Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/634 E. 2023/89 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/634 Esas
KARAR NO : 2023/89

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … … kara yolunda 05/12/2020 tarihinde yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, kaza neticesinde 20 gün hastanede tedavi gördüğü, sol baş parmağında kırık sağ göz kısmında yaralanma, çene alt kısmında yaralanma, çene alt kısmında 10 cm çapında kesik, kazadan ötürü baş dönmesi ve kulak içi kristallerinde kayma ve boyun fıtığı meydana geldiği, kazaya kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza tutanaklarından açıkça anlaşılan … plakalı araç sürücüsü …’ın olduğu araç kaza tarihinde … Sigorta A.ş’nin … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğu, bu sebeple, müvekkilin meydana gelen sakatlığından kaynaklı maddi tazminat alacağı için tarafımızca 14/10/2021 tarihinde … Sigorta A.ş.’ne başvuru yapıldığı, … Sigorta A.Ş.’ne 14/10/2021 tarihinde maddi tazminat alacağı talebi ile başvurulduğu, 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik gereği başvuruya 15 gün içinde cevap verilmediği, bunun üzerine arabuluculuk kanun yoluna başvurulduğu, izah edilen nedenlerle müvekkil trafik kazasından kaynaklanan sakatlığı sebebiyle talebi, geçici ve sürekli iş göremezlik, tedavi masrafları, bakıcı gideri ve kaza neticesinde oluşan bedeni zarardan dolayı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere 1000 TL tazminat talebinde bulunduğu, sigorta şirketine başvuru tarihinin, temerrüt tarihinden itibaren yasal avans faiziyle, yargılama, avukatlık ücreti ve tahkim masraflarının davalı karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik Sigortası Genel Şartları’nda ise tazminat başvurularında verilmesi gereken belgeler sıralanmış olduğu, mevzuata uygun rapor sunulmasının şart olduğu belirtildiği, ancak başvurucu usulüne uygun alınmış rapor ibraz etmediği gibi buna ilişkin müvekkil şirketten üst yazı da talep etmediği, bu bakımdan eksik evrak sebebi ile başvurunun reddi gerektiği, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiği, kaza tespit tutanağında asli kusur yaya olan davacıya verildiği, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğu, bununla birlikte müvekkilim hiçbir geçici işgöremezlik tazminat talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığı, trafik sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınan zarar yalnızca “daimi maluliyet” hallerine ilişkin olup, geçici iş göremezlik ve geçici dönem bakıcı giderinden kaynaklanan zarar (kazanç kaybı) bir dolaylı zarar olarak trafik sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğu, somut olayda başvuru sahibinin emniyet kemeri gibi gerekli ve zorunlu olan koruyucu tertibat kullanmadığı anlaşılmış olup başvuru sahibinin zararın meydana gelmesinde müterafik kusuru bulunduğu yukarıda açıkladığımız nedenlerden dolayı davanın reddine, başvuru şartı yerine getirilmediğinden başvurunun usulden reddine huzurdaki davaya sebebiyet vermediğimizden yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
6100 sayılı HMK 114.maddesinde dava şartları sayılmış, yine HMK 115.maddesinde ise dava şartlarının incelemesinin nasıl gerçekleştirileceği düzenlenmiştir. Buna göre “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”
6102 sayılı kanun 5.maddesinde 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/a maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle Arabuluculuk dava şartının eklenildiği, HMK 118/1 madde gereğince “Davanın dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış ” sayılacağının belirtildiği, 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak Arabuluculuk getirildiğini, söz konusu düzenleme ile “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarada, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmünün bulunduğu ve yine 7153 sayılı kanun Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde 10,20 ve 21.maddeleri 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer hükmü yer bulunduğu, söz konusu yasa değişikliği ile arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığı açıktır.
Ancak yine Dava Şartı Olarak Arabuluculuk başlığı altında düzenlenen 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasası’nın 18/A maddesinin ikinci fıkrası ise; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
” hükmünü düzenlemektedir.
Somut olayda, davacı tarafından, dava dilekçesinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu beyan edilmiş ve dava dilekçesi ekinde arabuluculuk tutanağının taranmış halinin eklenmiş olduğu ancak tutanak aslının veya arabulucu tarafından aslı gibidir yapılmış onaylı örneğinin sunulmamış olduğu gözetilerek; mahkememizce 02/08/2022 tarihli tensip zaptı 13 nolu ara karar ile; 7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik uyarınca 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca davacı tarafça zorunlu arabuluculuk kapsamında anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin ya da E-İMZA verili dijital kopyasının mahkememiz dosyasına sunulmamış olması sebebiyle davacı vekiline sunulması hususunda 1 haftalık kesin süre verildiği ve sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, ihtarın tensip zaptının davacı vekiline 14/08/2022 tarihinde tebliği ile yapılmış olduğu ancak verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk anlaşamama son tutanak aslının dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri kapsamında davanın tazminat istemine ilişkin olduğu ve 21/07/2022 tarihinde 7153 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açıldığı, dava dilekçesi ile arabuluculuk anlaşamama tutanak aslının sunulmadığı, dava dilekçesinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğuna dair beyan ve taranmış tutanak örneği gözetilerek tutanak aslının veya arabulucu tarafından aslı gibidir yapılmış örneğinin sunulması için yasa gereği verilen bir haftalık kesin sürede de tutanak aslı veya arabulucu tarafından aslı gibidir yapılmış örneğinin sunulmadığı anlaşılmakla, davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 99,20-TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.000,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır