Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/498 E. 2023/592 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/498 Esas
KARAR NO:2023/592

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/05/2022
KARAR TARİHİ:10/07/2023

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/09/2022
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı firma arasında uzun yıllardır devam eden ticari ilişki kapsamında; müvekkili firmanın, davalının gerek genel merkezinde ve gerekse tüm Türkiye çapındaki mağazalarında temizlik hizmet sözleşmesi kapsamında hizmet sunmakta olup, bu kapsamda 15 yılı aşkındır hizmet sunduğunu, uzun yıllardır devam eden hizmet ilişkisi nedeni ile uzun yıllar önce yapılan hizmet sözleşmeleri tarafların karşılıklı iyi niyetleri çerçevesinde aynen korunmuş ancak her yıl fiyat revizyonları yapılarak devam edegeldiğini, bu kapsamda müvekkili şirketin 100’ü aşkın personeli ile davalı şirkete hizmet sunduğunu, taraflar arasındaki iyi niyet ve güven ilişkisi kapsamında devam eden hizmet sözleşmesi içerisinde davalı şirket, zaman zaman ödemelerinde aksamalar yaşamış ise de müvekkili şirket bu durumu tolere etmiş, bir kaç ay geriden gelen davalı şirketin ödemelerindeki bu aksaklıkları hizmet veren çalışan personellerine yansıtmadığını, ancak 2021 yılının Haziran aylarından itibaren giderek davalı şirketin aylık hak ediş ödemelerinde aksamaların miktarları artmaya başlamış ve nihayetinde 2021 yılı Ağustos ayından itibaren 2021 yılı sonuna kadar bu ödemeler iyiden iyiye artmaya ve müvekkili şirket yönünden artık katlanılmaz bir hale dönüşerek 2022 yılı Şubat ayı başı itibari ile artık hizmet ilişkisinin devam etmesi imkansız hale geldiğini, yaşanan bu olumsuz süreçler içerisinde müvekkili şirket yetkilileri tüm iyi niyet çerçevesi içerisinde müspet girişimlerde bulunmuş iseler de maalesef olumlu herhangi bir sonuç elde edilemediğini, müvekkili şirket, bu nedenle çok ciddi bir ekonomik sıkıntı içerisinde girmiş ve 100’ü aşkın davalı firma bünyesinde çalıştırdığı işçilerini maalesef işten çıkarmak zorunda kaldığını, çıkardığı işçilerin özlük hakları, tazminatları ve maaş alacaklarını da kendi imkanları ile varlıklarını satarak ödediğini, bu nedenle bazı işçileri ile de anlaşama yapamadığı için davalar ile uğraşmak zorunda kaldığını, davalı şirket ile yapılan sulh görüşmelerinin olumlu bir sonuç vermemesi nedeni ile davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ancak davalı tarafından hiç bir haklı ve hukuki gerekçe olmaksızın itiraz edildiğini, itiraz üzerine duran takibin devamı amacı ile kanun gereğince arabuluculuk yoluna gidilmiş ancak arabuluculuk sürecinde de tüm girişimlere ve iyi niyet göstergelerine rağmen maalesef olumlu sonuç alınamamış ve uzlaşmazlıkla sonuçlanmadığını, yaşanan bu süreçte müvekkili şirketin ciddi zararlara uğradığını, ekonomik göstergelerin çok hızlı bir şekilde değiştiği günümüz şartlarında, paranın alım gücünün de çok kısa vadelerde göstermiş olduğu ani değişimlerden de kaynaklı olarak, aslında zararın mevcut e-faturaların da çok çok üzerinde olmasına rağmen, alacağın tahsil edilememesi müvekkilini neredeyse iflasın eşiğine getirmiş durumda olduğunu belirterek davalı tarafın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin aynen devamına, ayrıca davalı itirazının kötü niyetli olması, zaman kazanmaya dönük ve alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağa işleyecek olan % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesinde iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge ve delil sunmadığını, müvekkili şirketin Türkiye’nin ilk yapı marketi olarak uzun süredir perakende sektöründe faaliyet göstermekte olup, davacıdan müvekkili şirketin mağazaları için temizlik hizmeti alındığını, davacıyla 01.01.2014 tarihinde imzalanan temizlik hizmetleri sözleşmesi kapsamında davalı müvekkilinin, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa, takibe konu tutarda herhangi bir borcu bulunmadığı için takibe itiraz edildiğini, davacıya, ondan alınan hizmete ilişkin tüm yasal hak edişler ödenmiş olup, davalı müvekkilinin davacıya takibe konu nam ve tutarda borcu bulunmadığını, yapılan ödemelerin tespiti için davacının banka hesap hareketlerinin celbini talep ettiklerini, davacının, işçilerini işten çıkarmak zorunda kaldığından, çıkardığı işçilerin özlük hakları, tazminatları ve maaş alacaklarını kendi imkanları ile varlıklarını satarak ödediğini, alacağını tahsil edemeyen davacının maddi ve manevi zararlarını saklı tutarak dava açtığını beyan ettiğini, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.maddesi gereğince; davacının bu sözleşme kapsamında istihdam ettiği personelin kanunlar ve uygulamalardan kaynaklanan her türlü ücret, fazla mesai, vergi, SSK primi, her türlü sosyal hak ve güvenceler gibi tüm özlük hakları işveren durumundaki davacı tarafından karşılanacağı, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu ve sair kanun ve mevzuat gereği personele ödenmesi gereken kıdem, ihbar vb. tazminatların sorumluluğunun davacıya ait olacağı ve …’in bu hususlarla ilgili sorululuğunun söz konusu olamayacağı açıkça düzenleme altına alındığını, bu nedenle davacının, davalı müvekkiline yüklemeye çalıştığı bu mali yükümlülükler davanın esasıyla ilgili olmadığı gibi, bu yükümlülüklerin en başından beri davacıya ait olup, davalı müvekkil … hiçbir tarihte bu yükümlülükleri hiçbir şekilde üstlenmediğini, davalı müvekkilinin sorumluluğunda olmayan bu hususların ticari uyuşmazlığın esası gibi ileri sürülmesine itirazlarının bulunduğunu, ticari ilişki sözleşmeye uygun devam etmekte iken, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, davacının bu kez de, itirazın iptali için mahkemenize başvurmuş olup, yukarıda yazılı nedenlerle davalı müvekkili şirketin kendilerine borcu bulunmadığını, taraf defterleri incelendiğinde bu durumun net olarak ortaya çıkacağını, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek öncelikle davacının dava dilekçesindeki eksikliğin giderilmesi için 1 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı firma arasında uzun yıllardır devam eden ticari ilişki kapsamında müvekkil firma davalının gerek genel merkezinde ve gerekse tüm Türkiye çapındaki mağazalardan temizlik hizmet sözleşmesi kapsamında hizmet sunmakta olduğunu, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi içerisinde davalı şirketin zaman zaman ödemelerinde aksamalar yaşamış ise de müvekkil şirketin bu durumu tolere ettiğini, bir kaç ay geriden gelen davalı şirketin ödemelerindeki bu eksiklikleri hizmet veren çalışan personellerine yansıtmadığını, ancak 2021 yılının Haziran aylarından itibaren giderek davalı şirketin aylık hak ediş ödemelerinde aksamaların miktarları artmaya başladığını, nihayetinde 2021 yılı Ağustos ayından itibaren 2021 yılı sonuna kadar bu ödemelerin iyiden iyiye artmaya ve müvekkil şirket yönünden katlanılmaz bir hale dönüşerek 2022 yılı Şubat ayı başı itibari ile artık hizmet ilişkisinin devam etmesi imkansız hale geldiğini, müvekkil şirketin bu nedenle çok ciddi ekonomik sıkıntı yaşadığını, 100ü aşkın davalı firma bünyesinde çalıştırdığı işçilerini maalesef işten çıkarmak zorunda kaldığını, çıkardığı işçilerim özlük hakları tazminatları ve maaş alacaklarını da kendi imkanları ile varlıklarını satarak ödediğini, bu nedenle bazı işçilerle anlaşma yapamadığını, sulh görüşmelerinin olumlu bir sonuç vermemesi nedeni ile davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, açıklanan bu nedenlerle; davalı – borçlu tarafın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazının iptalini ve takibin aynen devamını, davalı-borçlunun itirazının kötü niyetli olması, zaman kazanmaya dönük ve alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağa işleyecek olan %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasaların emredici hükme gereği davacının dava dilekçesinde iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge ve delil sunmadığını, davacıyla imzalanan 01/01/2014 tarihinde imzalanan temizlik hizmet sözleşmesi kapsamında dvalı müvekkilin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa, takibe konu tutarda herhangi bir borcu bulunmadığını, ticari ilişki sözleşmeye uygun devam etmekte iken davacı tarafından 36. İcra Müdürlüğünün …Esas ayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, açıklanan bu nedenlerle; öncelikle davacının dava dilekçesindeki eksikliğin giderilmesi için 1 haftalık kesin süre verilmesini, bu süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasını, davacının davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu alacağa esas olan taraflar arasındaki temizlik hizmeti sözleşmesi dolayısıyla davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşıldı.
…. ATM’nin … esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görüldü.
…. ATM’nin … esas sayılı dosyasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına konu alacağa esas olan taraflar arasındaki temizlik hizmeti sözleşmesi dolayısıyla davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizin 05/12/2022 tarihli celse ara kararı ile tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, aralarındaki sözleşme ve bu kapsamda düzenlenen faturalar ve yapılan ödemeler olup olmadığı denetlenerek, asıl ve birleşen dosyalara konu icra dosyalarında takip talebinde belirtilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Davacı defterlerinde Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu,
Taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı, Davacının Takip tarihi (09.02.2022) itibari ile 6.109.009,93 TL Davalı taraftan Alacaklı olduğu,
Taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı, Davacının Cari Hesabın en son işlem gördüğü 01.06.2022 tarihi itibari ile 6.671.271,01 TL Davalı taraftan Alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizin 27/03/2023 tarihli celse ara kararı uyarınca
-Davalı tarafın defterlerin incelenmesine yönelik olarak ihtarat içerir bildirim yapılmamış olduğundan davalı defterlerinin incelenmesine yönelik olarak ve davacı vekililinin itirazları doğrultusunda asıl ve birleşen dosyalar yönünden icra takiplerinde talep edilebilecek miktarlar ayrı ayrı belirtilmek ve işlemiş faiz talepleri yönünden de talep edilebilir olup olmadıklarına ilişkin değerlendirme ve talep edilebilir olmaları halinde işlemiş faiz yönünden de hesaplama yapılmak üzere daha önce rapor sunan bilirkişi … aracılığıyla MAHKEMEMİZ DURUŞMA SALONUNDA 14/04/2023 GÜNÜ SAAT 14:30’DA BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPILMASINA,
-Davalı vekiline davalı şirketin 2018,2019,2020,2021,2022 yılları ticari defterler açılış ve kapanış noter tasdik bilgileri, e-deftere tabi ise yevmiye defteri ilk ve son beratı, defteri kebir ilk beratı, envanter defteri noter tasdik bilgileri, davacı şirket ile olan 2018,2019,2020,2021,2022 yıllarına kapsayan dava konusu cari hesap kayıtları, cari hesapta yer alan kayıtların dayanağı belgelerin (fatura, ödeme belgesi, dekont) imzalı, kaşeli suretleri ve yevmiye kayıt suretlerinin inceleme günü olan 14/04/2023 günü saat 14:30’da mahkememiz duruşma salonunda hazır edilmesi hususunda HMK 222 madde uyarınca ihtarına, BELİRLENEN İNCELEME GÜNÜNDE İSTENİLEN DEFTER VE BELGELERİN SUNULMAMASI HALİNDE MEVCUT DOSYA KAPSAMINA GÖRE YARGILAMAYA DEVAM OLUNACAĞININ ihtarına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda;
12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/498 Esas dava dosyası Açısından;
Taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı, Davacının İlk Takip tarihi (09.02.2022) itibari ile 6.109.009,93 TL Davalı taraftan Alacaklı olduğu,
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas dava dosyası Açısından;
Taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı, Davacının İkinci Takip tarihi (16.08.2022) itibari ile 578.534,14 TL Davalı taraftan Alacaklı olduğu, belirlenmiştir.
Davalı vekili 12/06/2023 tarihli dilekçesi ile dosyaya sunmuş oldukları müvekkili tarafından düzenlenen … 6. Noterliği’nin 23/02/2022 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamenin süresinin 31.03.2023 tarihinde sona erdiğini, şirket yetkilileri tarafından yeni vekaletname henüz düzenlenmemiş olduğundan ve yetkileri sona erdiğinden duruşmaya katılamadıklarını, bu sebeple mazeret dilekçelerinin kabulü ile kendilerine yeni vekaletnameyi sunmaları için süre verilmesini, bu nedenle duruşma gününün bir kereye mahsus olmak üzere başka bir tarihe verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/06/2023 tarihli celse ara kararı uyarınca davalı vekiline yeni vekaletnamesini sunması için bir sonraki celseye kadar kesin süre verildiği ve bu hususta kendisine ihtarlı tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin davalıya tebliği üzerine, davalı vekili olarak Av. …’nin vekaletname ile birlikte cevap dilekçesi sunduğu, 1 ve 2 nolu celseye aynı vekalette yer alan diğer vekilinin ve yetkili vekilin katıldığı, HMK 222 madde gereği defterlerin inceleme gününde sunulması için davalı vekiline tebligat çıkarıldığı, inceleme gününde davalı defterlerinin sunulmadığı, davalı vekilinin 4 nolu celse öncesinde vekaletnamesinin süresinin 31/03/2023 tarihinde dolduğunu belirterek yeni vekaletname için süre talep ettiği, sonrasında verilen süreye rağmen yeni vekaletnamenin sunulmadığı, yapılan inceleme sonrasında düzenlenen bilirkişi ek raporunun da davalı yönünden davalı şirketin kendisine tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememizdeki davalı şirketin taraf olduğu dosyaların hepsinde aynı şekilde hareket ettiği, süresi dolan vekaletname yerine yenisini sunmadığı görülmekle uyaptaki davalı vekili olan kaydının silinmesine karar verilmiştir..
Netice olarak tüm dosya kapsamına göre mahkememizce yapılan yargılama sonucuna göre; taraflar arasında temizlik hizmeti verilmesine dair sözleşme bulunduğu, davalı vekilinin vekaletnamesinin geçerli olduğu tarih itibari ile yapılan ihtaratlı tebligata rağmen ek rapor incelemesinde davalı taraf ticari defterlerinin sunulmadığı, bilirkişi tarafından incelenen davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğunun tespit edildiği ve asıl ve birleşen dosyalar yönünden davacı tarafın alacaklı olduğu miktarların ayrı ayrı tespit edildiği, mahkememizce alınan ek raporun asıl alacak hesabı yönünden hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve icra dosyalarında talep edilmesi gereken asıl alacak miktarlarının asıl dosya yönünden 6.109.009,93 TL, birleşen dosya yönünden ise 578.534,14 TL olması gerektiği, takip öncesi temerrüte düşürülmeyen davalıdan icra takibinde istenilen işlemiş faz talebinin reddinin gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde asıl ve birleşen davalar yönünden kısmen kabul kararları verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden
a-Davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 6.109.009,93 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullar ile devamına,
b-Belirlenen 6.109.009,93 TL TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.221.801,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Takip öncesi davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden, icra takibinde fazla talep edilmiş olan işlemiş faiz talebinin reddine,
2-Birleşen … ATM … esas sayılı dosya yönünden
a-Davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 578.534,14 TL asıl alacak üzerinden aynı koşullar ile devamına,
b-Belirlenen 578.534,14 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 115.706,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Mükerrer talep edilmiş olan fazlaya ilişkin asıl alacak ile takip öncesi davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden, icra takibinde fazla talep edilmiş olan işlemiş faiz talebinin reddine,
3-Asıl dosya yönünden;
a-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 417.306,46 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 75.556,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 341.750,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
c-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 117,00 TL, bilirkişi ücreti 5.500,00 TL olmak üzere toplam 5.617,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 97,65) 5.485,00 TL yargılama gideri ve 75.556,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 81.041,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 299.090,10 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 18.538,01 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
4-Birleşen dosya yönünden;
a-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 39.519,66 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 25.616,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.902,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
c-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 27,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 38,56) 10,41 TL yargılama gideri ve 25.616,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 25.627,19 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 81.638,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 119.361,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/07/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza