Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/673 E. 2023/343 K. 24.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/673 Esas
KARAR NO :2023/343

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/07/2022
KARAR TARİHİ:24/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ve davalının 2015 yılının Mayıs ayında … … Ticaret Limited Şirketi adında iki ortaklı bir şirket kurduklarını, bu şirket kapsamında müvekkili müşterilerin klemens siparişlerini topluyor ve daha sonra siparişleri Almanya’ya bildirdiğini, bu durumun, bir müddet böyle devam ettiğini, davalının malı müşterilere gönderirken …’ten kestiği faturaya %2 kâr ekleyerek kendi firması olan diğer davalı …’ne fatura ettirmiş, … firmasından müşterilere satış fiyatı üzerinden fatura etmiş ve aradaki farkı haksız kazanç olarak şirketine aktardığını, ayrıca Almanya’daki şirket ile yapılacak sözleşmelerde de müvekkiline hiç danışmadığı, sadece kendisi karar vererek sözleşmeleri imzaladığını, yine şirketin gidişatıyla ilgili müvekkilinin hiçbir bilgi alamadığını, şirket kurulduğu tarihten itibaren şu ana kadar, hiçbir zaman ortaklar kurulunu toplamamış, bu nedenle müdür dışındaki ortağı yani müvekkilini şirketin faaliyeti, şirketin kârlılığı konusunda bilgilendirmediğini, bu sebeple müvekklilinin, şirketin kâr-zarar durumunu incelemek ve denetlemek üzere şirketin 2015’ten bu yana ticari defterlerinin, bilançolarının, dönem sonu mizanlarını, ayrıca her dönem sonunda vergi dairesine verilen kurum vergi beyanname onaylı suretlerinin hazır edilerek ve şirket mali müşavirinin de davet edildiği bir toplantı talep ettiği, ancak bu talep davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalı kuruluş sözleşmesindeki müdürlük yetkisi bittikten sonra Almanya’daki firmadan … firmasına gönderilen ürünlerin anlaşmasını %90 hissesi kendisine %10 Hissesi …’na (davalının ablası ait olan … Firması ile yapılmasını sağlamış ve rekabet yasağını ihlal etmiş, ticari teamüllere aykırı davrandığını, Almanya’dan … şirketine direkt olarak gönderilen ürünlerin alım tarihlerinden de bu durum ortaya çıkacağını, şirket müdürü …, ithal edilen malları ispat edileceği üzere, Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümleri gereği rekabet yasağı hükümleri doğrultusunda, yazılı izin almaksızın, kendi sahibi olduğu ( %90 hissesi davalıya aittir ) … şirketine, çok düşük kârlarla satmış, faturalar almış, şirketi zarara uğratarak kendi şirketini kârlılığa geçirdiğini, bu olayları ispat edecek ithalat alım ve satış faturaları ve yevmiye kayıtları ile şirketin mali verileri incelenmesi sonucu açık bir şekilde ortaya çıkacağını belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle haksız rekabetin varlığına dayanarak dava açmak için Türk Ticaret Kanun’unun öngörmüş olduğu bir zamanaşımı süresi bulunduğunu, Türk Ticaret Kanun’unun 60. Maddesi ” …davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her hâlde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar…” demek suretiyle zamanaşımı sınırı belirlediğini, davacı tarafın talepleri incelendiğinde 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait talepleri bulunduğunu, bahse konu yıllar dikkate alındığında davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığı görüleceğini, davacı tarafın talep hakkının varlığını(ki talep hakkı bulunmamaktadır.)öğrendiği andan itibaren 1 yıl içerisinde dava açmayarak talep hakkının zamanaşımına uğramasına sebep olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde sanki müvekkili …’ni davacı tarafında ortak olduğu … … Tic. Ltd. Şti. ‘den daha sonra kurulduğu ve davacının ortağı olduğu … … Tic. Ltd. Şti’nin işlerinin müvekkil şirket olan …’ne kaydırıldığı iddiası olduğu anlaşıldığını, fakat Ticaret Sicil kayıtları incelendiği takdirde müvekkili şirketin kuruluş tarihinin davacının da ortağı olduğu şirketin kuruluş tarihinden önce olduğu görüleceğini, bu husus sicil kayıtları istendiği takdirde rahatça anlaşılacağını, yine davacı, müvekkili şirket olan …’ne ait kredi kartını 2015 yılından 2017 yılının sonuna kadar kullanmış olup davacı tarafın eşi …’da müvekkili şirkete ait olan yemek ticketını 2017 yılının sonuna kadar kullandığını, yine davacı tarafın, bir dönem müvekkili şirket olan …’nde sigortalı olarak çalıştığını, yine davacının ihtarname çektikten sonra müvekkilinin, şirket muhasebecisi ile birlikte davacı ile görüşmeye gittiğini, davacı tarafın, şirket faaliyetleri konusunda tekrar bilgilendirildiğini, kaldı ki müvekkili birçok kez toplantı talep ettiği halde davacı türlü bahanelerle bu toplantılara iştirak etmediğini, gerektiği takdirde şirket muhasebecisi ve başkaca kişilerin de tanık olarak dinletilmeye hazır olduğunu, ayrıca haksız rekabetin önlenmesi ve tazminat davası açabilmenin sıkı şartları bulunduğunu, bu şartların incelenmesinin de gerektiğini, şartların;
Bir zararın veya zarar tehlikesinin varlığı,
Uygun illiyet bağının olması gibi şartlar bulunduğunu,
Bahse konu dava incelendiği takdirde müvekkili, davacı ile ortağı olduğu şirketi asla bir zarara uğratmadığını, davacının iddiasının düşük kar payı ekleyerek fatura kesmek olup bir zararın varlığından söz etmek mümkün olmadığını, müvekkili, davacı ile ortak olduğu şirketi zarar ettirecek hiçbir ticari ilişki içerisine de girmediğini, davacının ortağı olduğu şirketin her yıl kar ettiğini, zarara uğradığı yıl bulunmadığını, bu yönüyle de davanın haksız olduğunun ortada olduğunu, müvekkili, davacı ile ortağı bulunduğu şirketin kira, vergi ödemeleri, fatura vb. giderlerini de kendisi karşıladığını, bu hususların şirket defterleri incelendiği takdirde görülecek olup gerekirse ilgili kurumlardan bilgide istenebileceğini belirterek davanın öncelikle usulden reddine, esasa geçilip inceleme yapıldığı takdirde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, şirket yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasıdır.
Dosyanın mahkememize İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/07/2022 tarih, … esas, …karar sayılı görevsizlik kararı üzerine geldiği görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı …’nun davacının da ortağı olduğu şirketin yönetimi sürecinde, haksız eylemleri olup olmadığı, dava dışı şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, belirlenerek hesaplanacak maddi tazminat ile talep olunan manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı, ortağı olduğu dava dışı şirketin şirket müdürü davalı …’nun ve diğer davalı şirketin kusurlu ve haksız eylem niteliğinde haksız rekabetleri nedeniyle zarara uğratıldığını ileri sürerek, zararın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişş olup, TTK’nın 553. maddesine göre, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerin kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı olarak kusurlu fiil ve işlemleri sonucunda şirketin doğrudan uğradığı zarar sebebiyle şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşı zarardan sorumludurlar.
Davacı, davalı yönetici ile diğer davalının birlikte hareket ederek ortağı olduğu şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek zararın tazminini talep etmişse de, davacının dava dilekçesi kapsamında iddia ettiği zararların dolaylı zarar niteliğinde olduğu anlaşılmakla hükmedilecek tazminatın şirkete ödenmesi talep edebilecektir. TTK’nın 555/1. maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibi ancak şirkete ödenmesini isteyebilecekken somut olayda zararın dava dilekçesi sonuç ve istek kısmına göre davacıya ödenmesinin talep edilmesi karşısında HMK’nın 26/1.maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı gereği davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının işbu davada taraf sıfatı bulunmamakla HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın aktif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 99,20 TL nispi harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.830,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/04/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza