Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/444 E. 2023/74 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/600 Esas
KARAR NO : 2022/1072

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkili aleyhine … 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, bu icra dosyasına ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan protokolle borcun taksitlendirildiğini ve ödemelerin yapıldığını, davalı ile yapılan 22/06/2021 tarihli protokol dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerinin müvekkil tarafından yerine getirilmiş olması nedeniyle, tüm taksitlerin ödediğinin ve davacı müvekkilin davalıya herhangi bir borcunun kalmadığının/olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu borca ilişkin imzalanan protokolde ise taksitlerin ödeme günleri açıkça taraflarca birlikte belirlenmiş olup son taksit zamanında ödenmediği için protokol bozulduğu, bu hususta BK md 117/2 hükmü gereğince herhangi bir ihtar şartı bulunmadığı, davacı / borçlu temerrüde düştüğü ve imzalanan protokol hükümleri gereğince kalan bakiye üzerinden icra takibinin devamı hukuka ve dosya kapsamına uygun olduğu, ayrıca davacının iddiasının aksine protokol kapsamında alınan ödemelerin hepsi 18/04/2022 tarihli haricen tahsil bildirimi talebiyle tarafımızca icra dosyasına bildirilmiş ve güncel dosya kapak hesabı alınarak maaş haczi gönderilmesi talep edildiği, protokolün ortadan kalkması sonucu takip işlemlerine devam edilerek gönderilen maaş haczindeki dosya borç tutarı, ilgili icra müdürlüğünce sehven yapılan bir hata ile ödemeler düşülmeden gönderildiği, davanın reddine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı tarafından, … 7. İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyası ile aleyhine takip başlatıldığı, bu icra dosyasına ilişkin olarak davalı ile arasında imzalanan protokolle borcun taksitlendirildiği ve ödemelerin yapıldığı, davalı ile yapılan 22/06/2021 tarihli protokol dolayısıyla tüm taksitlerin ödediğinden bahisle davalıya herhangi bir borcunun kalmadığının/olmadığının tespitine ilişkin işbu davanın açılmış olduğu, davalı tarafça söz konusu takip kapsamında akdedilen protokol kapsamında taksitlerin ödendiği kabul edilmekle birlikte son taksitin zamanında ödenmediğinden bahisle protokol hükmü gereğince yapılan ödemeler düşülerek kapak hesabı üzerinden takip işlemlerine devam edildiği bu sebeple davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Dosyanın ve dosyaya dayanak … 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, taraflarca söz konusu icra takibine konu borcun ödenmesi hususunda 22/06/2021 tarihli davalı alacaklı vekilinin isim kaşe ve imzası ile davacı borçlunun isim ve imzasını ihtiva eden protokol akdedilmiş olduğu, protokolde; dosyanın tahsil harcı hariç 32.000 TL ödeme ile kapatılacağı hakkında anlaşmış oldukları; ödemelerin ise;
22.06.2021 tarihinde 4.000,00 TL
26.07.2021 tarihinde 4.000,00 TL
25.08.2021 tarihinde 3.000,00 TL
27.09.2021 tarihinde 3.000,00 TL
25.10.2021 tarihinde 3.000,00 TL
25.11.2021 tarihinde 3.000,00 TL
27.12.2021 tarihinde 3.000,00 TL
25.01.2022 tarihinde 3.000,00 TL
25.02.2022 tarihinde 3.000,00 TL
25.03.2022 tarihinde 3.000,00 TL, olmak üzere 10 taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ve tüm ödemelerin yapıldığı her iki tarafın da kabulündedir.
Ancak davalı tarafça son taksitin zamanında ödenmediğinden bahisle takibe devamda haklı olunduğu yönündeki savunma yönünden dosya değerlendirildiğinde; davacı borçlu tarafın 25/03/2022 (cuma günü) olan son taksiti 28/03/2022 pazartesi günü yapmış olduğu yani son taksiti vadesi geçtikten sonra ödediği ise de; yapılan tüm ödeme dekontları incelendiğinde, davalı alacaklı vekili tarafından icra dosyasına sunulan haricen tahsil bildiriminde de teyit edildiği üzere davacının protokol tarihi olan ilk taksit ve son taksit dışında 8 taksitin vadesinden öncesinde (bazılarının vadesinden 10 gün öncesinde olacak şekilde) ödendiği sabittir. Davalı alacaklı tarafından her ne kadar 15/04/2022 Uyap havale tarihli dilekçe ile icra dosyasına haricen tahsil bildiriminde bulunulmuş ise de, tahsil bildirimi ile birlikte takibin de kalan bakiye üzerinden devamının talep edildiği, yine 01/09/2022 tarihinde dosya kapsak hesabı yapılmasının talep edildiği, kapak hesabının yapıldığı ve yapılan ödemelerin bu kapak hesabından düşüldüğü ve haciz işlemlerine devam edildiği, taraflar arasındaki protokolün 3.4. Maddesine göre (taksitlerin tam olarak ve zamanında ödenmemesi halinde protokol hükümlerinin ortadan kalkacağı ve resmi icra kapak hesabı üzerinden işlemlere devam edileceği) takibe devam edilmesinin uygun olduğu düşünülebilecek ise de davacı borçlunun 8 taksiti vaktinden çok önce ödediği yalnızca son taksitte iki gün gecikmeli ödeme yaptığı kaldı ki son taksitin cuma gününe denk geldiği EFT işlemlerinin alıcısına pazartesi günü ulaştırabildiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı alacaklının takibi devam ettirmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikte,amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Türk Medeni Kanununun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır.
Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından, davacının ödemelerini vadesinden çok önce yapmış olmasına rağmen sırf son taksiti iki gün geciktirmiş olması sebebiyle protokolün 3.4. maddesi hükmünden yararlanması hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince gerek yasalardaki boşluğu gerekse somut olayda olduğu gibi taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. Protokol ile sona erdirileceği konusunda anlaşılan dosya borcuna mahsuben protokol gereğince tüm taksitlerin ödenmiş olduğu gözetildiğinde, davalı alacaklının takibe devamının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı kanaati ile davanın kabulü ile; taraflar arasında akdedilen 10 taksitli toplam 32.000,00 TL bedelli 22/06/2021 tarihli protokol kapsamında borcun haricen tahsil edilmiş olması sebebiyle bu protokole dayanak … 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, netice itibari ile davacının son taksit ödemesinde geciktiği dolayısı ile işbu davanın açılmasına davalının sebep olmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile taraflar arasında akdedilen 10 taksitli toplam 32.000,00 TL bedelli 22/06/2021 tarihli protokol kapsamında borcun haricen tahsil edilmiş olması sebebiyle bu protokole dayanak … 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davanın açılmasına davacının sebebiyet vermiş olması gözetilerek davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 1.227,51-TL karar ve ilam harcından 306,88-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 920,63-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 399,08-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 62‬,00-TL masraf olmak üzere toplam 461,08‬-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır