Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/602 E. 2022/963 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/602 Esas
KARAR NO:2022/963

DAVA:Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ın imzalanan protokol uyarınca …..A.Ş hisselerini davalılara devrettiğini, protokolün ayrıntılı bilançolar esas alınarak düzenlendiğini, şirketin mali durumu değerlendirildiğini ve davalılar ile hisse devri hususunda mutabakata varıldığını, …..A.Ş’nin hisselerinin; … A.Ş, …, …, …, … ve …, …, … tarafından … …, …, … Ltd. Şti ve … Hizmetleri A.Ş’ne devredildiğini, müvekkilinin söz konusu protokolde …..A.Ş’nin hisselerini devreden, davalı şahısların da söz konusu sözleşmede şirket hisselerini devralan sıfatına haiz bulunduğunu, sözleşmenin 2. maddesinde hisselerin devredenler tarafından devralanlara bedelsiz olarak devredileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin 4.maddesinde devralanların şirket pasifinde yer alan şirket tarafından keşide edilmiş olan çeklerin, çek tarihinde ödeneceğinin ve bu çekler nedeniyle devredenlerin herhangi bir hukuki ve cezai sorumluluğa uğramayacağını kabul ve taahhüt ettiklerini, bu maddeye istinaden şirket adına keşide edilen çeklerin ödeneceği hususunu devralanların üstendiğini, sözleşmenin 5. Maddesine istinaden de devredenlerin herhangi bir şekilde ödemek zorunda kalmaları halinde devralanların bu borçları devredenlere derhal nakden ve defaten her türlü masraf, faiz vs.giderleri ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, davalıların protokol hükümlerine aykırı davranarak şirket hisseleri devredilen …..A.Ş firmasının kullanmış olduğu kredileri ödemediğini ve müvekkilini bankalarla muhatap olmak zorunda bıraktıklarını, müvekkilinin ihtarnamede yer alan borcu davalıların protokole aykırı davranışları sonucu icra takibine maruz kalmamak için ödemek zorunda kaldığını, müvekkiline Mayıs 2012 tarihinden itibaren gecikmiş borç sebebiyle ihtarnamelerin gönderildiğini ve ihtarnamede belirtilen borçların müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından toplamda … A.Ş’ne 107.392,00 TL ödeme yapıldığını, davalıların kötü niyetleri doğrultusunda müvekkilinin mağdur olduğunu, müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan borçların davalılardan tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalıların takibe karşı hiçbir gerekçe göstermeden itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle; hisse devir protokolüne riayet edilmediği nedenle müvekkilinin hisselerini devrettiği … San ve Tic. A.Ş firmasının kredi borcu sebebiyle yapmış olduğu ödemelerin davalılar tarafından ödenmesi talebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz için %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin davalıdan alacaklı olduğunu, hisse devir sözleşmesi gereği edimini davacının ifa etmediğini, davacının herhangi bir talep hakkının olmadığını, sözleşmenin 5.maddesinde devir tarihi itibarıyla 3.kişilerden başkaca borç-alacak iddiaları gündeme gelirse bu miktarlardan devredenlerin sorumlu tutulacağının belirtildiğini, müvekkillerinin hisseleri devraldıktan ve şirketi fiilen teslim aldıktan sonra devir tarihinden önce tahakkuk etmiş, ancak devredenlerin bildirildiği kayıtlarda yer almayan toplam 1.244.333,33 TL tutarında muhtelif hizmet faturalarının tebligatlarının gelmeye başladığını, hisse devir sözleşmesi 5/2 maddesi uyarınca iş bu faturalardan devredenlerin sorumlu olduğunu, gerçeğe aykırı bilanço düzenleyerek müvekkili zarara uğratan davacının alacak iddiasının haksız olduğunu, müvekkillerinin gerek sözleşme gereği alacaklısı oldukları tutarın gerekse de uğradıkları zararın tazmini için devralanlar aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava ikame ettiklerini, davacının müvekkillerinden alacaklı olmadığı gibi aksine müvekkillerinin davacıdan alacağı bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli olarak takibe geçen davacının %20 haksız takip tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; davalı … şirketine ait hisselerin davalılara devredilmesine ilişkin protokol hükümlerinin davalılar tarafından yerine getirilmemesi sonucu davacı tarafından ödenen kredi borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … karar sayılı kararı gereğince, mahkeme dosyalarının, mahkememizin … esas sayılı dosyasının taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, gerekçesiyle HMK 166 maddesi uyarınca dosyaların birleştirilmesine, yargılamanın Mahkememizin … esas sayılı dosyasından devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esasına kaydı yapılan dosyanın işbu dosyadan tefrik edilerek … esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 121.250,72-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … E. Sayılı dosyasından tefrik kararından önce alınan 26/08/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Hisse Devir Sözleşmesinin 5.madddesinde, hisseleri devir alanlar şirketin tüm borçlarından sorumlu olduklarını kabul ettikleri ve sözleşmeye göre devir alanların tekeffül borcunu yerine getirmemeleri durumunda devredenler tarafından herhangi bir borcun ödenmesi durumunda devir alanlar bu borcu derhal ve defaten ödeyeceklerini kabul ettikleri, davacı … tarafından ödenmiş olan … kredi borcunun sözleşmede belirtilen sürede ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davacı tarafından …’ a toplamda 107.292,00.-TL ödeme yapıldığı, ….İcra Müdürlüğü dosyasında ise 107.292,00.-TL asıl alacak, 13.858,72.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.250,72.-TL üzerinden takip başlatıldığı, sözleşmenin 5.maddesinde hüküm çerçevesinde mevcut kredi borçlarının 31/08/2008 tarihine kadar ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerin sorumluluğunun davalılarda olması nedeniyle yapılan ödemelerin ödenme tarihinden icra takip tarihine kadar oluşan faizi ile birlikte toplam alacağın 107.292,00.-TL asıl alacak, 13.852,72,-TL olmak üzere 121.144,72.-TL olduğu hususunda değerlendirme yapılmıştır.
Dosyaya sunulan belgeler, kredi sözleşmeleri, taraflar arasında imzalan hisse devir sözleşmesi incelemesi sonucunda; taraflar arasında hisse devir sözleşmesi akdedildiği, hisse devir sözleşmesine göre davacı …’ ın hisselerini devri eden, davalı … ve davalı …’ un hisse devir alan konumunda olduğu, diğer davalı … San. Tic. A.Ş.’ nin ise hisse devrine konu olan şirket olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.maddesinde “…bilançoda yer alan şirket pasifinde bulunan her türlü borçlar, personel giderleri, vergi ve sigorta borçları, şirkete ve devralanlara ait olup, bu borçlar nedeniyle devredenlerin hiçbir sorumluluğu yoktur. Resmi veya özel 3.şahıslar tarafından şirket devredildikten sonra ekte yer alan bilançodaki borçlarla ilgili talep edilecek her türlü borcu devralanlar ödemeyi devredenlere tekeffül etmiş olup devredenler hiçbir şekilde bu borçlardan sorumlu olmayacaktır. Devredenlerin herhangi bir şekilde ödemek zorunda kalması halinde devralanlar bu borçtan devredenlere derhal nakden ve defaten her türlü masraf, faiz ve giderleri ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt etmişlerdir. Devredenler, devredilen şirketin defter ve kayıtlarında yer almayan herhangi bir borç, çek, senet, başkaları lehine kefalet, aval vb. Herhangi bir yükümlülüğün ortaya çıkması halinde bu borç ve yükümlülüklerin sorumluluğunun devredenlere ait olacağını ve devredenler tarafından ödeneceğini, müteselsilen kabul ve beyan ve garanti etmişlerdir. Bu kapsamda şirketin banka kredileri nedeniyle olan borçtan da şirket ve devralanlar tarafından 31/12/2008 tarihine kadar ödenecek ve devredenlerin daha önce bankalara vermiş oldukları her türlü kefaletler sona erdirilerek devredenlerin işbu krediler nedeniyle sorumlulukları ortadan kaldırılacaktır..” düzenlemesinin bulunduğu görülmüştür. Sözleşmenin 5.maddesi ve davacı tarafından hisse devrine konu şirketin kredi borçlarına ilişkin yapılan ödemeler göz önüne alındığında, davalıların kredi ödemelerinden sorumlu oldukları halde sözleşmede belirtilen tarihe kadar herhangi bir ödeme yapmadıkları, ödemelerin davacı tarafından yapıldığı ve yaptığı ödemelere karşılık davalılardan talepte bulunabileceği sonucuna varılmıştır. İcra takip dosyasında davacı tarafından toplam 121.250,72.-TL alacağın tahsili talep edilmiş, her ne kadar bilirkişi raporundan işlemiş faiz alacağı olarak 16.035,24.-TL tespit edilmiş ise de taleple bağlılık ilkesi gereğince fazla hesaplanan tutar dikkate alınmayarak, davacının 107.292,00.-TL asıl alacak, 13.852,72,-TL olmak üzere toplam 121.144,72.-TL talepte bulunabileceği hesaplandığından, davalılar yönünde itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, mahkememiz kararı davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 02/06/2012 tarih, 2019/2112 esas 2022/831 karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması gerekçeleriyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında mahkememizin 2022/602 esasına kaydı yapılan dosyada yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama aşamasında davacı tarafından … 7. Noterliğinin 27 Eylül 2019 tarih, … yevmiye nolu temlikname ile mahkememiz davasına konu ….İcra Müdürlüğünün … esas ve … 22.İcra Müdürlüğünün … yeni (…/… eski) esas sayılı takip dosyasına konu olan alacağın tamamını bütün hukuki ve hak ve ecabi ile birlikte gayrikabili rücu olmak şartıyla 937.760,00 TL temlik bedeli ile …’a temlik ettiği anlaşılmıştır.
Temlik Alan vekilince 29/07/2022 tarihli dilekçesi ile mahkeme nezdinde görülmekte olan davanın dayağı ….,icra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası olduğunu, sö konusu icra dosyasının dilekçe ekinde mübrez temlik sözleşmesi ile müvekkil tarafından temlik edildiğini, aktif husumet yokluğu nedeniyle müvekkilin taraf olarak dosyadan silinmesini, bunun yanında işbu dava sebebi ile herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, yine temlik alan vekilinin mahkememizin 16/11/2022 tarihli duruşmasında hazır olduğu, duruşmadaki beyanında temlik sözleşmesi ve feragat beyanlarını dosyaya sunduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, talep doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin 01/08/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davacı tarafından müvekkiller aleyhine ikame ettiği davadan tüm taleplerinden feragat ettiğini, kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin … 7. Noterliğinin 30 Ekim 2019 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragata yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 09/11/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davasından feragat etmesi durumunda yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını gereğinin yapılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 307 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HMK’nın 307.maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HMK’nın 311. maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenlerle; açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.070,70 TL harçtan düşümü ile geriye kalan 1.990,00 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili(e duruşma) ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır