Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/803 E. 2022/1161 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/803 Esas
KARAR NO:2022/1161

DAVA:Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/03/2017
KARAR TARİHİ:30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile dava dışı … İhracat…A.Ş arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiğini, bu sözleşmelerden doğmuş ya da doğacak olan her türlü borcun teminatını teşkil etmek üzere davalı ile “Rehin ve Blokaj Sözleşmesi” imzalandığını, Rehin ve Blokaj Sözleşmesi ile dava dışı … İhracat…A.Ş’nin davalı bankanın … Şubesi nezdinde bulunan hesabındaki 150.000,00 Euro’nun müvekkili şirket lehine rehin verildiğini ve bu hususun davalı banka şubesine yazılı olarak bildirildiğini, dava dışı … İhracat…A.Ş’nin finansal kiralama sözleşmesinden doğan borçlarını ödememesi nedeniyle finansal kiralama sözleşmelerinin fesh edildiğini, … 48. Noterliğinden keşide edilen 22.10.2014 tarihli ihtarname ile davalı bankadan müvekkili şirketin alacağının teminatı olan blokeli tutarın müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı bankanın rehinli tutarı ödemediğini ve 06.11.2014 tarihli yazısı ile dava dışı borçlu … İhracat…A.Ş hakkında iflas erteleme kararı bulunduğunu, bu nedenle mahkeme talimatına göre işlem yapılabileceğinin bildirildiğini, buna müteakip davalı banka tarafından dava dışı borçlunun iflas erteleme davasının görüldüğü … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına blokeli tutarın rehin alacaklısına ödenip ödenmeyeceğinin sorulduğunu, söz konusu mahkemenin 10.11.2014 tarihli ara karar ile rehinli tutarın rehin alacaklısına ödenmemesine karar verildiğini, bu karardan sonra dava dışı rehin borçlusu … İhracat…A.Ş’nin iflas dava dosyasından blokenin kaldırılmasını ve blokeli tutarın kendisine ödenmesini talep ettiğini, mahkeme de bir müzekkere ile davalı bankadan blokenin tarihini sorduğunu, davalı ise blokenin rehin sözleşmesinin kendisine bildirdiği 2008 yılında konulduğunu belirtmesi gerekirken, müvekkili şirketin rehinli tutarın kendisine ödenmesini talep ettiği ihtar tarihi olan 22.10.2014 tarihinde konulduğunu beyan ettiğini, mahkemenin bu beyana istinaden rehnin iflas erteleme tedbirinden sonra konulduğu kanaatiyle blokenin kaldırılmasına karar verdiğini ve bu suretle müvekkili şirketin rehin tutarı kadar teminat açığına düştüğünü, davalı banka, müvekkili şirketin 150.000 Euro tutarlık teminatının ortadan kaldırılmasına sebep olduğunu, davalı bankanın bu kusuru sonucunda oluşan rehin tutarı kadar zararın Beşiktaş 3. Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile davalıdan talep edildiğini, ancak davalı bankanın … 5. Noterliğinden gönderdiği cevabında; kendi kusuru ile oluşmasına sebep olduğu mahkeme kararını dayanak olarak gösterdiğini, rehin ve blokaj sözleşmesinin 2008 tarihi öncesinde … Bank A.Ş /… şubesi ile yapıldığını, şubelerine devir yoluyla geldiğini, ilgili hesap üzerine rehin ve blokajın 2008 öncesinde değil, rehin alacaklısı …nin ödemeye ilişkin ilk ihtar tarihi olan 22.10.2014 tarihinde işlenildiğini, iflasın ertelenmesi dosyasının bulunduğu mahkemeden gönderilen bloke tarihleri ve kimler tarafından konulduğu hususundaki müzekkereye de bloke tarihi olarak 22.10.2014 tarihinin bildirildiğinin belirtildiğini, bu beyandan rehin işleminin 2008 tarihi öncesinde yapıldığının, fakat blokajın seneler sonra konulduğunun kabul edildiği sonucunun çıktığını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin, davalı bankanın kusuru sebebiyle doğan 150.000,00 Euro miktarlık zararının yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile … arasında rehin akdine dayalı bir alacak ve borç ilişkisi olduğunu, borcun devam edip etmediği ve sair talep edilen hususların 3. Kişi konumundaki müvekkili bankaya izafesi mümkün olmayan talep olduğunu, işbu sebeplerle davanın müvekkili banka açısından öncelikle husumetten reddini ve davanın …ne ihbarını talep ettiklerini, müvekkili banka müşterisi … İhracat İthalat İnş. San. Ve Tic. A.Ş. hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden verilmiş olan iflas ertelemesi kararıyla davadan sonraki her türlü hapis, takas, mahsup, temlik ve teslim işlemlerinin durdurulduğunu, davacı tarafından müvekkili banka şubesi müşterisi hakkında iflas erteleme davasından verilmiş olan ihtiyati tedbir kararından önce ihtara konu edilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan herhangi bir icra takibi veya açılmış olan herhangi bir davaya ilişkin kayıt gösterilmediğini, asıl borçlu … İhracat firması tarafından açılmış bulunan iflasın ertelenmesi davası mevcut olduğundan, dava konusu edilen Rehin ve Blok Sözleşmesiyle teminat altına alınmış finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçların tahsili amacıyla asıl borçluya müracaat edilmeden müvekkili banka aleyhine ihtarname keşide edildiğini, davanın erken açıldığını ve dinlenmesinin gayrımümkün bir dava olduğunu, … İhracat firması hakkında iflas erteleme kararı verilmiş olduğundan, müvekkili bankaca … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına “Rehin ve Blokaj Sözleşmesi kapsamında müvekkili bankaya 2008 tarihi öncesi … ünvanı ile faaliyet gösterir iken rehin ihbarı yapıldığını ve işbu rehin ihbarı kapsamında müvekkili bankaca davacıya ait çek hesabına 150.000 Euro tutarında mevduat ve senetler üzerine … lehine rehin şerhi işlendiğinin bildirildiğini, iflas erteleme kararı kapsamında ihtara konu tutarın …’ye ödenip ödenmeyeceği hususunda talimat sorulduğunu, mahkemece davacıya ait hesaptan rehin alacaklısına ödeme yapılamayacağına karar verildiğini ve işbu kararın müvekkili bankaya bildirildiğini müvekkili bankanın sadece mahkeme karar gereklerini yerine getirdiğini, davacı tarafın müvekkili bankaya 150.000 Euro’nun ödenmesinin talep edildiğini, talep edilen tutarın … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.11.2014 tarihli ara kararı gereği ödenemeyeceği ve mahkeme kararına binaen işlem yapılamayacağının bildirildiğini, açıklanan nedenlerle; müvekkili bankanın borçlu sıfatı bulunmadığından, davacı taraftan HMK.nın 124 ncü maddesi gereğince taraf değiştirmesini veyahut mahkemece resen taraf değişikliğine hüküm ihdasına, her halde HMK. nun 61. maddesi gereğince davanın …’ne ihbar edilmesine, davanın usulden ve esastan küllen reddi ile, yasal masraflar ve yasal vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava tazminat davasıdır.
Davacı tarafın, davalı bankanın kaldırdığı Blokaj nedeniyle davacı şirketin uğradığını iddia ettiği zararın tazminini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce istinaf kararı öncesinde … esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada iddia ve itirazlar, tüm dosya kapsamı doğrultusunda dava konusu uyuşmazlıkla ilgili bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler 05/07/2019 tarihli raporda,
” Somut olayda, davacı ile dava dışı şirket (…) arasında 7 adet finansal kiralama sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmelerin varlığı ve geçerliği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı,
Dava dışı şirket (…) tarafından davacı lehine, finansal kiralama sözleşmelerinden doğan geri ödeme borçlarını teminatı olarak hukuken mevduat rehni (MK m. 950 kıyasen) niteliği taşıyan rehin ve blokaj sözleşmesi başlıklı sözleşme ile rehin tesis edildiği, bu rehnin de varlığı ve geçerliği konusunda yine taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı,
Somut olaydaki rehin ve blokaj sözleşmesinin taşınır rehni niteliğinde bir mevduat rehni olduğu, rehin ve blokaj sözleşmesinin, dava dışı şirket tarafından … … Şube Müdürlüğüne hitaben çek hesabında bulunan 150.000 Euronun rehnedildiğine dair yazı ile bildirildiği, dosya kapsamındaki belgede, tarih ve hesap numarası bulunmadığı bununla birlikte rehnin kurulduğu ve bildirimin yapıldığı tarihin 2008 yılı olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı bankanın da (eski unvanı ile …) … Şube Müdürlüğü tarafından Davacıya cevaben rehin yazısı ve taahhütname yolladığı,
Uyuşmazlığın davacı lehine tesis edilmiş olan mevduat rehninin hukuka aykırı (davalının hatalı tarih bildiriminden) fiilinden kaynaklanıp kaynaklanmadığa ilişkin olduğu, davacının, esasen İFLAS ERTELEME TALEBİNDEN önce tesis edilen mevduat rehninin, rehin kaydının davalı banka tarafından kendisine taahhüt edilen tarihte (iflas erteleme kararından Önce) değil; sonra yapıldığını iddia ettiği, davalı banka Iç işleyişine hakim olunmadığı için aksi düşünülse yani rehin kaydının iflas erteleme talebinden önce düşülmüş olmasının düşünüldüğünde bile rehnin paraya çevrilip çevrilmeyeceği konusunda talimat istenen mahkemeye rehin kaydının tarihinin yanlış bildirildiğini iddia ettiği,
Davaya konu olayın anlaşılabilmesi için kronolojik olarak özetlendiğinde:
– Davacı ile dava dışı (…’un) finansal kiralama ve mevduat rehni sözleşmelerinin yapılması ve ifasına başlanması sonrası, dava dışı (…) hakkında 27.2.2014 tarihinde İFLAS ERTELEME KARARI verildiği, Dava dışt (…’un) iflas erteleme kararı öncesinde finansal kiralama sözleşmesinden doğan geri ödeme borçlarını ifada temerrüde düştüğü, bunun üzerine sözleşmelerin davacı tarafından feshedildiği, somut olayın bu noktasına kadar da hiçbir uyuşmazlık bulunmadığı, Davacının, davalı bankadan, ödemede temerrüde düşen dava dışı (…’un) borcunun teminatını teşkil eden mevduat rehninin paraya çevrilmesini talep etttiği, uyuşmazlığın başlangıcını oluşturan vakıalar silsilesinin, davacının davalı bankadan lehine tesis edilen mevduat rehninin paraya çevirilmesi talebi ile başladığı,
