Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/513 E. 2022/909 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/513 Esas
KARAR NO :2022/909

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2022
KARAR TARİHİ:26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 28/01/2020 sözleşme tarihli 01/03/2020 tedarik başlangıç tarihi 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkil tedarik şirketinin davalıya elektrik satışı yapacağını davalının da kullanım miktarına göre müvekkil şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, buna göre müvekkil şirket tarafından hukuka uygun olarak fatura keşide edilip gönderilmesine rağmen, vade tarihinde bir takım faturaların davalı abone tarafından gereği gibi ifa edilmediğini, davalı abonenin sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranmak suretiyle keşide edilmiş olan tüketim faturalarını sürekli bir şekilde zamanında ve gereği gibi ifa etmeyerek sözleşme ihlali gerçekleştirdiğini, davalının bu tutumu nedeniyle bir takım tüketim faturalarının ödenmemesi sebebiyle dava dışı İstanbul Abonelik Sözleşmeleri … esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, anılan faturaların ödenmesi sebebiyle Merkezi Takip Sistemi (İstanbul) … esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, ödeme yükümlülüğü bulunan davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini, başvurulan arabuluculuk sürecinde de olumlu sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı tarafından, icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, alacağın likit olması nedeniyle %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraflara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının elektrik tedarikçisi olup müvekkil şirkete elektrik tedarik ettiğini, işbu icra takibi dayanağının da elektrik tedarik hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı iddiasından kaynaklı olduğundan müvekkilin nihai tüketici konumunda olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan dava konusu Elektrik Enerjisi satış Sözleşmesi genel işlem koşulları hazırlandığın haksız şartlar taşıyan ve sadece tek tarafı koruyan bir sözleşme niteliğinde olup tüketici olan müvekkilin aleyhine yer alan hükümler hakkında müvekkilinin aydınlatılmamış ve müzakere edilerek değişiklik yapma hakkı kendisine tanınmadığını, bu nedenle tek taraflı haksız cezai şartlar içeren sözleşme maddelerinin hükümsüz olacağından bu sözleşmeye dayanarak kötü niyetli davacı taleplerinin korunmaması gerektiğini, müvekkilin sözleşmeyi akdederken sadece indirimli elektrik satın alacağını ve taahhüt süresi içerisinde sözleşmeyi haksız yere feshetmeyeceğini, feshederse indirimlerinin geri isteneceğini bilmekte olduğunu, sözleşme incelendiğinde müvekkilin fesih yetkisinin neredeyse hiç tanınmadığını, bu durumun bile sözleşmenin matbu olarak hazırlandığının göstergesi olduğunu, dolayısıyla sözleşmenin haksız şartlar içeren bu maddelerinin geçersiz sayılması gerektiğini, cezai şart uygulamasının dürüstlük kuralına ve hakkaniyete aykırı olup indirim yapılması gerektiğini, müvekkilin 2 yıllık fatura ortalamasının yaklaşık 6-8 bin TL arası olmasına rağmen davacının diğer tüm faturalardan fahiş oranda yüksek olan son fatura tutarının (16.476,88 TL) esas alınarak cezai şart faturası düzenlemesi ve sözleşmenin bitimine 1ay kala bu işlemleri yapmasının hukuken korunmaması gerektiğini, davacının icra takibi ile istemiş olduğu faiz oranının hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın öncelikli olarak usulden reddini, esasa ilişkin beyanlar değerlendirilerek davanın esastan reddi ile takibin iptaline ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunulmuştur.
HMK 6.maddesine göre, genel yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK 10.maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olacağı düzenlenmiştir. HMK 17.maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklindeki düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, mahkememiz dosyasındaki mevcut kayıtlara göre, taraflar arasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin bir yetki anlaşmasının da mevcut olmadığı, genel yetki kuralının geçerli olacağı, davalı şirketin yerleşim yerinin dava tarihi itibariyle ” …” olduğu, HMK 6.Maddesine göre mahkememizin yetkili mahkemelerden olmadığı, buna göre de, davaya bakma yetkisinin mahkememizde değil, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve süresi içerisinde davalı tarafça yapılan yetki itirazı yerinde görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yetkisizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili (e duruşma) ile davalı vekilinin yüzüne(e duruşma) karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı 26/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır