Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/647 E. 2023/545 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/647 Esas
KARAR NO:2023/545

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/03/2016
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizden verilen 20/11/2018 tarih ve … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih ve 2020/1630 Esas 2022/1408 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMIŞ OLMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/02/2010 tarihinde davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç müteveffa …’e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, bu kazaya ilişkin … Esas sayılı dosyasının açılarak yapılan yargılaması sonucu davalı sürücü tam kusurlu olması sebebiyle ceza kararının verildiğini kararın henüz kesinleşmediğini, ayrıca kaza sonrasında sürücünün maktülü hastaneye bile götürmediğini olay yerinden kaçtığını, müteveffanın ölümü neticesinde annesi, babası ve çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını, davacıların sağlık problemi dolayısıyla uzun süredir çalışmadıkları da göz önüne alınarak yapılacak bilirkişi incelemesi ile hesaplanacak miktardaki tazminatı kendilerine ödenmesini talep ettiklerini, kaza tarihi itibariyle işleyecek temerrüt faizi ile birlikte hesaplanan tutarın davaılıdan alınarak müvekkillerine verilmesini yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkiline dava açılmadan önce başvuru yapmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesini, bu hususun HMK 114 maddesinde belirtildiğini davacıların murisinin ölmesi neticesinde SGK tarafından gelir bağlandığını, müvekkili kurumun tacir olmaması sebebiyle avans faizi talep edilemeyeceğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava, davacılar desteğinin trafik kazasında ölümü sebebiyle açılan destekten yoksunluk tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri ve resen toplanması gerekli belgeler için müzekkereler yazılmış ve istenilen belgeler dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizden verilen 20/11/2018 tarih ve … sayılı kararında “Netice olarak bilirkişi raporunun dosyaya temin edilmiş olan SGK müzekkere cevabına, sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin ilgili kolluk birimi tarafından gönderilmiş olan müzekkere cevabına, davalı tarafından gönderilmiş olan bilgi ve belgelere, mevzuata ve uygulamaya göre hazırlandığı, hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış ve davacı lehine bilirkişi raporunda belirlenen miktarlara göre tazminata hükmolunmuş, ayrıca kaza sonrası çocuklarını ve kardeşini kaybeden davacılar için, kazanın oluş şekli, kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilerek sebepsiz zenginleşmeye de yol açmayacak miktarda, oluşan manevi üzüntü ve acının telafisi için aşağıda belirtilen miktarlar kadar manevi tazminata hükmolunmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Cenaze ve defin giderine ilişkin talepler yönünden yapılan masraflara ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından red kararı verilmiştir. Ayrıca dava dilekçesinde fazla talep edilen manevi tazminat ve ilk rapor sonrası sunulan ıslah dilekçesi ile talep olunan maddi tazminat miktarı ile ikinci rapor sonrası belirlenen ve hükme esas alınan miktar arasındaki fark kadar maddi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 20/11/2018 tarih ve … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih ve 2020/1630 Esas 2022/1408 Karar sayılı ilamında “Dosya kapsamından, 01/02/2010 tarihinde davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plaka numaralı, davalı … adına kayıtlı, diğer davalı … A.Ş.’ye ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı ve sebze satışı yapan, 1994 model Otoyol/… marka, beyaz renkli kamyonetin, yeniden harekete geçtiği sırada, yol içinde bulunan davacıların çocuğu ve kardeşi olan yaya …’e çarpması ile ölümlü trafik kazası meydana geldiği, davacıların destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır. Trafik kazası sonucu çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. TMK’nın 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur. Aynı Kanun’un 327. maddesinde ise “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir. Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Mahkemece alınan ikinci raporda yetiştirme gideri hesabı yaptırması ve hükme esas almasında ve ilk raporda yetiştirme gideri hesaplanmadığı için belirlenen miktara göre bedel arttırıldığından yetiştirme gideri düşülerek hüküm kurulurken reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu durumda Mahkemece, ilgili Belediye ya da müftülüklerden, murisin vefat ettiği 2018 yılında cenaze için yer tahsisi, kefen, cenaze yıkama ve kazı bedelleri gibi zorunlu cenaze giderleri belirlenmek suretiyle cenaze ve defin giderine hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır (emsal Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/8182 E. ve 2022/1359 K. sayılı kararı). TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük belirlendiği kanaatine varılmış ve bu yönde ki davacılar vekilinin istinaf itirazının kabulüne karar verilmiştir. O halde Mahkemece yapılması gereken açıklandığı şekilde cenaze ve defin gideri için vefat edenin defnedildiği ilgili belediyeden bilgi istemek sonucuna göre ve yukarıda açıklandığı şekilde manevi tazminat talepleri hakkında karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememiz 1 nolu duruşma zaptında “Davacı vekiline istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda müteveffa …’in cenaze ve defin gideri talebi için vefat edeninin defnedildiği ilgili belediyeyi bildirmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine süresinde bildirilmesi halinde ilgili belediyeye 01/02/2010 kaza tarihi itibariyle cenaze ve defin giderinin miktarının sorulması için müzekkere yazılmasına, davacı vekilinin iki haftalık kesin süre içinde ilgili belediyeyi bildirmemesi halinde dosyanın mevcut hali ile karara bağlanabileceğinin duruşma zaptı ile ihtarına,” şeklinde ara karar kurulmuş davacı vekilince ilgili belediye bildirilmiş Kırklareli İli Kavaklı Bld müzekkere yazıldığı ve 2010 yılında tahmini cenaze masraflarının 2.500 TL olduğu yönünde cevap verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı mahkememizce verilen 20/11/2018 tarih ve … sayılı karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 30/06/2022 tarih ve 2020/1630 Esas 2022/1408 Karar sayılı ilamı, dosyaya gelen evrak, bilgi ve belgeler ile gönderilen müzekkere cevapları hep birlikte incelenerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
1-Davacı Atilla Yenerel yönünden 21.142,91 TL ve davacı … yönünden 31.088,57 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 01/02/2010 tarihinden ( davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 22/03/2016 tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacı Atilla Yenerel yönünden 20.000,00 TL , davacı … yönünden 20.000,00 TL, davacı …yönünden 15.000,00 TL ve davacı Batıkan Yenerel yönünden 15.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Cenaze ve defin giderine ilişkin talebin kabulü ile ; Talep ile bağlı kalınarak
1000,00 TL cenaze ve defin giderine yönelik alacağın kaza tarihi olan 01/02/2010 tarihinden ( davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde dava tarihi olan 22/03/2016 tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4- Davacıların fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
5-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 6.300,33 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 29,20 TL ve ıslah harcı 132,03 TL harcın mahsubu ile kalan 6.139,10 TL harcın (davalı … 3.567,93 TL sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye aktarılmasına,
6-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 321,00 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.821,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 61,21) 1.114,63 TL yargılama gideri ve peşin harç 29,20 TL ve ıslah harcı 132,03 TL olmak üzere toplam 1.275,86 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinden, davalılardan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen (maddi tazminat) dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
9-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen (maddi tazminat) dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine,
10-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen (manevi tazminat) dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacılara ödenmesine,
11-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen (manevi tazminat) dava değeri ve tarifeye göre davacılar lehine takdir edilenden fazla olamayacağı da dikkate alınarak hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren … dışındaki davalılara ödenmesine,
12-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacılara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza