Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/722 E. 2023/250 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/722 Esas
KARAR NO :2023/250

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:31/08/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/2018 tarihinde müvekkilin, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken yola bırakılan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün ışıklı donanım bulundurmadan ve gerekli önlemler alınmadan hatalı park edilmesi nedeniyle traktörün römorkuna çarptığını, çarpmanın etkisi ile müvekkil yönetimindeki araç savrularak karşı şeritte seyir halinde olan sürücü … yönetimindeki … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilin tedavi gördüğünü, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsü olup müvekkilin ise meydana gelen kazada kusursuz olduğunu, söz konusu trafik kazası ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma yürütüldüğünü, kazanın meydana geldiği aracı sigortalayan davalı, kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında müvekkile tazminat ödemekle yükümlü olacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, müvekkilin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı … şirketinden tazminin gerektiğini, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı … ile görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, İkame ettikleri davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunun Belirsiz alacak davası başlıklı 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olup, davanın gerçek değerinin belirli olduğunda eksik harcın ikmal edileceğini, müvekkile ait tazminat miktarı açıkça belirlenebilir nitelikte olmadığından alacaklarının tespitinin bilirkişi incelemesi gerektirdiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkil için 100 TL geçici iş göremezlik ve 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden sigortalısının kusuru oranında tahsili ile müvekkile ödenmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olaya karışan … plakalı … adına kayıtlı aracın … poliçe numarası ile 21.09.2018-2019 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olacağını, öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu Adli Tıp Kurumu 3. ihtisas kurulu tarafından erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde hesaplamanın, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve trh 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, her durumda, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçede belirtilen limit ile sınırlı olacağını, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketine gerekli tüm belgelerle ve yöntemince başvurulmuş olup da, sigortacı, haklı bir neden olmaksızın, belgelerin kendisine verilmesinden başlayarak sekiz iş günü içinde ödeme yapmazsa, sekiz günün bittiği tarihte temerrüde düşeceğini, davacıların ancak dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi talep edebilmesi mümkün olduğunu, zira müvekkil şirketin müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak geçerli bir maluliyet raporunun müvekkil şirkete iletilmediğini, müvekkil şirket diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından dilekçelerinde belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkememizde açılan dava; trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili 10/01/2023 tarihli dilekçesi ile davacı vekili ile akdedilen 05.01.2023 tarihli ibraname çerçevesinde sulh olunduğunu, davacı tarafın ekli sulh ibranamede belirlenen ödemenin yapılması ile birlikte davadan feragat ve müvekkili, dava konusu ihtilaf bakımından ibra ettiklerini, davacı vekilinin ekli ibraname kapsamında davadan feragat etmesi halinde taraflarınca da hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağını beyan etmiş incelenen beyan dilekçesi ekinde 05/01/2023 tarihli makbuz, ibraname ve feragatnameyi sunmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 27/03/2023 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini, herhangi bir yargılama gideri ve talep ücreti talebi bulunmadığını bildirdiği görüldü.
Davacı vekilinin … 4. Noterliğinin 15/05/2022 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragata yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin … 6. Noterliğinin … yevmiye nolu vekaletnamesinin ineelenmesinde sulh ve ibraya, feragati kabule yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 307 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HMK.nun 307.maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HMK.nun 311.maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenlerle; açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın , peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik olan 99,20 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır