan bilirkişi raporuna beyanda bulunulmuş, beyanında davanın tefrik edilerek bu dosyayla görülmeye başlandığını. Ürün verilmeden önce cezai şart talep edilebileceği yönünde hakları saklı tutulduğunu, bu nedenle 2. Ve 4. Yılda çekince konulmadığından bahisle hesaplama yapılmamış olmasının kabul etmediklerinden yeni bir bilirkişi raporunun alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 21/09/2023 tarihli duruşma ara kararı ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazının ve yeni rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede, taraflar arasındaki sözleşmenin satış taahhütnamesine göre ‘yılda asgari 500 m3 beyaz ürün’ satmayı satamadığı beher m3 için 60 USD cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği, TBK’nun 179/2 maddesi gereğince tedariki firmanın hem ifayı hem de ceza koşulunu talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayiye mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili çekince bildirmesi ya da bu konuda bayiye noterden bir ihtarname göndermesi gerektiği, çekince için şekil şartının aranmadığı, davacı tarafından davalı şirkete birinci yıl düzenlenen 15/08/2014-27/08/2014-30/08/2014 tarihli faturalarda herhangi bir kayıt yer almadığı, ikinci yıl düzenlenen 14/08/2015 tarihli faturalarda cezai şarta ilişkin çekincenin belirtildiği, üçüncü ve dördüncü yıl düzenlenen faturalarda herhangi bir ihtirazi kaydın yer almadığı son olarak beşinci yıl …. Noterliğinin 01/08/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cezai şarttan bahsedildiği anlaşılmış olup, davacının ihtirazi kayıt sunduğu ve ihtarname gönderdiği yıllar olan ikinci ve beşinci yıllar için toplam 9.577,92 USD cezai şart talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacının ariyet konusu jenaratör talebi bakımından yapılan incelemede davalı tarafından davacıya ariyetlerin teslim alınması hususunda … 9. Noterliğinin 11/09/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarat yapıldığı buna rağmen davacı şirket tarafından ariyetlerin istenmesi hususunda davalı şirkete uyarıda bulunulmadığı, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu 12/08/2018 tarih ve saat 09:30 olarak tutulan tutanağa göre davacı …’in davalı firmaya ariyet sökümü için geldiğinde davalı firmanın henüz başka bir ana dağıtıcı firmanın lisanslı bayisi olmadığından ariyetleri mevcut uygulamalar ışığında sökmemesi, diğer bir dağıtıcıdan lisansının yayınlanması ve lisansının iptali sonrasında ariyeti teslim alması gerektiği, davacının söküm için geldiği 12/08/2018 tarihinin genel uygulamaya uymadığı, anlaşıldığından davalı firmanın ariyetin geç tesliminden sorumlu tutulamayacağı anlaşılmıştır.
TBK.nın 603.maddesinde “Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır. Anılan hüküm, kefalet sözleşmesine ilişkin onbeşinci bölümün en sonunda yer almakta ve “uygulama alanı” kenar başlığını taşımaktadır. Madde gerekçesinde; “Madde, kefili koruyucu hükümlerden kurtulmak amacıyla başka adlar altında yapılan sözleşmelere de kefalet hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir. Böylece, mesela, kefalet sözleşmesi yerine, üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi yapılmasında olduğu gibi, alacaklıların kefili koruyucu hükümlerden kurtulmalarının ve bunları dolanmalarının önlenmesi amaçlanmıştır.” denilmiştir. Dolayısıyla garanti adı altında da olsa, bu tür teminat sözleşmelerinin kefalet hükümlerine tabi olacağı anılan yasanın emredici nitelikteki hükmü gereği olup, bu husus hakim tarafından resen nazara alınmalıdır ( Bkz. Şükrü Saraç, Banka Kredi Kartlarında Kişisel Teminat Sorunu, Ankara 2013, Sf 249).
TBK 583/1 maddesi “Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklinde, 584.maddesi “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. …..(Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, …… için eşin rızası aranmaz.” şeklinde düzenlenmiş olup, somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin ve kefalet sözleşmesinin incelenmesinde, kefaletin şekli koşullarının gerçekleşmediği, davalı …’in husumetinin bulunmadığı anlaşıldığından … yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 9.577,92 USD’nin 13/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Gıda İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Davalı … bakımından davanın reddine,
3-Alınması gerekli 5.548,54-TL karar ve ilam harcından 878,06 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 4.670,48 TL eksik harcın davalı … Gıda İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan 36,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 12,23 TL yargılama gideri ve peşin harç ve ıslah harcı toplamı olan 1.048,84 TL’nin toplamı olan 1.061,07 TL yargılama giderinin davalı … Gıda İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve taktir olunan 12.996,16 TL vekalet ücretinin … Gıda İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı … Gıda İnşaat Nakliyat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan miktar üzerinden hesap ve taktir olunan 24.675,55 TL vekalet ücretinin
9-Davalı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’e verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır