Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2023/524 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/804 Esas
KARAR NO:2023/527

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:03/02/2021
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından davaya ve icra takiplerine konu bir kısım adreslerde yapılan çalışmalar esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığı ve borçluya ödeme emri gönderildiği, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiği, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyaları ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyalarındaki hasarlarının herbirinin farklı firmalar tarafından verilmiş olabileceğini, hasarın kim tarafından verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, itiraza konu her bir icra dosyası için ayrı ayrı yargılama yapılması gerektiğini ve bu nedenle dosyanın tefrikinin gerektiğini, tam yargı davası niteliği olan davalarda yargı yolunun idare mahkemeleri olduğunu, davada tazminat isteminin haksız fiile dayanması nedeniyle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, olayın hizmet kusuruna dayalı olduğunu, bir kamu kurumunun eylem ve işlemlerine karşı açılacak davaları görmenin idari yargının görevine girdiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, davalı idare tarafından altyapı çalışmaları sırasında, davacı şirkete ait elektrik tesisatına verilen zararın tazmini amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam1.704,75-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 28/01/2023 tarihli raporunda özetle;
“1- …. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ … E. SAYILI DOSYAYA İLİŞKİN,
1.1. Dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği,
1.2. Yukarda izah edilen nedenlerden dolayı, davacının %30, davalı …’nin yüklenicisi konumundaki ve dava dışı ’… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.nın %70 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nin dava konusu işin yapımında işveren konumunda olduğu, yüklenici konumunda ve dava dışı ‘… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.‘ye ihale edilen işler kapsamında yapılan kazı çalışmalarında, sorumluluğun yüklenicide olmasının gerektiği, bu nedenle davalı …’nin kusurunun olamayacağı, ancak bu hususa ilişkin takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
1.3. Meydana gelen hasarın KDV dahil 190,64 TL hesaplandığı, davalı …, dava konusu edilen 1.631,53 TL tutarındaki hasar tutarını yüklenici firma ve dava dışı ’… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’’ nin hakedişinden kesilerek davacının iban adresine havale edilerek ödendiği,
2- …. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ … E. SAYILI DOSYAYA İLİŞKİN,
2.1. Dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği,
1.2. Yukarda izah edilen nedenlerden dolayı, davacının %30, davalı …’nin yüklenicisi konumundaki ve dava dışı ’…’’ ‘’nın %70 oranında kusurlu olduğu, davalı …’’nın dava konusu işin yapımında işveren konumunda olduğu, yüklenici konumunda ve dava dışı ’… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’’ ‘ye ihale edilen işler kapsamında yapılan kazı çalışmalarında, sorumluluğun yüklenicide olmasının gerektiği, bu nedenle davalı …’nin kusurunun olamayacağı, ancak bu hususa ilişkin takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
1.3.Meydana gelen zarar miktarına ilişkin yukarda yapılan hesaplamalar neticesinde; Meydana gelen hasarın KDV dahil 2.152,63 TL ve 80,67 TL faiz olmak üzere toplam 2.233,30 TL hesaplandığı, davacı %30 oranında 2.233,30 TL x%30 =669,99 TL, davalı …’nin yüklenicisi konumundaki ve dava dışı ‘… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nın %70 oranında 2.233,30 TL x %70 = 1.563,31 TL tutarında sorumlu olduğu, (Söz konusu 1.563,31 TL tutarındaki kusur oranının sorumlusunun, davalı … veya yüklenicisi … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin olup olmayacağı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirindedir.)
3- … İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN … E SAYILI DOSYAYA İLİŞKİN,
1.1.Dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa edilmediği,
1.2.Yukarda izah edilen nedenlerden dolayı, davacının %30, davalı …’nin yüklenicisi konumundaki ve dava dışı ’… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’’ ‘’nın %70 oranında kusurlu olduğu, davalı …’’nın dava konusu işin yapımında işveren konumunda olduğu, yüklenici konumunda ve dava dışı ’… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’’ ‘ye ihale edilen işler kapsamında yapılan kazı çalışmalarında, sorumluluğun yüklenicide olmasının gerektiği, bu nedenle davalı …’nin kusurunun olamayacağı, ancak bu hususa ilişkin takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
1.3. Meydana gelen hasarın KDV dahil 578,69 TL hesaplandığı, davalı …, dava konusu edilen 2.404.89 TL tutarındaki hasar tutarını yüklenici firma ve dava dışı ‘… İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin hakedişinden kesilerek davacının iban adresine gönderilen toplam 61.670,74 TL’nin içeriğinde olup ödendiği,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Somut olayda; davalı idare tarafından davacıya dava konusu olan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu borcun dava tarihi olan 03/02/2021 tarihinden önce 26/01/2021 tarihinde ödenmiş olduğu anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 118,20-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 61,7‬0-TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.704,75-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023

Katip …

Hakim …