Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/735 E. 2023/314 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/735 Esas
KARAR NO :2023/314

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ve Davalı arasında tanzim edilen Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi ile borlunun müvekkile belirlenen vadeler geldiğinde öngörülen miktarların vade tarihindeki Türk parası karşılığının müvekkilin banka hesabına ödenmesi kararlaştırıldığını, davalı vadesi gelen borcunu hiç bir geçerli sebep olmaksızın ödemediğini, bu durum üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını borçlu hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasıyla giriştiğimiz icra takibine itiraz edilerek takip durdurulduğunu, borçlu İcra Müdürlüğü’nün yetkisine ve borcun muaccel olmadığını dile getirerek borca itiraz etmiştir. Yapılan itiraz sonrasında tarafımızdan …. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan … nolu itirazın kesin kaldırılması davası sırasında davalı ile müvekkil arasında imzalanan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetinde olan Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi altındaki imzaları davalı yanca ikrar edilmesine rağmen söz konusu sözleşmenin İ.İ.K.68/1 kapsamında kalmadığı gerekçesi ile sınırlı inceleme yapan İcra Hukuk Mahkemesince reddedildiğini, bu karar üzerine yapmış olduğumuz İstinaf başvurusu İstanbul 20. Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/684 E. Ve 2020/593 K. Numaralı ilamıyla uyuşmazlığın istinaf sınırının altında olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, böylece söz konusu karar kesinleştiğini, davalıdan icra takibinde de talep ettiğimiz faiz oranı hukuka uygun faiz oranı olup yabancı para cinsinden alacakların tahsili talepli icra takiplerinde bankaların döviz cinsine göre (Euro, dolar) bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı esas alınarak bu faiz oranı ile alacağımızın tahsili talep edildiğini, davalının icra takibi sırasında yapmış olduğu faize itirazı da yerinde olmadığını, bu nedenle asıl alacak ile birlikte bankaların döviz cinsine göre (Euro, dolar) bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranınca, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren ödeme gününe kadar işleyecek faizin ödeme günündeki kur üzerinden ödenmesine hükmedilmesi gerektiğini, Sözleşmeden kaynaklanan alacağımızın 948.50 Euro Alacağımızın Kamu bankalarının döviz cinsine göre (Euro, dolar) bir yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranınca alacağımızın muaccel olduğu tarihten itibaren işletilecek faiz ile birlikte ödeme günündeki güncel kur üzerinden ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın görevsiz mahkemede açılmış olması gözönüne alınarak görevsizlik kararı verilerek davanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, borcun nakli sözleşmelerinde, borcu devralanın, borcu devredenin ileri sürme hakkına sahip olduğu savunmaları ileri sürebilecek olması nazara alınarak borcu devreden şirketin tasfiye halinde olması ve bu haliyle takip başlatılmasının imkansız olması ve davalı şirket adına da takip başlatılmasının hukuken mümkün olmaması sebepleriyle, davanın usulden reddine, bu olmadığı takdirde esastan reddine, haksız ve kötüniyetli icra takibi başlatılmış olması sebebiyle davacının takip dosyasındaki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki 28/12/2010 tarihli temlik sözleşmesi uyarınca davalının borcunu ödememesi nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki 28/12/2010 tarihli temlik sözleşmesine göre, hesabı temlik alan davalının muhatap davacıya ödeyeceği miktar taksitler halinde belirlenmiş ve temlik alan ve muhatabın işbu durumu gayrı kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ettiği belirtilmiş, sözleşmenin 4.5.maddesindeki ” Temlik alan md.4.3’te ödeme miktarları belirtilen toplam 851,00 USD ve 1.028,21 EURO’yu muhatabın bildirdiği….hesabına md.4.3’te belirtilen vadelerde havale ederek ödeyecektir…” düzenlemesi karşısında davalı- borçlunun alacağın muaccel olmaması sebebiyle istenebilir olmadığına dair itirazı yerinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği 3.maddede ” hesabı temlik eden “muhatap” ile, hesabı temlik alan “temlik alan” arasındaki temlik şartlarının belirlenmesi….” olarak belirtilmiştir. Eş anlatımla muhatap olan davacı, temlik alan sıfatı ile sözleşmeyi imzalayan davalıya … Kurumu A.Ş’nde … numaralı kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesap eklerinde bulunan 851,00 USD’yi ve 1.028,21 EURO’yu bütün haklarıyla 4.3.md. 851,00 USD ve 1.028,21 EURO bedel karşılığında temlik etmiştir. İvazlı temlik niteliğinde olan sözleşmenin borcun nakli olarak yorumlanması mümkün değildir. Davalı temlik sözleşmesi gereği ödemesi gereken miktarı ödediğine iddia etmediği gibi ödediğine dair herhangi bir belge de sunmamıştır.
Davalı tarafından her ne kadar … Kurumunun tasfiyesi sonuçlanmadığından alacağın muaccel hale gelmediğinden bahisle dava reddi gerektiği savunulmuş ise de; davacı … Kurumunda ki alacağını değil, … Kurumundaki alacağının davalıya devrine ilişkin devir bedelini davalıdan talep etmektedir. Davada … Kurumuna yönelik bir talep ve dava mevcut olmayıp, taraflar arasında yapılan sözleşmede davalının temlik aldığı alacağa karşılık bedel ödeme edimine ilişkin takvim mevcut olup, ödemelerin dava dışı finans kurumunun tasfiyesi sonrası yapılacağına ilişkin bir hüküm yoktur.
Mahkememizde açılan işbu davadan evvel aynı talebe yönelik olarak davacı tarafça davalı aleyhine …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe itirazın kaldırılması amacıyla davacı tarafça açılan ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/376 esas, 2018/685 karar ve 07/11/2018 tarihli kararı ile; “…İİK 68. Maddede sayılan belgeler ile davanın kanıtlanmadığı bu sebeple davanın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından 05/03/2020 tarih, 2020/684 esas, 2020/593 karar sayılı karar ile; ilk derece mahkemesi kararının miktar itibar,i ile kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi ile kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Bahse konu dosyada alınan 06/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; sözleşmede ödemelerin yapılacağı hesap numarasına ait hesap özetlerinin incelenmesi sonucunda davalının toplam 1.692,00 TL ödeme yaptığı, 31/01/2012 tarihinden itibaren başkaca bir ödeme yapmadığı, ödeme yapılan dönemlerin euro dolar kuru ortalaması üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacının bakiye 948,50 EURO alacağı bulunduğu, ardışık 6 taksitin ödenmediği, dolayısı ile 28/08/2012 tarihindeki taksit vade tarihi itibari ile davacının bakiye alacağının 4.5.maddesi uyarınca muaccel olduğu, ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına göre denetime elverişli olduğu, davacı tarafça rapor ile uyumlu olarak 948,50 EURO asıl alacağın tahsili istemi ile huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın kabulü ile, 948,50-Euro’nun temerrüt tarihi olan 28/08/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi uyarınca işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 948,50-Euro’nun temerrüt tarihi olan 28/08/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi uyarınca işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 586,36-TL karar ve ilam harcından 146,60-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 439,76-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 208,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 185,30-TL masraf olmak üzere toplam 394,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.583,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır