Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/748 E. 2022/1012 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/748 Esas
KARAR NO:2022/1012

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:08/07/2015
KARAR TARİHİ:01/12/2022

Mahkememizden verilen 19/11/2019 tarih ve … sayılı kararı Yargıtay, 11. Hukuk Dairesi’nin 26/04/2022 tarih ve 2020/6231 Esas 2022/3453 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak görülen yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle karşılıklı borçlandıklarını, müvekkilin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği ancak borçlu tarafın borcunu ödemediğini, yapılan ihtarlara rağmen netice alınamaması üzerine … 4 İcra Müd. … sayılı dosyası ile takipte bulunulduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu, ve eldeki davanın açıldığını, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir .
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkının 1 yıllık zamanaşımına tabii bulunduğunu, ve bu süreninde dolduğu anlaşılmakla bu yönde davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davanın da yerinde olmadığını açıklayarak esastan reddini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu … 4 İcra Müd. … sayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 75.092,39.TL asıl alacak 18.491,25.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 93.583,64 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında taşımadan kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu tartışmasızdır. Tartışma konusu açılan davanın zamanaşımı süresinde içinde açılıp açılmadığı bunun yanında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının noktalarında toplanmaktadır.
… ATM’nin … sayılı dosyasında yapılan yargılamada: Tarafların ileri sürmüş olduğu tüm deliller toplanmış ve öncelikle davalı yanın zamanaşımına yönelik itirazı değerlendirilerek takipte cari hesap ilişkisine dayanıldığından dolayı zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Delillerin değerlendirilmesi noktasında alacağın varlığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapıtırılmasına karar verilmiş, ve bilirkişi … dan rapor alınmıştır. Dosya bilirkişi … a tevdii edilerek mahkememize raporunu ibraz etmiş olup anılan raporda davacı defterlerine göre bakiye alacığın 34.743,30EURO olduğu, davalı defterlerinin incelenmesinde ise bakiyenin 0 göründüğü anlaşılmaktadır. Davacı ve davalı kayıtları arasındaki farkın değerlendirilmesinde, bilirkişi tüm faturalar, iade faturaları ve havaleleri tek tek irdeleyerek gelen havaleler sonucunda davacı alacağının 252.599,61.TL buna karışılık davalı tarafından gönderilen havalelerin de 252.601,78.TL olduğu belirlenmiştir. Alınan raporda davacı belgeleri ve defterler incelenmek suretiyle bazı belgelerin eksik olması sonucu bilirkişi ön raporunu ibraz etmiş ve ön raporun alınmasından sonra ekteki belgeler tekrar bilirkişiye verilmek suretiyle rapor alınmıştır. Bilirkişi yine incelemesinin sonucunda tablo 4 te gösterdiği şekilde borç ve alacağı belirleyerek toplam farkın -212,74.TL olduğu görülmüş bu farkı oluşturan belgeleri istemiş ise de mahkememizce yapılan değerlendirme de bu ticari ilişki üzerine davacının alacaklı olmadığını ve alacaklı olduğunu gösterir başka da belge sunmadığı anlaşılmakla davanın kanıtlanamadığı anlaşıldığından kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu kararın temyizi üzerine, karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/4740 esas 2014/12580 karar nolu ilamıyla ” Dava, cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürerek alacak bakiyesini talep etmiş, bilahare bu bakiyeyi oluşturan bir kısım belge ve faturalarını dosyaya ibraz etmiştir. Davacı tercümesi yapılan kayıtları ile bir kısım fatura ve belgelere göre 34.743,30 Euro alacaklı gözükmekte ise de, davalının ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacının bir alacağı görülmemektedir. Bu hususta ispat külfeti davacıda bulunmakta olup, taraf bilgi, belge ve defterlerini inceleyerek rapor sunan bilirkişi, 09.09.2013 tarihli raporunda, taraf kayıtları arasındaki cari hesap farkını oluşturan ve raporda listelenmiş bulunan belgelerin sunulması halinde yeniden inceleme yapılarak cari hesap bakiyesinin tespit edilebileceğini belirtmiştir. Bu durumda, taraf kayıtları arasındaki farkın 34.743,30 Euro tutarında bulunmasına ve bu tutarın açıklığa kavuşturulması için işlemlere ilişkin belgelerin sunulması talep edildiğine göre, raporda yazılı olduğu üzere işlem yapmak gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizin … karar 19/11/2019 tarihli kararında; Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında taşıma işlemlerinden kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, davanın bu işlemlerden kaynaklanan cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürerek alacak bakiyesini talep ettiği, davacı tarafından alacağın davalıya fatura edildiği ancak davalı tarafından davacı şirkete ödemede bulunulmadığı, bunun üzerine … 4 İcra Müd. … sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının sunulan kayıt ve belgeler üzerine yapılan bilirkişi incelemesine göre davacıya takip tarihi itibari ile 29.982,35 Euro tutarında borçlu olduğunun belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun (nihai olarak üçüncü ek raporun) uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, taraflarca sunulan bütün kayıtların eksiksiz olarak incelendiği ve davalının itirazında hesaplanan bu miktar kadar haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin bilirkişilerce 29.982,35 EURO olarak belirlenen alacağın takip tarihi olan 08/02/2010 tarihli kur olan 2,0771 TL üzerinden hesaplanan 62.276,33 TL asıl alacak üzerinden devamı ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
Takip öncesi temerrüt olmadığından işlemiş faize ilişkin talebin ve bilirkişi raporları doğrultusunda fazlaya ilişkin asıl alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İşbu davada davalı mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle dava tarihi ve talep tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmüne göre % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Mahkemece verilen bu kararın temyizi üzerine, karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/6231 esas 2022/3453 karar nolu ilamıyla “Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda taraflar arasındaki cari hesap bakiyesini ortaya koyacak belgelerin getirtilerek yeniden hesaplama yapılması için bilirkişye tevdii edilmesine karar verilmiş, davacı tarafından kaşesiz, imzasız ve mühürsüz konşimentoların sunulması üzerine alınan ek bilirkişi raporunda, sadece davacının alacaklı olduğu tutar belirtilmiştir. Ancak, söz konusu, davacı tarafından sunulan konişmentolar davalının kabulünde olmayıp, taraflar arasındaki cari hesap farkını ispatlayan belge mahiyetinde de olmadığından, davacının sunduğu konişmentoya dayalı olarak hangi konişmentonun hangi taşımacılık işi için ve hangi faturaya dayalı olduğu açıkca belirtilmediğinden, takibe konu ettiği cari hesap alacağı kadar taşıma işini yaptığını davacı ispat edemediği halde mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup, 20/10/2022 tarihli duruşmada davacı vekili “biz bozma ilamını kabul etmiyoruz taraflar arasında ticari ilişki sabittir bu durum bilirkişi raporunda belirtilmiştir, önceki kararda direnilmesini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuş aynı duruşmada davalı vekili “bozma ilamına uyularak davanın reddini talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz kararının bozulması üzerine dosya mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiş olup, bozma ilamı doğrultusunda dosya incelenmiş ve mahkememizce 01/12/2022 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda bozma ilamında işaret edildiği üzere davacı tarafından sunulan konişmentolar davalının kabulünde olmaması, taraflar arasındaki cari hesap farkını ispatlayan belge mahiyetinde de olmadığı değerlendirilmekle, davacının sunduğu konişmentoya dayalı olarak hangi konişmentonun hangi taşımacılık işi için ve hangi faturaya dayalı olduğu açıkca belirtilmediğinden, takibe konu ettiği cari hesap alacağı kadar taşıma işini yaptığını davacının ispat edemediği görülmekle sunulan deliller, bozma ilamı, dosya içeriği ile mevcut delil durumuna göre davacının davasını ispat edemediği kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.389,75-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.309,05-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yapılan 126,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 14.973,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı yanca yatırılan peşin temyiz harcının talep halinde iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza