Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/742 E. 2023/851 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/742 Esas
KARAR NO:2023/851

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/09/2022
KARAR TARİHİ:07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;; Müvekkil şirket … … ve Limited Şirketi adına … markasıyla franchise vermekte olup ürün üretimleri ve tedariki … Organizasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapıldığını, müvekkil şirketin davalı şirkete (tavuk, sos, turşu vs) ürün ve hizmetlerini davalıya sattığını, davalının fatura bedellerinin bir kısmını ödediğini, ancak büyük bir kısmını ödemediğini, müvekkilin takriben 01.06.2021 ve 01.03.2022 tarihleri arasında davalıya bu ürünleri tedarik edip sattığını, faturasını kestiğini ancak fatura bedellerinin büyük bir kısmını alamadığını, alacağı tahsil etmek üzere arabulucuya başvurulduğunu ancak bu alternatif çözüm yolundan da sonuç alınamadığını, davalının fatura içeriğine itiraz etmediğini ve fatura bedellerini ödememekle kalmayıp yapılan icra takibine de sadece süreyi uzatmak için haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı itirazında faturanın ödendiğine dair bir itirazda bulunmadığını, ödeme evrakını sunmadığını, fatura içeriğine dair bir itirazda da bulunmadığını, yüksek enflasyon göz önüne alındığında davalının ödeyeceği faiz miktarı enflasyon oranına ulaşamadığı için itirazla ötelenen ödeme zamanının müvekkili zarara uğramakta ve davalının hakısz menfaat elde ettiğini, tüm bunlar göz önüne alındığında, davalının ilerleyen süreçlerde mal kaçırma riskinin de mevcut olduğundan taşınmazlarına, banka hesaplarına ve araçlarına ihtiyati haciz tedbirinin uygulanmasını gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davacı yanın farklı tarihlerde tanzim edilmiş faturalara dayanarak öncelikle icra takibi yoluna itirazlarının ardından dava yoluna başvurduğunu, ancak davalı şirketin davacı yana borcunun bulunmadığını, davalı şirketin davacı şirketle ticari ilişkisinden doğan borçlara karşılık olarak hem davacı şirkete hem de bu şirketin grup şirket bağlantısı bulunan ve adresi dahi aynı olan … Ticaret Limited Şirketi’ne ifa uğruna ödeme yaptığını, dilekçe ekinde sundukları ekstreler incelendiğinde davacı şirket ile … Ticaret Limited Şirketi’ne ödemeter yapıldığının görüleceğini, şirketlerin ticaret sicil evrakları incelendiğinde bu şirketlerin faaliyet konuları, ortakları ve imza yetkilileri aynı kişiler olduğunu ve her ne kadar faturaları yalnızca davacı şirketin tanzim etmiş olsa da davalının isimleri belirtilen her iki şirketle beraber çalıştığını, davacı tarafın organik bağı kabul etmediği taktirde sebepsiz zenginleşmeye ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, davacı yanın kötü niyetle hareket ettiğinden dolayı başlattıkları…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinde toplam 232.825,00 TL alacak talebinde bulunmuş olmasına rağmen dava dilekçesinde bildirdikleri faturaların toplamının 144.239,22 TL olduğunu, iddiasının dayanağının fazlasını talep eden davacının alacaklı olup olmadığından da emin olamadığı için kısmi dava yoluna gittiğini, davalı tarafından yapılan ödemelerin tamamını içeren dekontu dosyaya sunmadığını, ancak taraflarınca sunulan ekstrelerin incelendiğinden gerçeğin açığa kavuşacağını, bunlarla beraber davalının 2022 Şubat ayından itibaren davacı yandan …, sos, turşu sair malzemeleri satın almayı bıraktığını, bu nedenle Şubat ayı başlangıcından itibaren kesilen faturaları kabul etmediklerini, davacı tarafın davalıdan habersiz ve temsil edilmemiş emtialar için fatura düzenlediğini ve davalı tarafından yapılmış ödemelerin dekontlarını eksik olarak dosyaya sunduğu için kötü niyetle, davacının zararına hareket ettiğini, dolayısıyla davacının *0 20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerekmekte olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinde delil olma potansiyeli taşıdığından 1770-… müşteri no.lu … hesabı ve ekstrelerinin dosyaya celbinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının icra takibini başlatmakta ve davayı açmakta kötü niyetli olduğu için % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nın 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasındaki ihtilaf, verilen hizmet nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davacının varsa ödenmeyen alacağının miktarı ile alacak nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza bir sureti celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 232.825,00 TL,üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dava dilekçesi ve 23/01/2023 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, Mahkememizce değerlendirilen talep İİK 257.madde şartlarının dosyada yer alan mevcut belge ve kayıtlar çerçevesinde mevcut olmadığı kanaatine varıldığından talebin reddine karar verilmiştir.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen deliller hep birlikte değerlendirilmiş, ihtilaf konunun uzmanlık görüşü gerektirdiği kanaati ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılmak suretiyle rapor sunulmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; dava ve icra dosyası ile davacı şirket ticarı defter ve kayıtlarının incelenmesi her türlü nihai karar ve hukuki değetlendirme Mahkemeye ait olmak üzere ; dava tarihinin 09.09.2022 olduğu, dava konusu T.C. …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında 14.04.2022 tarihinde davacı … Organizasyon şirket tarafından davalı şirket aleyhine ve … aleyhine İlamsız Takipte Ödeme Emri yolu ile takip başlatıldığı, davacı şirketin takip talebinde; toplam alacak miktarını 232.825,00 TL olduğunu, dava esas değerinin 20.000.00 TL olduğunu, davacı şirket tarafından 2021 ve 2022 ticari ilişkinin devam ettiği dönemde toplam 111 adet satış faturası düzenlendiği, bu faturalardan kaynaklı davacı şirket davalıdan toplam 250.450,30 TL alacaklı hale geldiği, davacı şirketin taraflar arasındaki en son işlem tarihi olan 07.02.2022 tarih itibariyle ve icra ve dava tarihi itibariyle ticari defterlerinde davalıdan 151.110,30 TL alacaklı olduğu kayıtlı ise de bizzat davacı vekilince sunulan 4 adet ve toplam 17.000,00 TL tahsilatın davalı lehine kabul edilmesi ile davacının davalıdan toplam 99.340,00 TL+ 17.000,00 TL=116.340,00 TL tahsilat yaptığının kabulünün gerektiği, davacı şirket tarafından 2021 ve 2022 ilişkinin devam ettiği dönemde toplam 111 adet satış faturası düzenlendiğini, bu faturalardan kaynaklı davacı şirket davalıdan toplam 250 .450,30 TL alacaklı hale geldiğini, 1.006,70 TL bedelli faturanın dava ve icra dosyasında olmadığı saptandığını, yerinde inceleme de temin edildiğini, davacının kayıtlarında olmayan toplam 17.000.00 TL ödemenin davalı tarafından sunulan davalının … Bankası hesap hareketlerinde de bulunduğunu, buna göre davacı şirketin davalı şirketten 07.02.2022 tarih itibariyle ve icra ve dava tarihi itibariyle 151.110,30 TL – 17.000,00 TL=134.110,30 TL alacaklı olduğu, sonucuna varıldığını, bir başka deyişle 250.450,30 TL — (99.340,00 TL + 17.000,00 TL= 116.340,00 TL= 134.110,30 TL alacaklı olduğu görüşüne varıldığını, taraflar arası ticari ilişkinin devam ettiği Temmuz 2021 -Şubat 2022 döneminde BS-BA mutabakatının sağlandığını, davali şirketin ticari defterlerinin incelenmesine olanak olmasa da davalının sunduğu kendi banka hareketleri ile celp edilen BS-BA formları ile aslında tarafların mutabık olduğu sonucuna varıldığını, İcra takibi ile takip öncesi işlemiş faiz talep edilmişse de dava değerinin icra takibi ile istenilen tutardan farklı olarak belirlendiği tutarın 20.000,00 TL olarak belirlendiği, bu tutarın ana para olarak mı istendiği yoksa içinde işlemiş faiz olup olmadığının da anlaşılamadığını, diğer yandan takip öncesi davacı tarafından davalıdan yazılı bir ihtar vs. ile alacak talebinin de tahsiline yönelik belge ibraz edilmediğinden gerek faturalar üzerinde ve gerekse herhangi bir sözleşme ile vade tarihi de belirlenmediğinden takip talebindeki işlemiş faiz denetlenmemiş olup, ayrıca takip öncesi işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığını, diğer yandan takip tarihinde alacağın tahsiline kadar istenilen % 17,25 temerrüt faiz oranının TCMB verilerine göre takip tarihinde geçerli oran olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilince 15/08/2023 tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesi ile 20.000,00 TL üzerinden kısmi olarak açtıkları dava değerini 22/07/2023 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda faizler hariç olmak üzere 134.110,30 TL’ye yükselttiklerini, ıslahın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda, davacı şirketin incelemeye konu edilen 2020, 2021 ve 2022 yılları ticari defterlerinin V.U.K. 221 madde ile T.T.K. 64. madde hükümlerine göre yasal süreler içinde ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış onamalarının yapıldığı tespit edildiği, sahibi lehine delil olma vasfının bulunduğu, 2021 yılına ait BS formu ile davacı şirket tarafından davalı şirkete toplam 106 adet belge ile 197.865,80 TL tutarlı satışın beyan edildiği, davalı firmanın da davacıdan BA formu ile 106 adet belge ile 197.865,80 TL tutarlı mal alımını beyan ettiği, 2021 yılı için davacı ile davalı arasında BS-BA formlarında bir fark bulunmadığı, 2022 yılı için BS formu ile davacı şirket tarafından davalı şirkete toplam 4 adet belge ile 29.904,80 TL tutarlı satışın beyan edildiği, davalı firmanın da davacıdan BA formu ile 4 adet belge ile 29.904,80 TL tutarlı mal alımını beyan ettiği, 2022 yılı için davacı ile davalı arasında BS-BA formlarında bir fark bulunmadığı, taraflar arası ticari ilişkinin devam ettiği Temmuz 2021-Şubat 2022 döneminde BS-BA mutabakatının sağlandığı, davacı şirketin taraflar arasındaki en son işlem tarihi olan 07.02.2022 tarih itibariyle ve icra ve dava tarihi itibariyle ticari defterlerinde davalıdan 151.110,30 TL alacaklı olduğu kayıtlı ise de bizzat davacı vekilince sunulan 4 adet ve toplam 17.000,00 TL tahsilatın davalı lehine kabul edilmesi ile davacının davalıdan toplamı 99.340,00 TL +17.000,00 TL=116.340,00 TL tahsilat yaptığının kabulü gerektiği, buna göre davacı şirketin davalı şirketten 07.02.2022 tarih itibariyle ve icra ve dava tarihi itibariyle 151.110,30 TL – 17.000,00 TL= 134.110,30 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde dosya kapsamında söz konusu edilen dava dışı … Ticaret Ltd.Şti.ile 2020, 2021 ve 2022 yıllarında ticari ilişkisinin bulunduğu tespit edildiği, davacı şirketin … ile olan ticari ilişkisini 320.ZZ.01 ve 120.ZZ.01 no.lu cari hesap kodlarında takip ettiğinin saptandığı, BS-BA formlarından davalı ile … arasında da ticari ilişki olduğu ve davalının sunduğu banka hareketinden …’a yapılan ödeme de görüldüğünden bu iki firma arasında da ticari ilişki olduğunun saptandığı, davalı şirket tarafından …’a yapılan ödemelerin davacıya yapılan ödeme olarak kabul edilmesi halinde aynı ödemenin hem … için hem davacı için sayılması söz konusu olacaktır ki bu hususun davalı şirketin aynı ödemeden haksız yere 2 kez yararlanması anlamına geleceği, davalı tarafın usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, bu halde davacının defterlerine itibar edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 134.110,30 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından dava dışı şirkete yapılan ödemelerin davalının dava dışı şirket ile de aralarında ayrıca ticari ilişki bulunması sebebiyle dikkate alınmadığı, takip öncesi davacı tarafından davalıdan yazılı bir ihtar vs. ile alacak talebinin de tahsiline yönelik belge ibraz edilmediği, gerek faturalar üzerinde ve gerekse herhangi bir sözleşme ile vade tarihi de belirlenmediğinden takip talebindeki işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kısmen kabulü ile, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptaline, takibin borçlu Aliye Restoran Kafe İşletmeciliği Turizm Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi bakımından 134.110,30 TL asıl alacak üzerinden diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranı üzerinden hesaplanan 26.822,06 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 9.161,07 TL karar harcından peşin alınan 341,55 TL ve 2.000,00 TL ıslah harcının toplamı olan 2.341,55 TL’den mahsubu ile eksik olan 6.819,52 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 353,05 TL ilk masraf ile yargılama aşamasına yapılan 2.182,25 TL tebligat, posta ve bilirkişi gideri ve 2.000.00 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı olan 4.535,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 21.457,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/11/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır