Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2023/474 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/41 Esas
KARAR NO:2023/474

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/01/2022
KARAR TARİHİ :06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, … plaka nolu … marka …. model aracın sahibi olduğunu, 21.07.2021 tarihinde sürücü …’in sahibi olduğu sevk ve idaresindeki … plakalı … marka otomobili ile geri geriye manevra yaparken park halinde duran müvekkil araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpma neticesinde müvekkilin aracının sağ arka yan kısmı büyük hasar gördüğünü, bu kazanın oluşumunda sürücü …’în 2918 sayılı K.T.K Madde 84/l (Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma) kurallarını ihlal ettiği için asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, dolayısıyla müvekkil aracın sürücüsü …’ın karıştığı kazada kural ihlalinde bulunmadığının kaza tespit tutanağı ve olay yerindeki iz ve delillerden anlaşıldığını, kazanın neticesi olarak Müvekkilinin Almanya plakalı aracını Almanya’da oto servisine onarım amaçlı götürdüğünü ve hasar tespiti yaparak Ekspertiz Raporu aldırdığını ve tamir ettirdiğini, müvekkil’in Almanya’da gerçekleştirdiği ekspertiz raporunda 1.932,60EUR tamirat bedeli çıktığını, ve müvekkil bu bedelle aracını Almanya’da tamir ettirdiğini, kazada hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilin, aracını bu kazadan dolayı oluşan hasar sebebiyle uğradığı zararın karşılanması talebiyle davalı Sigorta şirketine 30.09.2021 tarihinde kaza ihbarında bulunmuşsa da hasar talebine binaen ancak 28.10.2021 tarihinde sadece 5.989,23TL tazminat ödemesi yapıldığını, ödenen tazminat bedelinin müvekkilinin hasarını karşılamaya yetmediği için bu sefer 17.11.2021 tarihinde başlatılan ve 20.12.2021 tarihinde sona eren dava şartı olan Arabuluculuk sürecine yapılan başvuru neticesinde de anlaşma sağlanamadığından sigorta şirketine karşı müvekkil zararlarını talep etmek üzere işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilinin aracının yabancı plakalı olup, olaydan sonra aracının tescilli olduğu ülkede tamir ettirilmesinin de en doğal hakkı olduğunu, müvekkil’in tek suçunun şans eseri kaza tarihinde davalı şoförün önünde seyir halinde olması olduğunu, kusurunun bulunmadığı işbu kazaya karışarak aracının büyük hasar gördüğünü, anayasamızın 62. Maddesi uyarınca devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması için gereken tedbirleri alması gerektiğini, işbu kazada hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilin, kazadan dolayı mülkiyet hakkının zarar gördüğü izahtan vareste olup, bununla birlikte davacı müvekkilin kaza ihbarını yapmak için 579,29EUR ekspertiz raporu masrafına da katlanmak zorunda kaldığını, müvekkilin kaza tarihinden sonra hukuka uygun olarak derhal ekspertiz raporu alarak, hasarı fotoğraflayarak ve belgelerle yürüttüğü kaza ihbarı sürecine karşılık Davalı Sigorta şirketinin alelade ve hukuka aykırı kararlarıyla ve üstelik 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu Madde 99/1 uyarınca kaza ihbar tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde hak sahibine tazminat ödemesini gerçekleştirmesi gerekirken, süreci sürüncemede bırakarak kaza ihbar tarihinden 28 gün sonra ve üstelik hasarın çok çok altında bir tazminat ödemesi gerçekleştiğini, davalı sigorta şirketinin gerçek zararı tazmin ettirmemeye yönelik çabaları izahtan vareste olup, arz edilen nedenlerle fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı müvekkilinin izin kural ihlalinde bulunmadığı kaza tespit tutanağında sabit olmak üzere işbu davanın kabulüne, mahkemece, … veya … Fen heyetinden seçilecek yabancı araç hasarı konusunda Uzman Bilirkişiler vasıtasıyla dava konusu kaza nedeniyle şimdilik, Davacı aracında meydana gelen hasarın, 1.932,60EURO onarım bedelinin ve ayrıca 579,29EUR ekspertiz raporu masrafının, işbu dilekçede açıklanan ilkeler ve Almanya’dan alınan Türkçe Tercümesi dosyaya sunulan ekspertiz raporu ışığı altında olay tarihindeki yabancı para cinsinden belirlenmesini, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, tüm dosya kapsamının irdelenerek rapor alınmasına, ve Sigorta şirketinin yaptığı 5.989,23TL (ödeme günki kur ile 537,49EURO) ödeme mahsup edildikten sonra kalan 1.965,40EURO döviz cinsinden tazminatın , kaza tarihinden (Davalı Sigortacı yönünden temerrüt tarihinden) itibaren Merkez Bankasınca dövize uygulanan faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Sigorta Şirketi vekilince sunulan cevap dileçkesinde özetle; İlgili kazaya karışan, … plakalı aracın müvekkil … Sigorta A.Ş. tarafından 21.06.2021/2022 tarihlerini kapsayan … numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olup, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın her ne kadar Türk Vatandaşı olsa da, Türkiye’de mutad meskeni olmadığı ve Almanya’da yaşamına devam ettiğinin sabit olduğunu, bu durumda HMK md.84 uygulama alanı bulduğunu, HMK Md.84 gereği davacı tarafın teminat yatırması gerektiğini, taraflarına yapılan başvuruda hasar incelemesi yapılmak ve aracın fiziki olarak incelenmek istendiğini, ancak araç fiziki olarak görülmediğinden, araçtaki hasarın tespiti yapılamadığını, başvuran tarafın aracının onarımının 1.932,60 EURO yapılacağını aldıkları eksper raporuna göre beyan etmişlerse de aracın hasar fotoğrafları ve durumu incelendiğinde bu tutarın fahiş olduğunun görüldüğünü,
Tarafımıza ibraz edilen yurtdışı eksper raporunda hasar %19 kdv dahil 1932,60 Eur olduğu tespit edilmiş olup söz konusu rapor tutarı kazanın gerçekleştiği ülke olan Türkiye şartlarına göre yüksek rakamlar olduğu görüldüğünü, yapılan kontrollerde hasar ile ilgisi olmayan yedek parça ve aracın normal şartlarda onarımı mümkün olan parçaların talep edilerek rapora yazıldığı görülmüş olup, bu parçaların dikkate alınamadığını, raporda belirtmiş oldukları parça ve işçilik tutarlarının taraflarına ibraz edilen fotoğraflar ve tutanak üzerinden teknik olarak rapor tanzim edildiğini, 5718 sayılı milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanun haksız fiiller MADDE 34 (1) Haksız fiilden doğan borçlar haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tâbidir. (2) Haksız fiilin işlendiği yer ile zararın meydana geldiği yerin farklı ülkelerde olması hâlinde, zararın meydana geldiği ülke hukuku uygulanacağını, farklı ülkelerde farklı standart , uygulama ve fiyatlar mevcut olup, ülkemiz rayiç değerleri ile farklı ülke işçilik saatleri , yedek parça tutarları , KDV oranları , ıskonto oranları vs. farklılık gösterebilmektedir. fakat Trafik Sigortaları , Ülkemizde , coğrafi sınırlar olarak Türkiye hudutları içerisinde meydana gelen hasarları karşılamakla birlikte , Ülkemiz coğrafi sınırları içerisinde ki onarım esaslarından sorumlu olduğunu, ZMSS genel şartları gereği, ” Yabancı plakalı araçların Türkiye?de karıştığı kazalarda yabancı plakalı araçlar için yapılan değer kaybı talepleri ve k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri teminat dışı olduğu anlaşıldığından hesaplamaya yer verilmeyerek Teminat dışı olarak değerlendirildiğini, böylesi bir hasarın, ülkemiz sınırları içerisinde yetkili servis standartlarında onarılması durumunda ödenmesi gerekecek olan hasar tutarının 5.989,30 TL olarak tespit edilmiş ve ödendiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 99. Maddesi düzenlemesi sözleşme ile kararlaştırılan döviz cinsi ödeme halinde fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunulabileceğini düzenlemiş ise de, Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere haksız fiil tarihi itibariyle malvarlığında azalma meydana geldiğinden olay tarihi esas alınması gerektiğini, ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi T. 18.10.2004 E. 2004/8861 K. 2004/10987 Yabancı Plakalı Araçta Türkiye’de Meydana Gelen Zararın Türk Parası Üzerinden ve Olay Tarihi Esas Alınarak Hesaplanması Gereği ) aracın yurt dışında olduğundan fiziki olarak görülemediğini, fatura İbraz edilmediğinden KDV eklenmediğini, başvurana ait aracın kaskosu bulunup bulunmadığı, kaskosu var ise zararın kasko şirketi tarafından karşılanıp karşılanmadığının araştırılması gerektiğini, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun, kaza tarihini itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçların mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olacağını, ekspertiz ücretinin makul olmadığını, müvekkil şirket tarafından sigortalı araç hususi araç olup sahibi şahıs olduğunu, K.T.K’nın tazminatın biçimi ile ilgili Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümlerine atıf yaptığı ve Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faiz türünün yasal faiz olacağını, ayrıca müvekkil şirketin işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu dikkate alındığında başvuran tarafın avans faizi istemi de haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle HMK md.84 gereği davacı tarafın teminat yatırmasına, araç taraflarına gösterilmediğinden taraflarına usulüne uygun bir başvuru yapılmamış sayılmasından davanın usulden reddine, iddia ve talep edilen hasar onarım bedelinin incelenmesi için konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasına, müvekkil şirket tarafından araç Türkiye’de onarılmış olsa idi tamir bedelinin hesaplanarak, karşı taraf ödenmiş olması sebebi ile davanın reddine, bilirkişi tarafından inceleme yapılması durumunda, hesaplamalarda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal ve muadil parçalar da göz önüne alınarak bir hesaplama yapılmasına, araç kaza tarihi itibarı ile anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre hesaplama yapılmasına, makul olmayan ekspertiz ücreti talebinin reddine, avans faizi talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin dava aleyhlerine sonuçlansa dahi dava açılmasına sebebiyet vermemiş olmaları nedeniyle karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkiye itiraz etiklerini, haksız fiillere dayalı olarak açıları davalarda ortak ve kesin yetkili mahkemenin haksız İlilin işlendiği yerdeki mahkemeler olduğunu, açılan bu davada mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin Kovancılar Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davacının iddia ettiği gibi aracının sağ arka yan kısmı büyük hasar görmediğini, davacı tarafın konuyu abartarak bevan ettiğini, meydana gelen maddi hasarlı kazada davacı tarafın sadece sağ arka spot lambasının hasar gördüğünü, dosya ya sunacakları kaza fotoğrafları bu iddialarının ispatlayacağını, davacı tarafın olay tarihinde meydana gelen hasarı, olay tarihini de gösterecek şekilde bitgi ve belge veya mahkeme kararı ile belgelendirmesi gerekeceğini. oysa taraflarına gönderilen dava dilekçesinin ekinde,kaza tespit tulanağı dışında herhangi bir belge bulunmadığını, ayrıca kaza tespit tutanağı nı incelediklerinde , davacı tarafın abartığı gibi,dava konusu araçta büyük hasar oluşma. dava konusu araçta oluşan hasarın çok hafif bile sayılmayacak hasar olup, sadece sağ arka spot lambasının kırıldığını, “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia edenin, iddiasını ispat yükümlülüğü altında olduğunu, davacı tarafın,aracını Türkiyede onarmayıp yurt dışında onarmasının hakkaniyet ve iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davacı tarafın her ne kadar, hasar tespitini yaptığını iddia ediyorsada,buna ilişkin mahkeme kararının dosyaya sunulması gerektiğini, oysa taraflarına gönderilen dava dilekçesinin ekinde hasar tespitine ilişkin mahkeme kararı bulunmadığını, davacı tarafın beyanına göre dosyaya sunmuş olduğu ekspertiz raporunu da kabul etmediklerini, davacı tarafın iddia ettiği hasar tutarı bedelinin de kabul edilemez olduğunu, hasara ilişkin mahkeme kararrının veya Türkiye deki ekspertizlere ait bir ekspertiz raporunun olması gerektiğini, oysa dosyaya baktıklarında buna ilişkin bir ekspertiz raporuda bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği maddi tazminata ilişkin taleplerinin de hiçbir. hukuki gerekçesinin bulunmadığını, açılan bu maddi tazminat davasının gerekçesinde,ekinde,dosyasında,davacının dava konusu kazadan dolayı,dava konusu araçta oluşan hasarın tespitine ilişkin,hasar tespit kararı,Sigorta şirketine başvuru yapılmasının ardından dosya açıldıktan sonra;tayin edilen Sigorta eksperinin, kaza yapan araç üzerinde yaptığı inceleme sonucu, eksperin hasar bedelini tespit etmesi sonrası, araca onarım onayı verilerek düzenlediği rtaporun bulunmasının gerektiğini, düzenlenen raporun içeriğinde, hasar ve kayıp miktarının tespiti,Nedenlerin değerlendirilmesi,Hasarın niteliklerinin belirlenmesi, elde edilen bilgilere ve tespitlere göre kıymet kaybının tespitinin yapılması,Hasar gözetimi sonucu değerlendirme raporunun bulunması gerekeceğini, dosyaya baktıklarında ,izah ettikleri hususlarını açıklayacak ve belgeleyecek hiçbir rapor v.s belge Davacı tarafça dosyaya sunulan, kendince yurtdışında yaptığı özel ve hukuken hiçbir geçerliliği bulunmayarı ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, davacı tarafça dosyaya sunulan,yurt dışında yapılan özel ekspertiz raporunun, Yargıtay denetimine elverişli olmayan ve her yönüyle hukuken geçersiz olan bir rapor olduğunu, davacı tarafın bu rapora dayanarak bir hak elde edemeyeceğini, ayrıca davalı tarafın basar miktarımı kabut etmemekle birlikte, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde ortaya çıkan hasarı davalı Sigorta şirketinden talebi gerekeceğini, aksi bir durumda müvekkilden talebi söz konusu olacağını, müvekillin, dava konusu kazaya karışan aracı Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik)sigorta poliçesi ile … Nolu poliçe ile davalı … sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, davacı tarafın öncelikle sigorta poliçesi kapsamında, sigorta şirketine başvuru yaparak maddi zararını tahsil edilmesi gerekeceğini, mahkemenin öncelikle bu hususu nazara almasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerden dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerin nazara alınarak, açılanı davanın reddinc, kazaya karışan araçların, kaza tarihindeki fotoğraflarının üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak,kaza nedeniyle dava konusu araçta oluşan hasarın tespitini içeren bilirkişi raporunun alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; yaşanılan trafik kazası nedeniyle haksız fiilden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
Yargılama aşamasında İddia, savunma, sunulan deliller ve mahkememizce celp edilen deliller hep birlikte değerlendirilmiş, uyuşmazlık konusunun uzmanlık gerektirdiği kanaati ile dosyanın makineci ve trafik bilirkişisinden oluşan heyete tevdi ile, dosya kapsamında dava konusu alacak bakımından ve kusur oranı bakımından rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince sunulan raporda özetle; iddia, savunma, sunulan deliller, mahkemece celp edilen deliller tüm dosya kapsamının hep birlikte incelendiğini, neticeten davalı …’in hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede, tam ve %100 (yüzde yüz) oranında etkili bulunduğunu, davacı …’ın maliki olduğu … plaka numaralı aracın dava dışı sürücüsünün olayda etkili hatalı davranışı bulunmadığını, davacı …’a ait … plaka numaralı otomobilin Almanya şartlarında hazırlanan ekspertiz raporuna tamamen uygun olarak gerçekleştirilmesi durumunda onarım bedelinin Almanya şartlarında ise KDV hariç 1.624,03 Euro-9419 KDV dahil 1.932,60 Euro olduğunu, KDV hususlarının Mahkeme’nin takdirleri olduğunu, Almanya şartlarında masraflar dahil KDV dahil 579,29 Euro ekspertiz bedeli nin uygun olduğunu, davalı …Sigorta şirketinin … adına 27.10.2021 tarihinde 5.989,23 TL (hasar – … açıklaması ile) ödendiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Somut olayda davalı sürücü …’in hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede, tam ve %100 (yüzde yüz) oranında etkili bulunduğu, davacı …’ın maliki olduğu … plaka numaralı aracın dava dışı sürücüsünün olayda etkili hatalı davranışı bulunmadığı, davacıya ait … plaka numaralı otomobilin Almanya şartlarında hazırlanan ekspertiz raporuna tamamen uygun olarak gerçekleştirilmesi durumunda onarım bedelinin Almanya şartlarında ise KDV hariç 1.624,03 Euro-%19 KDV dahil 1.932,60 Euro olduğu, KDV hususlarının Sayın Mahkeme’nin takdirleri olduğu, Almanya şartlarında masraflar dahil KDV dahil 579,29 Euro ekspertiz bedelinin uygun olduğu, davalı … Sigorta şirketinin … adına 27.10.2021 tarihinde 5.989,23 TL (hasar – … açıklaması ile) ödendiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde, maddi hasarlı trafik kazası tutanağındaki açıklamalarla örtüşmesi karşısında hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda, davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamış, yabancı ülkede ikamet eden davacıya ait yabancı plakalı bir araçta oluşan hasarın giderilmesi bakımından, davacının ikamet ettiği ülke koşullarına göre değerlendirme ve hesaplama yapılması ve buna göre tazminat miktarının tespit edilmiş olup, ayrıca davacının uğradığı zarar, tek bir olaydan kaynaklanmakta olup 2918 sayılı KTK’nun 88 ve TBK’nun 61 ve devamı madde hükümleri ile yine TBK’nun 162 ve devamı madde hükümlerine göre; sigortacı dahil, haksız eylem sorumlularından her biri teselsül hükümleri uyarınca tam tazminatla yükümlü olmaları nedeniyle kusursuz veya bir miktar kusurlu olan davacı taraf, yasanın verdiği müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe , kendi kusuru dışında kusur sorumlularının tamamına veya bir kaçına ya da sadece birine karşı dava açarak uğradığı zararın tamamının giderilmesini isteyebileceğine ve araç maliki / işleteni KTK’nun 85/son maddesi uyarınca; araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu bulunduğuna göre görülmekte olan davada, davalı araç maliki ve zarar sorumlusu olan sigorta şirketi ile birlikte sorumluluğu yoluna gidilmiştir.
Kaza yeri Türkiye olsa bile yurt dışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurt dışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurt dışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını Türkiye’de tamir ettirmeye yada Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamayacaktır. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.6.2013 tarih, 2013/8078 Esas ve 2013/9341 Karar sayılı kararı). Bu doğrultuda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yurt dışındaki tamir ve işçilik bedellerinin dikkate alınarak hüküm tesis edilmiştir.
Davacı sigortalısı yabancı plakalı aracını, kayıtlı olduğu Almanya’da tamir ettirmiş ve orada araç mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre belirlenen ve ödenen araç hasarının ve ekspertiz ücretinin tahsil tarihindeki kur üzerinden tahsilinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
6100 sayılı HMK 323. madde gereğince geçici koruma tedbirlerinden olan delil tespiti için yapılan giderler yargılama giderlerinden olup HMK 332. madde gereğince mahkemece resen hükmedilmesi gerekmektedir.
Yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler de göz önünde bulundurulduğunda, yabancı para borcunun alacaklısı olan davacı tarafın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunma hakkına sahip olduğu gözetilerek ve davacının talebiyle de bağlı kalınarak ekspertiz ücretinin Euro olarak yargılama giderlerine dahil edilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 1.395,11 Euro’nun davalı … yönünden 21/07/2021 kaza tarihinden itibaren, davalı Sigorta yönünden 28/10/2021 temerrüt tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/A maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte ödeme gününde Türk Lirasına çevrilmek suretiyle davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Ekspertiz masrafının yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
3-Alınması gerekli 1.472,38 TL karar ve ilam harcından 338,77 TL peşin harç ve 182,04 TL tamamlama harcının toplamı olan 520,81 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 951,57 TL eksik harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama aşamasına yapılan (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) 1.728, 50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.209,95 TL yargılama gideri ve 520,81 TL peşin harç (peşin harç ve tamamlama harcının toplamı) toplamı 1.730,76 TL yargılama gideri ile 579,29 Euro ekspertiz ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.950,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.092,00 TL’sinin davalılardan , 468,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı Davalı … vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır