Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/480 E. 2023/319 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/480 Esas
KARAR NO :2023/319

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/05/2022
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Hasar tarihinde müvekkili adına kayıtlı olan… plakalı … markalı araç ile 17.06.2019 tarihinde pert olduğu, müvekkilinin sigorta şirketine müraacat ederek pert olan aracın kasko bedelinin kendisine ödenmesini talep etmiş, ancak sigorta şirketinin müvekkilinin talebini reddettiği, davalı aleyhine Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 03.09.2019 tarih – 2019E-78110 başvurusu ve 27.11.2019 tarih – K-2019/86818 kararı ile 03.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 68.804,30 TL nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verildiği, verilen kararın Yargıtayın 4. Hukuk Dairesi 2021/4675 E ve 2021/7844 K sayılı ilamı ile 01.11.2021 tarihinde düzeltilerek onandığı, …. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… Esas Sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığı, müvekkilinin alacağının bir kısmı 17.12.2021 tarihinde 81.820,36 TL ve 23.12.2021 tarihinde 15.031,57 – TL olarak ödendiği, ancak, günümüz şartlarında müvekkilinin o dönem ki aracının en düşük fiyatının 339.500,00TL olduğu, şayet o dönem müvekkilinin zararı ödenmiş olsaydı, şimdiki aşkın zararı meydana gelmeyeceğini, müvekkilinin alacağına işletilen faizin bugün ki zararını karşılamadığından BK 105’e dayanan bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, Yargıtayın 11 Hukuk Dairesinin 25.10.1999 gün ve 1999/5728 Esas ve 1999/8318 Karar sayılı ilamında ve Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 25.10.1999 gün ve 1998/4253 Esas ve 1999/8246 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 24.10.1999 gün 1999/3432 Esas ve 1999/8271 ve aynı dairenin 13.01.2003 gün 2002/7828 Esas, 2003/91 Karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere ‘Bu halde davacının tahsil ettiği tazminat ve dolayısıyla gerçek zararın tespitinin olanakları olduğunu, bu halde davacının tahsil ettiği tazminat ve temerrüt faizinin toplamının zararı karşılamadığını, işbu dava tarihine göre, davaya konu sigortalı aracın markasının, modelinin ve diğer özelliklerinin dikkate alınarak piyasadan temin edebileceği değer ile davacının ilk davada tahsil ettiği alacak ve temerrüt faizi toplama arasındaki farkın davacının gerçek munzam zararını oluşturacağı yargısına ulaşıldığını, bilirkişi marifetiyle müvekkilinin uğramış olduğu munzam zararı hesaplanarak davalıdan tahsilini, ek bir zarar olmaması adına alacağa bankaların uyguladığı en yüksek faizin işletilmesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, müvekkilinin hasarı nedeniyle yapılan geç ödeme nedeniyle alacağa işletilen faizin müvekkilinin günümüz zararını karşılamaması dolayısıyla uğramış olduğu belirterek, munzam zararının bilirkişi marifetiyle tespit edildiğinde davalıdan tahsil edilerek müvekkiline bankalara uygulanacak en yüksek mevduat faiziyle birlikte ödenmesini belirterek, yargılama, gider ve vekalet ücretinin tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası ile sigortalı olan… plakalı … marka … model aracın Taşoluk piknik alanı istikametinde seyir halindeyken yolun ortasında duran yabancı cisme (taş parçasına) aracını vurması neticesinde aracın altından yağ akmaya başladığını ve 17.06.2019 tarihinde aracın tek taraflı olarak pert olduğunu ve sigortalının aracında maddi hasar meydana geldiğini, bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve alacağın şimdilik belirli bir kesiminin dava edilmesi gerektiğini, Diğer bir söyleyişle, bir alacak hakkında daha fazla bir miktar için tam dava açma imkânı bulunmasına rağmen, alacağın bir kesimi için açılan davaya, kısmi dava denir (Yargıtay HGK 02.04.2003 gün ve 2003/4-260 Esas 271 K. sayılı ilamı; Pekcanıtez H./Atalay M./ Özekes M.; Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, s. 320; Kuru/Arslan/Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 22. Bası, s.286). Davacı tarafından kesin olarak belirlenmiş bir rakam mevcutken kısmı dava açılması kabul edilemez. Nitekim hukuk yarar bulunmadan kısmi dava açılmıştır. Bu nedenle, davanın reddi gerekmektedir. Davacı tarafın müvekkili şirkete göndermiş olduğu ihtarname ile talep ettiği tutarı açıkça belirtmiş olmasına rağmen kısmı dava açması hukuki yarar bulunmadığını belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; munzam zarar istemli alacak davasıdır.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip zaptı uyarınca; Sigorta Tahkim Komisyonu’ na müzekkere yazılarak, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 03.09.2019 tarih – 2019E-78110 ve 27.11.2019 tarih – K-2019/86818 sayılı kararı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … sayılı dosyası ve bu dosyaya kayıtlı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/4675 Esas 2021/7844 karar sayılı onama ilamı, …. İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak 2019/… esas sayılı dosya aslı ve davalı şirkete müzekkere yazılarak… plakalı … markalı aracın 17.06.2019 tarihli hasar nedeniyle davalı uhdesinde bulunan hasar dosyası dosyaya celp edilmiş ve taraflarca dosyaya ikmal edilen belgeler hep birlikte değerlendirilmiştir.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada dosyanın 1 kusur, 1 sigorta hukukundan anlayan aktüerya konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
27/02/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacı; Sigortalı Malik Sürücü …” nin kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak % 100 oranında kusurlu olduğu; üzerinde taş bulunan yolun Stabilize Orman Yolu olduğu, genel olumsuz yol şartlarının ani gelişen ve bertaraf edilemez bir olumsuzluk olmadığından 3. Kişinin Ağır Kusuru niteliğinde olmadığı; davacının; motorun sadece taşa çarpma sonucu yağ karter kapağının kırılmasının ötesinde; motorunun yağsız çalışmaya devam etmesi ile kaynaklanmış olan ve motor hasarının oluşmasında ve dolayısı ile TKK nun md.1448 “Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür” hükümleri ihlalinde asli ve tam kusurlu olarak %100 tam kusurlu olduğu, davacıya ait… plakalı aracın 02.07.2018 başlangıç, 02.07.2019 bitiş tarihli 39753890 nolu Genişletilmiş Kasko Poliçesi davalı … Sigorta AŞ tarafından düzenlendiği, kasko teminatı rayiç değer olarak belirlendiği, davacının maliki olduğu… plakalı araçta meydana gelen 17.06.2019 tarihinde hasar meydana geldiği, sigorta şirketi tarafından meydana gelen hasarın 2.657,68 TL kısmının ödendiği, davacı tarafından sigorta şirketi aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E.78110- K-2019/86818 sayılı dosyası ile başvuru sonucu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile “Başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 68.804,30 TL bakiye hasar tazminatının 03.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile başvuruda bulunulan sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin 29.291,02 TL hasar tazminatı talebinin reddine,” şeklinde hüküm kurulduğu, Uyuşmazlık Hakem Kararının Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 2021/4675 E 2021/7844 K sayılı 01.11.2021 ilamı ile vekalet ücreti bölümünde yapılan değişiklik ile düzeltilerek onama kararı verildiği, davacı tarafından 06.12.2019 tarihinde sigorta şirketi aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından icra takip dosyasına 17.12.2021 tarihinde 81.820,36 TL, 23.12.2021 tarihinde 15.031,57 TL ve 18.500,00 TL nakit teminat olmak üzere toplam 115.351,93 TL ödeme yapıldığı, icra Müdürlüğü tarafından 24.12.2021 tarihinde dosyanın infazen kapatılmasına karar verildiği, dosya içerisine sunulan belgelere göre… plakalı aracın pert araç olarak değerlendirildiğine dair, belge ve bilgi bulunmadığı, uyuşmazlık hakem heyeti kararı sonucunda aracın hasar tamir bedeli ödemesi olduğu kanaatine ulaşıldığı, davacının munzam zarar talebine ilişkin olarak, munzam zararın varlığı, şartları ve hukuki değerlendirmesinin sayın mahkemenin takdirinde olmak üzere Yargıtay içtihatlarında belirtilen soyut yöntem ile 03.09.2019 temerrüt tarihi ile icra dosyasına son ödeme tarihi olan 23.12.2021 tarihi arasında gecen sürede enflasyon verilerini gösterir TEFE oranları, banka vadeli mevzuat faiz oranları, döviz kurları, işçi ücretleri ve diğer yatırım araçları tespit edilerek 68.804,30 TL lik hasar tamir bedelinin ödeme tarihine göre değerine göre faizi aşan kısım olarak 33.060,52 TL hesaplandığı, Yargıtay içtihatlarına göre belirtilen somut yöntem ile zarar tespitine yönelik dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığı bu nedenle davacının iddia edilen zararının somut olarak hesaplanamadığı, dava konusu aracın pert araç olarak değerlendirilmediği, tamirinin mümkün olması nedeniyle aracın tamir bedelinin ödendiği, aracının tamir edilebildiği ve tamir edilmesinden sonra aracın kullanılmaya devam edileceği, dolayısıyla somut olarak davacının yeniden araç alım fiyatlarındaki artışlardan sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı kanaati varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 02/03/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aracında hasarın meydana geldiği tarih ile ödemenin yapıldığı tarih arasında paranın alım gücünün çok büyük miktarda düştüğünün aşikar olduğunu, ayrıca müvekkili kusurlu bulunsa dahi yargıtay onamasından da anlaşılacağı üzere kasko poliçesinin yapılmasındaki amacın da tam olarak kendi hatasından kaynaklanan zararların giderilmesi olduğunu, bu sebeple bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalardan munzam zararın soyut yöntemlerle tespiti kısmında belirtilen ortalamaya göre belirtilen 33.060,52 TL faizi aşan kısım olduğunun belirtildiğini, davalarını 13.060,52 TL artırarak toplam 33.060,52 TL nin davalıdan alınarak munzam zararlarının giderilmesini talep etmiştir.
Hasar tarihinde davacı adına kayıtlı olan… plakalı … markalı aracın 17.06.2019 tarihinde pert olması, davacının sigorta şirketine müraacat ederek pert olan aracın kasko bedelinin kendisine ödenmesi talep edilmiş ise de; Mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporu esas alındığında; davaya konu… plakalı aracın pert araç olarak değerlendirildiğine dair, belge ve bilgi bulunmadığı, uyuşmazlık hakem heyeti kararı sonucunda aracın hasar tamir bedeli ödemesi olduğu kanaatine ulaşıldığı, Yargıtay içtihatlarında belirtilen soyut yöntem ile 03.09.2019 temerrüt tarihi ile icra dosyasına son ödeme tarihi olan 23.12.2021 tarihi arasında gecen sürede enflasyon verilerini gösterir TEFE oranları, banka vadeli mevzuat faiz oranları, döviz kurları, işçi ücretleri ve diğer yatırım araçları tespit edilerek 68.804,30 TL lik hasar tamir bedelinin ödeme tarihine göre değerine göre faizi aşan kısım olarak 33.060,52 TL hesaplandığı, Yargıtay içtihatlarına göre belirtilen somut yöntem ile zarar tespitine yönelik dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığı bu nedenle davacının iddia edilen zararının somut olarak hesaplanamadığı, dava konusu aracın pert araç olarak değerlendirilmediği, tamirinin mümkün olması nedeniyle aracın tamir bedelinin ödendiği, aracının tamir edilebildiği ve tamir edilmesinden sonra aracın kullanılmaya devam edileceği, dolayısıyla somut olarak davacının yeniden araç alım fiyatlarındaki artışlardan sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının Davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kısım olan 161,65 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yüzüne karşı karar verildi. 13/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza