Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/8 E. 2023/235 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/8 Esas
KARAR NO :2023/235

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/01/2022
KARAR TARİHİ:23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında 08.09.2020 tarihinde yapılan eser sözleşmesi gereğince müvekkili davalının evine bina dış yüzeylerinde yer alan mevcut doğramaların söküm işleri, pvc ve alüminyum doğrama takılması işleri yapmakla, davalı ise müvekkiline yaptığı işlerin karşılığı olarak yapılan hizmetin bedelini ödemekle yükümlü kılındığını, sözleşme gereğince müvekkiline işin yapılması için belirli bir zaman ve vadeye bağlı olmamasına karşın müvekkilinin tüm işlerini en kısa zamanda tamamladığını, ancak davalı tarafın müvekkilinin yaptığı işin eksik ve ayıplı olduğunu iddia ederek 15.12.2020 keşide tarihli … Noterliğinden … Yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini, eksik ayıplı teslim fiili altında aslında müvekkilinden ek iş talep etmiş ve bu işlerin 5 gün içersisinde bitirilmesini ihtaren bildirdiğini, müvekkilin, tüm işleri zamanında eksiksiz bitirmesine rağmen ihtarname sonucu davalının talep ettiği ek işleri de tamamlayarak tüm işi 31/12/2020’de bitirerek davalıya teslim ettiğini, toplam ücretin 115.000 TL + ilave işler ve metraj artımları 22.820 TL olduğunu, sözleşme gereği yapılan işler için davalı tarafa 28.01.2021 tarihinde … Nolu KDV dahil 162.634,12 TL bedelli e-fatura gönderilmiş ancak davalı hem müvekkilin iş teslimi yapmadığını hem de ayıp ihbarında bulunulduğunu ve sözleşmede KDV kararlaştırılmadığını beyan ederek bakiye borcunu ifadan kaçındığını, davalının sözleşme gereği önceden müvekkile ödediği 69.000 TL dışında geri kalan ödemelerin hiç birini ifa etmediğini, taraflarınca çekilen ihtarname doğrultusunda eksik kalan borcun ödenmesini talep etmelerine rağmen davalı taraf sözleşmeden doğan diğer borçlarını müvekkiline ödemediğini ve borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiğini, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davanın kabulünü, İcra Dairesine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafın cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil … ile davacı … arasında 08/09/2020 tarihinde eser sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince davacı tarafından müvekkilinin ‘… Cad. Ahududu Sokak No:6 Arnavutköy/İSTANBUL’ adresinde mukim evine “bina dış yüzeylerinde yer alan mevcut doğramaların söküm işleri, PVC ve alüminyum doğrama takılması” işlerinin yapılması taahhüt edildiğini, müvekkilin ise davalının yaptığı işlerin eksiksiz, ayıpsız ve tam ifası durumunda yapılan hizmetin bedelini ödemekle yükümlü kılındığını, müvekkili … şahsına ait evin dış yüzeylerinde yer alan doğramaların söküm işi, PVC ve alüminyum doğrama takılması işi ile ilgili davacı …’la 08/09/2020 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, müvekkilinin hizmet alımında tüketici konumunda olduğunu ve Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek, davanın esastan reddini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiği iddiası ile davalının ödemesi gerektiği iddia edilen yönünden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali noktasında toplanmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; Davacı ile davalı arasında 08.09.2020 tarihinde yapılan eser sözleşmesi imzalanmıştır, bu eser sözleşmesinde dosya arasına kazandırılan tapu kaydına göre, dava konusu yapılan işlere ait taşınmaz tapu kaydında … adına kayıtlıdır, şirket adına kayıtlı değildir, taraflar arasında yapılan sözleşmede … isminin üzeirnde … Turizm Taş. A.Ş. Yazılmış olsa da eser sözleşmesine konu işin …’ nun şahsi evine ilişkin iş olduğu, davacı tarafın eser sözleşmesine görev PVC yapım işi ile ilgili taşeron firmanın sahibi …oğlu olduğu, davalı …’ nun yapılan iş nedeni ile tüketici olduğu, davanın 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açılmasına ve işin tüketici ile yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı iş olmasına göre davalının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 4/1-a, 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK.nun 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birisinin usulen başvurması halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, süresi içinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak davanın açılmamış sayılacağı hususunun ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının Mahkememizce karar altına alınmasına,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza