Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/769 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/565 Esas
KARAR NO:2023/769

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/06/2022
KARAR TARİHİ :11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin doğal kaynak suyu, maden suyu, meyve suyu ve birçok içecek çeşidinin üretimini, satımını ve tedariğini yürüterek bu zamana kadar verdiği hizmet ile ticari ahlak ve dürüstlüğüyle ulusal ve uluslararası piyasada/sektörde oldukça tercih edilen köklü bir şirket haline geldiğini, davacı şirketin ticari faaliyetleri kapsamında gerçek ve tüzel kişilere içecek satımı ve tedariki gerçekleştirerek ticari ilişkiler içerisine girdiğini, davacı şirketin aralarındaki anlaşmaya binaen davalıya farklı zamanlarda mal ve hizmet temin ettiğini, buna karşın davalı tarafın satın aldığı mal ve hizmetlerden kaynaklanan borçlarını süresi içerisinde ödememekte sonraki siparişlerinde ise borcunun bir kısmını ödediğini, davalı borçlunun aldığı mal ve hizmet teminine istinaden davacı-alacaklı şirket tarafından; .. Fatura numaralı, 24.02.2020 tarihli, 4.447,38 TL bedelli fatura, … Fatura numaralı, 22.01.2020 tarihli, 10.451,52 TL bedelli fatura, … Fatura numaralı, 31.12.2019 tarihli, 6.662,01 TL bedelli fatura, … Fatura numaralı, 28.12.2019 tarihli, 23.847,58 TL bedelli fatura, … Fatura numaralı, 28.12.2019 tarihli, 4.464,37 TL bedelli fatura, faturaların düzenlendiğini, Davacı şirket ile davalı arasında uzun süre gelen ticari ilişkiler çerçevesinde ve önceden kalan bakiyeler ile beraber davalının cari hesabının 46.394,96 TL olduğunu, işbu davaya konu bakiye alacağın davalı tarafından davacı şirkete ödenmediğini, davalıya anılan borç miktarının ödenmesi hususunda defalarca ihtarda bulunulduğunu, ancak davacının bu iyi niyetli yaklaşımının sonuçsuz bırakıldığını, davacı şirketin iyi niyetli ihtarlarının dikkate alınmaması üzerine alacağın tahsili için davalıya karşı …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibinde takip çıkışı alacaklarının davalının borç miktarı uyarınca 46.394,96 TL olduğunu, davalının 27.07.2021 tarihli itiraz dilekçesiyle takibe, borca ve ödeme emrine haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz ettiğini, davalının bu haksız itirazı üzerine icra takibi durduğundan itirazın iptali davası açılması zarureti doğduğunu, davalının …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından düzenlenen ödeme emrindeki borca kısmi olarak itiraz ettiğini, ne var ki icra takibinden sonra davalı tarafından davacı şirkete hiçbir ödeme de gerçekleştirilmediğini, Davalının itirazının, alacağı sürümcemede bırakmaya matuf haksız ve kötü niyetli olduğundan davaya konu borç miktarının likit ve muayyen olduğunu, bu sebeple davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiğini, iddia ve beyan ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında takip çıkışı olan 46.394,96 TL tutarındaki haklı alacaklarının talep edildiği üzere takip tarihinden itibaren yıllık % 15,75 avans faiz oranından az olmamak üzere faiz yürütülerek takibin icra masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsiline olanak tanır biçimde devamını teminen davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin hakkında başlattığı icra takibinin ve akabinde açmış olduğu işbu davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, bu yüzden Sayın Mahkemeden işbu davanın reddini talep ettiklerini, öncelikle davacı şirketin açtığı itirazın iptali davasının yasal süre içerisinde açılmadığını, bu sebeple davanın reddini talep ettiklerini, davacının mal alım olarak gösterdiği, 24.02.2020 tarihli 4.447,38 TL bedelli fatura ve 28.12.2019 tarihli 23.847,58 TL tutarındaki faturaların taraflarına tebliğ edilmediği gibi bu faturalara ilişkin taraflarına herhangi bir mal ve hizmet verilmediğini, bu faturaları asla kabul etmediklerini, kendilerinin davalı şirkete; 23.12.2020 tarihli 023260 numaralı 354,00 TL bedelli palet iade faturası, 05.05.2020 tarihli 15.000,00 TL bedelli fiyat farkı faturası, 04.09.2020 tarih ve 9.446,00 TL bedelli fiyat farkı faturası, 22.01.2020 tarihli 1.239,00 TL palet iade faturası, 27.02.2019 tarihli 3.213,00 TL fiyat farkı faturası, kestiklerini, ayrıca bozuk mallar içinde; 14.09.2021 tarihli 2.674,35 TL bedelli fatura kesildiğini, faturaların davacı şirkete tebliğ edildiğini ayrıca şirket resmi çalışan ve yetkilisi Atakan Gürses isimli kişiyle mesaj olarak ta teyitlendildiğini, bu faturalara ilişkin örnekleri ve mesaj kayıt yazışmalarını dilekçe ekinde sunduklarını, işbu faturaların eklendiğinde alınan cari hesap ekstresine göre alacaklı durumda bulunduklarını, karşı tarafa alacağa ilişkin dava açma haklarını saklı tuttuklarını, beyan ederek haksız ve hukuksuz davanın reddine ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla karşı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 61.394,96-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde ve talimat cevabı da değerlendirilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 27/04/2023 tarihli raporunda özetle;
-İşbu davaya konu 07.09.2021 tarihli icra takip talebinde ana para alacağının 61.394,96 TL olduğu,
-17.06.2022 tarihli dava esas değerinin de 46.394,96 TL olarak belirlendiği,
-İcra takip talebinde davalı tarafından 61.394,96 TL tutarındaki ödeme emrindeki tutardan 15.000,00 TL borcun kabul edildiği, bu nedenle takibin kalan (61.394,96 TL -15.000,00 TL=)46.394,96 TL ile durdurulmasına karar verildiği,
-İcra ödeme emrinde takip öncesi işlemiş faiz talebi olmadığı, alacağın tahsiline kadar % 16,75 avans faizinin talep edildiği, icra takip tarihi itibari ile istenilen % 16,75 avans faiz oranının TCMB verilerine uygun faiz oranı olduğu,
-Davacı şirketin en son işlem tarihi olan 23.12.2020 tarih itibariyle ve 07.09.2021 icra takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olduğu 61.394,96 TL icra takip tarihinde istenilen tutar kadar alacaklı olduğu,
-Davalı şirketin işbu dava konusu icra takibi tarihi 07.09.2021 olup, davalı şirket ticari defterlerinde bu tarih itibariyle 320.1.10.SO1 no.lu cari hesap kodunda davalı şirkete 3.626,93 TL borçlu, 159.1.20 no.lu car hesapta ise 11.472,07 TL alacaklı durumda olduğu, iki hesap bakiyesi mahsup edildiğinde 07.09.2021 tarih itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 11.472,07 TL-3.626,93 TL= 7.845,14 TL alacaklı durumda olduğu, buna göre davalı asilin icra takibine itiraz dilekçesinde neden 15.000,00 TL borçlu olduğunu kabul ettiğinin anlaşılmadığı,
-Huzurdaki dava tarihi 17.06.2022 olmakla beraber her iki taraf en son 2021 yılı ticari defterlerini ibraz etmiş olmakla,
-Davalı şirket icra takip tarihinde sonra davacıya bir adet fatura düzenlemiş olduğundan (davacıda olmayan) 31.12.2021 tarih itibariyle davalı şirketin; 320.1.10.SO1 no.lu cari hesap kodunda davacı şirkete 952,58 TL borçlu, 159.1.20 no.lu cari hesapta ise 11.472,07 TL alacaklı durumda olduğu, iki hesap bakiyesi mahsup edildiğinde 31.12.2021 tarih itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 11.472,07 TL-952,58 TL= 10.519,49 TL alacaklı durumda olduğu tespit edilmiştir.
-Yukarıda ayrıntıları verildiği üzere taraflar arasında önemli farklar bulunmakta olup, davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarında işletme defteri düzeyinde kayıt tuttuğundan tahsilat/ödeme ayağının denetlenemediği,
-Bu nedenle her iki tarafın kendi kayıtlarında olan ancak karşı taraf kayıtlarında olmayan her bir belgeyi dosyaya ibraz etmesi ancak bunun yapılması halinde ya da yapılan kısım ile yeni bir değerlendirme yapılabileceği,
-Aksi halde mevcut durumdan farklı bir sonuca ulaşılamayacağı,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu olup, takibe dayanak faturaların ve fatura bedellerinin alacak bakiyesi olarak kayıtlı olduğu, faturalar ile defter ve kayıtların örtüştüğü, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı ile aradaki ticari ilişkinin ve bu ticari ilişki kapsamında faturaların inkar edilmemiş olduğu, yalnızca borcun takibe konu edildiği kadar olmadığı ileri sürülmüş olmasına rağmen defter ve kayıtlarında takipte itiraza uğramayan 15.000,00 TL’lik borç yönünden de davacı adına herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, usulüne uygun tutulmayan defter ve kayıtların sahibi lehine delil olma vasfının bulunmadığı, davalı tarafça davaya konu borcun ödendiğini ispata elverişli herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu da gözetildiğinde davacının davalıdan 61.394,96 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça yapılan icra takibinin yerinde olduğu, davacı tarafça itiraza uğrayan 46.394,96 TL yönünden itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin itiraza konu olan 46.394,96 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, alacağın likit olması ve davalı borçlunun itirazında haksız olması gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin itiraza konu olan 46.394,96 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesap olunan 9.279,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.169,23-TL karar ve ilam harcından 485,34-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.683,89‬-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 577,54-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.161‬,00-TL masraf olmak üzere toplam 2.738,54-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-1.320,00-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2023

Katip ..

Hakim …