Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/693 E. 2022/1037 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/693 Esas
KARAR NO:2022/1037

DAVA:İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/08/2022
KARAR TARİHİ:13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile borçlu arasında 6361 sayılı Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde … 35. Noterliğinin … yevmiye ve F … nolu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalı borçluların da işbu finansal kiralama sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını ve finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanacak borçlara müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduklarını, borçlunun FKS den doğan kira masraf bedellerini vadesinde ödemediğinden temerrüde düştüğünü ve bu nedenle kiracı ve kefillere … 27. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen yasal süre içerisinde borcun ödenmediğini, finansal kiralama sözleşmesinin bu nedenle fesih olunduğunu, borcu ödemeyen borçlular hakkında icra takibine gidildiğini, borçlular tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini takibin durduğunu, taraflarınca arabulucuk sürecine başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu icra takibine, borca ve faize ve fer’ilere olan itirazın iptali ile takibin 9.793,45 TL +3.531,60 Euro üzerinden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesindeki iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğunu, Müvekkili … hakkında mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, Müvekkilin, var olmayan bir alacağa binaen başlatılan ilamsız icra takibine karşı 24/06/2022 tarihinde itiraz etmiş ve ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibinin durmasına ilişkin karar verilmesi üzerine davacı taraf mesnetsiz olarak işbu itirazın iptali davasını açtığını, Davalı müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin aleyhine sözleşmede kefil sıfatıyla imzacı olması hasebiyle hukuka aykırı olarak yöneltilen borcun on sekiz yıl önce düzenlenmiş sözleşmeden kaynaklandığını, Müvekkilin on sekiz yıl önce, 30/04/2004 yılında davacı … A.Ş. İle düzenlenmiş kredi sözleşmesini gerçek kişi kefil sıfatıyla imzaladığını, TBK’nın 598/3 maddesine göre bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefaletin 10 yıl geçmekle kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlendiği, müvekkilimin kefalet yükümlülüğünün 30/04/2014 tarihinde kendiliğinden ortadan kalktığını, davacı asıl borçlunun ve kefillere karşı 9.Asliye Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı talep ettiğini, mahkeme kefaletin on yıl olan hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle bu talep hakkında kefiller yönünden red hükmü verdiğini, huzurda görülen davada müvekkil yönünden hak düşürücü süreler geçmiş olmasına rağmen icra takibi yapılması ve borçlu olmamasına rağmen icra takibine girişilmiş olması alacaklının kötü niyetli olduğunu kanıtladığını, tüm bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine ve icra takibinin iptaline, davacı tarafından açılan haksız ve kötüniyetli olarak açılan dava nedeniyle davacının dava miktarının %20’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın alacak iddialarının zamanaşımına uğradığını, Müvekkiller söz konusu borç miktarından dolayı herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmamakta olup, borcun sebebine ve kaynağına da itiraz ettiklerini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında müvekkiller hakkında ihtiyat-i haciz kararının Reddine karar verildiğini, ancak …. İcra Müdürlüğü’nin … E. Sayılı dosyasında, ihtiyat-i haciz kararının kabul edilmiş gibi işlem yaparak müvekkiller hakkında haciz işlemi uygulandığını ve banka hesapları, menkul, gayrimenkullerine haciz konulduğunu, öncelikle, müvekkillerimin her türlü yasal haklarının saklı kalmak kaydıyla, burada görevi ihmal eylemleri gerçekleştirildiğini, söz konusu borç miktarından müvekkilerin herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmamakta ve müvekkiler aleyhine mesnetsiz ve hukuka aykırı iddialarla iş bu açılmış bulunduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nin … E. Sayılı dosyasına yasal süresi içerisinde itiraz edilerek, takibin durdurulmasına dair karar verildiğini, bu nedenlerle, davacı tarafın taraflarına yöneltmiş olduğu davanın Reddine, kötüniyetli bir şekilde dava açılması nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince verilen hizmet bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptalidir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25.11.2021 karar tarihli ve 1232 karar nolu kararıyla; Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiğini, asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği, kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla; …
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, …
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; …
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine 25.11.2021 tarihinde karar verildiği sabittir.
Huzurdaki dava davacı … AŞ ile davalı arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle doğmuş olup, 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle HSK Başkanlığı’nın 25.11.2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı gereğince dava dosyasının İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzii edilmesi gerekmektedir.Dava dosyasında mahkememiz görevsizdir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır