Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/806 E. 2023/23 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/806 Esas
KARAR NO : 2023/23

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine … 26. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin ayrıntısının bulunmadığını, müvekkili tarafından yapılan araştırmada ödemeye konu yangının kendisinin satışını yaptığı cihazdan çıkmadığının tespit edilmediğini, müvekkili tarafından yapılan bir satış bulunmadığını, bu nedenle icra takibinin haksız olduğunu belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, yangına konu cihazın davalıya ait olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yangın hasarı sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın davacıdan rücuen tahsili amacıyla davacı aleyhine yapılan icra takibi sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık,sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi, bu davaya konu icra takibini sigortalısının halefi olarak yaptığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; dava dışı sigortalı …’a ait konutun “Evim Sigorta Poliçesi” ile davalı takip alacaklısı sigorta şirketi nezdinde teminat altına alınmış olduğu, konutta 28/01/2021 tarihinde yangın sonucu hasar meydana geldiği, yangının ise mutfakta bulunan split klimadan kaynaklandığı, davacı tarafından, davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla … marka klimaların Türkiye ithalatçısı ve Türkiye geneli distribütörü sıfatı ile davacı aleyhine yapılan icra takibi sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin işbu dava açıldığına göre, dava dışı sigortalının davacı karşısında tüketici sıfatına haiz olduğu, bu nedenle davalının halefiyete bağlı olarak yaptığı takibe karşı açılan işbu menfi tespit davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, HMK.114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-HMK.114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/01/2023

Katip

Hakim