Davacının bu talebini, davalı banka, dava dışı (…) hakkında iflas erteleme kararı veren T C … 1. ATM’nin talimatı ile yerine getirebileceğini ve bu konuda Mah- kemeye yazı yazılarak taIimat istendiği biIgisini verdiği, Davalı bankanın Mahkemeye sunduğu talep sonucu 10.11.2014 tarihli ara karar tesis edildiği, (Uyuşmazlığın özünün davalı bankanın, iflas erteleme karan veren T.C. … 1. ATM’ye yazdığı yazılar veya dilekçeler olmasına rağmen dosya kapsamında bu belgeler bulunmamaktadır. İflas erteleme kararının verildiği T.C. … 1. ATM, … Esas Sayılı dosya, TC. 12 ATM tarafından yazı ile talep edilmişse de dosyanın YARGITAY’da olması nedeniyle yollanması mümkün olmamıştır. Konuya ilişkin yazışma dosya kapsamında butunmaktadır. Bu neden/e değerlendirmeler mahkeme kararlarındaki İfadeler üzerinden yapılabilecektir), bu ara kararda, iflas erteleme kararı verilmeden önce doğmuş (mevcut) borçların variığını sürdüreceği ancak bu borçların ifası amacıyla rehnin paraya çevrilemeyeceğinin belirtildiği, Mahkemenin, davacının rehnin paraya çevrilmesi talebini, FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMELERİNİN KURULDUĞU TARİHİN, iflas erteleme kararından önce olması nedeniyle reddettiğinin anlaşıldığı, karar metninde Davalı bankanın talebine yer verildiği, davalı bankanın 2008 yılı öncesinde … BANK unvanı İle faaliyet gösterirken rehin ihbarı yapıldığı ve bu ihbar kapsamında dava dışı (…’un) çek hesabına 150.000 Euro rehnin işlendiğini beyan ettiğinin belirtildiği, şu halde her ne kadar mahkeme kararında esasen finansal kiralama sözleşmelerinin kurulduğu tarih üzerinden değerlendirme yapılmışsa da karar metninden davalı bankanın iflas erteleme Kararı veren T C. … 1. ATM’ye rehnin 2008 yılında işlendiğini beyan ettiğinin anlaşıldığı,
Davacının rehnin paraya çevrilmesi talebinin TC. … 1 ATM tarafından reddedilmesinden sonra aynı mahkemeye 28.1.2015 tarihinde dava dışı (…!un) rehnin konusu çek hesabındaki paranın kendisine ödenmesi talebiyle başvurulduğu, bu taleple itgili olarak mahkeme tarafından davalı bankaya müzekkere yazıldığı, müzekkere dosya kapsamında bulunmamakla birlikte hem mahkeme kararındaki ifadelerden hem davalı bankanın cevap dilekçesinde, müzekkerede dava dışı (…’un) hesapları üzerine konulan blokelerin tarihlerinin ve kimler tarafından konulduğunun bildirilmesinin istendiğinin anfaşıldığı, işte davacının esas iddiası da bu noktaya ilişkin olduğu, davacının, bu müzekkereye verilen yanıt İle mahkemenin rehnin kurulduğu tarih konusunda yanıltıldığım, davalı bankanın yanlış tarih bildirdiğini ve bu nedenle de hesaptaki paranın dava dışı (UGUR’a) ödenmesine karar verilerek rehnin bu yolla sona ermesine sebep olunduğunu iddia etttiği, Davalı bankanın, mahkemeye verdiği cevabın dosya kapsamjnda bulunmadığuı, ancak mahkeme kararında anılan cevaba yer verildiği, kararda bu cevabın gerekçe olarak yer aldığı, her ne kadar kararda geçen cevabi yazı dosya kapsamında bulunmasa da mahkemenin anılan yazıdan çıkardığı sonucun rehin kaydının iflas erteleme kararından sonra yapıldığı yolunda olduğu, bu sonuca davalının cevabi yazısından ulaşıldığının da kararda açıkça yer aldığı,
Şu halde bu somut bilgiler ışığında, davalı banka tarafından mahkemeye rehin kayıtlarının iflas erteleme talebinden sonra konulduğunun bildirildiğinin anlaşıldığı, rehin kapsamındaki hesaptan alacağını elde edememiş olmakla davacının malvarlığında oluşan zararın TBK m. 49 uyarınca tazmin edilmesini talep ettiği, somut olayda bir taşınır rehni niteliğindeki mevduat rehni söz konusu olup {doktrinde tartışmalı olmakla birlikte) bir ayni hak olduğu, Sayın Mahkemenin yukarıda yaptığımız tespitler doğrultusunda, davalının mahkemeye verdiği rehin kaydının iflas erteleme talebinden sonra yapıldığı içerikli cevabi yazısının 150.000 TL’lik zarar ile uygun illiyet bağı içinde bulunan hukuka aykırı fiil olduğu kanaatine varması halinde, davacının tazmin talebinin yerinde olduğu; aksi halde yerinde olmadığı sonucuna ulaşılacağı, bununla birlikte somut olaydaki yazışmaların, davalı bankanın İfa yardımcıları ile yapıldığı için sorumluluğun tesisi bakımından bankanın ayrıca kusurlu olmasının aranmayacağı sonucuna varıldığı” hususlarında görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
İstinaf kararı öncesi yapılan yargılamada dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davacının davasının erken açılmış olması nedeni ile HMK. 114/1-h maddesindeki hukuki yarar dava şartı yokluğundan HMK. 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ana ihtilaf; davacının, dava dışı … İhratacat … A.ş ile olan Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklı alacağının teminatını oluşturmak üzere Medenin Kanunun 950. Maddesine uygun olarak, devir öncesi davalı bankanın … Bank … şubesindeki dava dışı sözleşme tarafı … … A.ş’nin bankada bulunan nakit alacak hesabına … … A.ş’nin bankaya bizatihi yaptığı başvuru üzerine taşınır rehni kabilinde bankadaki alacak ve mevduatı üzerine 150.000 EURO’luk rehin konulduğu, bilahare üçüncü kişi sözleşme tarafı … … A.ş’nin iflas ereteleme talebi ve akabinde verilen iflas kararı neticesinde, davalı bankanın, iflas erteleme davasının görüldüğü mahkeme ile yaptığı yazışmalardaki rehnin uygulandığı tarihteki hatasından bahisle rehin alacağının tahsil edilmememesinden dolayı oluşan rehin açığının 6098 sayılı yasanın 49. Maddesine dayalı olarak davalıdan tahsilini talep ettiği davasında, davacının, iddia ettiği gibi davalının bir kusurunun olup olmadığı, davacının oluşan bir rehin açığının söz konusu olup olmadığı, var ise bundan davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında ihtilafların çözülmesi gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Davacı tarafça mahkememize 10/03/2017 tarihinde dava açılmış, dava dışı sözleşmesinin tarafı olan … … A.ş’nin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinn… esas sayılı dosyasında görülen iflas erteleme davası sonucunda 17/05/2018 tarihinde dava dışı ihbar olunan … … A.ş’nin iflas erteleme talebinin reddi ile iflasına karar verildiği ve henüz kararın kesinleşmediği buna göre de davacının davasının asıl borçlusu dava dışı ihbar olunan … … A.ş’nin henüz iflasına karar verilmeden açılmış olduğu, gerek davalıdan, gerekse davacının mahkemeden talep etmiş olduğu rehin alacağı talep tarihlerinin iflas erteleme döneminde verilen tedbir kararının geçerli olduğu dönemde talep edildiği sabittir.
Bilikişi raporunda ve dosyadaki belgelerden de tespit edildiği üzere, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, davalı bankanın, davacının rehin blokajının çözülerek rehin miktarı 150.000 EURO’nun kendisine ödenmesi talebi üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ilk verdiği kararda “açıkça iflas erteleme tedbir başvurusundan önceki Finansal Kiralama veya 2008 yılında kurulan mevduat üzerindeki rehnin, iflas erteleme talebinden önce doğan bir alacak olduğu ve mahkeme gerekçesinde açıkça belirtildiği gibi; İflas erteleme talebi üzerine verilen tedbir kararı ile, iflas erteleme talebinden önceki borçlar nedeni ile borçlu hakkında haciz ve diğer muhafaza işlemlerinin yapılmasına engel olmak sureti ile, borçlunun işletmesinin bütünlüğünün korunmasının gaye edildiği, bu nedenle de gerek FKS’den gerekse başka sözleşme ilişkilerinden kaynaklanan borçlarını ödemeyen borçlunun, iflas erteleme kararı nedeni ile talep öncesine ait borcun tahsili amacı ile FKS alacaklısına ödeme yapılması veya infaz amacı ile rehnin paraya çevrilmesi söz konusu olamaz.” şeklindeki kararı ile rehin kabul edilse bile, mahkemenin iflas erteleme öncesi alacak olması nedeni ile, borçlunun işletmesinin bütünlüğünün korunması ve diğer alacaklılar arasında eşitsizlik yaratmamayı da gaye edinidği, buna göre; bankanın mahkemenin bu kararı sebebi ile ödeme yapamadığı ve bankaya karşı zorlama yollara, icra takibi ve sair gidilemeyeceğine kanaat getirilmiştir.
Bir an için bankanın, mahkemeye rehin tarihini bildirirken yanlış yaptığı, iflas erteleme tedbir kararından sonraki bir tarihi bildirdiği kabul edilse bile, bu kez de mahkemenin iflas erteleme tedbir kararından sonra bu şekilde rehin verilmesi gibi tasarruf sahibinin yetkilerinin kısıtlanmış olması sebebiyle bu işlemin kayyım denetiminden geçmemiş olması hususları dikkate alınarak rehnin yok hükmünde olduğunun düşünülebileceği, oysa davalının daha önce rehin tarihine ilişkin mahkemeye 2008 yılını doğru bir şekilde bildirdiği, yani rehin konulma tarihinin 2008 yılı olduğunu ve keza rehnin 2008 yılında uygulandığının sabit olmasına göre, bu mahkeme kararı ve iflas erteleme süreci uyarınca davacının rehin alacağının uhdesine geçmemesinde, davalının bir dahilinden bahsedilemez. Davacı taraf, ancak iflas erteleme kararının kaldırılıp, iflasına karar verilmesi halinde davacıdan tedbirin kalkması kararı ile talepte bulunabilecek olup, davacı tarafça bu süreç henüz tamamlanmadan, talep tarihi itibari ile davalıya karşı 6098 SY 49. Maddesine dayalı olarak talepte bulunmasına imkan yoktur. Davacının açmış olduğu dava, bu nedenle erken açılmış olduğu ve davanın erken açılmasında hukuki yararının bulunmadığına kanaat getirildiğinden davasının usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1736 Esas, 2022/1445 karar sayılı ilamı ile “Davacının tazminat isteminin dayanağı, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına blokeli tutarın rehin alacaklısına ödenip ödenmeyeceğinin sorulduğunda davalı banka tarafından “Hesaptaki rehin bloke tarihini 22.10.2014 olarak bildirilmesi” nedeniyle davacı lehine olan rehin blokesinin kaldırılmasına ve paranın rehin borçlusuna ödenmesi nedeniyle oluşan davacı zararının tazmini talebi olduğu, davalı bankanın kusurlu davranışı olarak gösterilen yazı cevabının dosyada bulunmadığı, ilk derece mahkemesi tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının 15.03.2015 tarihli müzekkeresine davalı bankanın verdiği cevabın celp edilerek davalı kusurunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İstinaf kararı sonrasında, dosya işbu esasa kaydedilmiş ve mahkememizce yapılan yargılamada;
İstinaf ilamında belirtildiği üzere … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının 15.03.2015 tarihli müzekkeresine davalı bankanın verdiği cevabın celbi için müzekkere yazılmış ve mahkemece dosyanın uyap üzerinden gönderildiği görülmüştür. Yine buna ilişkin olarak davacı vekili ilgili müzekkere ve cevabına ilişkin beyan dilekçesi sunmuş ve ekinde istinaf kararında belirtilen banka müzekkeresini ve cevabını sunmuş olup, bahsi geçen müzekkere ve cevabı incelenmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasından bankaya gönderilen 11/03/2015 tarihli müzekkerede istenilen bilgilere banka tarafından verilen 15.03.2015 tarihli müzekkere cevabında, ” Halk Finansal Kiralama AŞ tarafından 24/10/2014 tarihinde tarafımıza ibraz edilen … 48. Noterliği’nin 21/04/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtar yazısına istinaden 24/20/2014 tarihinden bugüne kadar tahsil olunan senetler blokede olup” ifadesi yer almakta olup, mahkemece 20/03/2015 tarihli ek karar ile “cevabi yazının incelenmesi sonucunda adı geçen banka tarafından ilgili hesaplar üzerine konulan bloke vs şerhlerin, mahkememizce davacı lehine verilen iflas ertelenmesi kararından sonra olduğu anlaşılmış olup” şeklinde gerekçe yer aldığı ve mahkemenin rehin/blokeleri kaldırdığı görülmüştür.
Buradan anlaşılan, davalı bankanın rehin/blokeyi 2008 yılında hesaba işlediğini beyan ettiği halde, 2014 yılında işlediğidir. Mahkememizce alınan 05/07/2019 tarihli raporda da bu husus tespit edilmiş olup, netice olarak bu tespitler doğrultusunda, davalının mahkemeye verdiği rehin kaydının iflas erteleme talebinden sonra yapıldığı içerikli cevabi yazısının 150.000 TL’lik zarar ile uygun illiyet bağı içinde bulunan hukuka aykırı fiil olduğu kanaatine varılmış olmakla, davacının tazmin talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 150.000,00 EURO’nun dava tarihi olan 10/03/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 40.197,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 10.049,26 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 30.147,75 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 10.085,26 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 265,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.400,00 TL olmak üzere toplam 10.750,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 82.729,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza