Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2022/902 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/461 Esas
KARAR NO :2022/902

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/05/2022
KARAR TARİHİ:26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile … arasında 24.04.2021 tarihinde “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, söz konusu sözleşme ile davalı tarafın, müvekkilden almış olduğu personel, temizlik ve teknik hizmet danışmanlığı karşılığında aylık 2.545.-TL.+KDV ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş ise de takip tarihine kadar olan dönem için sadece 3.000.-TL.sı ödeme yaptığını, bunun dışında herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı … … Site Yönetimi aleyhine müvekkil şirketin 20.688,50.-TL.sı alacağı için …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kendisine ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine yetki ve borca itiraz ettiğini, davalının yetki itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, zira tarafların imzaladığı danışmanlık hizmet sözleşmesinin 9. maddesinde “İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” denmek suretiyle yetki belirlendiğini, davalı tarafın borca itirazı da alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik ve haksız olduğunu, zira Sözleşmenin fiyat, ödeme ve mali yükümlülükler başlıklı 5. maddesine göre sözleşme 25.04.2021-24.04.2022 tarih aralığını ihtiva edecek, müvekkil şirkete ödenecek tutarın ise 25.04.2021 tarihinden itibaren aylık 2.545 TL + KDV olacağını, sunulan fatura örneklerinde de görüleceği üzere davalının sözleşme konusu hizmeti aldığı halde, sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkil şirkete ödeme yapmadığını, buna rağmen davalı/ borçlu haksız ve kötü niyetle itiraz dilekçesinde “alacaklı olarak gösterilen tarafa herhangi bir borcu olmadığını” iddia ile borca itiraz ettiğini tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa en yüksek banka reeskont faizi uygulanmasına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özelle; Davanın , görevli mahkemede açılmadığını, davaya bakmaya görevli olan mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, bu yönüyle öncelikle davanın reddedilmesine karar verilmesini, davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, davacının her nekadar, yetki konusundaki itirazımızın yerinde olmadığını ileri sürmüş ise de, genel yetki kuralları gereği davalının ikametgahı olan Büyükçekmece Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davacı/ Alacaklının, hem icra takibinde hem de dava dilekçesinde husumeti; ”… Rezidans Site Yönetimi adına Yönetici… ” şeklinde takip başlatılması gerekirken, taraf sıfatı olmayan davalı “… Rezidans Site Yöneticiliği” olarak takip başlatması ve dava açılması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini, müvekkil ile davacı alacaklı arasındaki sözleşme ile ilgili olarak, 17.09.2021 tarihinde Davacı taraf ihtarname gönderilerek, hizmetin verilmediği ve bu nedenle kendilerine 15 gün süre verildiği halde hizmete ilişkin herhangi bir girişimde bulunulmadığından sözleşme fesh edildiğini, devamla; alacaklı tarafından, müvekkile fatura teslim edilmediğini, faturalar, elektronik ortamda kesilmekte ise de ilgili ve yetkililere tebliği zorunlu olduğunu, ancak interaktif vergi dairesinde tesadüfen bulunan faturaların davacıya noter kanalı ile iade edildiğini, davacı alacaklı, müvekkilime taahhüt ettiği hizmeti vermediğini, buna ilişkin ispat yükünün buna ilişkin ispat yükünün alacaklıya ait olduğunu, dava dilekçesinde ve deliller arasında buna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddedilmesine ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve diğer tüm belge ve kayıtlar incelenmiştir.
Dava, davacı şirket ile davalı … yönetimi arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden verilen hizmetlerin bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak İİK 67. maddesi gereğince başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un (TKHK) amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanımlar başlıklı 3. maddesi (1) sağlayıcı; Kamu Tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan yada hizmet sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi, (k) Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi (1) Tüketici İşlemi; mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” düzenlemeleri bulunmaktadır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Dosya kapsamında bulunan 24/04/2021 tarihli ve tarafları … … Site Yönetimi ile … İşletim Bakım ve Danışmanlık Hizmetleri Tic. A.Ş. olan hizmet sözleşmesinin konusunun … … isimli sitede temizlik, güvenlik, personel eğitim ve denetim, teknik hizmetler ve danışma hizmetleri olduğu, davalı … yönetiminin 6502 Sayılı Yasa kapsamında tüketici olduğu, 6502 Sayılı Yasa 3-l maddesi gereğince taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olduğu ve uyuşmazlıkta Tüketici Yasası’nın uygulanmasının gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, HMK. 20. Maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ve başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır