Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/790 E. 2022/970 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/790 Esas
KARAR NO:2022/970

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:27/09/2022
KARAR TARİHİ:21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin, ihyası istenilen münfesih … San. Ve Tic. Limited Şirketi’nden alacaklısı olduğunu, bu nedenle, mezkur şirket hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … esas (Eski Esas: … E. – … E.) sayılı dosyası ile takibe başlandığını, alacaklarının tahsili amacıyla, icra dosyası üzerinden borçlu şirkete ait taşınmazın satış işlemlerini yürütürken ihyası istenen şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinin görüldüğünü, şirketin borçları ödenmeden tasfiye edilemeyeceğinden, alacaklısı oldukları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bulunan MÜNFESİH … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ’den alacaklarının tahsiline yönelik gerekli işlemleri yapabilmeleri için şirketin tüzel kişiliğinin TTK’nın ilgili maddeleri uyarınca ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında; “5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması” gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09.10.2014 tarihinde yukarıda belirtilen gerekçelere istinaden sicil kaydının resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirket yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın resen terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bulunan … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ’nin, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. (Eski Esas: … E. – … E.) numaralı dosyasının yürütülmesi için, şirket ihya davası olduğu görüldü.
Mahkememizce ihyası istenen dava konusu şirkete ait ilgili Ticaret Sicil dosyası örneği celp edilip incelenmiştir.
Dava niteliği itibari ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayalı olarak sicilden terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ’nin,…. İcra Müdürlüğü’nün … E. (Eski Esas: … E. – … E.) numaralı dosyasının yürütülmesi için ihya davasıdır.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı yöneltilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça sicile karşı dava açılmış olduğu, zira ihyası istenenin tasfiye ile terkin edilmediği, 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği anlaşılmış, buna göre de husumetin doğru yöneltildiğine kanaat getirilmiştir.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça istenilen hususların borçların ödenmesine yönelik olduğu ve davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış ve talep olunan hususlarda işlemlerin yapılmasını sağlamak için şirketin ihyasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …-0 sicil numarasında kayıtlı bulunan … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ’nin, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. (Eski Esas: … E. – … E.) numaralı dosyası ve akabindeki işlemlere hasreten İHYASINA,
2-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına,
3-Alınması gerekli harç peşin alındığından ve yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İşin mahiyeti gereği davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yasal hasım olması nedeni ile davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/11/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza