Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/661 E. 2022/1036 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/661 Esas
KARAR NO:2022/1036

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/07/2022
KARAR TARİHİ:13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı tarafı taraf arasında 22/12/2021 tarihli 12 ay süreli taahhütlü … Üyelik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının Ocak ve Şubat 2022 aylarına ait toplam 1.083,24 TL tutarındaki fatura bedelini ödemediğini, bununla birlikte davalı tarafın, müvekkilin sözleşme gereği tüm edimlerine yerine getirmesine rağmen sözleşmedeki taahhüdüne aykırı olarak sözleşmenin sonlandırılmasını … 27. Noterliğinin 27/01/2022 tarihli, … yevmiye numaralı ve … 27. Noterliğinin 30/03/2022 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile talep ettiğini, davalının haksız iddiaları ve taleplerinden müvekkil şirketin adresinin yanlış belirtmesi nedeni ile 01/04/2022 tarihinde haberdar olduğunu, davalının ihtarnamelerinde belirtilenin aksine müvekkil şirketin sözleşme uyarınca üzerinde düşen yükümlülüklerini tam ve eksizlik yerine getirdiğini, davalının yapması gereken ödemeleri müvekkil şirkete yapmadığını, taraflarınca … 6. Noterliğinin 12/04/20252 tarihli ihtarnamesi ile davalı ile yapılan sözleşmenin feshedildiği, ve verilen hizmet bedelinin ödenmesi hususunun ihtar edildiği, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan 5.415,84 TL’nin kanuni faiz ve ferileri ile birlikte tahsiline, dava ve takip masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı/Karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı arasında imzalanan ve dava konusu sözleşmesi ile müvekkile taahhüt edilen işlerin davacı tarafından yerine getirilmediği, bunun akabinde müvekkil tarafından hizmet sağlayıcının müşteri hizmetleri numarasının arandığını, yaşamış olduğu problemlerin detaylıca anlatıldığını, aradan geçen bir kaç günlük süre içinde müvekkil tarafından tekrar arama yapıldığını, karşı tarafça ilgileniyoruz denilerek müvekkilin geçiştirildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde hizmet sözleşmesinde belirtilen, hizmetleri kesintisiz olarak verdiğini ve müvekkilin haksız bir şekilde sözleşmeyi feshettiğini iddia ettiğini, bu iddianın somut gerçeklikten uzak ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilin anlaşma sağlayıp belirli bir ücret ödediğinin olduğu profil diğer standart profillerle aynı olup herhangi bir değişiklik yapılmadığını, bu hususun varlığının açık ve net olmasın rağmen davacının dava dilekçesinde hizmet sağladığını iddia etmesinin abesle iştigal olduğunu, davacı tarafın müvekkil ile akdetmiş olduğu sözleşmenin 4.1 ve 4.2 maddesini ihlal ettiğini, bunun üzerine müvekkilin … 27. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesiyle sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, müvekkil ile karşı davalı arasında imzalanan dava konusu sözleşmenin konusunu hizmet sağlayıcı konumundaki bulunan karşı davalı şirketin Premium üyelik kapsamında müvekkilin hesap profilinin düzenlenmesi ve ek özelliklerin … profiline tanımlanması üzerine kurulu olduğunu, yapılan sözleşme uyarınca hizmet sağlayıcı taahhüt etmiş olduğu hizmetleri müvekkile sunması durumunda aylık bedel olan 541.62,00 TL’ye hak kazanacağını ancak davalı karşı davalının işbu sözleşmenin imzalanmasından sonra yapması gereken edimleri y erine getirmediğini, müvekkilin bu nedenle dava konusu sözleşmeyi feshetmiş olmasına rağmen karşı tarafın vermediği hizmete ilişkin e arşiv fatura kesmeye devam ettiğini, müvekkil tarafından bu faturalara yasal süresi içinde itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı ikame edilen asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilin almamış olduğu hizmet karşılığında kendisinden alınan 541.062,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı/ Karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının dilekçesindeki iddiaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki süresince üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı karşı davacının sözleşme uyarınca ödemesi gereken hizmet bedeli ile taahhüde aykırılık sebebi lie doğan bedelleri müvekkile ödemediğini, tüm bu nedenlerle davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun karşı davasının reddine, davalı karşı davacıdan 5.415,84 TL’nin kanuni faizi ve ferileri ile tahsiline, dava ve takip masrafları ile vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İddia, savunma hep birlikte incelenmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, yapılan hizmet sözleşmesi kapsamında taahhüt edilen hizmetlerin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, işbu hizmet karşılığında davacının davalıdan alacaklı olup, olmadığı varsa miktarı ile karşı dava yönünden ise davacının davalıdan sözleşme gereğince taahhüt edilen hizmetleri alıp almadığı, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ödeme bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut olayda davacı davalı ile aralarında akdedilen hizmet sözleşmesine aykırı olarak davalının edimlerini yerine getirmediğini, bu sebeple icra takibi başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiş, davanın niteliği itibariyle Ticaret Mahkemesince görülmesi gerekli davalardan olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK. 20. Maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ve başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır