Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/471 E. 2022/744 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/471 Esas
KARAR NO:2022/744

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:13/09/2018
KARAR TARİHİ:18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın … şubesi ile davalı … ….Ltd.Şti. arasında genel kredi sözleşmesine istinaden müvekkili banka tarafından davalı … ….Ltd.Şti’ne kredi kullandırıldığını, davalı borçluların kredi geri ödemelerini düzenli olarak yapmadıklarından dolayı hesabın kat edilerek kredi borcunun ödenmesi için … 16. Noterliğinin 13.07.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamenin düzenlenerek davalılara gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle …. İcra müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluların borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçluların itirazlarının tümünün haksız olduğunu, borçluların kendilerine gönderilen ihtarnameye itiraz etmediklerini ancak icra takibi başlatıldığında böyle bir borcun olmadığını iddia ettiklerini, davalıların müvekkili bankanın alacağını geciktirmek maksadında olduklarını, açıklanan nedenlerle; borçluların …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, dosya alacağı nakit ve gayrinakit alacakların tahsili için takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … ve … … Pazarlama vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … ….Ltd. Şti.’nin yetkilisi olarak iddia edildiği gibi kredi sözleşmesi imzaladığını, ancak icra takibine konu alacak kadar bir borcunun bulunmadığını, kullandırılan krediye karşılık müvekkilinin yetkilisi olduğu diğer davalı şirketin müşterilerinden aldığı müşteri çeklerinin şirket tarafından davacı bankaya teslim edildiğini, davacıya verilen çekler ile meblağlarının tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağını, yine müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinin geçerli olmadığını, TBK 583 ve 584.maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediğini, açıklanan nedenlerle; haksız olarak ikame edilen iş bu davanın reddine, davacı aleyhine %20 tazminata karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … ….Ltd. Şti.’nden ayrıldığını, … ….Ltd. Şti.’nin müvekkili ortaklıktan ayrıldıktan sonra davacı banka ile yeniden genel kredi sözleşmesi imzaladığını, yeni imzalanan sözleşmelere istinaden 2017 ve 2018 yıllarında çekilen kredilerden müvekkili hakkında icra takibi yapılması ve alacağın müvekkilinden tahsil edilmeye çalışılmasının hukuki dayanağının olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili …’in 22 Nisan 2016 tarihinden sonra … ….Ltd. Şti. ile ilgili hiçbir ticari anlaşma, kullanılan kredi, alınan ve satılan ticari ürünlerde onayı ve imzasının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; ikame edilen davanın reddine, kötüniyetli davacının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacının GKS den kaynaklı davalıdan alacağı olup olmadığı varsa dava ve takip tarihi itibariyle miktarı ve alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 817.391,18 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, takip dayanağının asıl borçlu … … Paz, … ve … tarafından imzalı 27.05.2013 tarihli sözleşme yine borçlusu ….Ltd. ŞTi olan 500.000,00 TL bedelli … ve … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan 25.02.2014 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen 27/05/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde borçlusunun … … Pazarlama…Ltd.Şti, diğer davalılar … ve …’in müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefalet limitlerinin 350.000,00 şer TL olduğu, yine 25/02/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde borçlusunun … … Pazarlama…Ltd.Şti, diğer davalılar … ve …’in müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefalet limitlerinin bu kez 500.000,00 şer TL olduğu görülmüştür.
Dosya Mahkememizin 2018/814 esasına kaydedilmiş, yargılama esnasında davacı vekilince 23.01.2019 tarihli dilekçesi ile müteselsil kefillerden … yönünden davadan feragat ettiğini beyan ettiği, Mahkememizin 06/05/2019 tarih, 2018/814 esas,2019/414 karar sayılı kararı ile ” Feragat HMK 307 maddesinde “…davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde tarif edilmiş olup, feragat ile davacı talep sonucundan vazgeçtiğinden, 6098 sayılı TBK’nun 162 maddesinde belirlenen “…birden çok borçludan her biri alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse müteselsil borçluluk doğar” hükmü uyarınca davalılardan … borcun müteselsil kefili olup …’da aynı şekilde aynı kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun müteselsil kefili olduğundan ve 6098 sayılı TBK’nun 166.maddesindeki “…borçlulardan biri ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, doğan maddi sonuçtan diğer davalılar da yararlanır.Davacı tarafça sunulan 23.01.2019 tarihli … yönündeki feragat dilekçesinde açıkça ifa veya takastan bahsetmemiş olmasına rağmen diğer davalıların bu feragatten madde 6098 sayılı TBK’nun 166/1 uyarınca yararlanmaları gerektiği, keza 166/2.fıkrasındaki “borçlulardan biri alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin el verdiği ölçüde yararlanabilirler” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında davacı tarafça borcu ne şekilde … yönünden sonlandığına ilişkin açıklama yapılmaksızın doğrudan feragat edildiği, yani koşulsuz bir feragatte bulunulduğu, bu nedenle de diğer borçlular yönünden bu madde hükmü uyarınca da yine …’e yönelik feragatten yararlanacaklarına, nitekim Yargıtay 11. H.D 31.10.2006 tarih 2005/9944 esas, 2006/10090 karar sayılı ilamı da mahkememiz görüşünü destekler nitelikte olup..” gerekçesi ile davacının davasının … yönünden feragat nedeniyle, diğer borçlular yönünden de esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince mahkememiz kararı istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 21/04/2022 tarih, 2019/2335 esas, 2022/501 kararı ile “Somut olayda, davacı banka, davaya dayanak icra takibinde davalı asıl kredi borçlusu davalı şirkete kullandırdığı kredi borcu nedeniyle toplam 817.391,18 TL alacağının asıl kredi borçlusu şirket ve kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzalayan diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine göre davalılar arasında teselsül söz konusu olmakla, davacı yan vekilinin müteselsil borçlulardan biri hakkındaki davadan feragat etmiş olmasının, TBK’nın 166 vd. maddeleri çerçevesinde diğer müteselsil borçlu davalılara da sirayet edip etmeyeceği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davadan feragatin diğer borçlulara sirayeti hususunun TBK’nın 166 ve devamı maddelerine göre belirlenmesi gerekmekte olup, anılan Kanun’un TBK’nun 166/2 maddesi hükmüne göre, borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuş ise, diğer borçlular bundan, ancak halin veya borcun mahiyetinin elverdiği oranda yararlanabilirler. Aynı Kanun’un 168/2. maddesi hükmüne göre ise alacaklı, diğerlerinin zararına olarak müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde, bu fiilin neticelerine şahsen katlanmak durumundadır. Yine aynı Kanun’un 168/1. maddesi hükmüne göre, diğerlerine rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri, ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Burada, ifada bulunan müteselsil borçlunun alacaklıya halef olması hali düzenlenmekte olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere, alacaklının müteselsil borçlulardan biri hakkındaki davadan feragat etmesi, alacaklıya yapılan ödeme nedeniyle olması durumunda, diğer müteselsil borçlular o ödeme oranında borcun sona ermesinden yararlanırlar.
Somut olayda, davacı vekilince, davalılardan … hakkında 23.01.2019 tarihinde UYAP üzerinden sunulan dilekçe ile … aleyhindeki davadan, bu davalı ile karşılıklı olarak mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti talep edilmemek koşuluyla feragat edildiği bildirilmiştir. Aynı dilekçede, davalı … ve vekilinin avukatlık ücreti ve mahkeme masraflarını istemediğini yazılı olarak mahkemeye bildirmesi halinde davalı … hakkındaki davadan feragat ile davalının UYAP’tan silinmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı … vekilinin de 28.01.2019 tarihli dilekçesinde, müvekkili aleyhindeki davadan feragat edilmesi halinde davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı bildirilmiş, mahkemece de yazılı gerekçe ile … yönününden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden de feragatin etkisi dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince istinaf dilekçesi ekinde, hakkındaki davadan feragat edilen … ile yapıldığı ve bu davalı yönünden davadan feragate esas olduğu ileri sürülen 09.01.2019 tarihli protokol başlıklı belge sunulmuş, belgenin 2 nolu bendi içeriğinde davalı … tarafından 366.000 TL ödeme yapılması karşılığında, dava ve dayanak icara takibindeki alacaktan dolayı icra harçları hariç herhangi bir borcu kalmayacağı ve müteselsil kefaletinin sona ereceği kararlaştırılmıştır. Yine protokolün 6 nolu bendinde diğer davalı borçlular yönünden davaya devam edileceği belirtilmiştir.
Mahkemeye, müteselsil borçlulardan biri hakkında verilen feragat dilekçesi üzerine, dilekçede feragat sebebi konusunda açıklık yoksa, bu feragatin diğer davalılara etkisinin ortaya konulabilmesi için HMK’nın 31.maddesi uyarınca, hâkimin davacıdan izahat istenmesi gerekir.
TBK’nın 166 ve 168 maddelerindeki düzenlemeler ve davacı vekilince sunulu protokol hükümleri dikkate alındığında, davacı vekilinin davalılardan … tarafından yapılan kısmı ödeme nedeniyle, bu davalı hakkındaki feragat beyanının diğer davalılara etkisi ve sirayet edip etmeyeceğinin değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda, hakkındaki davadan feragat edilen davalı, müteselsil kefil konumunda olup asıl borçlunun kefile rücuu söz konusu olamayacağından, bu feragatin asıl borçluya sirayetinden de söz edilemez. Kefil hakkındaki feragatin diğer davalı kefile sirayet edip etmediği hususu ise TBK’nın 587. maddesine göre mahkemece değerlendirilmelidir. Hakkındaki davadan feragat edilen kefilin yaptığı ödemeden tüm davalılar, ödeme miktarınca yararlanır. Bu açıklamalar ışığında yargılama yapılıp sonuca gidilmesi gerekirken, davanın yukarıdaki gerekçeyle ve tüm davalılar yönünden ret kararı vermek suretiyle sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. ” gerekçe gösterilmek suretiyle HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kaldırma sonrasında dosya, mahkememizin 2022/471 esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce kaldırma sonrasında yapılan yargılamada, tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, tarafların aralarındaki genel kredi sözleşmeleri ve bu kapsamda kullanılmış olan krediler, kat ihtarı, temerrüt ve kefalet hususları, feragat beyanı, davalılarca yapılan ödemeler olup oladığı denetlenerek, geriye kalan borcun hakkında feragat edilmeyen diğer davalılar yönünden hesaplanması ,i car dosyasında takip talebinde belirtilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için davacı banka ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından gerekli inceleme ve irdeleme yapılarak mahkememiz talimatı doğrultusunda rapor düzenlenmiş, 29/06/2022 alındı tarihli raporda özetle; davacı tarafın t2017,2018,2019,2020,2021 ve 2022 yılı ticari defterlerinin tutulduğu, işbu defterlerden 2017, 2018, 2019, 2020, 2021, ve 2022 yılı ticari defterinin Gelir İdaresi Başkanlığının 1 sıra nolu elektronik defter tebliği gereğince elektronik ortamda E-defter olarak tutulduğu, 1 sıra nolu e-defter tebliği gereğince Ocak ayı beratlarının açılış tasdiki, Aralık ayı beratlarının kapanış tasdiki yerine geçtiği, Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde alındığı, yevmiye ve kebir defterlerinin birbirin teyit eder şekilde tutulduğu anlaşılmakla, ticari defter ve kayıtların davacı banka lehine delil niteliğine haiz olduğunu, Davacı banka ile davalı kredi borçlusu/lehtarı (asıl borçlu) … … Paz.San. Ve Tic.Ltd.Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi/leri akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan – kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini,
Davalı – Kefilin/lerin Sorumluğu yönünden; Davalı/Kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti toplam tutarının 850.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan ASİL BORÇ toplamının 891.275,18 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha YÜKSEK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı KEFİLİN hem kendi ve hem de davalı şirketin (asıl borçlunun) temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı, 850.000,00 TL’lık kefalet limitiyle sınırlı olarak asıl borçtan ve bunun temerrüdünün sonuçlarından dolayı müteselsilen borçtan sorumlu olduklarının düşünülebilineceğini, (Lütfen bkz:TBK 589 m. mülga B.K 490.m’nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
Takip tarihi itibariyle hesaplanan banka alacağının;
(a) Nakdi Krediler Bakımından
1)Davalı asıl borçlu şirketin sorumluluğu yönünden; Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 75.151.96 TL (891.859,62- 816.707.66-) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı (ticari nitelikli krediler için) 783.920,28 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %60 oranında; asıl alacak tutarı 21.802,90 TL (kredili mevduat hesabı için) yıllık 430,24 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceğini,
2)Davalı kefil-…’nın sorumluluğu yönünden; Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 106,370,62 TL (891.859.62- 785.489- reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı (ticari nitelikli krediler için) 774.647,00 TL tamamen ödeninceye adar yıllık 4660 oranında sözleşmese! temerrüt faizi ve bunun 955 gider vergisi (BSMV) ile birlikte alacağın istenilebileceğini,
(b)Gayrinakdi çek taahhüt bedelinin DEPO talebi yönünden; Dosya içeriğinde bulunan çek statü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti tutarı talep edilmeyen (4) adet çek yaprağından dolayı toplam 10.400,00 TL’sini faiz getirmeyen bir hesapta davalı kredi lehtarı şirket ve davalı kefil- … tarafından DEPO edilmesi gerektiği kanısına ulaşıldığını,
3)Davalı kefil-…’in sorumluğu yönünden; Davacı vekilinin dosya içeriğinde bulunan 23.01.2019 tarihli dilekçesine göre, davalı kefil … aleyhinde açılmış olan davadan FERAGAT beyanında bulunulduğunu, dolayısıyla anılan davalı kefilin feragat nedeniyle borçtan sorumlu olmadıklarını,
4)DAVA TARİHİNDEN (13.09.2018) SONRA olmak üzere 09.01.2019 tarihinde 366.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, işbu ödeme tutarının dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiğini,
5-…’dan Sağlanan Tahsilat/Tazminat Yönünden; …’nun kefaletiyle davalı … … Paz.San. Ve Tic.Ltd.Şti.’ne (2) adet taksitli kredi kullandırıldığını, bu kefatete atfen … Kredi Garanti Fonu A.Ş. tarafından dava tarihi 13.09.2018’den sonra olmak üzere 07.03.2019 tarihinde 163.153,46 TL ile 07.03.2019 tarihinde 128.551,50 TL olmak üzere toplam 291.704,96 TL tutarında tazimat ödemesi yaptığını,
Davacı banka, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğunu, yani davacı banka tazmin edilen işbu bedel (291.704.96 TL) bakımından takiplerin aynen devam etme yükümlülüğü bulunduğunu, bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan EK kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4.fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197- 2015/7331 ve 2016/9538) kapsamında, davalı şirket ve/veya davalı kefillerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğünü, bahse konu ödemeler/tazminatlar davalı şirket ve/veya davalı kefiller tarafından yapılmadığını. işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. Arasında akdedilen Ek Kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 291.704,96 TL’nın davalı şirketin kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığını, yapılan hesaplamalarda zaten tazminat bedelinin borca mahsup edilmediğini, (EMSAL Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21 HD 19.12,2019 T.2018/939 E. ve 2019/1593 s. K) görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilince rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuş itirazlar yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalı kredi borçlusu/lehtarı … … Paz.San. Ve Tic.Ltd.Şti.. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi diğer davalı kefillerin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, ancak davalı taraflarca davacı tarafa ödemede bulunulmadığı, hesabın kat edildiği, bunun üzerine …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı taraflar her ne kadar icra takibine itirazda ve cevap dilekçesinde borçlu olmadıklarını ileri sürmüşler ve sair itirazlarda bulunmuşlar ise de, yapılan bilirkişi incelemesinde davalıların borçlu olduğu miktarların belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve hakkında açılan davadan feragat edilen davalı … dışındaki davalıların mahkememizce benimsenen raporda yapılan hesaplama miktarı kadar itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin davalılar … … .. Ltd Şti ve … yönünden devamı ile itirazın raporda belirlenen miktarlar üzerinden iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalılar … … .. Ltd Şti ve … yönünden, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gayrinakit talep yönünden, buna ilişkin rapora itiraz dilekçesi ekinde sunulan belgeler mahkememizce yeterli görülmemiş olup, bilirkişi raporunda ve rapor ekindeki belgelerde banka çek takip ekstreleri detaylı olarak incelenmiş olup, bu belgeler mahkememizce de denetlenmiş olmakla, takipteki (4) adet çek yaprağından dolayı toplam 10.400,00 TL dışındaki gayrinakit depo talebi yerinde görülmemiş olup, nihai olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmşutur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalılar … … .. Ltd Şti ve … yönünden kısmen kabulüne, bu davalıların …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile,
a-Takibin davalı … … …Ltd Şti yönünden 783.920,28 TL (ticari kredi) asıl alacak, 10.316,90 TL (ticari kredi) işlemiş temerrüt faizi, 21.802,90 TL (kredili mevduat hesabı) asıl alacak, 144,51 TL (kredili mevduat hesabı) işlemiş temerrüt faizi ve 523,07 TL bsmv olmak üzere toplam 816.707,66 TL üzerinden devamına,
b-Takibin davalı … yönünden 774.647,00 TL (ticari kredi) asıl alacak, 10.326,00 TL (ticari kredi) işlemiş temerrüt faizi ve 516,00 TL bsmv olmak üzere toplam 785.489,00 TL üzerinden devamına,
c-Ticari kredi (783.920,28 TL ve 774.647,00 TL)asıl alacak miktarları için takip tarihinden tahsil tarihine kadar % 60, kredili mevduat hesabı (21.802,90 TL) asıl alacak miktarı için takip tarihinden tahsil tarihine kadar % 30,34 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 oranında bsmv uygulanmasına,
d-Belirlenen toplam alacak miktarı olan 816.707,66 TL ‘nin % 20 si olan 163.341,53 TL icra inkar tazminatının (davalı … 157.097,80 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılar … … .. Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-Gayrinakit depo talebinin kısmen kabulü ile, 4 adet çek yaprağı için 10.400,00 TL’nin davalılar … … .. Ltd Şti ve … tarafından faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesine,
f-Davalı … … yönünden fazlaya ilişkin 683,52 TL ile davalı … yönünden fazlaya ilişkin 31.902,18 TL’lik nakti alacak talebinin reddine,
g-Fazlaya ilişkin 34.400,00 TL’lik gayrinakit depo talebinin reddine,
h-Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra dosyasının infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Davalı … yönünden davanın feragat nedeni ile reddine,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 55.789,30 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 9.872,49 TL harcın mahsubu ile kalan 45.916,81 TL harcın davalı … 44.158,19 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılar … … .. Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye aktarılmasına,
4-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 244,00 TL, bilirkişi ücreti 2.500,00 TL olmak üzere toplam 2.744,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 99,91) 2.741,53 TL yargılama gideri ve 9.872,49 TL peşin harç olmak üzere toplam 12.614,02 TL nin davalılar … … .. Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 57.885,68 TL vekalet ücretinin davalı … 55.668,65 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılar … … .. Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
6-Davalılar … … .. Ltd Şti ve … kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
7-Davalı … yönünden, feragat dolayısıyla taraf vekillerinin karşılıklı talep ve beyanları uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/07/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza