Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/501 E. 2023/286 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/501 Esas
KARAR NO :2023/286

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/02/2017
KARAR TARİHİ:04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’nun … ilinde Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir hizmeti verdiğini, müvekkilinin davalı … A.Ş ile 04.04.2016 – 04.04.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, müvekkilin çalışanı tarafından yapılan bir mesleki hata nedeniyle Eylül 2016 ayında riziko gerçekleştiğini ve meydana gelen hasarın tazmini için davalı … nezdinde yapılan bütün iyi niyetli girişimlerin eylemin mesleki hata sayılamayacağı gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkili ile dava dışı ….Ltd.Şti. süresi dolmuş olan SMMM hizmetleri sözleşmesini 05.01.2016 tarihinde bir yıl süre ile yenilediklerini, söz konusu SMMM hizmetleri sözleşmesi uyarınca müvekkilinin, dava dışı ….Ltd.Şti.’nin dairesine karşı sorumlu olduğu muhtelif birimleri müşterisi adına yerine getirmekte ve tarih ve tahakkuk eden vergiyi ve ödeme zamanını müşterisine bildirdiğini, dava dışı ….Ltd.Şti.nin … Kamu Hastaneler Birliği tarafından ihalesine çıkılan muhtelif tıbbi malzemenin tedariki için ihaleye katılmak üzere başvuru yaptığını, şartname uyarınca 38.000,00 TL teminatı ilgili kamu kurumunun hesabına yatırdığını, dava dışı ….Ltd.Şti.’nun müvekkilin yapmış olduğu bildirime güvenerek vergi borcu bulunmadığından 27.09.2016 tarihinde yapılan ihaleye katıldığını ve en iyi teklif veren firma olduğundan ihaleyi aldığını, bununla beraber … Kamu Hastaneler Birliğinin yapmış olduğu inceleme neticesinde dava dışı ….Ltd.Şti.’nin Ağustos 2016 dönemine ait muhtasar vergisi borcu bulunduğundan bahisle şirketin ihale dışı bırakıldığını ve yatırılmış olan 38.000,00 TL tutarındaki teminatın hazineye irat kaydedildiğini, söz konusu durumun müvekkiline bildirilmesi üzerine muhasebe bürosunda yapılan inceleme neticesinde Ağustos 2016 dönemine ait ödenmemiş muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişinin dava dışı ….Ltd.Şti.’ne gönderilmediğinin tespit edildiği ve söz konusu tahakkuk fişinin müşteriye 30.08.2016 tarihli e-posta ekinde bildirildiğini, dava dışı ….Ltd.Şti. Tarafından hazineye irat kaydedilen tutarın ödenmesi amacıyla 12.01.2017 tarihinde müvekkiline ihtarname gönderildiğini, rizikonun gerçekleşmesi üzerine müvekkilinin söz konusu hasarı davalı … şirketine ihbar ettiğini, kendi müşteri ile uzun yıllardır devam eden ticari ilişkinin zedelenmemesi için hasar miktarı olan 38.000,00 TL’yi dava dışı ….Ltd.Şti.’ne ödediğini, zararın tazmin talebinin reddedildiğini, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile muafiyet miktarı düşüldükten sonra kalan 37.150,00 TL’nin hasarın ihbar tariri olan 13.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak davacı tarafa ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı … vekili cevabında özetle; Davacı …’nun, müvekkili şirket nezdinde 3303 – 924 numaralı ve 04.04.2016 – 2017 vadeli Serbest Muhasebeci/Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu taleplerin ve sigortacının yazılı onayı alınmaksızın zarar görenin talebinin karşılanması Serbest Muhasebeci/Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminat kapsamı dışında kaldığını, müvekkili sigortacının, bilgisi ve onayı dışında yapılan ödeme nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, huzurdaki davanın haksız ve dayanaksız olduğunu,açıklanan nedenlerle ;öncelikle müvekkili şirketin dava konusu hadiseye ilişkin poliçe teminatı kapsamında sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, her koşulda yapılan itirazlarkapsamında inceleme yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, sigorta poliçesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Davacı taraf ile davalı … arasında imzalan “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi” kapsamında, Davacının uğradığı zararı davalı … şirketinden talep edip edemeyeceği, rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği, meydana gelen zararın poliçe teminat kapsamında bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizin … esasına kaydı yapılan dosyada yargılama yapılmış, Mahkememizce, hasar dosyası getirtilmiş, poliçe ve taraf delilleri toplanmış, iddia ve savunmanın toplanan deliller, üzerinde bilirkişi incelenmesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın, dava dışı …. Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti.’ nin mükellefi olduğu muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişinin, dava dışı … şirketine zamanında gönderilmediği, bu nedenle dava dışı şirketin katılmış olduğu kamu ihalesinde verdiği 38.000,00-TL teminatın, gecikmiş vergi cezası nedeniyle hazineye irat kaydedildiğini, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesinin 05/01/2016 tarihinde bir yıl süre ile yenilendiğini, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu 11.maddesi uyarınca ihaleye katılan firmaların herhangi bir kamu borcu(vergi borcu, SGK borcu) bulunmadığını kabul ve taahhüt ettiklerini, beyana aykırı durumun oluşması halinde verilen teminatların hazineye irat kaydedildiğini, dava dışı şirketin 27/09/2016 tarihinde ihaleye katıldığını, davacı tarafça muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişinin dava dışı şirkete gönderilmediği, söz konusu tahakkuk fişinin 30/08/2016 tarihinde e-posta eki olarak gönderildiğini, dava dışı şirketin hazineye irat kaydedilen tutarın ödenmesi için davacıya 12/01/2017 tarihinde ihtarname göndererek söz konusu 38.000,00-TL’ nin 13/01/2017 tarihine kadar ödenmesini ihtar ettiğini, davacının da davalı … şirketine 13/01/2017 tarihinde rizikonun gerçekleştiğini ihbar ettiği ve akabinde 38.000,00-TL’ yi dava dışı Nipro şirketine ödediği, davalı … tarafından söz konusu hasarın muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleği dışında kaldığı, verginin ödenmesinin vergi mükellefinin sorumluluğunda bulunduğu, mesleki faaliyet dışında kalan işlemlerin poliçe kapsamında değerlendirilmeyeceğinin bildirdiği, … Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasından gelen yazıda, mali müşavir elektronik ortamda verdiği beyannameden sonra sistemden kendisine ödeme ile ilgili tahakkuk fişi verilir. Tahakkuk fişinde yazılı tutar bankadan ödenecek ise tahakkuk fişinin tarih ve numarası ile sisteme girilip ödeme yapılabilir. Dolayısıyla mükellefin ödeme yapabilmesi için tahakkuk fişinin mükellefe verilmesi gerekir. Mükellef vergi dairesine bizzat giderse tahakkuk fişi olmadan sorgulama yaptırarak borcunu öğrenebilir şeklinde bilgi verildiği, dolayısıyla mükellefin ödeme yapabilmesi için tahakkuk fişinin mükellefe verilmesi gerektiği bu konunun SMMM’ nin görev tanımı içinde tahakkuk eden verginin mükellefe bildirilmesininde bulunduğu, davacı yanın muafiyet miktarı düşüldükten sonra kalan 37.150,00-TL tutarlı zararın sigorta poliçesi kapsamında davalıdan istenebileceği görüş ve kanaati bildirilmiş, toplanan deliller, dosya kapsamı, somut olaya ve denetime uygun bulunarak itibar edilen bilirkişi raporuna göre, davacının dava dışı şirketin muhtasar vergisi tarh ve tahakkuk fişini zamanında göndermemesi nedeniyle, dava dışı şirketin katıldığı kamu ihalesinde verdiği teminatın vergi cezasına dayalı olarak hazineye irat kaydedildiği, akabinde davacıya ihtarname göndererek uğradığı zararın tazmini talep ettiği, davacının rizikonun gerçekleştiğini davalı … şirketine ihbar ettiği, davalı tarafın davacının talebini mesleki bir faaliyet olmaması nedeniyle reddettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda zararı doğuran olayın mesleki faaliyet kapsamında olduğunun tespit edildiği, rizikonun sigorta poliçesi kapsamında olmadığının ispatının davalı tarafta olmasına rağmen bu hususun ispatlanamadığı, davacı tarafın rizikonun gerçekleştiğinin öğrenilmesinden hemen sonra ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşıldığından, sigorta poliçesi genel şartları B.5 maddesine göre sigortacı en geç 30 gün içerisinde sigortalıya ödeme yapmasının gerektiği belirlendiğinden, sigorta şirketine 17/01/2017 tarihinde talep bulunulduğu, hasar dosyası kayıtlarında anlaşılması nedeniyle, 17/01/2017 tarihinden 30 gün sonrası olan 17/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, davacının 37.150,00-TL alacağını davalı taraftan tahsil edebileceği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davalı vekilince istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 07/04/2022 tarih, 2019/1958 esas, 2022/453 karar sayılı kararı ile ..” Davalı gerek kök rapora gerekse ek rapora karşı itiraz etmiş, mali müşavir bilirkişi yanında sigortacılık konusunda uzman bir bilirkişinin de katılımı ile savunma ve itiraz sebeplerinin karşılanması için rapor alınması talebinde bulunmuştur. Mahkemece atanan bilirkişinin uzmanlık alanının sigortacılık olmayıp, bağımsız denetçi – mali müşavir olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından uyuşmazlık kapsamında yalnızca somut olayda muhasebeci- mali müşavirlerin görevleri kapsamında değerlendirme yapılarak rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Oysa davalı … tarafından, dava konusu zararın davacı sigortalı tarafından davalı sigortalının yazılı onayı alınmaksızın karşılanması ve ödenmesi halinde poliçe özel ve genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kalacağı yönündeki savunmaları karşılanmamış, bu savunma sebebi yönünden bilirkişi raporlarında bir değerlendirme yapılmadığı gibi, gerekçeli kararda da tartışılmamıştır. Buna göre davalının savunma sebepleri ve zararın poliçe özel ve genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kalıp kalmadığı yönünde, uyuşmazlığın özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği de dikkate alındığında, sigorta alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerekirken, sigorta konusunda uzmanlığı bulunmadığı anlaşılan bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Buna göre ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde uzmanlık alanı olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda sonuca gitmesi ve davalının savunma sebeplerinin karşılanmamış olması …” gerekçe gösterilerek mahkememiz kararın HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma sonrasında mahkememizin 2022/501 esasına kaydı yapılan dosyada mahkememizce dosyanın sigortacı bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamında ve bozma ilamı doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 04/01/2023 tarihli raporda özetle; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme neticesinde dava konusu somut olayda, davacının talebinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı ve davalı şirketin zarardan sorumlu olmayacağı kanaatini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının mesleki hatasının poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı, davalı şirketin onayını almaksızın mükellefinin zararını ödediği, onay alınmaksızın yapılan ödemelerin poliçe teminatı dışında olup olmadığı iddiasından kaynaklanmaktadır.
T.T.K. 1446, Maddesi “(1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir. (2) Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir. (3) Sigortacı rizikonun gerçekleştiğini daha önce fiilen öğrenmişse, ikinci fıkra hükmünden yararlanamaz.” Amir hükmü kapsamında davacının geç bildirimi zararın artmasına sebebiyet vermediği değerlendirilmektedir.
Mesleki sorumluluk sigortası, sigortalının mesleki faaliyetini yürütürken sebep olduğu zararlardan doğan tazminatlar için sigorta koruması sağlayan bir sigorta türüdür. Mesleki sorumluluk sigortasında amaç, sigortalının üçüncü kişilere verdiği zararların ekonomik sonuçlarından sigortalıyı korumak ve üçüncü kişilerin zararlarının siğorta şirketi tarafından karşılanmasını sağlamaktır.
Poliçede TANIMLAR başlığı altında ” iş bu poliçede aşağıda tanımı yapılan kelimeler özel anlama sahip olup, bu terimlerin yer aldığı diğer metinlerde de bu özel anlamlar geçerli olacaktır” şeklinde belirtilmesinden sonra tanımlar başlığı altında tanımlanan TAZMİNAT “… sigortalmın sigorta ettirenin onayı ile sigortacı tarafından sulh anlaşması sonucu ödenmesi gereken miktarlar demektir. Resmi kurumların uyguladığı idari ve vergi cezalarıiçin cezanın kaldırılması yönündeher türlü gerekli koruma ve kurtarma önlemleri alınmalı ancak bunun faydasız kalacağı durumlarda erken ödeme indirimleri dikkate alınarak muafiyet düşüldükten sonra tazminat ödenecektir” şeklinde tanımlarımıştır. ZARAR tanımı başlığı aitında “sigortalının hizmet verdiği müşterilerinin ödemek zarunda kaldığı idari para cezası, vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı dahil olma üzere tazminat ve savunma Maşrafları demektir.” 3. ŞAHIS TANIMI “herhangi bir tüzel kişi, gerçek kişi, mükellef ya da kamu kuruluşu demektir.” Şeklinde tanımlanmıştır.
Poliçede İSTİSNALAR başlığı altında;
SÖZLEŞME SORUMLULUĞU başlığı altında ” aşağıdaki hususlardan ileri gelen veya bunlara dayanılan veya ilişkili olan durumlar,
a)Herhangi bir mesleki hizmeti yerine getirirket, hukuken gerekli ilgi, özen ve uzmanlık standartlarının ötesinde her hangi bir sözleşme gereği üstlenilen yükümlülük,
b)Herhangi bir garanti, teminat veya ürün garantisi
c) Özel sözleşmeler ile sorumluluk altına alınan tüm işler istisna edilmiştir.”
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ve Yeminli Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu’nun 1/b maddesinde ise ‘Sigortalının müteselsil sorumluluk gereği ödeyeceği SSK primi, vergi, vergi cezası, gecikme zammı ve gecikme faizini, poliçede yazılı limitler dahilinde temin eder.
Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “B.1. Rizikonun Gerçekleşmesi” maddesinde iki yıl olarak belirlenen süre, bu kloz kapsamındaki mesleki faaliyet için beş yıl olarak uygulanır. Ancak, taraflar daha uzun bir süre kararlaştırabilir.” Şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde dava konusu edilen zarar; genel ve özel şartlarda belirtilen ve mesleki faaliye sırasında 3, Şahıslara verilen idari para cezası, vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı dahil olma üzere tazminat ve savunma masrafları zararları kapsamında yer almamaktadır.
Ayrıca, davacının talep ettiği zararın poliçede tanımlanan doğrudan zararlardan olmayıp, mesleğini ifa sırasında yaptığı hata sonucu doğan dolaylı zarar olarak da tanımlanabileceği gibi yansıma sözleşmeden kaynaklı yansıma zararı olarak da tanımlanabilecektir.
Dolaylı zarar ve yansıma zararları poliçe teminatı kapsamında bulunmadığından teminat dışı olacaktır. Davacının talep ettiği zararın poliçe teminatı kapsamında bulunan zararlardan olmaması sebebiyle davalı şirketin zarar sorumluluğunun bulunmayacağı kanaatine varıldığı bilirkişi raporunda beyan edilmiş olup, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 634,43 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 454,53-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır