Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/658 E. 2023/34 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/658 Esas
KARAR NO:2023/34

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/08/2021
KARAR TARİHİ:12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 26.08.2011 günü müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …istikametinde seyir halinde iken …/… kavşağında kırmızı ışıkta beklerken(3) numaralı davalının sevk ve idaresindeki… plaka sayılı çekici ve korse olarak tabir edilen ve trafiğe ayrı ayrı kayıtlı olan iki parça halinde bulunan müvekkilin aracına arkadan çarptığını, (2) numaralı davalı aracın işleteni iken(1) numaralı davalı ise sigorta eden olduğunu, çarpmanın etkisi ile müvekkilin kullanmakta olduğu araç öndeki duran araca ve oda bir önündekine çarptığını, kazanın ardından müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, ambulans uçakla … … Eğitim Ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak yoğun bakıma alındığını, daha sonrada tedavisine bu hastanede devam edildiğini ve tedavi sürecinde sol bacağının kesildiğini, sağ bacağının ise fonksiyonel olarak kullanılmadığını, her iki elinde de kısmi felç meydana geldiğini ve sol elini çok düşük oranda kullanabiliyorken sağ elinin hiçbir fonksiyonu yerine getirmeyecek durumda olduğunu, daha sonra … Hastanesinde tedavilerinin devam ettiğini, müvekkilinin tüm tedavilere karşı iyileşemediğini, hayatının devamında sürekli olarak bakıma muhtaç hale geldiğini, kazanın 26.08.2011 tarihinde meydana geldiğini, aradan 10 yıla yakın süre geçtiğini, trafik kazası ile ilgili … Asliye Ceza Mahkemesinin … 14.10.2015 tarihli karar ile (3) numaralı davalı … hakkında 10 ay hapis cezasına hükmedildiğini ve para cezasına çevrildiğini, davalılar aleyhine açmış oldukları ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu 3 Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 22.06.2015 tarihli maluliyet raporu ve 31.03.2016 Adli Tıp Kurumu Genel Kurul Raporuna göre %88 oranında malul olduğunun sabit olduğunu, ayrıca yine aynı dosyadan alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’ nin 14.09.2017 tarihli raporunda davalı …’IN %100 oranında kusurlu olduğu müvekkilin kazada kusursuz olduğu da ortaya çıktığını, davalılar aleyhine açmış oldukları İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasından yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadan sadece 1.000,00-TL ‘nin davalılardan tahsiline karar verildiğini, kararın taraflarından istinaf edildiğini, karar ile müvekkilin bakıma muhtaç olduğu süre sadece 6 ay esas alınarak yapılan hesaplamaya dayanıldığını, oysa müvekkil ömrü boyunca bakıma muhtaç olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davanın da 4.114,57-TL’nin davalılardan müşterek olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini, masraf ve ücreti vekaletin davalılar uhdesine yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Ticaret Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle;İş bu davanın… ATM … esas dosyası ile aynı konu ve taraflar olduğunu, bahse konu dosyanın istinaf edildiğini derdest olduğunu, bu sebeple derdestlik nedeni ile usulden davanın reddedilmesini, davacının 5 ATM dosyasından 1.000,00 TL hüküm altına alınan tutar haricinde bu davayı açarak 4.114,75 TL talep ettiğini, bu iki tutar toplandığında 5 ATM ye sunulan bilirkişi raporundaki tutarın çıktığını, davacının tedavi masraflarının SGK tarafından karşılandığını, ayrıca SGK tarafından kendisine yapılan bir ödeme olup olmadığının araştırılmasını, müvekkili şirket aracını süren …’ın zincirleme kazaya karışmadığını sadece davacı aracına çarptığını, ceza dosyasında ifadesi alınan tanıkların beyanları ile de davacının %100 kusurlu olduğunun teyit edildiğini, zincirleme kazanın davanın kırmızı ışığı fark etmemesi ve hatalı sollama yapması nedeni ile meydana geldiğini, davacının kaza yaptıktan sonra davacının aracına çarpıldığını, bu sebeplerle davanın reddini, dava konusu taleplerin müvekkili şirketin aracını sigorta yapan … Genel Sigorta A.Ş nin sorumluluğunda olduğunu, davanın derdestlik nedeniyle usulden ve esastan reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava trafik kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik-maluliyet tazminatı ve sürekli bakıcı gideri tazminatı davasıdır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası istenilmiş, ilgili dosyanın dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/101 esas sayılı dosyasının istenilmiş, ilgili dosyanın dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
Mahkememizden verilen 25/02/2022 tarih ve 2021/488 Esas 2022/183 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih ve 2022/964 Esas 2022/924 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış olmakla, Mahkememizin 2022/658 Esas sayılı numarasına esas kaydı yapılmıştır.
Mahkememizden verilen 25/02/2022 tarih ve 2021/488 Esas 2022/183 sayılı Gerekçeli Kararında:
“Dosyada arabuluculuğa başvurulduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı, buna ilişkin davacı vekilinin arabuluculuğa ilişkin belgelerini sunması için davacı vekiline süre verildiği, bu süre içinde belgeleri sunmadığı görülmüştür.
Arabuluculuğa başvurulmadığı görülmekle davacı yana 06/08/2021 tarihli tensip 13 nolu ara kararı ile “7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik uyarınca 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin ya da e-imza verili dijital kopyasının mahkememiz dosyasına sunulmadığı anlaşılmış olmakla, davacı tarafın söz konusu tutanakları işbu tensip tutanağının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde mahkememiz dosyasına sunulması, sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hususunun ihtar edilmesine. ” şeklinde ihtarda bulunulmuş olup davacı yanca belirtilen süre içeresinde ara karar gereği işlemlerin yapılmadığı görülmüştür.
25/02/2022 tarihli celsede davacı vekili Biz davamızı açarken … Ltd. Şti ve … için arabuluculuk şartı olmadığı düşünüp bu nedenle sigorta şirketi ile birlikte açtığımız için bu kişi için de arabuluculuğa başvurmadık, zira aralarında zorunlu dava arkadaşlığı vardır, mahkeme aksi kanaatte ise davanın arabuluculuğa tabi olmayanlar yönünden devamını talep ederiz şeklinde beyanda bulunmuştur.
Somut durumda, incelenen dosyada davanın 03/08/2021 tarihinde, 7155 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya özelinde yukarıda belirtilen gerekçeler ve davanın 7155 sayılı kanun yürürlüğe girdikten sonra ki dönemde açıldığı, dosyada yer alan beyan ve bilgilerden dava açılmadan önce 7155 sayılı kanun gereğince arabuluculuğa başvurulmadığı; iş bu davada davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki dava şartı yokluğundan ve HMK 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir. şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekilinin 18/04/2022 tarihli istinaf dilekçesinde Usul ve Yasaya aykırı bulunan yerel Mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’ nin 2022/964 Esas-2022/924 Karar nolulu ilamında: “7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasının 4.cümlesine göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk hükümlerinin uygulanabilmesi için taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava olması gerekir.
TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda (-Türk Ticaret Kanunu’nda-) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Sigorta hukuku 6102 sayılı TTK’nın 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası aynı yasanın 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, zarar gören üçüncü kişi tarafından zarar verenin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı aleyhine açıtığı davalar TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava kapsamında kalmaktadır.
Eldeki davanın 03/08/2021 tarihinde açıldığı, dosya kapsamından davacının; ZMM sigortacısı olan davalı … Sigorta AŞ bakımından arabulucuya başvurmaksızın dava açtığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olduğu halde davanın arabulucuya başvuru yapılmadan doğrudan açılmış olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davalı sigorta şirketi yönünden açılan dava hakkında, dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde haksız fiil sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde de araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Davalı … Ticaret Limited Şirketi hakkında KTK’nın 85.maddesi uyarınca araç işleteninin sorumluluğuna dayanılarak dava açılmış olup anılan davalı tacir ve araçta ticari araç ise de, davacının gerçek kişi olması, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanıp TTK’da düzenlenen bir hususa ilişkin olmaması nedeniyle davalı işleten yönünden de nispi yada mutlak ticari davadan söz edilemez. Bu nedenle mahkemece davalı … Ticaret Limited Şirketi yönünden zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davalı sürücü …’a yönelik açılan dava TTK’nın 4.maddesinde sayılan ticari davalardan olmayıp uyuşmazlık, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklanmaktadır.
Bu durumda ilk derece mahkemesince davalılar … ve … Ticaret Limited Şirketi hakkında, davacının TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığından, bu davalılar aleyhine açılan davanın elde ki davadan tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesi, davalı … Sigorta AŞ yönünden ise zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmayan davalı gerçek kişi ve … Ticaret Limited Şirketi şirketi yönünden de yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır. (-bkz İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi’nin 2020/1422 esas, 2020/3561 karar sayılı ve 22/10/2020 tarihli kararı-)
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş” şeklinde hüküm kurulmuş ve kaldırılmasına karar verilmiştir.
Somut durumda, incelenen dosyada davanın 03/08/2021 tarihinde, 7155 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya özelinde yukarıda belirtilen gerekçeler ve davanın 7155 sayılı kanun yürürlüğe girdikten sonra ki dönemde açıldığı, dosyada yer alan beyan ve bilgilerden dava açılmadan önce 7155 sayılı kanun gereğince arabuluculuğa başvurulmadığı; iş bu davada davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki dava şartı yokluğundan ve HMK 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı … sigorta Anonim şirketi hakkında açılan Davanın 7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Diğer davalılar … ticaret limited şirketi ve … hakkında açılan davanın iş bu dosyadan TEFRİKİNE VE AYRI ESASA KAYDININ YAPILMASINA iş bu davalılar yönünden yargılamanın tefrik edilen ve yarı esas alacak dosya üzerinden yapılmasına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yapılan 127,10 TL ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan 337,60 TL olmak üzere toplam 464,70 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı … sigorta Anonim şirketi ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.114,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza