Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/711 E. 2022/1039 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/711 Esas
KARAR NO:2022/1039

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/08/2022
KARAR TARİHİ:13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin alüminyum sektöründe faaliyet gösteren ve kendi t asarımını veya müşterelerinin taleplerine göre ürün teminini ve ticaretini yaptığını, davalılardan …’ın … San.. A.Ş bünyesinde çalıştığı 2021 Şubat ayında müvekkili ile yaptığı görüşmelerinde … adında yabancı bir müşterinin profil alüminyum siparişi olduğunu ifade ederek bu siparişi üretmesi için müvekkile teklifte bulunduğunu, müvekkilin üretebileceğini söylemesi üzerine taraflar davalının işbu işbirliği sonucu müvekkilden komisyon alacağı hususunda mutabık kaldıklarını, müvekkilin işbu görüşmenin ardından bahse konu proje için davalılardan … Metal San. Ve Tic. Ltd. Şti ile görüşmeler yaptığını akabinde taraflar arasında 25/03/2021 tarihli 2021/ ve 2022 yılları için ayrı ayrı 128 ton profil aım satım sözleşmesi akdedildiğini, teslim edilecek profilin 43 adet kalıba uygun olması gerektiğini, bu kalıpların amortisman karşılığında davalı tarafça tedarik edilmekte olup tasarımının ve kullanım hakkının müvekkile ait olduğunu, kalıbın Müvekkil müşterisi … ile özel profil üretiminde kullanılmak üzere sipariş edildiğini, davalılardan …’ın 20/04/2022 tarihinde müvekkil ile iletişime geçerek …San. ..AŞ’den ayrılacağını, diğer davalı … metal.. Şti. Şirketine ortak olduğunu, artık bu firmaya ait mail adresi üzerinden iletişim kuracaklarını ifade ettiğini, ilgili sözleşme kapsamında davalının 43 adet kalıptan 128 ton profil alüminyumun 2021 yılı sonuna kadar …’e satışını, 2022 yılında ise 128 ton satışını garanti ettiğini, bu garanti karşılığında komisyon olarak da müvekkil tarafından kendisine 27/07/2021 tarihinde 9.240,00 Euro ödediğini, muhatabın bu garantileri yerine getirmez ise 9.240,00 Euro’yu iade etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilin müşterisi ile 2021 Eylül ayına kadar çalışmaya devam ettiğini, bu süreç içerisinde toplam 37,56 ton satış yaptığını, 09/09/2021 tarihinde ise müşterinin satın alma yöneticisine mail yolu ile ulaşarak kendisini Türkiye’ye davet ettiğini ve diğer siparişler ile ilgili görüşme talep ettiğini, müvekkilin ise bu süreçte diğer siparişler için hazırlık yapabilmek adına davalılardan … firması yetkilisi olan Mehmet … ile iletişime geçerek durumu bildirdiğini, müvekkilin müşterisi ile bahse konu siparişler hakkında olan mail yazışmalarının dosyaya sunulduğunu, müvekkilin müşterinin 2021 Eylül ayı sonuna kadar herhangi bir bildirim yapmaması üzerine davalılardan … ile iletişime geçerek konu ile ilgili bir bilgisi olup olmadığını öğrenmek istediğini, davalının müvekkile mesaj göndererek müşterinin Eylül ayında Türkiye’ye geldiğini, detayları daha sonra ileteceğini bildirdiğini, daha sonra davalının müvekkili arayarak müşteri ile birlikte diğer davalı … Metal San. Ve Tic. .. Şti’yi ziyaret ettiklerini ve müşterinin bu tarihten sonra … firması ile doğrudan çalışmak istediğini ifade ettiğini, Müvekkilin davalı … ile aralarında sözleşme bulunduğunu ve kendisine de bu proje için komisyon ödediğini ifade etmiş ise de davalı … tarafından kendisine herhangi bir geri dönüş yapılmadığını, müvekkilin yaşadığı mağduriyet sonucu davalı şirketi y etkililerine uluşmaya çalıştığını ancak herhangi bir sonuç elde edemediğini, akabinde davalıların davaya konu sözleşmelere aykırılıkları sonucu uğradığı zarar ve ziyanların tazmini için … 57. Noterliğinin … ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri keşide edildiğini, davalılar tarafından ayrı ayrı keşide edilen … 14. 04968 ve … 7. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnameleri ile taleplerini kabul ettiklerini, uyuşmazlığın çözümü için taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşmaya varılamadığını, müvekkilin, davalıların imzaladıkları sözleşmelere aykırı davranmaları, sadakat yükümlüklerini ihlal etmeleri, haksız rekabet eylemleri nedeniyle müşterisine yapamadığı satışlar nedeniyle maddi zararı bulunduğunu, müvekkilin, karşı taraflar ticari ahlaka ve sözleşmeye uygun hareket etmiş olsa idi 31.12.2021 tarihinden sonra da …’ye satış yapabilecek idi. Bu nedenle portföy tazminatı ve müvekkilin sonraki yıllara ilişkin muhtemel kar kayıplarına yönelik hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davanın kabulü ile Müvekkilin uğradığı kar kaybı-yoksun kalınan kazanç ve ödemiş olduğu komisyon tutarı nedeniyle şimdilik 1.000,00 Euro maddi tazminatın 31/09/2021 tarihinden itibaren 3095 kanun uyarınca işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Müvekkilin uğradığı ticari itibar kaybı nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın 31/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 31/12/2021 tarihinden sonrasına ilişkin kar kaybı ile yoksun kalınan kazanç ve porföy tazminatına ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama gideri ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … Metal San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin, tasarım hakkının ihlali nedeniyle haksız rekabet iddiasına dayandığından huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava dilekçesinde de yazıldığı gibi müvekkilimizin adresi “… Cad. … Mah. No:74, …/İstanbul” olmakla davaya bakmakla yetkili yer mahkemesinin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Davacı şirketin sözleşmenin ihlal edildiğini ve bu nedenle zarara uğradığını iddia ettiğini, sözleşmenin ihlali dolayısıyla uğradığı maddi zararı açıklamakla ve davayı bu bedel üzerinden açarak sözde kaybını belirlemekle yükümlü olduğunu, davacının, müvekkile göndermiş olduğu … 57. Noterliğinin 15.02.2022 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesinde sözde zararını 255.894 USD olarak belirlendiğini, davacının ihtarnamesinde net ve likit olarak belirlenen sözde zararın huzurdaki davada belirsiz alacak olarak yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarına bakarak zararını tespit etmesi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine davacı şirketin, bahsi geçen alüminyum profil kalıplarının tasarımcısı veya hak sahibi olmadığını, bu nedenle kalıpların kullanılmasından dolayı davacının maddi ya da manevi zararının meydana gelmesinin mümkün olmadığını, söz konusu kalıplar veya kodlar üzerinde dava dışı … tarafından davacı şirkete herhangi bir kullanım hakkı verilmiş olmadığını, davacı firmanın, dava dışı firmanın sipariş isteğini Müvekkile iletti diye kalıplar üzerinde hak sahibi konumuna gelmediğini, ayrıca söz konusu kalıp ‘numaralarının dava dışı …’in web sitesinde de olduğunu, dolayısıyla dava dilekçesinde iddia edilen kalıpların, kalıp numaraları, ölçüler veya sipariş kodları davacının ticari sırrı olmadığını, müvekkil şirketin, davacının müşterisi ile iletişime geçerek fiyat teklifi vermediğini, davacı ile müşterisi arasındaki sözleşmenin feshine neden olmadığını, bu nedenle müvekkilin haksız rekabet hükümlerine aykırı bir fiilin bulunmadığını, Müvekkil şirketin ne diğer davalılara ne de üçüncü kişilere davacının yaptığı işi kötülemediğini, Müvekkil şirketin, dava dışı …’i ya da diğer davalıları davacı ile arasındaki sözleşmeye aykırı hareket etmeye, sözleşmeyi feshetmeye veya bozmaya yönlendirme ve benzeri hiçbir girişimde bulunmadığını, dava dışı firma ile davacının iş ilişkisinin müvekkil şirketten bağımsız olarak sona erdiğini, müvekkil şirketin, davacının herhangi bir sınai mülkiyet hakkını ihlal etmek suretiyle haksız kazanç sağlamadığını, bahsi geçen kalıplar dava dışı …’e ait ölçülerle müvekkil şirket tarafından yaptırıldığını, davacının söz konusu kalıplar üzerinde hak talep etmesinin hukuki dayanağının olmadığını, müvekkil şirketin, davacı şirkete rekabet etmeme taahhüdünde bulunmadığını, müvekkilin de tacir olup basiretli tacir olmanın yükümlülüklerine uygun olarak ticari faaliyetlerini yürüttüğünü, müvekkil şirketin, davacının iş ürünlerinden yetkisiz olarak yararlanmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen ürün kalıpları davacıya ait değil dava dışı …’e ait ölçüler ve kalıplar olduğunu, işin yapılması için dava dışı firma tarafından talep edilen ölçü ve kalıpların davacı tarafından sahiplenilmesi kabul edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafın taleplerinin, tasarım hakkının ihlali nedeniyle haksız rekabet iddiasına dayandığından huzurdaki davada görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine; ğöreve …/ İstanbul olduğundan yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, maddi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak yöneltmesinde hukuki dayanak bulunmadığından, davanın bu sebeple Usulden reddine; Üsüle ilişkin itirazlar dikkate alınmaması halinde, müvekkil şirket aleyhine açılmış huzurdaki davanın hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle Esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin 2018 yılında Almanya’ya yaptığı iş seyahatinde şu an müşterisi olan … ile tanıştığını, o zamandan itibaren söz konusu firmayla irtibat halinde olduğunu, dava dilekçesinde ismi geçen …Sanayi Tic. A.Ş. ile müvekkilin ilişkisinin dava konusuyla hiçbir bağlantısı olmadığını, davacının iddialarının aksine davacının değil, müvekkilin müşterisi olan firma …’dan gelen 43 farklı kalıptan(figürden) oluşan talep üzerine müvekkilin o zamanki ortağı …’ın talebinin davacıya götürmüş ve işin nasıl yürütüleceğine hep birlikte karar verildiği konusunda şahitlik etmediğini, tam olarak başlangıcı böyle olan bu işe komisyon usulü değil bir kar ortaklığı olarak başlanıldığını, … 43 kalıptan 128 tonluk bir sipariş öngörüsünde bulunduğunu, ayrıca dava dilekçesinde belirtildiği gibi kalıpların tasarım ve kullanım hakkının kesinlikle davacıya ait olmadığını, Bütün tasarım ve kullanım hakkının müvekkilin müşterisi …’ya ait olduğunu, . Alüminyum profil üretimi amacıyla gerekli kalıpların yapılması için kalıp çizimlerinin … tarafından mail olarak müvekkile iletildiğini, bu 43 kalıbın bedelinin dekontlarının ekte görüldüğü üzere … tarafından ödendiğini, müvekkilin davacı ile iletişime geçerek …San. Tic. A.Ş.’dan ayrılıp … Metal Ltd. Şti.’ne ortak olduğunu ilettiği iddiasının asılsız olduğunu, 26.07.2021 tarihinde yapılan anlaşmada …, … Metal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’in söz konusu 128 tonluk siparişe karşılık kalıp bedeli almayacağını taahhüt etmiş olup bu kalıpların bedelinin …Alüminyum İthalat ve İhracat San. Ve Tic. A.Ş. ve …ve Ticaret Ltd. Şti. arasında iki eşit şekilde paylaşılacağı konusunda anlaşmaya varıldığını, …’nın da bu anlaşmaya şahitlik ettiğini, Toplamda 18480 Euro iki eşit parça halinde …’den …’e kalıp faturasının kesildiğini, Ödeme dekontlarının mevcut olduğunu, davacının müvekkile komisyon olarak ödendiğini iddia ettiği tutarın …’nın ödediği kalıp bedeli olduğunu, Dava dilekçesinde iddia edildiği üzere müvekkile komisyon değil, 43 kalıp için …’ın yaptığı kalıp bedeli ödemesinin %50’si müvekkile ödendiğini, dava dilekçesinde ısrarla aksi tekrar edilmesine rağmen davacının değil müvekkilin müşterisi olan … ile iletişime geçmek isteyen …’in Almancası olmadığı için …’ya iletmek istediği mailleri hem Whatsapp hem mail üzerinden müvekkile iletmiş olup çevirilerin müvekkilin bizzat kendisi yaptığını, …, gümrük ve lojistik ile olan bütün yazışmalar müvekkil tarafından yapıldığını, … 15.09.2021 tarihinde müvekkile gönderdiği tedarikçi değişikliği bilgi mailinde …Alüminyum İthalat ve İhracat San. ve Tic. A.Ş. İle yaşadıkları iletişim ve ürün tedariki sorunları neticesinde direkt …ve Ticaret Ltd. Şti. İle kalan siparişlerin tedariki hususunda resmi bir bilgilendirme yapmış olup bu durumun …Alüminyum İthalat ve İhracat San. ve Tic. A.Ş. İle paylaşılması ricasında bulunduğunu, müvekkil …’dan gelen bu tedarikçi değişikliği mailini ekte görüleceği üzere 16.09.2021 tarihinde …’e iletildiğini, … ise o gün bu konunun onun için önemli olmadığını …’ın işlerinin kendisi için ciddi bir zaman kaybı olduğunu kendisinin daha karlı işlerinin olduğunun belirtildiğini, söz konusu ürünlerin tamamı iddia edildiğinin aksine …’ın kendisine ait ürün kodları ile üretilip sevk edildiğini, haksız rekabetin gerçekleşmesi için öncelikle …’ın davacının müşterisi olması gerektiğini, fakat söz konusu olayda … davacının değil, müvekkilin müşterisi olduğunu, … kendisi direkt müvekkil ile iletişime geçerek iletişim ve ve tedarik sorunları sebebiyle artık … İthalat ve İhracat San. ve Tic. A.Ş. İle değil …ve Ticaret Ltd. Şti. İle devam edileceği hususunda tedarikçi değişikliği bilgilendirmesi yapmıştır. Müşteri isteği sonucu tedarikçi değişikliğine gidildiğini, davacının müvekkilin müşterisi için ürün kodları ve kalıp numaraları hazırladığı iddiasının ise tamamen asılsız olduğunu, ürün kodları …’a ait olduğunu, şartları bulunmamasına başka bir anlatımla talep edilecek alacak miktarının davanın açıldığı anda tam ve kesin bir biçimde belirlenmesinin mümkün olmasına rağmen belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın, hukuki yarar, yani dava şartı yokluğu nedeni ile usulden hemen reddedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine, Yetkiye ilişkin itirazlarımızın kabulüne, Maddi tazminat taleplerinin reddine, davanın hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İddia, savunma hep birlikte incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Davalı ……. Ltd. Şti. Tarafından cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunularak yetkili mahkemenin davalı şirketin merkezinin … Cad. … Mah. No:74 …/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin … Adliyesi olduğunu beyan etmiştir.
HMK 6.maddesine göre, genel yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK 10.maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olacağı düzenlenmiştir. HMK 17.maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklindeki düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, mahkememiz dosyasındaki mevcut kayıtlara göre, davacı şirket merkezinin Tekirdağ, diğer davalıların yerleşim yeri adreslerinin Kayseri olduğu, taraflar arasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin bir yetki anlaşmasının da mevcut olmadığı, genel yetki kuralının geçerli olacağı, davalı şirketin yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle ” … Cad. … Mah. No:74 …/İstanbul ” olduğu, HMK 6.Maddesine göre mahkememizin yetkili mahkemelerden olmadığı, buna göre de, davaya bakma yetkisinin mahkememizde değil, … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve süresi içerisinde davalı tarafça yapılan yetki itirazı yerinde görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan denenlerle;
1-Davanın yetkisizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır