Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/897 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/747 Esas
KARAR NO :2023/897

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/09/2022
KARAR TARİHİ:30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı tarafça, … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından, 25.07.2019 düzenleme 05/02/2020 ödeme tarihli 3450 Euro bedelli bono, 25/07/2019 düzenleme 05/03/2020 ödeme tarihli 3450 Euro bedelli bono, 25/07/2019 düzenleme 05/04/2020 ödeme tarihli 3537 Euro bedelli bono, (toplam 3 adet bono) yönünden icra dosyasında icra takibi başlatıldığını, bonolarda müvekkilinin şahsi bir imzasının bulunmadığını, bonolar üzerinde iki şirket kaşesi ve bu kaşeler üzerinde atılmış birer imza bulunduğunu, kaşesi bulunan şirketin borçlu olduğunu, atılan imzanın şirketi temsilen atıldığını, müvekkilinin şahsi olarak bu imzalardan sorumlu tutulamayacağını, davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından borçlu şirketin menkul mallarının haczi için almış olduğu haciz talimatını …. İcra Müdürlüğü’ nün … Talimat sayılı dosyasından 06/09/2022 tarihinde infaz ettiğini, tebligat adresi ve borçlu şirketin adresinin gelinen adres olmamasına rağmen Davalı tarafın, bu talimat dosyası ile müvekkilinin ikamet adresine hacze geldiğini, ve müvekkilinin şahsi menkul mallarını haczettirerek muhafaza altına aldığını, müvekkiline şahsi olarak borç yüklenemeyeceği, buna rağmen müvekkilinin şahsi olarak borçluymuş gibi ikamet adresinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, takibin kötü niyetli olduğunu ve takibin haksız ve hukuka aykırı olarak yapıldığını belirterek, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan tedbirin teminatlı/teminatsız olarak durdurulmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından bonolar üzerindeki davacıyı şahsi olarak borçlandıracak bir imza bulunmadığı, esas dosyada müvekkili hakkında takip kesinleşmemiş olmasına rağmen müvekkilinin ikamet adresinde müvekkili şahsi olarak borçluymuş gibi haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, davalı tarafça müvekkilini şahsi olarak bağlayıcı bir imza olmamasına rağmen müvekkilinin icra takibinde borçlu olarak gösterilmesi ve ödeme emri gönderilmesinin davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğini göstermekte olduğu, bu nedenle davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiği belirtilerek borçlu olmadıklarının tespiti, dosyanın teminatlı-teminatsız durdurulması için tedbir kararı verilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı yanın işbu davası haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz olup davacı yanın davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir. Şöyle ki; Davacı vekili tarafından bonolar üzerindeki davacıyı şahsi olarak borçlandıracak bir imza bulunmadığı, dosya borçlusu olmadığı belirtilmiştir. ancak davacı … tarafından borcuna istinaden eşi mira mollamusanın hesabından 12.08.2022 tarihinde ödeme yapılmış olup ekte dekontu sunarız, davacı yanın dosya borçlusu olduğu yaptığı ödemeden görülmekle beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu ortaya çıkmıştır. Davacı vekili tarafından tebligat adresi ve borçlu şirketin adresinin gelinen adres olmamasına rağmen davalı tarafından müvekkilinin ikamet adresine hacze gelindiği, müvekkilinin şahsi menkul mallarının haczedilerek muhafaza altına alındığı iddia edilmiştir. davacı yanın beyanları gerçeğe aykırıdır nitekim tarafımızca davacı yanın yetkilisi bulunduğu koneax pvc pencere ve kapı sist. inş. san. ve tic. limited şirketine 04.08.2022 tarihinde haciz işlemi için gidilmiş, borçlu şirketin adreste bulunmadığı, başka şirketin mahalde bulunduğu görülmüştür. somut olayda borçlu şirketin mallarını kaçrıma durumunun söz konusu olması nedeni ile borçlu şirket adına gösterilecek adrese haciz işlemi için gidilmiştir, haciz davacı adına değil borçlu şirket adına yapılmıştır, nitekim 06.09.2022 tarihli haciz tutanağında haciz tatbik edilen kişi olarak borçlu şirketin adı yazmaktadır. bununla birlikte haciz işlemi sırasında davacı yan borcunu kabul etmiştir; 06.09.2022 tarihli haciz tutanağından görüleceği üzere davacı tarafından ” ne yazacaksan yaz” sonrasında da “…git” denilmiş, hiçbir itiraz dile getirilmemiş, istihkak iddiasında bulunulmamıştır. davacı yanın eşi de haciz işlemine karşı hiçbir itiraz sunmamış, istihkak iddiasında bulunmamıştır. davacı yan ve davacının eşinin beyanları sebebi ile bu halde haciz işlemi yapılan menkullerin şirkete ait olduğu kabul edilmiş, bu husus icra müdürlüğünce de tespit edilerek muhafaza işlemine geçilmiştir. Davacı yan tarafından davacının şahsi olarak sorumlu olduğu bir imza olmamasına rağmen haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlatıldığı belirtilerek %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Davacının şahsi sorumluluğunun bulunduğu rızaen yapmış olduğu ödemeden görülmekle davacı yanın kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı yan tarafından icra dosyasının teminatlı-teminatsız durdurulması için tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Ancak İİK’nu 72/3. maddesinde ” İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez” denilmektedir, somut olayda ihtiyati tedbir talebinin koşullarının oluşmadığı görülmekle tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı yanın işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötü niyetli olduğu olduğu görülmekle davacı hakkında İİK’nun 72/4. maddesi uyarınca alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini arz ve talep ederiz. Tüm bu hususları Sayın Mahkemenize bildirir davacının haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER:
Dava …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespitine dair menfi tespit davasıdır.
Dava konusu miktarın talep edildiği …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış olup, incelenmesinde; alacaklının işbu dosyamızın davalısı, borçlunun işbu dosyamızın davacısı olduğu görülmüştür.
… İcra Dairesi … esas sayılı dosyasından 3 adet bono aslı istenerek dosya kasasına alınmış, Esenler İlçe Nüfus Müdürlüğünden davacıya ait ıslak imzalı kimlik kartı başvuru belgesi dosyaya eklenmiş, davacı mahkemeye gelerek imza örnekleri alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı sunulan ve toplanan deliller hep birlikte incelenerek dava konusu ihtilafa ilişkin grafalojik rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” … isimli şahsın, dava dosyası içinde mevcut, niteliklerini yukarıda ayrıntılı olarak belirttiğim 2022 ve 2023 tarihli belgelerde bulunan mukayese imzalarının, karşılaştırmalı incelemelerde esas alınan (fotokopi olanların sınırlı, asıl olanların tüm) kriterler yönünden kendi aralarında incelenmelerinde; kalem kaldırılarak iki hamlede yapılandırılmış oldukları; birinci kısımlarda, soldan sağa yukarı yaklaşık 22,5 açıyla başlayıp, benzer açı ve daha kısa -üst üste bindirilen- hatlarla oluşturulan şekillerin, ikinci olarak da ilmek oluşturan “ Z ” tarzında figürlerin yapılandırılma tarzı, birbirlerine göre konumlandırılmaları, oranı, eğim ve genel istikamet durumu bakımından aralarında istikrar gösteren, benzer işlekliği haiz imzalar oldukları, müşahede ve tespit edilmistir. Kaşe izleri üzerinde atılı bulunan imzalar ile davacı …’nın referans imzaları aralarında genel biçimlendirme ve imza yolu yönünden gözlemlenen benzerliğin yanı sıra imzaların kalem kaldırılarak iki hamlede yapılandırılmış olmaları; birinci kısımlarda, soldan sağa/yukarı yaklaşık 22,5* açıyla başlayıp, benzer açı ve daha kısa -üst üste bindirilen- hatlarla oluşturulan şekillerin, ikinci olarak da saat yönünün tersine hatlarla ilmek oluşturan “Z” tarzında figürlerin yapılandırılma tarzı; imzaların birinci ve ikinci kısımlarının birbirlerine göre konumlandırılmaları, oranı, işleklik derecesi, eğim ve genel istikamet durumu bakımından da aralarında uygunluk ve benzerlik saptanmış, Kaşe izlerinin açığındaki “A” harflerine benzer şekiller ile davacı …’nın referans imzaları aralarında genel biçimlendirme ve herhangi bir bölümü ile imza yolu yönünden benzerlik bulunmadığı gibi -eğim ve genel istikamet dışında- karşılaştırmalı incelemelerde esas alınan diğer kriterler bakımından da uyum unsurları saptanmamıştır. Davacı …’nın referans imzaları ile aralarında genel biçimlendirme ve imza yolu yönünden gözlemlenen benzerlikler yanında karşılaştırmalı analizlerde esas alınan diğer kriterler itibarıyla da ileri düzeyde uygunluk ve benzerlik saptandığından; inceleme konusu, alacaklı “… Fuarcılık A.Ş.”, borçlu “…. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ…” adlarına düzenlenmiş, her biri “25/07/2019” düzenleme tarihli; 05/02/2020” tediye tarihli, “3450/Üçbindörtyüzelli Euro” meblağlı, 05/03/2020” tediye tarihli, “3450/Üçbindörtyüzelli Euro” meblağlı, 05/04/2020” tediye tarihli, “3537/Üçbinbeşyüzotuzyedi Euro” meblağlı, senet asıllarında “…. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ…” içerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan borçlu imzalarının davacı …’nın eli ürünü olduğu sonucuna varılmış, İnceleme konusu senet asıllarında “…. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ…” içerikli kaşe izlerinin açığında bulunan “4” harflerine benzer şekiller ile davacı …’nın referans imzaları aralarında genel şekil, imza yolu ve karşılaştırmalı incelemelerde esas alınan diğer kriterler (eğim ve genel istikamet durumu hariç) bakımından aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte uyum unsurları saptanmamıştır.
Netice olarak, mahkememiz dosyasında hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ihtilafa konu senetlerdeki imzanın davacı el ürünü olmadığı yönünde rapor hazırlandığı davacının davasında haklı olduğu, davalının alacağını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalı her ne kadar icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğu ispatlanamamış, mahkememizce de bu kanaate varılamamış ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE
…. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine dayanak borç sebebi ile davacı …”nın davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
2-Davacının ve davalının kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine
3-Alınması gerekli 12.520,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 3.130,14 TL harçtan mahsubu ile eksik alınmış olan 9.390,41‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 3.222,34 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan bilirkişi ücreti ve posta, tebligat ücreti 2.096,00 TL olmak üzere toplam 5.318,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 29.326,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı
30/11/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