Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/745 E. 2023/811 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/745 Esas
KARAR NO :2023/811

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasfiye edilerek kapanışı verilen … Ltd. Şti ile davalı bankanın merkez şubesi arasında 09/02/2005 tarihinde akdedilen 1.000,00 TL lik limitli genel kredi sözleşmesinin müştereken ve müteselsilen kefili olduğunu davalı bankanın iş bu kredi sözleşmesine dayanarak alacağı olduğunu bahisle …. Noterliğinden 03/04/2008 tarih … yevmiye sayılı ihtarname keşide ettiğini müvekkilinin ihtarnamenin tebliğ şerhinde de anlaşılacağı üzere tebligat yapılamadığını tebligatın bila iade olduğunu müvekkilinin bahse konu ihtarnameden bilgisi olmadığını davalı tarafça …. İcra dairesinin … E sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını davalı bankanın ödeme emrininde müvekkiline tebliğ etmediğini müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden limit ile sorumlu olduğu halde dosya borçlusu gibi borcu ve ferilerinden sorumlu tutulmasının yasaya ve usule aykırı olup fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı bankanın müvekkilinden tahsil ettiği 35.103,46 TL nin ödeme gününden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faiziyle birlikte 10.000,00 TL sinin davalıdan istirdadına davalı banka aleyhine % 40 dan aşağıya olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu kredilerinin dayanağı olan 09/02/2005 tarihli 1.000,00 TL limitli 29/07/2005 tarihli 50.000, 00 TL limitli genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve böylece iş bu kredi borcunun 51.000,00 TL lik kısmını müteselsil kefil sıfatıyla ödemeyi kabul ve beyan ettiğini ihtarnamenin davacının kredi sözleşmesindeki adresine ( genel kredi sözleşmesinin 16. Maddesi gereğince Ticaret sicildeki son adresine ) gönderildiğini hesap kat ihtarnamesinin davacıya İİK. 68/b maddesi hükmü gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını ve davacının temerrüte düşürüldüğünü takip dosyasında da davacının mernis adresine ödeme emrinin gönderildiğini davacı borçlu borca itiraz etmiş ise de itirazının 7 günlük yasal sürede yapmadığından takibin kesinleştiğini ve davacı hakkında haciz işlemleri yapıldığını davacı takip devam ederken menfi tespit davası açabilecek olmasına rağmen bu davayı açmadığını dosya kapak hesabı yaptırarak icra dosyasına 30/05/2013 tarihinde 35.103,46 TL ödeme yaptığını HMK 109/2 maddesi gereğince davacının ödemiş olduğu tutar açık ve belirli olduğundan kısmı dava açılamayacağını , davacının 30/05/2013 tarihde icra dosyasına 35.103,46 TL ve 31/07/2013 tarihinde elden 6.387,00 TL olmak üzere 41.490,46 TL ödeme yaptığını istirdat davasının 10.000,00 TL Üzerinden açtığını dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usülden reddi gerektiğini müvekkili bankanın alacağının varlığı ve miktarı yaptırılacak bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağını davacının % 40 kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerektiğini yasada yapılan değişiklik ile oranın % 20’ye indirildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibi sırasında fazla ödendiği iddia edilen meblağın istirdadı istemine ilişkindir.
…. İcra dairesinin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davalısı … ve … AŞ, borçlularının … Ltd. Şti., … ve dosyamız davacısı … olduğu, takibin asıl alacak, faiz, bsmv ve masraf toplamı 18.265,44 TL nakit alacak ile 435,00 TL gayrinakit alacağa ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ise de, kararın davacı tarafça temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/03/2016 tarih, … sayılı ilamı ile “…İstirdada konu icra takip talebinde, genel kredi taahhütnamesi takip dayanağı olarak gösterilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının 1.000,00 TL ve 50.000,00 TL limitli iki ayrı kefaleti bulunmaktadır. Bilirkişi tarafından takip konusu borcun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı noktasında herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, bankacılık konusunda uzman bilirkişilerce banka kayıt ve defterleri de yerinde incelenerek, davaya konu icra takip dosyasındaki takip borcunun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş olmakla, Mahkememiz … esasına kaydedilen dosyada bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, yargılama neticesinde, davacı tarafça fazladan yapılan bir ödemenin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/06/2022 tarih, 2020/6309 esas, 2022/4512 karar sayılı ilamı ile;
“1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı tarafından kefil sıfatı ile imzalanan genel kredi sözleşmelerinde rakamsal bir faiz oranına yer verilmemiş olup davalı bankanın benzer nitelikteki kredilere fiilen uyguladığı akdi ve temerrüt faiz oranları belirlenerek yaptırılacak hesap sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı bankanın T.C. Merkez Bankası’na bildirdiği faiz oranları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verildiği, dosyanın mahkememiz işbu esasına kaydedildiği ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda dosyanın ek rapor alınmak üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği bilirkişi heyeti tarafından sunulan 13/07/2023 tarihli raporda özetle;
“İNCELEME VE HESAPLAMA
1) Sayın Mahkeme Bozma İlamı doğrultusunda davalı … ve … A.Ş.’ne 25.01.2023 tarihli celsenin 2. bendi uyarınca müzekkere yazıp bankanın 2005 yılı için dava konusu BCH-Borçlu cari hesap kredisi ile business kredi kartına FİİLEN UYGULANAN akdi ve temerrüt faiz oranlarını cebini talep etmiştir.
Davalı banka 27.03.2023 tarihli yazı ekinde 2008 yılında TCMB bildirilen TABELA niteliğindeki faiz oranlarını dosyaya sunmuştur. Oysaki sayın mahkemenin davalı bankadan celp etmek istediği FİİLEN UYGULANAN akdi faiz oranlarıdır. Başka bir anlatımla daha önce sunulan TCMB bildirilen en yüksek tabela-tavan niteliğindeki faiz oranları tekrar sunulmuştur. Kısaca davalı banka takip ve dava konusu kredilere FİİLEN UYGULANAN akdi faiz oranlarını sunmamıştır.
2) Bilirkişi heyetimiz tekrar davalı banka vekilleri ile 30.05.2023, 13.06.2023, 19.06.2023 ve 06.07.2023 tarihlerinde tekrar irtibat kurmak suretiyle dava konusu kredilere kullandırım sırasında FİİLEN UYGULANAN akdi faiz oranları, bunlar mümkün olamıyor ise o tarihte emsal nitelikteki kredilere uygulanan akdi faiz oranlarının sunulması talep edilmiştir.
Ancak, tüm çaba ve girişimlerimize rağmen davalı bankadan fiilen uygulanan akdi faiz oranları bir türlü temin edilememiştir. Bilindiği üzere söz konusu defter ve kayıtların TTK’nun 82/5 m. uyarınca saklama-muhafaza etme süresi 10 yıldır. Hesabın 2008 yılında kesilip t-kat edildiği göz önüne alındığında, gelinen bu aşamada 10 yıllık saklama süresi 2018 yılında dolmuştur. Dolayısıyla davalı bankanın bunca geçen süre sonunda akdi faiz oranlarını sunamamış olması kanımızca zaman aşımı açısından dinlenebilir olduğu değerlendirilmektedir.
O halde mevcut delil durumuna göre Yargıtay Bozma İlamı çerçevesinde akdi faiz oranları temin edilemediği için, herhangi bir yeni hesaplama yapılamamıştır.
SONUÇ VE KANAAT
Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, tüm delillerin takdiri tamamen sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
Yargıtay Bozma İlamı çerçevesinde akdi faiz oranları gerek sayın mahkemece ve gerekse de bilirkişi heyetimizin tüm çabalarına rağmen davalı bankadan temin edilemediği için, herhangi bir yeni hesaplama yapılamamış olduğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı banka tarafından aynı tarihte (2005) benzer kredi sözleşmelerine uygulanan faiz oranlarının bildirilmediği, müzekkere yanıtında Merkez Bakasına 2008 yılında bildirilen faiz oranlarının gönderildiği, bankaların gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili belgeleri defter ve kayıtların TTK’nun 82/5 m. Ve Bankacılık Kanunu 42. madde uyarınca saklama süresinin 10 yıl olduğu, hesabın 2008 yılında kesilip kat edildiği göz önüne alındığında benzer kredi sözleşmelerine uygulanan faiz oranlarının temininin yargılamanın geldiği aşamada itibari ile mümkün olmadığı anlaşılmakla fazladan tahsil edilen bir bedel bulunmaması sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,85 TL harcın mahsubu geriye kalan 99,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 10.000,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren onbeş günlük kesin süre içerisinde Yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır