Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/547 E. 2022/1150 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/547 Esas
KARAR NO :2022/1150

DAVA:Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ:09/06/2022
KARAR TARİHİ:30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ortağı ve yetkilisi …’in tıp doktoru olup, uzun yıllar önce Amerika’da gördüğü online sağlık-danışmanlık hizmetini Türkiye’de uygulamaya sokmak üzere yüksek bedeller ödeyerek bir yazılım geliştirdiğini, aynı zamanda bu yazılımım işlerliği ve online sağlık-danışmanlık hizmetlerinin sunulması amacıyla Dr. … müvekkil şirket … … Hizm. A. Ş.’ni kurduğunu, bu doğrultuda müvekkil şirketin, Sağlık Danışmanlık Hizmetleri ile benzer faaliyet gösteren şirketlere geliştirdiği yazılımdan bedel karşılığında faydalanılmasına dair faaliyetler gerçekleştirdiğini, yoğun emek ve bedeller sonucunda müvekkil yazılımını geliştirdiğini, yalnız daha büyük hacimlere ulaşabilmek için güçlü bir partnerin olması halinde müvekkil şirketin daha iyi yerlere gelebileceği düşüncesiyle partner arayışına girdiğini, bu yönde yapılan görüşmeler neticesinde … A.Ş. ile müvekkil şirket arasında, online sağlık danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla, 12.02.2018 tarihli İşbirliği Sözleşmesi, Kilit Personel Sözleşmesi ve Hisse Satış, Yatırım ve Hissedarlar Sözleşmesi imzalandığını, taraflarca, 12.02.2018 tarihli İşbirliği Sözleşmesi kapsamında, online sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve hizmetlerin en geniş çerçevede sunulabilmesi amaçlanmış; bu doğrultuda İşbirliği Sözleşmesi’nde tanzim edilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi, icra edilmesi ve müvekkil şirketin başarıya ulaşabilmesi için …’in Kilit Personel tayin edilmesiyle görev, yetki ve sorumluluklarının belirlendiği, Kilit Personel Sözleşmesi akdedildiğini, bunun yanında İşbirliği Sözleşmesi ile taahhüt edilen yatırımların davalı şirketçe gerçekleştirilmesi akabinde kademeli hisse devrine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği Hisse Satış, Yatırım ve Hissedarlar Sözleşmesi de ayrıca taraflar arasında bağıtlandığını, davalı şirketin, bağıtlandığı Sözleşme ile Müvekkil Şirketin Esas Sözleşmesi’nde tescil ve ilan olunan yükümlülüklerini yerine getirmemesi çerçevesinde müvekkil şirketin neredeyse tüm ticari faaliyetleri durma noktasına geldiğini, davalı şirketin anılan eylemleri ve kasti ve kötü niyetli tutumu çerçevesinde; müvekkil şirketin devamlılığına ve işlerliğine engel olunduğundan, diğer yandan da temsil, ilzam edilmemesine sebebiyet verildiğinden, müvekkil şirketin esas sözleşmesinde yer alan ve davalı şirketin bizzat katılım ve olumlu oyuna bağlanan tüm iş ve/işlemlere ilişkin olarak hakimin müdahalesi ile müvekkil şirketin esas sözleşmesinde değişikliğe gidilmesine veyahut davalı şirketçe açıkça hakkının ya da yükümlülüğünün kullanılmayacağı açıkça ifade edildiğinden müvekkil şirketin ilgili mevzuat hükümleri gereğince anılan işlemleri münferiden gerçekleştirilebilmesi için hakimin müdahalesi talepleri için işbu huzurdaki davayı ikame etmek zorunlu hale geldiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilin Şirketin faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi adına davalı şirketçe yerine getirilmesi külfeti bulunan hususlarda hakimin müdahalesi ile müvekkil şirketin anılan işlemleri münferiden gerçekleştirilebilmesi sağlanmasına veya müvekkil şirketin esas sözleşmesinde ilgili mevzuat gereğince değişikliğe gidilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan davanın tam ıslahı konulu ıslah dilekçesi ile; davacı Şirketin ticari faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi adına, Esas Sözleşmenin madde 7, madde 7.a.1, 7.a.2, madde 8, madde 9.2, düzenlemeleri ile davalı şirkete tanınan ve davalı şirketin inisiyatifine bağlanan oy ve katılım hakkının ihracına, bu yönde … 6. Noterliği’nin 06.03.2018 tarih ve 9685 sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı ile … 6. Noterliği’nin 15.03.2018 tarih ve 10977 sayı ile onaylı Yönetim Kurulu Kararı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 23.03.2018 tarih, 9543 sayı ve 558, 559, 560 numaralı sayfalarında yayımlan esas sözleşmedeki hükümlerinin değiştirilmesine veyahut iptaline, aksi halde davacı şirketin bir sonraki Genel Kuruluna kadar münferiden imza yetkilisi …’in tayinine, aksi durumda TTK hükümleri ile ilgili mevzuat gereğince duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının maddi tazminat açısından belirsiz alacak davası açtığını, belirsiz alacak davası açılabilmesi davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği veya bu belirlemeyi yapmanın davacı açısından imkânsız olması halinde mümkün olduğunu, bir başka ifade ile alacağın müvekkil şirket tarafından dava kapsamında verilecek bilgiler kapsamında ancak belirlenebilir nitelikte olması gerektiğini, davacının kendi ticari defterleri ve elindeki kayıtlara göre tespit edilebilecek bir alacağın zaten davacı tarafından belirlenebilir nitelikte bir alacak olduğunu, Maddi tazminat talebi açısından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının huzurdaki davayı esastan etkileyecek nitelikte bulunan 9. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Sayılı davanın bulunduğunu bu davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise 10 Şubat 2022’de T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik yayımlandığını, yönetmelik gereğince Doktorların tek başlarına müstakil olarak uzaktan sağlık hizmeti sunamayacakları, ilgili mevzuat kapsamında sağlık tesisi ruhsatına sahip olmayan kurumlar tarafından uzaktan sağlık hizmeti sunulmasının mümkün olmadığının düzenlendiğini, ayrıca, kanun koyucu tarafından 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 11 inci maddesi ile “ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. İzne tabi hizmet birimlerini Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunan sağlık kurum ve kuruluşları, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idari para cezası ile cezalandırılır” hükmü ihdas edilmiş olduğundan, Davacı Şirket’in faaliyetleri, ruhsata bağlanmadığı müddetçe cezai yaptırım ile müeyyide altına alındığını, davacı Şirket Yönetim Kurulu Başkanı ve ana hissedar …’in söz konusu Yönetmelik hükmüne rağmen Davalı Şirket’in online sağlık hizmeti sunabileceğini düşündüğünü, buna ilişkin kanıtların 9. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdindede… E. Dosyada sunulduğunu, nitekim 18 Mart 2022 tarihinde gönderdiği e-postada “… Belediyesinin 2022 Yılı için gerçekleştirmiş olduğu Online Tıbbi Danışmanlık İhalesini … A.Ş.” kazandığı bilgisini vermiş ve imza sirküleri gereği Müvekkil Şirket’in aday gösterme imtiyazı kapsamında Davacı Şirket yönetim kurulu üyesi olan …’ın sözleşmeleri imzalaması gerektiğini, davalı tarafından 07.03.2022 tarihinde Müvekkil şirket’in aday gösterme imtiyazı kapsamında davacı Şirket yönetim kurulu üyesi olan … imza yetkisinin kaldırılması talebiyle dava açıldığını, davacının …’ın yetkisinin kaldırılması için dava açmış olmasının, davacının Yönetmelik hükmüne rağmen … Belediyesine Online Sağlık Hizmeti sunmak amacıyla sözleşme akdetmesi gelişmeleri üzerine Müvekkil Şirket’in aday gösterme imtiyazı nedeniyle Davacı Şirket yönetim kurulunda görev alan … Davacı Şirket’in faaliyetleri nedeniyle hukuki bir riskle karşı karşıya kalmamak için Davacı Şirket’deki görevinden istifa ettiğini, söz konusu risk nedeniyle Müvekkil şirketin bu aşamada aday gösterme imtiyazını kullanmayacağını … 6. Noterliği’nin 09.05.2022 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalıya bildirdiğini, aday gösterme imtiyazının bir hak olup pay sahibi için bu hakkını kullanması zorunluluğu olmadığı gibi pay sahibİ, genel kurula katılmayarak bu hakkını kullanmaktan imtina da edebileceğini, pay sahibinin toplantıya katılmamış olması ve yönetim kuruluna aday gösterme imtiyazını kullanmaması genel kurul kararının iptaline veya butlanına sebep olmayacağını, aynı şekilde TTK 363 maddesi kapsamında yönetim kurulu üyeliğinin doldurulmasına da engel olmayacağını, davacı Şirketin Yönetmelik hükmüne rağmen online-sağlık faaliyetinde bulunmakta ısrar etmekte olduğunu, bu durumun davalının dilekçesinde de ikrar edildiğini, ayrıca dosyaya sunulan hizmet sözleşmesi taslaklarının konularında da bu durum açıkça kabul edildiğini, Davacının ne yapmak istediği anlaşılamadığını, davalı Şirket Müvekkil Şirket’in aday gösterme imtiyazı kapsamında yönetim kurulu üyesi olarak seçilen …’ın temsil yetkisinin kaldırılması için dava açtığını ancak … istifa ettiğinde de aday gösterme imtiyazını kullanması için müvekkil Şirket’e baskı yapmaya başladığını, müvekkil Şirket’in aday gösterme imtiyazının kullanmaması nedeniyle Şirket’in organsız kaldığı, Sözleşmelerin davacının eylemleri ile yenilenmediği ve yeni sözleşemeler akdedilmediği bu nedenle davacının zarara uğradığı iddiası doğru olmadığını, davalı TTK 363 kapsamında yönetim kurulu tarafından üye seçimi yaparak veya genel kurul toplantısında yeniden üye seçerek yönetim kurulunu teşekkül ettirebileceğini, müvekkil şirket’in açık bir şekilde aday gösterme imtiyazını kullanmayacağını ilişkin resmi yolla yapılmış bir beyanı bulunmakta olduğunu, bu beyan nedeniyle aday gösterme imtiyazına ilişkin olarak Müvekkil Şirket’in gerek yönetim kurulu kararı gerek ise genel kurul kararı için butlan ve/veya iptal talep etmesi MK 2 karşısında mümkün olmadığını, davacının yönetim kurulu kararı ile veya genel kurul kararıyla yönetim kurulunu teşekkül ettirmemesi ana hissedar …’in tercihi olduğunu, ana hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı olan …, Davacı Şirketin hukuka aykırı olarak online sağlık faaliyetlerine devam etmesini istemekte ve Davacı Şirketi buna göre yönetmekte olduğunu, bu husus davacı tarafından dosyaya sunulan hizmet sözleşmelerinden de açıkça anlaşıldığını, ana hissedar … üstlendiği riske Müvekkil Şirketi de ortak etmek istemekte olduğunu, müvekkil şirketin online sağlık danışmanlık hizmetleri ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı tarafından mevzuat yayınlandıktan sonra Hissedar Sözleşmesi kapsamında Hisse Satış, Yatırım ve Hissedarlar Sözleşmesinin 6.5.4. maddesinde düzenlenen ve hiçbir şarta bağlanmamış olan “geri satış hakkını” kullanmış, %17’lik hissesini geri satmak istediğini bildirmiş ancak ana hissedar … söz konusun talebin gereğini yerine getirmediğini, ana hissedar ve Yönetim Kurulu Başkanı olan …’in hukuki ve cezai riski göze alması Müvekkil Şirket için bu riskleri üstlenme veya bu risklere ortak olma yükümlülüğü yaratmayacağını, davacı tarafından dosyaya sunulan hizmet sözleşmelerin konuları 10.02.2022 tarihli Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu, bunun sonucu olarak yönetim kurulu üyeleri için mali ve cezai riskler söz konusu olduğunu, müvekkil Şirket’in aday gösterme imtiyazını kullanmamasının sebebinin şirketin hukuka aykırı faaliyetlerine ilişkin hukuki ve cezai riskleri üstlenmek istememesi ve bu risklere karşı olmasından kaynaklandığını, davalı tarafından kanuna ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmek istenen faaliyetlerin Müvekkil Şirket nedeniyle gerçekleştirilememesi sebebiyle Müvekkil Şirketten zarar tazminatı talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davacıların hukuki dayanaktan yoksun dava talebinin öncelikle usule ilişkin itirazları nedeniyle reddine, 9. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Sayılı davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, davacının davasının ve taleplerinin müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yine davalı vekilince sunulan davacının tam ıslahı konulu ıslah dilekçesine cevabında özetle; davacının 14.11.2022 tarihli dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebini “atiye bıraktığını” ve davasını tam ıslah ettiğini, 21.11.2022 tarihinde verdiği ikinci dava dilekçesinde ise (i) Genel kurul ve yönetim kurulunda davacı şirketin tek başına işlem yapılmasına izin verilmesi veya esas sözleşmenin değiştirilmesi talep etiğini, davacı tarafın, maddi ve manevi tazminat taleplerini muvafakatleri olmaksızın atiye bıraktığını beyanla, davasını tamamen ıslah ederek, herhangi bir eda hükmü verilmesi sonucunu doğuracak talebi kalmaksızın davasını sadece bir esas sözleşme değişikliği davasına dönüştürüldüğünü, bu çerçevede, davacı 100.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminat talebini ıslah dilekçesinde başka hiçbir talebe dönüştürmemiş olduğundan Yargıtay’ın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/1232 E., 2019/2433 K. Sayılı 29.05.2019 tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/7333 E., 2018/1019 K. Sayılı 15.02.2018 tarihli, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/29974 E., 2017/11141 K. Sayılı 14.11.2017 tarihli kararlarında da isabetle işaret edildiği üzere, müddeabbihin daraltılması ıslah kapsamında olmayıp feragat hükmünde olduğunu, bu çerçevede, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin davanın tefriki ile doğrudan reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacıların hukuki dayanaktan yoksun dava talebinin öncelikle usule ilişkin itirazları nedeniyle reddine, davacının davasının ve taleplerinin müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı tarafın ilk dava dilekçesi ile davalı şitketin eylemlerinden kaynaklı olarak yapılamadığı belirtilen Genel Kurul’un gerçekleştirilebilmesi için hakimin müdahalesi talebi ile davacı şirketin organsız kalarak faaliyetlerini gerçekleştirememesine sebep olduğu iddia olunan davalı şirketten şimdilik öngörülen 100.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000 TL manevi tazminat talep talep ettiği, davacı vekili tarafından sunulan davanın tam ıslahı konulu ıslah dilekçesi ile; davacı şirketin ticari faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi adına, Esas Sözleşmenin madde 7, madde 7.a.1, 7.a.2, madde 8, madde 9.2, düzenlemeleri ile davalı şirkete tanınan ve davalı şirketin inisiyatifine bağlanan oy ve katılım hakkının ihracına, bu yönde … 6. Noterliği’nin 06.03.2018 tarih ve 9685 sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı ile … 6. Noterliği’nin 15.03.2018 tarih ve 10977 sayı ile onaylı Yönetim Kurulu Kararı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 23.03.2018 tarih, 9543 sayı ve 558, 559, 560 numaralı sayfalarında yayımlan esas sözleşmedeki hükümlerinin değiştirilmesine veyahut iptaline, aksi halde davacı şirketin bir sonraki Genel Kuruluna kadar münferiden imza yetkilisi …’in tayinine, aksi durumda TTK hükümleri ile ilgili mevzuat gereğince duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dilekçesi ve tam ıslah sonrası sunulan dava dilekçelerindeki taleplerin yerinde olup olmadığı, tam ıslah ile ilk dava dilekçesinde talep edilen taleplerin daraltılması sonucunun doğup doğmadığı, esas sözleşme değişikliğine ve akabindeki terditli taleplere ilişkin mahkemeden talep olunan hususların mahkememizce verilecek karar ile karşılanıp karşılanmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasının bir suretinin dosyamız içine celp edildiği , davanın taraflar arasında yapılan sözleşme gereğinin ifa edilmemesi nedeniyle açılan hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara ait ticaret sicil dosyalarının birer suretleri dosyamız içine celp edilmiştir.
Tam ıslah konulu dava dilekçesi doğrultusunda, ıslah dilekçesindeki taleplere göre mahkememizce değerlendirme yapılmış olup, ıslah dilekçesi ile esas sözleşmedeki hükümlerinin değiştirilmesi veya iptali, aksi halde davacı şirketin bir sonraki Genel Kuruluna kadar münferiden imza yetkilisi …’in tayinine, aksi durumda TTK hükümleri ile ilgili mevzuat gereğince duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilmesi talep edilmiş olmakla;
TTK 408./2 Maddesinde sayılan genel kurulun görevleri ve devredilemez yetkileri arasında esas sözleşmenin değiştirilmesi de yer almakta olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek esas sözleşmenin değiştirilmesine yönelik karar alması uygun olmayacağından, davacı tarafın ıslah dilekçesindeki bu talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının diğer talepleri olan bir sonraki Genel Kuruluna kadar münferiden imza yetkilisi …’in tayini, aksi durumda TTK hükümleri ile ilgili mevzuat gereğince duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verilmesine yönelik taleplerinin de bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir, zira mahkememizce bu yönde doğrudan bir karar verilmesi yine şirket işleyişine müdahale şeklinde olacak olup, mahkememizin genel kurul yerine geçerek karar alması sonucunu doğuracağından, netice olarak açıklanan gerekçeler ile ıslah ile ileri sürülen taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza